Merve Küçüksarp kimdir? Merve Küçüksarp kitapları ve sözleri
Yazar Merve Küçüksarp hayatı araştırılıyor. Peki Merve Küçüksarp kimdir? Merve Küçüksarp aslen nerelidir? Merve Küçüksarp ne zaman, nerede doğdu? Merve Küçüksarp hayatta mı? İşte Merve Küçüksarp hayatı...

Yazar Merve Küçüksarp edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Merve Küçüksarp hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Merve Küçüksarp hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Merve Küçüksarp hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Merve Küçüksarp kimdir?
Merve Küçüksarp Kitapları - Eserleri
- Ab-ı Hayat
- Hazan Vakti
- Körkütük
- Yasaklar Şehrinde Aşk
Merve Küçüksarp Alıntıları - Sözleri
- İnsan günah işleye işleye bir zaman sonra günahkar olduğunu unutup kurban olduğunu düşünmeye başlıyor. İnsan kurban olduğuna bir kere inandı mi herkesi suçlu sanıyor. (Yasaklar Şehrinde Aşk)
- ... ve ben anlıyordum ;en güzel hayat bile en sıradan hayalden daha güzel değildi... (Körkütük)
- seyirlik olmaktan ziyade seyirci olmayı sever yıldızlar (Ab-ı Hayat)
- Adaletim aşkımı engelleyemedi, ama cezalandırdı O adamı,bu ulu aşkı hiç bilmemekle beni ise bu aşk azabını çekmekle cezalandırdı. (Körkütük)
- Hani insanlar çoğu zaman yaşadıkları anı, onları bekleyen geleceğe dair bir eşik olarak görürler ve gelecek günlerin geçmiştekilerden daha farklı, daha güzel olduğunu düşünürler ya bende öyle düşler görüyordum kimi zaman, tüm iyimserligimle. Bambaşka bir hayatın beni beklediğine inanıyordum. Ancak gerçek olan şudur ki, pek az insanın yasayacagi günler, yaşadıklarından farklı olur. İnsanın dünü, yarınına ayna tutmaktan ne yorulur ne usanır.. (Körkütük)
- ...Direnmenin, mücadele etmenin bazen kalmak değil gitmek, gidebilmek olduğunu öğrenecekti. (Hazan Vakti)
- Yalnız kalabildigim tek bir an, benim için bir sevgilinin yanında geçip giden, elle tutulmayacak kadar narin ve kırılgan bir zaman gibiydi; avucumun içine alamıyordum ve bana yetmiyordu... (Körkütük)
- Kimi zaman insan için gidecek bir yer yoktur; ya da gidilsede de kalınacak herhangi bir penah.Kişi kendini ait hissetmeyebilir çoğu zaman; en çok ait olduğunu sandığı yerde. (Hazan Vakti)
- “Uygar insan affetmez ve unutmaz. Uygar insan cezalandırır; affetmek ve unutmak barbarlıktır, ilkelliktir.” (Ab-ı Hayat)
- Varlığın sorun olmuyor, yokluğun fark etmiyor. (Körkütük)
- "... bazen böyle duygulara kapıldığımda mutsuz olmam için hiçbir sebep olmadığını düşünüyorum. Ama diğer yandan mutlu olmam için de hiçbir sebep bulamıyorum. Duyduğum sıkıntıdan bir türlü kurtulamıyorum." (Hazan Vakti)
- “Bizler güneş ve ay gibiyiz, deniz ve kara gibi. Amacımız iç içe geçmek, birbirimize dönüşmek değil, birimizin ötekinin karşıt ve bütünleyici parçası olduğunu bilmektir.” (Ab-ı Hayat)
- Hayat ne garipti! Tek başına olmak ile değme kalabalıklar arasında olmanın insan için pek bir farkı yoktu. İki durumda da yalnızdı insan.... (Körkütük)
- İnsan vaktini başka biriyle paylaşınca, vaktinin nasıl geçtiğini, nasıl hızla tükendiğini anlamaz bile. (Ab-ı Hayat)
- "Halbuki hayat hiçbir şeyi fazla ciddiye almayacak kadar alaycı,hiçbir hafifilige meydan bırakmayacak kadar ciddi bir şeymiş.." (Yasaklar Şehrinde Aşk)
- Ben aşkın bir Yıldırım olduğunu sanıyordum. Geldi mi çarpan, çarptı mı tarumar eden bir yıldırım olduğunu... Oysa Aşk Başı sonu olmayan bir labirentmiş. insanın birini takip ederken Farkına varmadan girdiği girdikten sonra bir daha geri dönemediği çıkışı bulmaya çalıştıkça daha çok kaybolduğu bir labirentmiş. O gece güzel bir kadın etkileri bildiğimi kendime göstermek için ona doğru bakarken o labirentin içinde çoktan girmiş olduğumu hiç anlayamamıştım... (Yasaklar Şehrinde Aşk)
- Hayat çok kısa. Bedeli ne olursa olsun mutlu olmalı insan. (Yasaklar Şehrinde Aşk)
- "Yıkıntıları onarmak, eskinin hatıraları ya da kalıntılarıyla yeni bir hayat kurmak yerine, sil baştan başlamak çok daha iyiydi." Yazara selam olsun. (Ab-ı Hayat)
- "...İnsan insanın en acımasız kurduydu." (Hazan Vakti)
- ... kimi zaman insan için gidecek bir yer yoktur; ya da gidilse de kalınacak herhangi bir penah. Kişi kendini ait hissetmeyebilir çoğu zaman en çok ait olduğunu sandığı yerde, bulunduğu yerde en ufak bir iz dahi bırakmayabilir bütün köklerine orada salmışken. Ve kişinin en büyük laneti: kendini cennetteyken biri arafta yolun sonuna gelmişken bile hep eşikte, vatanındayken gurbette, sevgilinin yanında bile hasret hissetmesidir aslında. Sahipken yokluk, tokken açlık, birken ikilik çekmesidir. (Hazan Vakti)