Ömer Öngüt kimdir? Ömer Öngüt kitapları ve sözleri
Yazar Ömer Öngüt hayatı araştırılıyor. Peki Ömer Öngüt kimdir? Ömer Öngüt aslen nerelidir? Ömer Öngüt ne zaman, nerede doğdu? Ömer Öngüt hayatta mı? İşte Ömer Öngüt hayatı... Ömer Öngüt yaşıyor mu? Ömer Öngüt ne zaman, nerede öldü?

Doğum Tarihi: 1927
Doğum Yeri: Yenipazar, Yugoslavya
Ölüm Tarihi: 29 Haziran 2010
Ölüm Yeri: Adapazarı
Ömer Öngüt kimdir?
Babaları Muharrem Efendi, anneleri Çelebiye Hanım'dır. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin neslinden olan Medine-i Münevvere'li Şeyh Ahmed -kuddise sırruh- Hazretlerinin torunudurlar.
Şeyh Ahmed Efendi -kuddise sırruh- Hazretleri bir sebeple geçici olarak Yugoslavya'nın Yenipazar şehrine geldiğinde vefat etmiş, çocukları ise orada kalmışlar, daha sonra torunları Medine-i münevvere'ye değil de 1936 yılında Türkiye'ye gelerek Düzce'ye yerleşmişlerdir.
Müellifimiz, Şeyh Muhammed Es'ad Erbilî -kuddise sırruh- Hazretlerinin hulefasından Şeyh Halil Fevzi -kuddise sirruh- Hazretlerinin hizmetlerinde olmakla kemal bulmuşlar, 1950 senesinde ahirete intikallerinden sonra ise irşada başlamışlardır.
Ömer Öngüt Kitapları - Eserleri
- Kalplerin Anahtarı
- İnsan Dünya ve Ahiret
- İslam İlmihali
- Kıyamet ve Alâmetleri
- Tasavvufun Aslı Hakikat ve Marifetullah İncileri
- İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli
- İlahi Hükümler
- Sözler ve Notlar 2
- Allah-u Teala'nın İhsan Ettiği Bitkilerdeki Şifalar
- Duâlar
- Gerçek Mürşid Hazret-i Allah'tır
- Sözler ve Notlar 1
- Hakikat ile Delaleti Bilmemiz Lazım
- Yolumuz Edep Yoludur
- Saadete Erenler Felakete Kayanlar
- Her İsim Bir Dindir
- Vuslat Sohbetleri
Ömer Öngüt Alıntıları - Sözleri
- Nasibi olan onu bulacak, nasibini alacak. Nasibi olmayan onu bulamayacak ve hüsranda kalacak. Ruhu ölmüş bir kimsenin hakikatle ne işi var? (Kıyamet ve Alâmetleri)
- Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bunu şöyle beyan ediyor: "Bir kul 'Elhamdü Lillâhi Rabbil Âlemin' dediği zaman Allah-u Teâlâ 'Kulum bana hamdetti.' buyurur. Kul 'Errahmânirrahim' dediği zaman Allah-u Teâlâ 'Kulum beni umumi ve hususi mânâda olan merhametle andı, beni övdü, senâ etti.' buyurur. Kul 'Mâliki yevmiddin' dediği zaman Allah-u Teâlâ 'Kulum beni tâzim etti, saygı gösterdi, beni büyük tanıdı.' buyurur. Kul 'İyyake na'büdü ve iyyâke nestaîn' deyince Allah-u Teâlâ 'Bu benimle kulum arasındadır. (ibadet kuluma, yardım da bana aittir.) Kulumun isteği verilecektir.' buyurur. Kul 'İhdinassıratal müstakîm sıratallezine en amte aleyhim, ğayril-mağdubi aleyhim veleddâlliyn.' dediği zaman Allah-u Teâlâ 'Bu dilek kula aittir, ona isteği verilecektir.' buyurur." (Ahmed bin Hanbel) (Gerçek Mürşid Hazret-i Allah'tır)
- "Devân sendedir bilmezsin Derdin de sendendir görmezsin Sen kendini küçücük bir cirim zannedersin Hâlbuki bütün âlemler sende dürülmüstür (İnsan Dünya ve Ahiret)
- "Her insan ölümü tadacaktır" (İnsan Dünya ve Ahiret)
- Marifetullah, tasavvufun en yüksek mertebesidir. (Sözler ve Notlar 2)
- İnsan yaratanı bilmezse, yaratılanı unutur. Sen ne idin, ne hale kondun? İnsan bunu daima göz önünde bulunduracak. Nefis "Ene" dediği zaman kişi helak olur. Nasıl oldun? Bir damla kerih sudan oldun. İşte o kerih suya bakıyorum, varlığımdan utanıyorum. (Gerçek Mürşid Hazret-i Allah'tır)
- " Erkeklerin güzelliği lisanındaki fesahat ve belağatidir." (İlahi Hükümler)
- Eyleriz arz-ı dehâlet dergâh-ı sâdâta biz. Hâtem-i Veli ve ihvânını mağfiret kıl ey Hüdâ! (Biz de seyyidlerin dergâhına sığınmak isteriz. Ey Allâh’ım! Es’ad kuluna ve onun din kardeşlerine mağrifet kıl!..) (Tasavvufun Aslı Hakikat ve Marifetullah İncileri)
- "Ey iman edenler! Siz kendi nefislerinizi ıslah etmeye bakın. Siz doğru yolda bulundukça, yoldan sapanların size zararı olmaz." (İslam İlmihali)
- "...illa hatim okutmak istiyorsan,evinde kıbleye karşı otur,bir Fatiha ile üç İhlas-ı Şerif oku,o sana yeter." (İlahi Hükümler)
- Allah-u Teâlâ kötü alimleri " İlmi ile dünyalık elde edenler" diye vasıflandırarak Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurur: "Onlar ise bunu arkalarına attılar ve az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kötü!" İşte bu uğursuz insanlar küçücük bir menfaat için dinden saptılar ve başkalarını da saptırdılar. Bu insanların bu hale gelişi, bu gibi kimselerin yüzünü buruşturur. Kürsüye çıkar çın çın öter. Dini dünyaya âlet eder. Davulu çalar, parti toplamak için. Yoksa bunların Hazret-i Allah ile hiçbir ilgileri yok. (Kıyamet ve Alâmetleri)
- Memuriyeti şahsi menfaatlere âlet etmek, devlet malını şahsi işlerde kullanmak haramdır. Küçüğünden büyüğüne kadar bu husus her şeye şamildir. Mesela en basitinden, kişi çalıştığı işyerinin telefonunu kendi şahsi işleri için kullanamaz, kullanırsa bedelini ödemesi gerekir. Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- bu işlerin en güzel numunesini vermiştir. Devlet işlerini gördüğü sırada kabul ettiği ziyaretçisiyle hususi sohbetine geçerken devlet mumunu söndürmüş ve şahsi mumunu yakmıştır. Ömer bin Abdülaziz-rahmetullahi aleyh- halife olur olmaz kağıt tahsisatını kısmıştı. Medine vâlisi Ebu Bekir bin Hazm, bir mektup yazarak tahsisatın arttırılmasını talep edince şu cevabı aldı: " Kalemin ucunu incelt, satırları sık tut, ihtiyaçlarını ayrı ayrı değil toptan yaz. Ben Müslümanların malından, lüzumsuz sarfiyata tahsisat ayıramam." (Kıyamet ve Alâmetleri)
- "Kulları içinde Allah'tan en çok korkanlar alimlerdir." buyuruluyor. (Fatır: 28) Zira Allah-u Teâla'yı en çok bilen en çok korkar. (Gerçek Mürşid Hazret-i Allah'tır)
- Ayet-i Kerime'sinde "De ki: Dua ve ilticânız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?" Buyuruyor.(Furkân:77) Dua etme fırsatı tanınması, hiç şüphesiz ki kullarının kendi faydalarınadır. Bu da yapılmazsa, diğer yaratıklarla insanoğlunun arasında hiçbir fark kalmaz. (Yolumuz Edep Yoludur)
- "Şüphesiz ölü, dirilerin ses ile olan ağlamalarından sıkıntı çeker, azâb duyar." (İslam İlmihali)
- "İnsan anılmaya değer bir şey olana kadar, üzerinden uzun bir zaman geçmemiş midir? (İnsan Dünya ve Ahiret)
- "Dünya müminin zindanı, kâfirin cennetidir." (İnsan Dünya ve Ahiret)
- Âlemdeki her zerrede hayat var, o hayatta Habib-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-i ile kâimdir. kaim: var olan (Tasavvufun Aslı Hakikat ve Marifetullah İncileri)
- Nuh Aleyhisselâm'ın kavmi putperestlikle inat ettikleri için tufanla yok oldular. Ad kavmi, Hud Aleyhisselâm'ı beyinsizlikle, yalancılıkla suçladılar için şiddetli rüzgarla helâk oldular. Sâlih Aleyhisselâm'ın kavmi Semud, mucize deveyi öldürdükleri için yürekleri yerinden oynatan korkunç bir sesle cezalandırıldılar. Lut Aleyhisselâm'ın kavmi helal olan eşlerini bırakıp erkeklere gittikleri için, Allah-u Teâlâ memleketlerini alt üst etti ve üzenlerin taş yağdırdı. Şuayip Aleyhisselâm'ın kavmi olan Medyen ve Eyke halkı; ticaret ahlâkını bozdukları, ölçü ve tartıda hile yaptıkları için buluttan inen ateşle cezalandırıldılar. (Kıyamet ve Alâmetleri)
- Hazret-i Mevlana Kudduse sırruh Hazretleri'ne göre edep; "İnsanın bedenindeki ruhtur, enbiyâ ve evliyânın göz ve gönül nurudur, şeytanın katilidir, insanla hayvanı birbirinden ayıran en önemli vasıftır." (Yolumuz Edep Yoludur)