tatlidede

Zambak Baharı - Lemariz Müjde Albayrak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zambak Baharı kimin eseri? Zambak Baharı kitabının yazarı kimdir? Zambak Baharı konusu ve anafikri nedir? Zambak Baharı kitabı ne anlatıyor? Zambak Baharı PDF indirme linki var mı? Zambak Baharı kitabının yazarı Lemariz Müjde Albayrak kimdir? İşte Zambak Baharı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 29.09.2022 14:00
Zambak Baharı - Lemariz Müjde Albayrak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Lemariz Müjde Albayrak

Yayın Evi: Pika

İSBN: 9786058032132

Sayfa Sayısı: 360

Zambak Baharı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Birçok şeyin açıklaması, birçoğunun başı ve sonuydu o tek kelimelik şehir.”

Srebrenitsa. İnsanlığın utançlarından biri. O korkunç günlerden çıkıp gelen genç bir kız. Adelisa. Geçmişin hayaletlerinden, kendini unutarak kurtulmaya çalışıyor. İnsanlardan uzak durarak, hatta kadınlığını gizleyerek. Bir erkek gibi giyinip davranırsa görünmez olacağını, herkesin onu, onunsa geçmişi unutacağını düşünüyor.

Ama bir gün çalıştığı yere bir adam geliyor. Rodoplu. Rodoplu onu görüyor. Sanki uzansa geçmişine dokunacakmışçasına…

Adelisa Rodoplu’nun yanında çalışmaya başlıyor. Yıllar sonra, Bursa’da bir çiftlikteki insanların arasında yeniden aile sıcaklığını tadıyor. Herkes onu “Can” olarak tanıyor. Adelisa genç bir delikanlı gibi davranarak ruhunda yeniden kendi kimliğine kavuşabilecek mi? Rodoplu onu takım elbiselerin içinden çekip alabilecek mi? Ve her şeyden önemlisi, Adelisa kendini affedebilecek mi?

Zambak Baharı Alıntıları - Sözleri

  • "Ben pek uyuyamam." 'Öyle mi?' " Beynim susmuyor. " "Zihni sessiz olmayınca insan uyuyamıyor." 'Susmayan zihin, taşınan yükler demek.'
  • Yaralarımı öpüyor, kanayan yerlerime dokunuyordu tek tek. Nefesini içine çekişini, çamurlu, pis kokumla içine hapsedişini duydum. Belki bu anın etkisiyleydi, bilmiyorum. Belki bir tekrarı ya da devamı olmayacaktı ama o an öylesine doğru ve özeldi ki gerçek hissettiriyordu bana. Soluk almak gibiydi. Kendimi ona teslim edip, bu hisse tutunmaktan başka bir çarem kalmamıştı.
  • Sürgünlerini budama, sen köklerindekiyle güzelsin.
  • “Herkesin beklentileri vardır. Kimse çok olduğunu düşünmez ama ister.” “Ben istemem.” “Neden?” Rakısından bir yudum aldığında kalbimin ortasında hiç kapanmayan yaram bir damla kan sızdırdı. Bir gün gerçekten tamamı kabuk tutacak mıydı acaba? Dinecek miydi kanaması, yoksa beni o kanamadan öldürene dek yavaş yavaş sızacak mıydı? “İstemek hayallerle alakalı. Benim hayallerim yok.”
  • Huzursuzdum.Aklında birbirinden farklı onlarca düşünce var gibiydi. Ben konuşmaya, dertleşmeye alışık değildim. Bilirdim. Kimse kimsenin derdini dinlemez,sadece kendine pay çıkaracağına bakardı. Ben de öyle yapıyordum.
  • Kalbimin ortasında hiç kapanmayan yaram bir damla kan sızdırdı. Bir gün gerçekten tamamı kabuk tutacak mıydı acaba? Dinecek miydi kanaması, yoksa beni o kanamadan öldürene dek yavaş yavaş sızacak mıydı?
  • Bir insan unutabilir miydi ihaneti, unutabilir miydi vahşeti, unutabilir miydi şahit olduğu her şeyi? Unutamazdı. İz bırakan şeyler vardı şu hayatta, birer çentik gibi bağrımızda açılan ve asla kapanmadan bize her gün o anları hatırlatan.
  • Bilmezdim. Bilemezdim ne büyük konuştuğumu. Kimsenin yokluğu öldürmüyormuş meğer. Öldürmüyormuş da öldürmemesine iki kanadı da kopmuş kuş gibi bırakıp süründürüyormuş. Bilmiyordum işte.
  • Ve birden bilirsin: Yeni bir şeye başlamanın ve başlangıcın sihrine güvenmenin zamanıdır. Meister Eckhart
  • Hayal ettiğiniz her şey gerçektir. Pablo Picasso

Zambak Baharı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitabın adını aldığı zambak çiçekleri tarih boyunca Boşnak halkının değil,Bosna-Hersek Devletinin sebolüydüler.Islam inancından önce bile Bosna bayraklarını süslüyorlardı.Zambak çiçeği saflığın, doğruluğun ,manevi gücün simgesidir. Adelisa 1995 Temmuz aýinda Srebrenitsa Ölüm Yolu nda tüm ailesinin ve suçsuz günahsız bir çok insanın ölümüne neden olan imam nikahlı eşi Ahmet in ihanetini yüreğinde cam kırıklarıyla taşımıştı.Türkiye ye geldiğinde yaşama tutunmak ve  korunmak amaçlı erkek kılığına girip kendini Can olarak tanıtmıştı.İşci olarak çalıştığı meyhane sahibi Alekos Usta, kısa sürede durumu  anlamış ve bir baba gibi kol kanat germişti.Ama bir gün çalıştığı yere bir adam gelir.Rodoplu gerçek ismi ile Uğur,onu masasına çâğırır ve  iş teklif eder.Ilk olarak tereddüt eden Adelisa,ustasınında desteği ile işi kabul eder. Rodoplu ile Bursa ya yolculuk başlar. Yıllar sonra ,Bursa da bir çiftlikteki insanların arasında yeniden aile sıcaklığını tadıyor .   Bölümlerde kahkaha atacağınız garantidirçünkü cinsiyetini saklamaya çalışan Adelisa nın halleri çok komiktir. Adelisa genç bir delikanlı gibi davranarak ruhundaki yeni kimliğe kavuşabilecek mi?Rodoplu ve Erdem ile çıktığı iş seyahatlerinde ve Rodoplu nün ailesinin yaşadığı çiftlikte bu sır açığa çıkacak mı ? Rodoplu onu takım elbişelerin içinden çekip alabilecek mi?En önemlisi Adelisa kendini affedebilecek mi? Ruhundaki cam kırıkları yeniden mutlu olmasına izin verecek mi?Hepsi kitabımızda.Okuyanlar bilir Erdem in şaskın hallerine bayıldım o bölümleri okurken kahkaha krizine girmemek mümkün değilHüzün ile mutluluğun harmanlandığı,bol kahkaha atacağınız bir kitap okumak isterseniz tavsiye ederim . (Emel Güler)

| Zambak Baharı ~ Lemariz Müjde Albayrak . Müjde ablanın kalemini çok seviyorum. Yazdığı her türün altından başarıyla kalkan bir yazar ve Zambak Baharı ise çok naif ve çok güçlü bir hikaye. Srebrenitsa katliamından sağ olarak kurtulan Adelisa’nın hikayesi. Çok çok derin yaralarıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Ruhu yaralı bedeni sağ bir kadın. Tek yarası kaçtığı savaş değil en yakınından gelen ihanet. Kendini kamufle edip Türkiye’de Alekos ustanın yanında çalışıyor uzun süre ve yollarının ayrılma zamanı geliyor. Gideceği yer geçmişte Bosna’da olan bir asker. Ve onun çiftliğine Bursa’ya uzanıyor yolu. Tabii herkes Adelisa’yı Can kimliğiyle tanıyor. Genç bir delikanlı kılığında kendine kalkan oluşturuyor. Nereye kadar gerçek kimliğini saklayabilir ki? Yolları kesiştiği andan itibaren çiftliğe gidene kadar, sonrasında her an Rodoplu’nun yanında olacak düşünebiliyor musunuz? Hem aşırı eğlendiğim hem de bolca duygusallaştığım bir kurguydu. Çok akıcı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Ne olacak, Adelisa’yı bu kadar yaralayan ne, Rodoplu neler yaşadı, kızımızın gerçek kimliği nasıl orataya çıkacak? Bu soruların hepsi o kadar yalın bir dille anlatılmıştı ki çok sevdim. Çiftliktekilerin Can’a yaklaşımı, eğlenceli diyalogları en sevdiğim kısımlardandı. Bir de Erdem ona ve tepkilerine bayıldığımı söylemeliyim. Rodoplu gibi bir adamın tam zıt karakteri ama en yakın arkadaşı Adelisa’nın kimliği ne zaman ve nasıl açığa çıkacak diye merakla okudum tabii aradaki karakterler ve yaşananlar da çok güzel ve etkileyiciydi. Rodoplu’nun hem sert hem de merhamet dolu oluşu çok güzeldi. Ara ara geçmişlerinden bahsedilip yaşadıklarını bize aktardıkları kısımlar beni çok etkiledi. Savaş zamanını anlayan kitaplara bayılıyorum ve Müjde abla bu kitapla beni çok etkiledi. Özellikle zambaklara artık çok daha fazla anlam yüklüyorum. Bu naif hikayeyle ve Müjde ablanın kalemiyle hala tanışmadıysanız tanışmalısınız (Zeynep Şimşek)

ZAMBAK BAHARI #kitapyorumu ☆ "Derler ki savaş kimin haklı olduğuna değil, kimin güçsüz olduğuna karar verir." "Her savaşı güçlü olan mı kazanır?" "Hayır, bazen yenilendir güçlü olan." ☆ Çok ama çok güzeldi. Böyle yüreğinize dokunan sizi yaralayan ama sonrasında iyileştirmesini de bilen baş ucu yaptığınız kitaplar vardır ya işte Zambak Baharı da onlardan biri. O kadar çok sevdim beni o kadar çok kendine bağladı ki bitmesini hiç istemedim. 355 sayfalık bir kitap ama bir o kadar daha olsaydı hiç sıkılmadan okurdum, kesinlikle doyamadım ne kurguya ne karakterlere ne de yazarımızın kalemine. Adelisa, geçmişinde büyük kayıplar acılar yaşamış Bosna savaş katliamından kurtulmuş bir genç kız. Türkiye'ye geldiğinde kimliğini gizleyip erkek kılığına giriyor Can oluyor. Çalıştığı meyhaneye gelen Rodoplu lakaplı adamla hayatının yönü değişiyor. Onunla birlikte çiftlikte yaşamaya başlıyor oradaki insanlarla yeniden aile sıcaklığını tadıyor. Şimdi siz düşünün o kadar insan içinde ne zamana kadar kız olduğun farkedilmeden yaşayabilirsin? İlla ki bazı zamanlarda açık verilir ve bu kitapta da öyle oluyor. En keyifli kısımlar da kesinlikle buralardı. Gelmiş geçmiş en iyi karakter diyaloglarını okudum. Çok iyiydi!Gülmekten ağladığım kısımlar oldu düşünün. Yan karakterler de hikayeye ayrı renk katmış. Erdem ve Halide abla favorilerim oldu. Can ile olan sahneleri gerçekten çok güzel ve keyifliydi. Erdem'e de çok ayrı düştüm, kendi hikayesini okumayı isterdim buradan Müjde ablama mesajımı vereyim. Zambak Baharı genç bir kızın asıl kimliğini bulma hikayesini anlatıyor. Aynı zamanda savaş katliamından sonra kalan acıları bir şekilde dindirebilmeyi ve de seçimlerimizle kendi yolumuzu kendimizin belirlediğimizi. Her bir duygu okuyucuya etkileyici bir şekilde aktarılmış, anlatım dili hiç sıkmamakla birlikte elinizinden bırakamadan okumanızı sağlıyor. Ben çok sevdim ve sizin de çok seveceğinize eminim. Şiddetli tavsiyelerimin arasında olduğunun altını çizerim. (Arzu)

Zambak Baharı PDF indirme linki var mı?

Lemariz Müjde Albayrak - Zambak Baharı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Zambak Baharı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lemariz Müjde Albayrak Kimdir?

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve İngiltere'de Portsmounth Universitesi Siyasal Bilimler Fakültesi mezunudur. Arkasından MBA yüksek lisansını tamamlamıştır.. Evli ve iki çocuk annesi olan yazar, Wattpad'de yayınladığı Hissiz ile tanınmıştır.

Lemariz Müjde Albayrak Kitapları - Eserleri

  • Hissiz
  • Maske
  • Frezya
  • Safir
  • Yoksun
  • Zambak Baharı

Lemariz Müjde Albayrak Alıntıları - Sözleri

  • "Seni mükemmel ve eşsiz derecede benzersiz kılan, senin kusur gördüklerin." (Maske)
  • Şeytanlar kirlenmezdi, onlar zaten kirli doğardı. (Hissiz)
  • Ve birden bilirsin: Yeni bir şeye başlamanın ve başlangıcın sihrine güvenmenin zamanıdır. Meister Eckhart (Zambak Baharı)
  • "Hint açelyası, her şey bitti demek." "Onu hiç cezalandırdın mı?" "Hayır... O, en başından beri cezalandırılmayı hiç hak et­medi. " "Beni cezalandıracak mısın?" "Bu senin cezandı... Yarın seninle petunya alacağız." "Petunya ne demek?" "Umudunu yitirme..." (Frezya)
  • Her zaman onlarca düşmanla savaşa bilirsin. Ama hiçbiri bir kadın kadar tehlikeli olamaz!!! (Safir)
  • Tek kelime:'Bitti' Bir insan kaç defa ölürdü? Dirilip dirilip ölmek diye bir şey var mıydı? Marcus'u uzaklaştırdığı gün ölmüşse şayet, Josephine bu her ifadeden yoksun söylenmiş sözle bir defa daha ölmüştü işte. (Yoksun)
  • Yaşam sevdiğinin gözlerinde güzeldir... (Maske)
  • Kimi zaman güzellikler kusurların birleşmesinden doğar. (Yoksun)
  • “Herkesin beklentileri vardır. Kimse çok olduğunu düşünmez ama ister.” “Ben istemem.” “Neden?” Rakısından bir yudum aldığında kalbimin ortasında hiç kapanmayan yaram bir damla kan sızdırdı. Bir gün gerçekten tamamı kabuk tutacak mıydı acaba? Dinecek miydi kanaması, yoksa beni o kanamadan öldürene dek yavaş yavaş sızacak mıydı? “İstemek hayallerle alakalı. Benim hayallerim yok.” (Zambak Baharı)
  • "Beni hatırladınız mı?" "Daha bunamadım evlat. O isyan eden mutsuz bakış­ları nerede görsem tanırım. Seninki kadar fırtınalar az kişinin yüreğinde kopar!" (Hissiz)
  • Aşk gerçekten de tuhaf bir zehirdi. Caci'nin dediği gibi, bazı zehirler insanın bedenini iyileştiriyordu gerçekten. (Safir)
  • Hayal ettiğiniz her şey gerçektir. Pablo Picasso (Zambak Baharı)
  • "Seni mükemmel ve eşsiz derecede benzersiz kılan, senin kusur gördüklerin." (Maske)
  • "...Sana şu kadarını söyleyeyim evlat, geçmişle bu kadar çok savaşırsan uğrunda savaşacak bir geleceğin olmaz." (Safir)
  • “Yanılıyorsun. Seni çoktan kabullendik. Sadece hala hazmetmeye çalışıyoruz.’ (Maske)
  • Bilmezdim. Bilemezdim ne büyük konuştuğumu. Kimsenin yokluğu öldürmüyormuş meğer. Öldürmüyormuş da öldürmemesine iki kanadı da kopmuş kuş gibi bırakıp süründürüyormuş. Bilmiyordum işte. (Zambak Baharı)
  • “ İnsan kimi zaman elini uzatsa dokunacak kadar yakın olduğunu bile özler.” (Yoksun)
  • Huzursuzdum.Aklında birbirinden farklı onlarca düşünce var gibiydi. Ben konuşmaya, dertleşmeye alışık değildim. Bilirdim. Kimse kimsenin derdini dinlemez,sadece kendine pay çıkaracağına bakardı. Ben de öyle yapıyordum. (Zambak Baharı)
  • "frezyalara dokunmaya bile hakkım olamayacak kadar suçluydum"|217 (Frezya)
  • "Kimi zaman güzellikler kusurların birleşmesinden doğar." (Yoksun)

Yorum Yaz