tatlidede
tatlidede

Zehra Erol kimdir? Zehra Erol kitapları ve sözleri

Uzman Psikolog Zehra Erol hayatı araştırılıyor. Peki Zehra Erol kimdir? Zehra Erol aslen nerelidir? Zehra Erol ne zaman, nerede doğdu? Zehra Erol hayatta mı? İşte Zehra Erol hayatı...
  • 02.02.2023 22:00
Zehra Erol kimdir? Zehra Erol kitapları ve sözleri
Uzman Psikolog Zehra Erol edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Zehra Erol hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Zehra Erol hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Zehra Erol hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Zehra Erol kimdir?

1971 yılında doğdu, ilköğretim, lise ve üniversite yaşantısını İstanbul’da tamamladı.

Lisans Eğitimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümünde 1990-1994 yıllarında, yüksek lisans eğitimini 1998-2000 yıllarında Marmara Üniversitesinde tamamladı.

Çocuk ve ergen psikoloğu olarak başladığı meslek yaşamına yetişkinlerle devam etti.

2004-2014 yılları arasında Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Polikliniğinde yetişkin psikoloğu ve öğretim görevlisi olarak çalışmış, çeşitli projelerde yer almıştır.

Ağustos 2014-Mayıs 2015 arasında Gelişim Psikiyatride çalışmıştır. 2015 Mayıs ayından itibaren kendi merkezinde çalışmalarına devam etmektedir.

Zehra Erol Kitapları - Eserleri

  • Mükemmeliyetçi Kişilik
  • Yalnızlık Psikolojisi
  • Takıntılı Aşklar
  • Aşk Psikolojisi

Zehra Erol Alıntıları - Sözleri

  • Anne baba, çocuğu bulundukları ortamdaki olumsuzluklardan ve tehlikelerden korumak için onun adına karar verir. Çocuğun yapması gerekenleri onlar yapar. Yemeğini bitirmedi diye, elinde tabakla çocuğunun peşinde dolaşan anneler, çocuk arkadaşlarıyla sorun yaşadığı zaman onunla her gün okula giden babalar aşırı koruyucu ebeveynlerdir. Ebeveynlerin böyle davranmalarının nedeni çocuklarını çok sevmeleridir. Çocuk bu kadar üzerine düşülmesinden sıkıldığını ifade ettiğinde "Seni çok seviyoruz. Zarar görmeni istemiyoruz” gibi açıklamalar yaparlar. Bazı çocuklar, anne babalarının böylesi tutumları kendi yetersizliklerini vurguladığı için tepki gösterir ve kendilerini güçlü kılmaya çalışırlar. Hata yapmamak ve sorun yaşamamak için çabalarlar ki aileleri onları korumak için harekete geçmesin. Hissettikleri yetersizlik duygusunu aşmak için her şeyi mükemmelen yapmaya çalışırlar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Tek bir şeye odaklanarak yaşamaya ça­lışmak, kendinize olanaksız standartlar koymaktır. Bu da en hızlı şekilde dibe vurmaya yol açar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Yaşamınızdan genel anlamda memnunsanız; olayların yarattığı üzüntü, mutsuzluk, sıkıntı ve zaman zaman hissedilen yalnızlık sizi çok fazla örselemez. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Hayattaki en büyük yalnızlık, yaşamla aranızda bir anlamlı bağın olmaması, yaşamınızdan ve kendinizden memnun olmamanızdır. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Ben-merkezli mükemmeliyetçilik de kişi "Aslında ben mükemmel olmak istemiyorum ama ... " ile başlayan cüm­leleri çok kullanır. İstediklerinin ne olduğunu sıralar. Bunu mükemmeliyetçilik olarak görmez. Sonra da kendisine koy­duğu standartları gerçekleştirmek için çabalar. Bu aslında, kişinin farkına varmadan mükemmel olmak için çabaladı­ğının bir göstergesidir. Bu nedenle eksik bulduğu, beğen­mediği davranışlarını ve yönlerini değiştirmek ister. Yapa­madığında kendine kızar, mutsuz olur. Nerede hata yaptı­ğını anlamaya çalışır. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Sürekli olumsuzluklardan bahsetmek bir sorunsa, sürekli iyi hissetme çabası da bir sorundur. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Kusurlarını kabullenen kişi, "Bu sefer olmadı, bir dahakinde daha iyisini yapabilirim" diyebilir. Ancak mükemmeliyetçi kişi için "olmadı" yoktur. Her şey olabilir; olmamasının mutlaka bir nedeni vardır. Bunu bulup sorunu çözümlemek gereklidir. Bu kişilerin en büyük sıkıntı­sı, hata ve kusurlarıyla kabul edilemeyecekleri endişesidir. Sadece kendilerinden değil, çevredeki kişilerden de kendi limitleri içinde kusursuz davranmalarını beklerler. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Tek bir şeye odaklanarak yaşamaya çalışmak, kendinize olanaksız standartlar koymaktır. Bu da en hızlı şekilde dibe vurmaya yol açar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Oysaki güçlü olmak, duygularını yaşayabilme cesareti gösterebilmektir. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Anlamlı ilişkiler kurabilmek, varlığımızın birileri için önemli olduğunu hissetmek, bizim için önemli olan insanlarla birlikte olmak yaşadığımız zamanı daha anlamlı kılar. Yaşamda anlamlı gerçek bir ilişkinin yerini, maddesel hiçbir şey dolduramaz (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Yalnızlık kişinin bireysel özelliklerine, sosyal yaşamına, bulunduğu ortam veya kültürün etkisine göre şekillense de aslında "en çok yaşamınızdan memnuniyetinizle bağlantılıdır." (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Yaşamımızdaki ilk hayal kırıklıkları en önemli ve sarsıcı olanlarıdır. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • İyi olmanın ilk adımı, ne yaşarsanız yaşayın önce açık olan yaralarınızın iyileşmesi için kendinizi sarıp sarmalamak, sonra da bu yaraya sebep olan olayları anlayıp adım adım ilerlemektir. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Öfke, diğer duyguların üstünü örten bir duygudur. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Farklılık, tehdit olarak görülmeye başlandığında ondan uzak durulur. Oysa farklılıklar, insanların iç dünyalarını zenginleştirir. “Başka" olmanın ilişkileri bitireceğine, bitmek tükenmek bilmeyen sorunlar doğuracağına ve duygusal açıdan zarar vereceğine inanmak ondan kaçınmaya sebep olur. Bu nedenle kişi, diğerlerinden "başka” olan yönlerini ortaya koymak istemez, farklılığını göstermekten kaçındıkça konuşmalar sığlaşır, bir süre sonra da ilişkiler kopar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Dışarıdan bakıldığında gözlemci, detaycı, yardımsever, çevresindekilere değer veren biri olarak görünür. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Kadınlar için aranmak, sevdiğinin sesini duymak, özlendiğini bilmek önemlidir. (Takıntılı Aşklar)
  • Yeterli olmak, karşılaşılan her sorunu çözmek ve belirlediğimiz her hedefe ulaşmak değildir. Yeterli olmak, kendi sınırlarımızı bilmek ve bu sınırlara uygun hedefler belirlemektir. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Ancak yaşamınızdaki anlamlı ilişkilerin sayısı azsa, araya giren mesafenin size etkisi de o kadar büyük olur. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Patolojik mükemmeliyetçilikte kişiler, belirgin bir bi­çimde hatadan, başarısızlıktan kaçınmaya çalışırlar. Ne ya­parlarsa yapsınlar hiçbir şey gözlerine yeterince iyi görünmez. Hep bir eksik vardır. Özgüven problemi nedeniyle sürekli kendileriyle uğraşırlar. Yaşadıkları güvensizliğin ver­diği rahatsızlığı, başarının getirdiği anlık hazlarla ortadan kaldırmaya çalışırlar. Yaptıkları her işte kendilerinden üs­tün başarı beklerler. (Mükemmeliyetçi Kişilik)

Yorum Yaz