diorex

Korhan Atay kimdir? Korhan Atay kitapları ve sözleri

Türk yazar Korhan Atay hayatı araştırılıyor. Peki Korhan Atay kimdir? Korhan Atay aslen nerelidir? Korhan Atay ne zaman, nerede doğdu? Korhan Atay hayatta mı? İşte Korhan Atay hayatı...

  • 27.07.2022 04:00
Korhan Atay kimdir? Korhan Atay kitapları ve sözleri
Türk yazar Korhan Atay edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Korhan Atay hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Korhan Atay hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Korhan Atay hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1949

Doğum Yeri: Karşıyaka, İzmir

Korhan Atay kimdir?

H. Korhan Atay 1949 yılında İzmir, Karşıyaka'da doğdu. Müzisyenlik ve profesyonel fotoğrafçılığın ardından 1977 yılında geldiği İstanbul'da kitap yayıncılığı ve Aydınlık gazetesinde muhabirlik yaptı. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından Ses dergisinde muhabir ve fotoğrafçı olarak çalıştı. 1982 yılında kuruluş sürecinde katıldığı Nokta dergisinde muhabirlik, istihbarat şefliği, haber müdürlüğü, yayın ve yazı kurulu üyeliği görevlerini üstlendi. 1991 yılından itibaren Star, Kanal 6 ve ATV televizyonlarında haber programları, haber müdür yardımcılığı, program yapımcılığı ve editörlüğü yaptı. 1994 yılında, kurucusu ve ortağı olduğu Pro-TV ve Eylül TV şirketleri, çok izlenen televizyon kanallarına haber, belgesel, tartışma, yarışma programları ve diziler hazırladı.

Yazarın Figen Kumru ile birlikte yazdığı Katina'nın Elinde Makası adlı Seyfi Dursunoğlu/Huysuz Virjin söyleşi kitabı 2004 yılında yayımlandı. Yine Figen Kumru ile birlikte kaleme aldığı Mizahın Abisi Oğuz Aral biyografi kitabı 2008 yılında yayımlandı. Küratörlüğünü yaptığı Adalar Müzesi' nin bir sergisinden yola çıkan Adalarda İz Bırakanlar kitabı ise 2011 yılında yayımlandı.

Korhan Atay Kitapları - Eserleri

  • Katina'nın Elinde Makası
  • 1 Mayıs 1977 : İşçi Bayramı Neden ve Nasıl Kana Bulandı
  • Serteller
  • Mizahın Abisi Oğuz Aral

Korhan Atay Alıntıları - Sözleri

  • Ey faşist yumurcakları! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi bütün bu yapılanları kâfi görmeden, vazifen matbaaları yıkmak, makineleri ısırmak, namuslu vatanperverleri parçalamaktır. Muhtaç olduğun kazma, balta Halk Partisi'nin ambarlarında mevcuttur. (Serteller)
  • Geçti sevdalarla ömrüm, ihtiyar oldum bugün Ak pak olmuş saçlarımla, bî-karar oldum bugün (Katina'nın Elinde Makası)
  • İşte bu düşüncelerle, putlaşmış eski ünlülere karşı bir saldırıya geçtik. İşe en çok sevilen Namık Kemal ile başladık. Namık Kemal'in bir burjuva şairi olduğunu ve kendi sınıfının çıkarlarını savunmaya çalıştığını belirttik.(...) Ahlak ve vatan sevgisinden söz ettiği halde, Saray'ın parasıyla yaşadığını anlatmaya çalıştık. Bu yayınlar ortalığı sarstı. (Serteller)
  • Bekledim de gelmedin Sevdiğimi bilmedin Gözyaşımı silmedin Hiç mi beni sevmedin? (Katina'nın Elinde Makası)
  • O güzel gözlerle bakmasını bil Sade kendin yanma yakmasını bil (Katina'nın Elinde Makası)
  • Hitler, şüphesiz bir fani vatandaşa milli kahraman vasfı kazandıran bütün her şeyi yapmıştır. Almanya onun şahsında bütün davaları tahakkuk ettiren bir şef bulabilmiştir. Zayıf ve mağlup Almanya'nın en karışık, en buhranlı ve en düşük günlerinde bir avuç arkadaşı ile mücadeleye girişen Hitler, yalnız kendi milletine siyasi hak müsavatı(eşit siyasi hak) kazandırmak, yeni bir ordu vücuda getirmek, toprak istiklallerine nihayet vermekle kalmamış, Alman ırkı birliğini hemen temin etmiştir...Kendi eti böyle bir şefin ellinci doğum yıl dönümü için ne kadar şenlik yapsa hiç kimse bunu mübalağalı addedemez... (Serteller)
  • Sayın Sülker, beni asıl üzen üniversite öğrenimine geçmiş gençlerin, makine gibi düğmelere basılınca, fikre karşı balyozla harekete geçirilebilmeleridir. Düşününüz. Ben fikirlerimi açıkça yazıyorum, buna yanıt veriliyor, uygarca tartışıyoruz. Okuyucular kimin haklı, kimin haksız olduğunu kavrayacak bilinçtedir. Ama iktidar partisinin başı eleştiriye katlanamıyor... (Serteller)
  • Ümmidini kirpiklerine bağladı gönlüm Yıllarca o bir çift göz için ağladı gönlüm (Katina'nın Elinde Makası)
  • “Hanım bu ne böyle, ne biçim yemek bu?...” Anladık ki, annem yemeğe karabiber yerine kahve koymuş. Çünkü ben dans ederken konsantrasyonum bozulmasın diye ışık yaktırmıyordum kadına. (Katina'nın Elinde Makası)
  • “Bilmeyen yapmasın!” diye kural koysanız, çalışanların çoğu işsiz kalır Türkiye’de. (Katina'nın Elinde Makası)
  • Dünya çok acı dolu bir dönemin eşiğindeydi çünkü: Tüm çabalarına karşın hayatını resim yaparak kazanmayı başaramayan Adolf Hitler, 1933'te başbakan olarak atanmış, aynı yılın Şubat ayı sonunda Almanya'nın meclis binası Reichstag kundaklanmış, 19 Ağustos 1934'te düzenlenen referandumda %89,93 oranında oy alıp kendisini Almanya'nın Führeri (Lideri) ilan etmişti. (Serteller)
  • Çektim elimi gayrı bu dünya hevesinden Azad edeyim mürg-i dili, ten kafesinden ( mürg-i dil : Gönül kuşu) (Katina'nın Elinde Makası)
  • Söyle neden ağladın, neler geldi başına Değmez emin ol hayat, bir damla gözyaşına (Katina'nın Elinde Makası)
  • Nazilerin propaganda çalışmaları çok etkiliydi. Propaganda en çok demokrasiyle zaten ilişkisi olmayan otoriter eğilimli kişileri kolayca etki altına alıyordu. 1939 Nisan ayında Hitler'in doğum günü kutlamaları için Türkiye'den bir grup gazeteci ve siyasetçi Almanya'ya davet edildi. Nadir Nadi, Falih Rıfkı Atay, Hüseyin Cahit Yalçın, Necmettin Sadak ve Ali Fuat Cebesoy Almanya'ya gittiler. (Serteller)
  • Peyami, sosyalizme pek yakın olmasa da Nazım'a yıllardır hayrandı. Öyle ki, Nazım'ın yazmasını çok teşvik ettiği ünlü otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nun, 1930 yılında Resimli Ay matbaasında yapılan ilk baskınını ona ithaf etmişti. (Serteller)
  • Peyami o zamanlar bir dereceye kadar Nazım'ın etkisi altındaydı. Fakat onunla birçok noktalarda beraber değildi. Nazım onu da sosyalizm davasına çekmek için pek uğraştı. Aralarında geçen uzun tartışmalardan sonra Peyami, "Seninle bir trene bindik, beraber seyahat ediyoruz, ben demokrasi durağına kadar seninle beraberim, ondan sonrası için Allah'a ısmarladık," dedi. Fakat Peyami demokrasi durağına varmadan trenden indi, harp yılları içinde Hitler'in arabasına bindi. Faşizmin, ırkçılığın, Hitler'in en büyük savunucusu oldu. Nazım ve benim hakkımda en çirkin yazıları yazan Peyami olmuştur. (Serteller)
  • Kanunlar bu hakkın, bu halkın, bu vatanın bekçileridir. Onun üzerinde söz sahibi sadece, sadece halktır. Devlete hesap vereceğiz, devletten hesap soracağız. Şahsi hürriyetimizi bu halk ve vatan için feda edeceğiz. Fakat başımızda saltanat sürenler için değil... Hürriyete bundan başka zincir kabul etmiyoruz. (Serteller)
  • Unutturamaz seni hiçbir şey Unutulsam da ben Her yerde sen her şeyde sen Bilmem ki nasıl söylesem (Katina'nın Elinde Makası)
  • Sabahattin'i roman yazmaya teşvik eden Nazım Hikmet oldu. Sabahattin Ali'nin ilk romanı Kuyucaklı Yusuf, Resimli Ay Matbaası'nda basılıyordu. Nazım her gün makinaların başında eserin basılmasını seyrederdi. İlk nüsha çıktığı gün sevinçle odaya geldi. Baskıyı hepimize gösterdi, gözlerinde adeta, bu romancıyı ben yarattım, der gibi bir ifade vardı. (Serteller)
  • Başka emirlerde ise, Milli Şef, hatta Milli Şef'in ailesiyle ilgili haberlerin büyük verilmesi bildiriliyordu. Bu, mutlak hâkim İsmet İnönü'nün kudretini dosta düşmana gösterecekti. Bundan dolayıdır ki, bütün harp yılları esnasında, Cumhurbaşkanını bir konserde, bir temsilde, at yarışlarında gösteren fotoğraflar, "devlet zoru" ile gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlandı. (...) Gene gayet iyi hatırlarım...Bir gün Cumhuriyet gazetesine Basın Müdürlüğü'nden telefon edilmişti ve Sayın Bayan İnönü'nün İstanbul'a teşrifleri haberi, birinci sayfada değil de, iç sayfada verildi diye bir güzel zılgıt geçilmiştir. (Serteller)

Yorum Yaz