tatlidede

Ansızın Hayat - Necip Tosun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ansızın Hayat kimin eseri? Ansızın Hayat kitabının yazarı kimdir? Ansızın Hayat konusu ve anafikri nedir? Ansızın Hayat kitabı ne anlatıyor? Ansızın Hayat PDF indirme linki var mı? Ansızın Hayat kitabının yazarı Necip Tosun kimdir? İşte Ansızın Hayat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 05.02.2023 04:00
Ansızın Hayat - Necip Tosun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Necip Tosun

Yayın Evi: Hece Yayınları

İSBN: 9786055108373

Sayfa Sayısı: 124

Ansızın Hayat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Siren sesleri ve marşlar arasında yürüyoruz. Öfkeliyiz, çünkü kurtarılacak bir dünya var önümüzde. Uçmasını bilmeyen, kılavuzsuz, kendini duvarlara vuran yavru kuşlar gibi kokuların ve renklerin peşinde yürüyoruz. Kepenkler indirilmiş, herkeste bir korku. Öfkeli gölgem sıcak asfalta düşmüş. Saat kulesinde siyah gözlüklü kuşkulu insanlar. Üstümüz başımız nar lekeli. Cebimizde parti broşürleri. Parkta sızıp kalmış adam haindir, pencereyi sulayan o kadın, köşedeki gazeteci. Bizden biri değilse, üstümüze bir kelebek niye konar, niye yağar yağmurlar?

Peki sen neredesin orda? İşte görüyorum. Kalabalıkların ortasında yürüyorsun. Masmavi gözlerinde çocukların bayrakları yansıyor. Öfkeli ve kızgınsın. Hayret, seni hiç gülerken hatırlamıyorum. Hep öfkeli ve üzgün. Bu bizim resmimiz. Kim daha öfkeliyse o kadar saygın. Kurtarılacak bir dünyanın içine düşmüş yaralı çocuklar, yürüyoruz.

Ansızın Hayat Alıntıları - Sözleri

  • Konuşmuyorsun artık, hiç konuşmuyorsun çünkü sözcüklere güvenin kalmamış, sözü bitirmişsin. Konuşsan tek cümlen olurdu belki: anlatacak hiçbir şeyim yok..
  • Gitmek, acıyı kalanların üstüne bırakıp kaçmaktı..
  • İnsan düşmeye başlayınca nedense hep çocukluk, ilk gençlik durağında durur. çünkü her şey orada başlamış, her şey orada yarım bırakılmıştır..
  • Her sözcük her insanda ayrı bir anlam olarak yankılanır. Ve her insan sadece kendi sözlüğünü tamamlamak için yaşar. Bu yüzden hayat, kendine ait sözlüğü oluşturma serüvenidir.
  • Burada bütün mevsimler aynıydı; elleri üşütürdü.
  • Hayat böyle işte; birden hiç beklemediğin bir anda elin yaranın kabuğuna değer, kanar, kanarsın..
  • Bir gölge nasıl ölebilirdi?
  • Konuşsan tek cümlen olurdu belki: anlatacak hiçbir şeyim yok.
  • Kitaplarla hayatın bütün gizini çözeceğini, bütün yolları açacağını düşünmüştü. Ama olmamış, kitapların içinde hayatı kaybetmişti..
  • Ama dünyanın düzeni böyle kurulmuş, hikâyeyi yaşayan başka, anlatan başka.

Ansızın Hayat İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Necip Tosun, öykü yarışması jurilerinden biriydi. Yazarı bu vesileyle tanımıştım. Edebiyatımızda öykü türünde büyük bir boşluğu dolduran kuramsal kitapları var. Bu alanda otoritelerden biri olarak kabul görür. Ayrıca Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Nuri Pakdil (Yedi güzel adam) gibi yazarlarımızın öğrencisi konumunda olup sanat görüşünü bu mihver üzerine inşa etmiştir. 'Ansızın Hayat' 13 öyküden oluşuyor ve öyküler de bir zincirin halkaları gibi birbirine tutunuyor. Sözcüklere yüklenen anlar, varlığın anlam arayışı, geçmişle hesaplaşma, kıyılara vuran hayatlar, olayların akışında kendine çarpan insanlar... Hayat, tek parça bir bütün değil de parçalanmışlıkların toplamı gibi. Yaşarken sık sık unutuyor insan yaşadığını ve ansızın hayatı hatırlıyor gibi. Günümüz öyküsü, daha çok karakterlerin içsel yolculuklarına dokunuyor. Olay az olmakla birlikte eş zamanlı ilerlemiyor, şimdiden geçmişe, sürekli gidiş gelişler olabiliyor. Bu bakımdan okurun dikkate daha çok gereksinimi oluyor. Yazarın üslûbu bana akıcı gelmedi ama öyküleri çok derin anlamlar taşıyor. (Mehmet)

Necip Tosun'un Türk hikayesine katmış olduğu değer yadsınamaz. Aynı zamanda bu toprakların yetiştirdiği en önemli öykücülerden biridir. Kesinlikle tavsiye ederim. (Richard Parker)

Kitabın içerisinde toplam 13 öykü var. Ebatını görünce bir çay bardağı su içer gibi bir dikişte bitiririm sanıyorsunuz ama öyle değil. Bardak belki çay bardağı ama içindeki su, kola ya da gazoz değil, ayran bile değil. Belki çok acı turşu suyudur. Hem ağzınızı dilinizi yakıp kavuruyor, hem de buna rağmen içme isteğine karşı koyamıyorsunuz. Bu sebeple de yudum yudum içebiliyorsunuz. Hızlı içerseniz içtiğiniz sıvıda saklı aromaları fark edemeyeceksiniz. Hoş kitap bitiyor geride aklınızda yer edebilecek vurucu bir olay, sahne namına bir şey kalmıyor. Bolca alıntı paylaştım aralarda böyle afilli, anlamlı ve sarsıcı tespit, teşbih ve betimlemelerden bolca var. Şükür okudum bitti. Pişman değilim. Durum öykülerinden meydana gelmiş hacim olarak küçük ama külçe gibi ağır bir kitap. Dört günde bitti. Bu kadar zamanda üç yüz sayfalık bir kitabı okurdum da bana mısın demezdim, bu defa direkt "banasın" dedim. Edebi ağırlığı kütlesel ağırlığından ve görüntüdeki hacminden çok fazla...Ağır bir kitap. Çok içsel, hassas, kırılgan ve duygusal ve biraz da ağır kanlı, düşük tempolu ve yüksek değerli insanların tarzı olabilecek bir kitap. Tamam ben de duygusalım da bu kadarı fazla. Evin balkonunda ölen teyze on sayfada zor ruhunu teslim etti...Kitabın edebiyatına, zengin diline ve şahane betimlemelerine lafım yok. Ama akmıyor, boğuyor insanı...Azıcık aksiyon, azıcık hareket olsaydı diyor insan...Ama yok. Ne anladın denirse "ya birşey anlamadım da güzel yazmış adam" derdim. (Mansur Saçan)

Ansızın Hayat PDF indirme linki var mı?

Necip Tosun - Ansızın Hayat kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ansızın Hayat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necip Tosun Kimdir?

Necip Tosun, 1960 Kırıkkale doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Kırıkkale’de tamamladı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini bitirdi. 1988 yılından beri bir kamu kurumunda görev yapıyor. Ankara’da yaşıyor, evli ve iki çocuk babası. İlk öyküsü “Yangın” 1983 yılında Aylık Dergi’de yayımlandı. Öykü, eleştiri ve sinema yazıları, Mavera, Dergâh, Eşik Cini, Hece, Heceöykü, Karagöz ve Kitap-lık dergilerinde yayımlandı. Otuzüçüncü Peron adlı öykü kitabıyla 2005 Türkiye Yazarlar Birliği “hikâye”, Modern Öykü Kuramı kitabıyla 2011 yılı “edebî eleştiri” ödülünü aldı. Hâlen Hece ve Heceöykü dergilerinde yazmayı sürdürüyor. Yapıtları: Öykü: Küller ve Uçurumlar (Hece, Ankara, 1998); Otuzüçüncü Peron (Hece, Ankara, 2005); Ansızın Hayat (Hece, Ankara, 2014); Deneme: Hayat ve Öykü (Hece, Ankara, 1999); İnceleme: Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören (İz Yayıncılık, İstanbul, 1996); Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2004); Film Defteri (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2005), Modern Öykü Kuramı (Hece, Ankara, 2011), Öykümüzün Kırk Kapısı (Hece, Ankara, 2013).

Necip Tosun Kitapları - Eserleri

  • Emanet Hikayeler
  • Otuzüçüncü Peron
  • Ansızın Hayat
  • Küller ve Uçurumlar
  • Edebiyat Atlası
  • Modern Öykü Kuramı
  • Doğu'nun Hikaye Kuramı
  • Öykümüzün Sınır Taşları
  • Günümüz Öyküsü
  • Gidilmemiş Yerlerin Türküsü
  • Öyküyü Sanat Yapanlar
  • Öykümüzün Kırk Kapısı
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören
  • Hayat ve Öykü
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Film Defteri

Necip Tosun Alıntıları - Sözleri

  • "Hikaye sonunu size bırakıyor, Sonra, diyorsunuz, Peki sonra ne oldu? Ne yapacaksın sonra ne olduğunu? Sana ne! Diye tersliyor hikaye; hatta belki, Sonunu ben bilmiyorum, ya sen biliyor musun? Diye dalgasını geçiyor. Ya da; Peki, sence ne oldu sonra? Diye bir karşısoru soruyor. Ya da omuz silkerek: Hepsi bu kadar, diyor. Kusura bakma ama, hepsi bu kadar! Tıpkı hayat gibi! Hayatta da daha fazlası yok ki!" (Hayat ve Öykü)
  • "İyi öyküler daha girişte atmosferini kurar, okurun ruhunu yakalar. Okur ilk cümlelerde öyküyü okuma gerekçesini bulur " (Modern Öykü Kuramı)
  • Son bir gayretle, "Niçin?" diye sordu "Ne oldu şehre?" Gözlüklü adam devam etti: "Çünkü rüyalarını yitirdi insanlar. Onlar da rüyası bedenleri terk ettiler." (Otuzüçüncü Peron)
  • Mustafa Kutlu iyilik, güzellik, merhamet peşinde bir öykü dünyası yaratırken hakikati en duru, en yalın, en sade hâliyle öyküde görünür kılmaya çalışmıştır. Dünyayı güzelleştirmek için iyilikleri yaygınlaştırmaya çalışan derviş bir hikâyecidir o. (Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu)
  • Hayat böyle işte; birden hiç beklemediğin bir anda elin yaranın kabuğuna değer, kanar, kanarsın.. (Ansızın Hayat)
  • "Bekliyor, ama neyi beklediğini bilmiyordu. Yalnızca yalnızlığını, bir de içine işleyen soğuğu ve yüreğin olduğu yerde daha büyük bir ağırlığı duyuyordu." (Öyküyü Sanat Yapanlar)
  • Yaralayan, ömür boyu yaralanmıştır.. (Gidilmemiş Yerlerin Türküsü)
  • Gitmek bir anlamda tükenmek, yok olmaktır. (Günümüz Öyküsü)
  • "Yaşamaktan zevk alanları severim ben. Yaşamalı bu dünyada." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • "Kahrolsun edebiyata kıymet vermeyenler ! Yaşasın onu kendine meslek edinenler." (Doğu'nun Hikaye Kuramı)
  • Yazar, karakterinin gerçek olmasını istiyorsa kendi planlarından vazgeçip onun özerkliğine saygı duymalıdır. (Modern Öykü Kuramı)
  • Gece kalkmalıyım, örtmeliyim üstünü şehrin. Uyanıyorum, ölü taşlar akıyor içime. (Küller ve Uçurumlar)
  • "Hikayenizi beğendik, ama ne demek istediniz bu hikayeyle? diye soruyorlar. Cevap şu: Hiçbir şey demek istemedim. Anlatmak istediğim, sadece hikayenin kendisiydi." (Hayat ve Öykü)
  • Burada bütün mevsimler aynıydı; elleri üşütürdü. (Ansızın Hayat)
  • "Ben o odada bir türlü sesimi bulamadım." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • Şehir zaten nedir ki, insanın keşfettiği en büyük, en kalabalık yalnızlık. (Emanet Hikayeler)
  • Ama dünyanın düzeni böyle kurulmuş, hikâyeyi yaşayan başka, anlatan başka. (Ansızın Hayat)
  • Her şey geçip gidiyor, insan yaşadığı her şeyi bir gün kaybediyorsa, o vakit tüm bu anların yaşanmış ya da yaşanmamış olmasının, gerçek ya da hayal olmasının ne önemi var? (Öykümüzün Sınır Taşları)
  • Meğerse sesim boşluğun sesiymiş... (Emanet Hikayeler)
  • "Yaşanmadan da ölünmez ki! " (Öykümüzün Sınır Taşları)

Yorum Yaz