diorex
life

Refik Ahmet Sevengil kimdir? Refik Ahmet Sevengil kitapları ve sözleri

Türk tiyatrosu ve halk şairleri üzerine araştırmalarıyla tanınan yazar Refik Ahmet Sevengil hayatı araştırılıyor. Peki Refik Ahmet Sevengil kimdir? Refik Ahmet Sevengil aslen nerelidir? Refik Ahmet Sevengil ne zaman, nerede doğdu? Refik Ahmet Sevengil hayatta mı? İşte Refik Ahmet Sevengil hayatı... Refik Ahmet Sevengil yaşıyor mu? Refik Ahmet Sevengil ne zaman, nerede öldü?

  • 20.07.2022 01:00
Refik Ahmet Sevengil kimdir? Refik Ahmet Sevengil kitapları ve sözleri
Türk tiyatrosu ve halk şairleri üzerine araştırmalarıyla tanınan yazar Refik Ahmet Sevengil edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Refik Ahmet Sevengil hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Refik Ahmet Sevengil hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Refik Ahmet Sevengil hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1903

Doğum Yeri: Bingazi, Trablusgarp Vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu [bugün Libya]

Ölüm Tarihi: 13 Eylül 1970

Ölüm Yeri: Ankara

Refik Ahmet Sevengil kimdir?

1903'te Bingazi'de doğdu. Babası binbaşı Hıfzı Bey, annesi Zehra Hanım'dır. İki aylıkken babası Kastamonu'ya atandı. Burada iki yıl kaldıktan sonra İstanbul'a geçtiler. İlköğreniminiKocamustafapaşa'daki Gülşen-i Maarif'te, ortaöğrenimini Menba-ül İrfan Rüştiyesi ile Mercan İdadi'sinde yaptı. İdadi ikinci sınıf öğrencisiyken Darülfünun Edebiyat Fakültesi sınavına girdi. Bu sınavı kazandı, ancak babasının ölümü üzerine yüksek öğrenimini sürdürme olanağı bulamadı.

İstanbul Amerikan Kız Koleji ve Alman Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Önce İkdam gazetesinde muhabirlik yapmaya başladı, ardından Vakit gazetesine geçti ve burada kısa sürede yazı işleri müdürlüğüne yükseldi. 1930-38 arasında İstanbul Şehir Meclisi üyeliğinde bulundu. 1943 ve 1946'da iki dönem Tokat milletvekili seçildi. 1950'de Basın Yayın Genel Müdürlüğü Radyo Dairesi müdürü oldu. 1964-68 arasında TRT Yönetim Kurulu üyeliğide bulundu. 1968-70 arasında TRT Genel Müdürlüğü danışmanlığı yaptı. Çeşitli gazetelere tiyatro ve kitap eleştirileri yazdı, divan ve halk şairlerini konu edinen radyo konuşmaları yayınlandı. Sonradan bu konuşmaların bir bölümünü Eski Şiirimizin Ustaları (1964), Yüz Yıllar Boyunca Halk Şairleri (1965), Çağımızın Halk Şairleri(1967) adlı kitaplarda yayımladı.

Öykü ve roman türlerinde de ürün vermekle birliktei tiyatro tarihine ilişkin yapıtlarıyla ünlenen Sevengil Türk tiyatro tarihi, Osmanlı sarayındaki müzikli ve müziksiz gösteriler, İstanbul'daki ilk opera gösterileri gibi değişik konuları ilk dönemlerinden başlayarak titizlikle inceledi. 1970'te Ankara'da yaşamını yitirdi. Eşi Belkıs Sevengil Türkiye'nin ilk kadın müfettişlerindendir.

Refik Ahmet Sevengil Kitapları - Eserleri

  • İstanbul Nasıl Eğleniyordu?
  • Açlık
  • Eski Şiirimizin Ustaları
  • Her Gün Bir Ediple
  • Türk Tiyatrosu Tarihi
  • Hüseyin Rahmi Gürpınar
  • Çağımızın Halk Şairleri

Refik Ahmet Sevengil Alıntıları - Sözleri

  • Kanuni Sultan Süleyman'ın padişahlığının son günleri ile özellikle sarhoşluğun yaygınlaştığı İkinci Selim zamanında, İstanbul'da halk arasında fuhuş da epey yayılmıştır. (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)
  • Kanuni Sultan Süleyman zamanında dıştaki başarılar fetihler ve zaferler bakımından Osmanlı İmparatorluğu en yüksek düzeye ulaşmış, saray ve çevresindeki kapıkulu halkı gurur, böbürlenme ve zafer sarhoşluğu içinde gevşemiş kendini bırakmıştır. Bunun içindir ki Kanuni Sultan Süleyman'ı izleyen İkinci Selim'in padişahlığı zamanı (1566-1574) İstanbulluların zevk ve eğlence alemlerinin derinliklerinde koştukları bir dönemdir. Doğal olarak başta padişah ve adamları olmak üzere... (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)
  • Edebiyat, "gerçek dünya"yı, onları okuyacak okurun inanç ve davranışları üzerinde sahip olduğu efektler halinde yeniden dolaşıma sokar, dolayısıyla gerçekliği yeniden maddileştirir, ama bu defaki maddileşme, kelimelerin ülkesinde cereyan eder. (Her Gün Bir Ediple)
  • "İnsanlar Kanada edebiyatını okuyor ve bize Kanada'dan niçin Moby Dick gibi bir roman çıkmadığını soruyorlar. Moby Dick'in bizde olmamasının sebebi şudur: Eğer bir Kanadalı edebiyatçı Moby Dick'i yazsaydı, onu öldüren Ihab açısından değil, balina açısından yazardı. Hiç kimse bunun farkında bile değil." (Her Gün Bir Ediple)
  • "Zâten Türkçe, Avrupa'nın diğer büyük dilleri gibi teşekkülünde tekâmül devresine girmiş bir lisan değildi. Onun için her neslin elinde hırpalana hırpalana oyuncak olmuştu. Bugün bizde yirmi sene evvelden yazılmış eserlerin içinde dil itibariyle yaşamak liyâkâtini hâiz hangisini gösterebiliriz? Fakat Avrupa dillerinde öyle mi? İki üç asır evvelkiler bugün romanlarda, sahnelerde yaşıyor. İşte bunun için Türkçenin bugünki anarşik ham şeklinde yazılan eserlerinden hiçbiri yaşamayacaktır." (Her Gün Bir Ediple)
  • IV. Murat döneminde meddahlık, çengilik, rakkaslık ve hokkabazlık çok tutulmuş, bu işlerle uğraşan adamlar çoğalmış, bu yolla servet kazanmışlardır. (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)
  • Fakat sabır her şeyin başıdır (Açlık)
  • Kanuni Sultan Süleyman'ın padişahlığının son günleri ile özellikle sarhoşluğun yaygınlaştığı İkinci Selim zamanında İstanbul'da halk arasında fuhuşta epey yayılmıştır. (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)
  • Söylemenin, susmanın ve sevmenin vakti var! (Açlık)
  • Dal daima o dal ama çiçeği başkalaşmış! (Açlık)
  • Küreselleşme seline karşı ihtiyaç duyacağımız "Ben kimim?" Sorusunun cevabını, en iyi, edebi eserlerde bulacağızdır. Bu, kimlikleri paralize eden çağda, kimlikleri silen ve yüzlerini belirsizliğe mahkum eden dönemde, yine de bir yüze sahip olduğumuzu gösterecek ayna, hiç şüphesiz ki, edebiyat eseri, edebiyat eserlerimiz, edebiyatçılarımız ve edebi kültürümüz, bunların da üzerinde dilimiz Türkçenin havadaki anlamları yakalama becerisi olacaktır. (Her Gün Bir Ediple)
  • Dadaism, fütürism gibi sözüm ona mesleklerin saliki birkaç şuuru bozuğun iddiaları veçhile "kafandan ne kaynarsa, kaleminden ne saçılırsa hemencecik kağıda dök, en halis fikirlerin en iyi tesbit usulü budur " tavsiyesinin saçmalığını anlatmağa lüzum yok. Herkes böyle yazsa okumaya kim yetişir? (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  • Türkler, Anadolu'da kasabalar, şehirler kurup yerleştikten sonra aşiret hayatına ait olan 'ozan'lar da yavaş yavaş hayattan silinmiş. İslamlığın etkisiyle kıssahanlık Türkler arasında da yaygınlaşmaya başlamıştır. (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)
  • Üçüncü Murat'tan sonra padişah olan Üçüncü Mehmet zamanında (1595-1603) İstanbul keyif veren yeni bir maddenin zevkini tatmıştır: Tütün. Her zaman değerli ve egemen olan içkiden başka kahve zaman zaman yasaklanıyor, zaman zaman bu yasak gevşetiliyordu. Arada bir keyif verici olarak bir tür macun da kullanılıyordu. Fakat İstanbullular, henüz tütünü tanımıyorlardı. 1600'de ilk defa bu da İstanbul'a getirilmiş, fakat ilk zamanlarda pek fazla ilgi görmemiştir. Asıl yaygınlaşması tam otuz altı yıl sonradır. (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)
  • Bizi doyuran toprak nihayet bizimle doyuyor; çok hasis alacaklı. (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  • "Edebiyatın zemini dildir. Bugün Türkçe iğretiye alınmış bir binaya benziyor. Ne tarafı çökecek, ne yanı kalacak? Bu sorguların cevâbını zaman verecektir." (Her Gün Bir Ediple)
  • Zaten bir çok işlerde olduğu gibi gönül işlerinde de asıl muvaffakiyeti hazırlayan cesaret ve ustalıkla atılmış olan ilk adım değil mi? (Açlık)
  • "İşte bunun için Türkçenin bugünki anarşik ham şeklinde yazılan eserlerinden hiçbiri yaşamayacaktır." (Her Gün Bir Ediple)
  • 1554'te Hekim adlı biri Halep'ten, Şemsi adlı biri de Şam'dan İstanbul'a kahve getirmişlerdi. Tahtakale'de bir dükkan açılmış, kahve pişirilip halka satılmaya başlanmıştı. İşte İstanbul'un ilk kahvehanesi! (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)
  • Dördüncü Murat Musul'dayken Hint elçisi fil kullandığından, gergedan postu kaplanmış bir siper getirmiş, bundan ok geçmediğini iddia etmişti. Padişah elçinin karşısında bu siperi getirip önce kısa bir el mızrağı atmış, siperi ortasından delmiştir. Sonra bir ok atmış, o da siperi başka yerinden delip geçmiştir. Bu kuvvet gösterilerinden sonra da anılan siperi para ile doldurup elçiye armağan etmiştir. (İstanbul Nasıl Eğleniyordu?)

Yorum Yaz