Emine Öztürk kimdir? Emine Öztürk kitapları ve sözleri
Prof. Dr. Emine Öztürk hayatı araştırılıyor. Peki Emine Öztürk kimdir? Emine Öztürk aslen nerelidir? Emine Öztürk ne zaman, nerede doğdu? Emine Öztürk hayatta mı? İşte Emine Öztürk hayatı...

Prof. Dr. Emine Öztürk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Emine Öztürk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Emine Öztürk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Emine Öztürk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1978
Doğum Yeri: Erzurum, Türkiye
Emine Öztürk kimdir?
2001 yılında Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakultesi'ni tamamladı. 2003'de ayni üniversitede yüksek lisans eğitimini tamamladı. Doktorasını Marmara İlahiyat'ta tamamladı. Halen docent olarak görevini Kafkas Üniversitesi'nde sürdürmektedir.
Emine Öztürk Kitapları - Eserleri
- Köy Enstitüleri
- Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını
- Cumhuriyet Dönemi Aydın Kimliği, Sekülerleşme ve Köy Enstitüleri
- Aşk Sosyolojisi
- Caferilik Dini ve Kültürel Ritüelleriyle
- Tarihçi Gözüyle Toplum ve Din
- Türkiye'de Aile, Şiddet ve Kadın Sığınma Evleri
Emine Öztürk Alıntıları - Sözleri
- İngiltere' de " iğneleme" ile cadılar keşfedildi.Bu metod kalın bir iğneyle kadının vücudunun kazınması. İşkenceden halsiz kalan ağlamayan kadın cadı ilan edilip yakılıyordu. (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- ''Aydınlanmacı düşüncede akıl erkekle, erkek de aşkın alemle özdeşleştirilmektedir.'' (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- ''Toplumda iki kültür vardır: Görünen ulusal erkek kültürü ve görünmeyen evrensel kadın kültürü...'' (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- Olympe de Gouges 1791’de, Fransız Devrimi sırasında yazdığı kadın hakları bildirgesinde 1789’da verilen sözlerin tutulmadığını dile getirmiş ve devrimin kötü sonucunu erkeklere yüklemiştir. (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- Feminizm, felsefi anlamda, kadının hemen tüm Avrupa tarihi boyunca ezilmesinden, cadı addedilip yakılmasından, İncil'e dahi el sürmesinin yasaklanmasından, miras, boşanma, mülkiyet gibi pek çok hakkının elinden alınmasından sonra; Aydınlanma Çağı'nın, Fransız Devrimi'nin ve İnsan Hakları Bildirgesi'nin de kadına beklediğini ve istediğini vermemesi üzerine kadınların kendi haklarını kendileri aramak adına doğal haklar bildirgesinden hareketle 19. yüzyılda ortaya attıkları, fakat 21. yüzyıla kadar pek çok farklı kollara ayrılmış bulunan bir felsefi ekol ya da kuramdır. (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- Fakat köy enstitüsü mezunuydum. Öğretmenlerime verdiğim sözümü tutacaktım. Onlar bize hep derlerdi ki: ''Oğlum marifet, imkansızlıklar içinde imkan yaratmaktır. Her türlü imkana sahip işi herkes başarır. Önemli olan imkansızlıkları yenmek için imkanlar yaratmaktır.. (Köy Enstitüleri)
- Egemen olmaktan hoşlanan bir karakterin haset duygusundan yoksun olması beklenmez. (Türkiye'de Aile, Şiddet ve Kadın Sığınma Evleri)
- Artık erkeğin eşini dövmesi, baş parmaktan çok daha küçük bir sopayla da olsa, yasal değil. (Türkiye'de Aile, Şiddet ve Kadın Sığınma Evleri)
- "Bu devrim ancak bütün kadınlar kötü kaderlerinin farkında olurlarsa ve toplumdaki haklarını alamadıklarının bilincine varırlarsa tamamlanacaktır." (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- Modern cinsel özgürlük telakkisine bağlı olarak boşanma oranlarında artış görülmeye başlanmıştır. (Türkiye'de Aile, Şiddet ve Kadın Sığınma Evleri)
- Modern toplum, ileri düzeyde sanayileşmiş toplumdur. (Cumhuriyet Dönemi Aydın Kimliği, Sekülerleşme ve Köy Enstitüleri)
- Öğretmenin en büyük sevinci; yetiştirdiklerinin makamları, çalışmaları, başarıları topluma hizmetleri görüldükçe, bu öğretmen kendisini başka alemde görür. Ben onları kendimmiş gibi görüyorum. (Köy Enstitüleri)
- Ermeniler bu camiye bizleri öncelikle ağaçlara bağladılar, o arada karılarımıza kızlarımıza bazı zulüm ve işkenceler yaptılar. Bu zulme dayanamayan kadınlar bıçak götürmüşler yanlarında kalplerine bıçak sapladılar, zehir içtiler. Bazıları kurtulduysa da bazıları kurtulamadı. Bizi de doldurdular camiye gaz yağı döktüler ve bizi cayır cayır yaktılar. (Köy Enstitüleri)
- Disiplin sadece fikir açıklama konusunda uygulanmıyor, konu yanlışları eleştirmek olunca bu hak tüm öğrencilere geniş sınırlar içinde tanınıyordu, çünkü onların yönetiminde seslerini bizzat duyurmaları, düşünmeye ve korkmadan söylemeye alışabilmeleri ana amaçlar arasındaydı. (Köy Enstitüleri)
- 1982 Hayat bilgisi kitabından bir şiir Annem turşuyu kurdu Sarımsakları soydu Domates biberleri Suyun içine koydu Kışın korunmak gerek Annem ördü yün yelek Dolaptan çıktı hemen Palto ,atkı ,eldiven Babam harcadı para Aldı bana kundura Bu fikir yeni yetişen çocuğun kafasına işlenerek eğer kız ise annesi gibi bir anne erkek ise babası gibi bir baba olması istenir.. (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- Köy enstitüleri, Cumhuriyet Devrimi'nin yarım kalmış bir mucizesidir. Bunu anlamak çok zor olmasa gerek, zira kaşık dahi tutmayı bilmeyen bir köy çocuğundan bir salon beyefendisi ortaya çıkarmak ancak bu devrimin sayesinde mümkün olabilmiştir. (Köy Enstitüleri)
- Eğitim sistemi bir milletin zeka ve yeteneklerini keşfetmek, işletmek ve geliştirmekle görevlidir. (Köy Enstitüleri)
- Feminist tarih yazıcıları, kadın tarihinde kadınların Tanrıça rolünde olduklarını ve bu rollerinden ötürü tüm hayatlarını feminen tercih ettiğini söyledikleri anaerkil dönemle başlatırlar ve bu dönemde insanların doğayla iç içe, barış dolu bir yaşam sürdürdüklerini fakat daha sonra tanrılar panteonunda Ana Tanrıça'nın baştan indirilmesiyle onun yerine erkek bir Baş Tanrının getirildiğini söylenmektedir. Bu nedenden dolayı sonraki dönemlerin feminist tarih yazıcılarınca ataerkil dönem olarak adlandırmasının temelinde yukarıdaki olay gösterilmektedir. (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- Şefika Kurnaz, Türkçüler'in görüşlerini şöyle özetliyor. "Türkçülerin en önemlisi olan Ziya Gökalp'e göre kadın, devletin temeli ailenin merkezidir. Kadınla işbirliği olmadan toplumsal hayat yürümez. Kadınlar da tahsil görüp, cemiyet idaresinde rol aldıkları takdir de yeni bir hayat başlayacaktır". (Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını)
- Herkes yaşamının çeşitli alanlarında "ben kimim" ya da "kimlerdenim" sorularını sormaktadır. (Caferilik Dini ve Kültürel Ritüelleriyle)