tatlidede

Zemheri olmazsa baharın tadı olmaz...

Zemheri olmazsa baharın tadı olmaz...

Sonbaharın kışa evrildiği ve kışın zemheri soğuğunda insanları izlerim...Yağmurdan,kardan,
soğuktan kaçmaları ve kapalı yerlere sığınmaları bana ilginç gelir...Aklıma yaz aylarının kavurucu sıcaklarında edilen dualar ve karakışa duyulan özlem gelir...


Bu çelişki bana tuhaf gelir...
İnsanın hep zordan,sıkıntılı durumdan kaçışını hatırlatır...
Nedendir bilmem ben hep o anın tadını çıkarmaya çalışırım...Çünkü vakti geldiğinde gideceğini,tadını ve faydasını almam gerektiğini düşünürüm...


Üsüyorum, ıslanıyorum...


Ama o an benim bedenim için,nefsim için, doğam için,hayatı paylaştığım diğer canlılar için bunun gerekli ve faydalı olduğunu biliyorum...
Onlardan saklandığım her an ve her mevsimin hayatımdan eksilltigini düşünürüm,kaçmam...
Bütün kainatın bu döngüye ne kadar ihtiyaç duyduğunun farkındayım...
Bu zorluğu yaşamasam baharı yasayamayacağımı,tadına varamayacağımı bilirim...
Zorluğa göğüs gererim ki kolaylığa,ferahlığa varayım...
Zemheriyi yaşamadan meltemin tatlı esintisini ,yeşilin ve mavinin lezzetini doyasıya bilemem...
Tıpkı yazın kavurgan sıcağını tatmadan bahar sabahlarının serin şafaklarının değerini anlayamayacağım gibi...
Baharın en güzeli zemheriden sonra gelendir...
İnsan zorluğu yaşamalı ki rahata kavuşmalı...
Zemheriden kaçan,baharın delikanlı rüzgarına eşlik edemez...

Editör: Kadir Üründü

Yorum Yaz