Kaan H. Ökten kimdir? Kaan H. Ökten kitapları ve sözleri
Yazar Kaan H. Ökten hayatı araştırılıyor. Peki Kaan H. Ökten kimdir? Kaan H. Ökten aslen nerelidir? Kaan H. Ökten ne zaman, nerede doğdu? Kaan H. Ökten hayatta mı? İşte Kaan H. Ökten hayatı...

Doğum Tarihi: 10 Nisan 1969
Doğum Yeri: Samsun, Türkiye
Kaan H. Ökten kimdir?
1969'da Samsun'da doğdu. İstanbul Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler okudu, Paul Feyerabend üzerine yüksek lisans tezi yazdı. Bu sırada aynı yerde araştırma görevlisi oldu. 1996-1997 yıllarında DAAD bursuyla Almanya'da Göttingen Üniversitesi'nde Heidegger, Kant ve Hıristiyanlık konularıyla ilgili doktora çalışmalarını yürüttü. İstanbul'a döndü ve Immanuel Kant'ın barış anlayışı üzerine hazırladığı tezle 2001'de doktor oldu. Bilgi Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak çalışmıştır. Prof. Dr. Kaan H. Ökten, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesidir.
Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş (Alfa, 2003) ve Heidegger ve Üniversite (Everest, 2003) adında yayımlanmış iki telif eseri ve çok sayıda makalesiyle çevirisi bulunmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
- https://twitter.com/Kaan_H_Okten
Kaan H. Ökten Kitapları - Eserleri
- Varlık ve Zaman
- Ölüm Kitabı
- Aristoteles
- Heidegger ve Üniversite
- Heidegger'e Giriş
- Muallakta Var Olmak
- Varlık ve Zaman Kılavuzu
- Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş
- Varoluşun Halleri
- Heidegger Kitabı
Kaan H. Ökten Alıntıları - Sözleri
- Anlam varolana ilişik bir nitelik, varolanın "ardında" yatan ya da "muallakta" kalmış bir şey değildir. (Varlık ve Zaman)
- Senin çıkardığı sedalar ruh hallerinin işaretleridir. (Aristoteles)
- Anlam, bir şeyin anlaşılırlığının tutunduğu yerdir. (Varlık ve Zaman)
- "Ölümsüzler ölümlü, ölümlüler ölümsüz. Biri diğerinin ölümünü yaşar, diğeri de ötekinin yaşamını ölür." [Herakleitos] (Ölüm Kitabı)
- Sonuç olarak Heidegger, Nietzsche'nin Zerdüst'ü kim, diye sorduğunda, üst-insan öğretisi içinde aynının ebedi tekerrürünü öğreten kişidir, demektedir. Heidegger'e göre Batı metafiziğinin nihai düşüncesi olan ebedi tekerrür öğretisi, hala esrarını korumakta olup, bunu mistisizm ya da döngüsellik olarak yorumlamak yanlış olacaktır. (Heidegger'e Giriş)
- Sonun beni özgür bırakışına ihtiyacım var. (Ölüm Kitabı)
- herhangi bir şeyin bozuluşuna karşın mutlak bir oluş ve herhangi bir şeyin oluşuna karşın mutlak bir bozuluş vardır. (Aristoteles)
- Varlık ve Zaman, Yunan felsefesiyle (Parmenides, Platon ve özellikle de Aristoteles'le), Augustinus ve Descartes'la, Kant ve Hegel'le, Kierkegaard ve Dilthey'la ve tabii Husserl'le bir hesaplaşmadır. Konusu bu kadar geniş bir spektrum içinde yer alınca, Varlık ve Zaman'la ilgili yorumların da bir o kadar çeşitli olması doğaldır (o kadar ki, bu kitabın gnostik bir metin olduğuna dair yorumlar bile yapılmıştı bir zamanlar). (Varlık ve Zaman Kılavuzu)
- Teknoloji ve bilimin yaptığı hakikat açımlamak değil, dünya resimleri yaratmaktır. Dünya resimleri yaratmaktır. Dünya resimleri yaratılırken dünya, belirli bir biçimde resmedilir. Dünyayı belirli bir biçimde temsil etme anlamına gelen resmetme, insanların bu resme ya da temsile göre kendilerini yönlendirebilmelerini ve egemenliği altına alabilmelerini sağlamaktadır. Böylece dünya, bilim ve teknolojinin egemenliği altına girmektedir. Heidegger'e göre bu gelişme, tesadüfi olmayıp, Batı düşünce dünyasının nihai sonucudur. (Heidegger'e Giriş)
- Fenomenolojik bir ifade olan " Desain kendinde özü itibariyle birlikte-varolmadır." (Varlık ve Zaman)
- Bizler ne olduğu bilinmez büyük suçların cezası için yaşamaktayız. (Aristoteles)
- “Zira, varoluş hisledir.” . (Varoluşun Halleri)
- Çünkü "zaman, bizatihi var olan kavramın kendisidir ve boş görü olarak kendini bilinçte temsil eder. Bu yüzden tin, zorunlu olarak zaman içinde tezahür eder ve kendi saf kavramını anlayıncaya yani zamanı iptal edene kadar onun içinde tezahür etmeye devam eder. O, benlik tarafından anlaşılmayan, dışsal olarak görüye taşınan saf benliktir, salt görüsel kavramdır." Böylece tin, kendi özü itibariyle mecburen zaman içinde tezahür eder. "Demek ki dünya tarihi, zaman içinde tezahür eden tinin tefsiridir aslında, tıpkı idenin kendini doğa olarak uzayda tefsir etmesi gibi." Gelişimin devinimi ne ait "dıştalama", var-değil ile ilişkiyi kendinde barındırmaktadır. İşte o, kendini ayırt eden şimdi olarak anlaşılan zamandır. (Varlık ve Zaman)
- Neticede Camus da bir tür Sisyphos'tu: Yaşam denilen kayayı tepeye doğru taşımaya kalkışmış, menzile varacakken kayayla birlikte gerisin geriye düşmüştü. Varoluş böyle bir şeydir işte: Ölüme doğru var olmak, sonlanmak, ama tamamlanamamak. (Varoluşun Halleri)
- Luther'e göre Kilise, sadece dinadamlarının görev yaptığı bir yer ve bina değildir. Kilise, Tanrı Kelamı'nın tezahür edip cisimleştiği yerdir. (Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş)
- Mutlu yaşamın çok servete sahip olmakta değil, insanın iyi bir ruh yapısına sahip olmasında yattığını göz önünde bulunduralım. (Aristoteles)
- Frankların devlet ile Kilise’yi bir İmparatorluk Kilisesi mantığıyla ele alması, Ortaçağ tarihinde Kilisenin rolünü artırıcı ve ortak ve tek bir İmparatorluk fikrini geliştirici bir işlev görmüştür. (Reformasyon Dönemi Siyasal ve Dinsel Düşünce Tarihine Giriş)
- Heidegger'e göre Hölderlin, kendi tarihsel zamanını öncelemiş, geleceğin şimdisini tasvir eden şairdir. (Heidegger'e Giriş)
- Ona göre anlama, kognitif-ussal-mantıksal bir süreç değil, Dasein'ın gerçekleştirilebileceği imkanların alanına açık olmak demektir. Bir şeyi anlamak, onun imkanını kendi Dasein'ında gerçekleştirmek demektir Heidegger'e göre. (Varlık ve Zaman Kılavuzu)
- Ruh canlı bedenin nedeni ve ilkesidir. (Aristoteles)