Michael Shermer kimdir? Michael Shermer kitapları ve sözleri
Yazar Michael Shermer hayatı araştırılıyor. Peki Michael Shermer kimdir? Michael Shermer aslen nerelidir? Michael Shermer ne zaman, nerede doğdu? Michael Shermer hayatta mı? İşte Michael Shermer hayatı...

Yazar Michael Shermer edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Michael Shermer hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Michael Shermer hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Michael Shermer hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Tam / Gerçek Adı: Michael Brant Shermer
Doğum Tarihi: 1954
Doğum Yeri:
Michael Shermer kimdir?
Amerikan bilim yazarı, bilim tarihçisi, Şüpheciler Deneği Kurucusu ve kendi dergisinin Başeditörü
Michael Shermer Kitapları - Eserleri
- İnanan Beyin
- Evrim ve Yaratılışçılık
- İyilik ve Kötülüğün Bilimi
- Bilimin Sınır Bölgeleri
- İnsanlar Neden Saçma Şeylere İnanır
- Ahlakın Yayı
Michael Shermer Alıntıları - Sözleri
- Acımasız ve duyarsız bir kozmosta işleyen kör doğal kuvvetlerin bir ürününden başka bir şey değilsek, mutlak etik standartlarını ya da nihai ahlaki anlamı nerede bulabiliriz? (İyilik ve Kötülüğün Bilimi)
- Lincoln'ın da belirttiği gibi insanlar melek değildir. Düzenbazdırlar. Bireyler gayri resmi anlaşmalara ve toplumsal sözleşmelere ihanet ederler. (İyilik ve Kötülüğün Bilimi)
- Değişiklik yavaştır, düzenlidir, görkemlidir. (Evrim ve Yaratılışçılık)
- Evren hakkındaki bir yorum olarak agnostiklik, bence Tanrı meselesinde benimsenebilecek en akılcı konumdur, çünkü bilim ve akıl kıstaslarına göre Tanrı bilinemez bir kavramdır. (İyilik ve Kötülüğün Bilimi)
- ... Yirmi yıl boyunca yaşam standartlarını yıldan yıla daha da aşağıya çekin. Sıkıntılarını özgürce görüşebilecekleri her türlü forum ya da kurumdan yoksun bırakın, onlara bir parlamentoyu ve hatta kent meclisini çok görün. Bürokratik tiranlığa karşı modern bir alternatifi dile getirebilecek her siyasetçiyi, sanatçıyı ya da aydını öldürün, hapse atın, parayla satın alın ya da sürgüne gönderin. Etkili bir eğitim sistemini ihmal edin, önünü kesin ya da düpedüz oluşturmaktan kaçının -öyle ki, gelecek kuşaktaki insanların kafaları tamamen kendi akıllarında ortaçağ teolojisi ve yüzeysel bir üçüncü dünya milliyetçiliğine özgü acınma dışında hiçbir şey bulunmayan din adamlarınca şekillendirilsin. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, öfkeli bir halkın ortaya çıkması dışında ne bekleyebilirsiniz? (İnanan Beyin)
- Evrim teorisi bilimsel bir teoridir, dini bir doktrin değildir. Sadece kanıtla ayakta durur ya da çöker. Dini inanç tanım gereği, kanıt yokken ya da önemsizken inanca dayanır. Onlar insan ruhunda farklı yerleri doldururlar. (Evrim ve Yaratılışçılık)
- 100 inçlik 1 teleskopla veya 100Milyon yıllık 1 fosili yada 500.000 yıllık taştan yapılmış bir aleti elinizde tutmaktan ve gözlerini evrenin başlangıcına dikerek baktıktan sonra bunu görmemezlikten gelmeyen bir Bilim insanını dinlemekten daha sarsıcı ne olabilir? (Bilimin Sınır Bölgeleri)
- Barış istiyorsanız savaşı anlayın. (İyilik ve Kötülüğün Bilimi)
- İnançların oluşmasından sonra, beyin o inançlara dayanak sağlayacak doğrulayıcı kanıtlar arayıp bulmaya başlar; bu da inançlara daha da güvenme yönünde duygusal bir itici güç sağlar ve böylece inançları pekiştirme sürecini hızlandırır. Süreç ilerledikçe inançları doğrulamaya yönelik bir olumlu geribildirim döngüsüne girer. (İnanan Beyin)
- Canlıları, gezegenleri, yıldızları ve hatta evrenleri düzenleyebilen bir zeki varlığa ne ad verirdik? Bu mühendisliğin temelinde yatan bilim ve teknolojiyi bilmemiz halinde, ona dünya dışı zekâ derdik; temelde yatan bilim ve teknolojiyi bilmememiz halinde ise, ona Tanrı derdik. (İnanan Beyin)
- Bir, bir felsefenin kurucusu ya da izleyicilerinin eleştirisi kendiliğinden felsefenin herhangi bir parçasının reddedilmesini oluşturmaz. İki, bir felsefenin bir parçasının eleştirisi bütünü reddetmez. (İnsanlar Neden Saçma Şeylere İnanır)
- Pinker: “Akıl yiyecek bulmak ya da ittifakları pekiştirmek gibi gündelik sorunları çözmek üzere evrimleşmiş olsa da onu hangi önermelerden hangi önermelerin çıkabileceğiyle ilgili meşgul olmaktan alıkoyamazsınız.” Bu yeti ahlâklılık meselesini de ilgilendirir çünkü “herhangi bir türün üyeleri eğer aralarındaki tartışmaları akıl yürüterek çözüme ulaştırma gücüne ve bu gücü fiilen kullanma fırsatına yeterince sahiplerse şiddetsizliğin ve karşılıklı hassasiyetin başka biçimlerinin hâkim olduğu böyle bir ortamın kendileri için daha faydalı olduğunu er ya da geç görüp bu yöntemi çok daha geniş bir alana yayıp daha sık uygulamaya başlarlar.” (Ahlakın Yayı)
- Ama biz mantıklı yaratıklar değil, düşünen sazlarız... (İnsanlar Neden Saçma Şeylere İnanır)
- Modern çağ öncesi insanlar ve bizim aramızdaki başlıca fark, tek kelimeyle bilimdir. (Ahlakın Yayı)
- Gerçekler dünyanın verisidir; teoriler, bu gerçekler hakkındaki açıklayıcı düşüncelerdır. (Evrim ve Yaratılışçılık)
- İnsanlar doğaları gereği ahlaklı ve ahlaksız, iyi ve kötü, özgeci ve bencil, işbirlikçi ve rekabetçi, barışçı ve kavgacı, erdemli ve erdem sizdir. Bu ahlaki özellikler hem bireyden bireye, hem de gruplar içe risinde ve arasında farklılık gösterir. Bazı insanlar ve popülasyonlar diğer insanlar ve popülasyonlara göre daha ahlaklı ya da ahlaksızdır, ama tüm insanlar tüm ahlaki özellikleri sergileme potansiyeline sahiptir. (İyilik ve Kötülüğün Bilimi)
- 1965’te, Büyük Britanya bilim ve eğitim gençlik bakanı, bireylerin bilimlere girişindeki artış hızını gözlemleyerek şu sonuca vardı:”200 yıldan fazla, her yerdeki bilim adamları nüfusun değerli bir azınlığıydı. Bugün Britanya’da onlar, sayıca, rahipler sınıfından ve silahlı kuvvetlerin subaylarından üstündür. Sir Isaac Newton’un zamanından beri elde edilmiş olan ilerlemenin hızı, eğer bir 200 yıl daha devam edecekse yeryüzündeki her erkek, kadın ve çocuk bir bilim adamı olacaktır ve her at, inek, köpek, katır da öyle. (İnsanlar Neden Saçma Şeylere İnanır)
- "Kanıtı gösterilemeyen bir iddiayı reddetmek için kanıt göstermeye ihtiyaç yoktur." (Ahlakın Yayı)
- Beynimiz dünyamızdaki noktaları birbirine bağlama ve böylece şeylerin niçin oluştuğunu açıklayan anlamlı kalıplara dönüştürme yönünde bir evrim geçirmiştir. Bu anlamlı kalıplar inançlar haline gelir ve inançlar da gerçeklik anlayışımızı şekillendirir. (İnanan Beyin)
- Kişi, hangi kaynaktan gelirse gelsin gerçeği kabul etmelidir. -Musa İbn-i Meymun, (İyilik ve Kötülüğün Bilimi)