matesis
dedas

Gülsüm Cengiz kimdir? Gülsüm Cengiz kitapları ve sözleri

Öğretmen, şair ve çocuk kitapları yazarı Gülsüm Cengiz hayatı araştırılıyor. Peki Gülsüm Cengiz kimdir? Gülsüm Cengiz aslen nerelidir? Gülsüm Cengiz ne zaman, nerede doğdu? Gülsüm Cengiz hayatta mı? İşte Gülsüm Cengiz hayatı...
  • 13.08.2022 09:00
Gülsüm Cengiz kimdir? Gülsüm Cengiz kitapları ve sözleri
Öğretmen, şair ve çocuk kitapları yazarı Gülsüm Cengiz edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Gülsüm Cengiz hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Gülsüm Cengiz hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Gülsüm Cengiz hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1949

Doğum Yeri: Isparta

Gülsüm Cengiz kimdir?

Öğretmen, şair ve çocuk kitapları yazarı. 1949 yılında Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1966 yılında öğretmen okulundan mezun oldu. 1980 yılına kadar İstanbul ve Balıkesir illerinde öğretmenlik yaptıktan sonra yayıncılık sektörüne geçti. Editörlük, yayın yönetmenliği gibi görevlerde bulundu. İlk şiirleri 1983'te Varlık dergisinde yayımlanan yazar Cumhuriyet, Emek ve Evrensel gibi gazeteler ile Varlık, İnsancıl, Evrensel Kültür, Gösterigibi dergilerde yazdı. 1975-1976 yıllarında Ruhi Su Dostlar Korosu'nda çalıştı. 1988 yılında Demet Yayınları'nın kurucuları arasında yer aldı. 1998'de bir yazısından dolayı iki yıla mahkum oldu ama cezası ertelendi. Çeviriler yaptı, editör ve yayın yönetmeni olarak çalıştı. Radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. Metin yazarlığı ve danışmanlık yaptı. Türkiye'de ve yurtdışında birçok söyleşi ve sempozyuma konuşmacı olarak katıldı. Toplumcu bir izlekle kaleme aldığı şiirlerinin yanı sıra çocuk edebiyatı alanında da yoğun çalışmaları oldu. Çocuk oyunları farklı gruplar tarafından sahnelendi. Kimi şiirleri de bestelendi.

1997 yılında Ayşe'nin Günleri romanı Almanca'ya çevrildi ve İsviçre ile Avusturya'da yayımlandı. Ayrıca yine Almanya'da, Verlag Anadolu çocuk öykülerinden bazılarını Almanca ve Türkçe olarak bastı. 2005'te de Freie Akademie bir öyküsünü Almanya'da iki dilli ve CD'li olarak hazırladı. Çevirilerin bir kısmı Kültür Bakanlığı'nın TEDA projesi kapsamında hazırlandı. Bazı şiirleri İngilizce, Almanca, İbranice, Romence, Azerice ve Kürtçe'ye çevrilerek çeşitli dergilerde yayımlandı.

Morpa Kültür Yayınları'nda Çocuk ve Gençlik Kitapları Editörüdür. Ayrıca Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Türkiye Yazarlar Sendikası üyedir. 1999-2005 tarihleri arasında sendikanın Genel Sekreterliğini yapmıştır. PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği ve Tiyatro Yazarları Derneği üyesidir. PEN Türkiye Merkezi'nde "Barış İçin Yazarlar Komitesi"nde görevlidir.

Gülsüm Cengiz Kitapları - Eserleri

  • Ahşap Evin Çocukları
  • Ayşe'nin Günleri
  • İpini Kopartan Uçurtma
  • Perili Ev
  • Köprü Olmak İsteyen Çivi
  • Tarihe İz Bırakanlar: Nasrettin Hoca
  • Sevdamız Çiçeklenir Zulada
  • Tohumdan Dokumaya
  • Bez Bebek
  • Tuz Masalı
  • Bıcırık
  • Bulaşıcı Hastalık
  • Damlacık
  • Üç Elma Fidanı
  • Yavru Kuşun Şarkısı
  • Selam Yaratana
  • İki Sevinç Bir Arada
  • İpek Giysi
  • Adadaki Hazine
  • Salıncak Safası
  • Annemin Masalları: Karagöz Kibarlık Öğreniyor
  • Sporcu Babaanne-Kerem ile Zehra
  • Tarihe İz Bırakanlar Andersen
  • Kuşlar Okullu Oldu
  • Halının Sihirli Renkleri
  • Kente Gelen Çam Ağacı
  • Ormanda Yaz Olimpiyatları
  • Silinsin Diye Yeryüzünden Savaş Sözcüğü
  • Dilek Ağacı
  • Yasak Sevda Sözcükleri
  • Ormandaki Kulübe
  • Boğaz'daki Mutlu Çocuk - Kuzguncuk
  • Minik Salyangoz Meslek Seçiyor
  • Arı ile Papatya
  • Toprak Testi
  • Prenses Pila
  • Suyun Rengi ya da Rengarenk Çiçek Bahçesi - The Color of Water a Colorfuul Flower Garden
  • Tomurcuk 3-Bir Dilim Ekmek İçin
  • Akdeniz'in Rengi Mavi
  • Kafesinden Kaçan Maymun
  • Dünyanın En Güzel Giysisi
  • Köstebeğin Üzüntüsü
  • Eylül Deyişleri
  • Mayısta Üzgün Gönlüm
  • Kuşlar Kralı Kim Olacak?
  • Küçük Kurbağanın Öyküsü
  • Yolda Kalan Lokomotif
  • Tavan Arasındaki Aynanın Öyküsü
  • Küçük Kayığın Büyük Yolculuğu
  • Umut Hep Vardır
  • Eylül Deyişleri
  • Konuşmak Isteyen çocuk
  • Ayşe'nin Günleri
  • Bir Bulutun Ardında - Ayşe’nin Günleri 2
  • Deniz Kabukları
  • Ellerimiz Günışığı
  • Hayvanlarla Konuşan Çocuk

Gülsüm Cengiz Alıntıları - Sözleri

  • "Ağaçlar da insanlara benzer; ince uzun kimi, tıknaz kısa boylu kimisi. Kimi donatır kendini görkemli çiçeklerle yalın bir güzelliği kuşanır kimi. Kimi güçlükle tutar ayakta çürümüş gövdesini, kimi yayıp dallarını alabildiğine keser genç ağaçların güneşini. Ağaçlar da insanlara benzer; kiminin, kucaklar yaşamı geniş dalları, kiminin göklere uzanır dimdik başı. Kimi bir başınadır ve cılızdır kökleri, yıkılır ilk rüzgârda. Kimi derinlere salar köklerini, büyür bir ormanın içinde/ büyütür bir ormanı; direnirler birlikte güçlü kasırgalara." (Yasak Sevda Sözcükleri)
  • Tel örgünün tellerine takılıp kalıyor tutsaklık. Binlerce karede çoğalıyor yüzleriniz. Her karesinde ayrı ayrı çiçek açıyor özgürlük. (Sevdamız Çiçeklenir Zulada)
  • Yasak bir aşkın tutkunuysa iki yürek neden erkeğin elinin kiri kadının yüz karası? (Mayısta Üzgün Gönlüm)
  • Açıl toprak açıl Kurulsun sofralar! Boğazına kadar öze boğulsun tohum Çatlasın bereketinden dağlar Gözümüz gönlümüz doysun ... Açıl toprak açıl Ver Allah'ım ver İnsanoğlu bir baş soğanla Bir dilim ekmeğe değer. (Selam Yaratana)
  • "Tarihsel İyimserlik Kim demiş yolu düzdür yaşamın? İnişleri de vardır çıkışları da, sapakları da vardır kavşakları da... Ummadık zamanlarda, el ele, bir arada adım adım umuda çıkan yolları da... Kim demiş sona ermiştir sevda yeni dünya düzeninde? Taşlar arasında nasıl filizleniyorsa yaşam yine yeşerir sevda tertemiz yüreklerde. Kim demiş kurudu yüreği ozanın; yazamaz bir daha hiçbir dize? Gelincikler dalgalandıkça rüzgârda, kuşlar uçuştukça göklerde, bembeyaz tomurcuklar patladıkça dallarda tükenmez umut, sürer kalemin ucundaki sevda... Kim demiş yaşandı, yaşanacak ne varsa, tarih bitti insanlık evreninde? Güneş her sabah yeniden doğar ve yeniden kurulur dünya üreten insanın elleriyle..." (Yasak Sevda Sözcükleri)
  • Can yoktu ki sevdalara düşe, Kurt yoktu ki kızıl kana üşe Yoktum ki yol geçe Yoktun ki haber ulaşa Gül yoktu ki, dal yoktu ki... Ve döne döne ateş Döne döne madde Gökler yarıla dürüle Dağlar savrula devrile, Kırıla döküle yıldız Sular evrile çevrile Döğüşe döğüşe madde Değişe tokuşa madde Öyle bir vakte erdi ki devran Döne döne esir Döne döne gaz Döne döne atom Döne döne madde Vuruşa vuruşa madde Ve zaman değişe değişe Yosun titreşe, yeşilleşe Işık dura değişe Öyle bir vakte erdi ki devran Ha dedi kırdı zincirini İçerdeki adam Demir bağrışa bağrışa Zindan çağrışa çağrışa Şöyle buyurdu ki Yusuf Dört kitaptan daha büyük: Demek bu hayat Önce sana bana yük Demek su kiminse Motor, elektrik, ve ışık kiminse Demek sultan odur Demek insan bölük bölük Yaşıyorsan ölüyorsun demek Nasıl yaşıyorsan Öyle düşünüyorsun demek Demek insan En yüce mertebede hayvandır Yeni anladım Alet kullanan ve yapan Tilki tarlayı masallarda sürer Manyetoyu çeviremez tavşan Devril başımdaki kader Dökül dilimdeki yalan Tutuş beynimdeki kibrit Kirtim kirt Kirtim de kirt Kirtim de kirtim Kirtim kirt Bir yandan demirciler Demir döğer denge denk Bir yandan boyacılar Boya vurur renge renk Bir yanda Kurtuluş savaşçıları Bir yandan esaret Bir yandan termonükleer çağ Bir yandan balistik şirret Evvel madde Ahir fikir Dolan göğsümdeki hava kahve Salın yanımdaki fakir Salın proletarya Geber başımdaki bit Kirtim kirt Kirtim de kirt Kirtim de kirtim Kirtim kirt (Selam Yaratana)
  • ben gördüm siz de gördünüz mü yarı aydınlık sabahlarda saçlarında tel tel yıldızlarla yürüyen işçi kızların vardiyalarına ekmekarası umut taşıdıklarını güle oynaya ben gördüm ya siz. (Selam Yaratana)
  • Çok küçük bir azınlığın dışında, çocuklarımız sevgiden yoksun büyüyorlar. Sevgi, soluk aldığımız hava, içtiğimiz su, yediğimiz ekmek kadar gerekli. Ama en çok da yaşamının başında, yaşamın getirdiği gerçekliklere karşı deneysiz ve savunmasız olan çocuklar için gerekli. Çocukların sevgiden yoksun bir yaşam sürdüğüne ilişkin savima kuşkuyla bakanların, yakından uzağa doğru çevrelerine bir göz atmaları yeter. (Umut Hep Vardır)
  • Ben işçi çocuğuyum evladım Demiryolu atölyesi işçilerinden emekli Şükrü'nün oğluyum Ekmekle doydu karnım Ekmekle avutuldum Ekmekle korkutuldum Sen sofraya havyar da koysan kuzu kızartması da önce ekmeğe varır elim Çilemin adı benim ekmek kavgası Hiçbir şey istemedim şu dünyada kendim için Ne köşk ne araba ne para Tükürmüşsem içine Senin tapındığın o sıfatların Satıyorsam emeğimi yok pahasına Ben işçi çocuğuyum evladım benim davam başka dava (Selam Yaratana)
  • Kendisiyçin çabalayan kimi var? Kimi var ki bir ekmeği: '' Al ye!...'' der; Bir şey veren ondan da bir şey ister... Ah yoksulluk, ah babasız çocuklar!... (Mehmet Emin Yurdakul) (Selam Yaratana)
  • "Okumak onu mutlu ediyordu.Kendini öykülerdeki olaylara kaptırıyor; heyecanlanı- yor,üzülüyor,seviniyordu." (Ayşe'nin Günleri)
  • -DAHA NE İSTERSİN- Doyacak kadar aşın varsa, başını sokacak, bir de damın, İnsanoğluna kulluk etmiyorsan, başkasının sırtından değilse geçimin, tamam, güneşli günler içindesin. (Selam Yaratana)
  • Çocuk umut imgesidir; şu yaşlı yorgun dünyamızda kirletilmiş ucuzlatılmış insan ilişkileri içinde temiz kalan şey, çocuk masumiyeti. (Umut Hep Vardır)
  • -tüketmiş yeşili dostluğu ve sevgiyi- tüketim yorgunu insanlar yaşar içlerinde teknoloji harikası eşyalar hızlı beslenme çocuklarıyla yanyana... (Mayısta Üzgün Gönlüm)
  • Açıldı kilidi dilimin Şimdi kelepçede ellerim... (Yasak Sevda Sözcükleri)
  • Sevgiyle bakan çocuk gözleri, yüzlerinde çiçek açan gülüşleri ve kuş cıvıltılarını andıran sesleri umut veriyor ; berrak sularla yıkanmış gibi arıtıyor içimi. (Umut Hep Vardır)
  • Dövüştüm cahillerle, bilgimle kanıtladım gerçeği. Yakıcıydı gerçek ve yer yoktu gökyüzünde gerçeği söyleyenlere özgür düşüncelere. (Mayısta Üzgün Gönlüm)
  • Ayağa kalkıp hep birlikte göstermeliyiz sokakların gücünü. Bir türkü söylemeliyiz bir türkü hak arayan, direnen insanların birlikte söylediği türkü silinsin diye yeryüzünden savaş sözcüğü... (Silinsin Diye Yeryüzünden Savaş Sözcüğü)
  • "Kayaköy’de sesinin izi var hâlâ; rüzgârın kanadında, çalıların bürüdüğü yollarda, her avluda, her kapının ardında. Titreşiyor sözcükleri kalanın ve gidenin." (Yasak Sevda Sözcükleri)
  • "Orkestra Konserinde... Bir senfoninin notaları gibi yaşam sürüyor ezgilerin eşliğinde. Orkestra şefi sallıyor sopasını inliyor viyolonsel ağır, acılı bir ezgiyle. Homurdanıyor kontrbaslar; –yasak– diyorlar –yapamazsın, sevemezsin, gidemezsin– Orkestra şefi sallıyor sopasını, çalıyor tehlike çanları, davullar vuruyor bütün gücüyle. Çanlar, davullar, ağır yaylılar sarıyor çevresini öfkeyle; incecik sesiyle titreyerek bir yüreğin ezgisini söyleyen solo kemanın... Susmuyor keman, ürkek adımlarla dönerken köşeleri kaygılı ve kuşkulu... Ardında aceleci ayak sesleri üflemeli çalgıların; yakalayıp tutmak içlerine almak istiyorlar onu. –Güçtür bizi haklı kılan sana karşı, güçlüyüz ve çoğuluz, sense yapayalnız. Azınlık çoğunluğa uymalı diz çökmelisin gücün önünde– Kalın sesleriyle homurdanırken viyolalar gözdağı verir gibi, ansızın tiz bir çığlık solo kemandan ayrıksı, öncü, başkaldıran... –susturamazsınız beni haklı değildir her zaman çoğul olan– Sürüyor ezgisi solo kemanın dirençli ve kararlı, katılıyor ona keman korosu... Orkestra şefi sallıyor sopasını kuşlar uçuşuyor kemanın tellerinde. Ziller çalıyor, davullar vuruyor. Gülüşler, umut dolu kahkahalar yükseliyor neşeyle. Karışıyor birbirine yaşamın sesleri binbir türlü haliyle soğuk bir kış akşamı orkestra konserinde..." (Yasak Sevda Sözcükleri)

Yorum Yaz