diorex
life

Rudolf Rocker kimdir? Rudolf Rocker kitapları ve sözleri

Yazar Rudolf Rocker hayatı araştırılıyor. Peki Rudolf Rocker kimdir? Rudolf Rocker aslen nerelidir? Rudolf Rocker ne zaman, nerede doğdu? Rudolf Rocker hayatta mı? İşte Rudolf Rocker hayatı... Rudolf Rocker yaşıyor mu? Rudolf Rocker ne zaman, nerede öldü?

  • 04.01.2023 14:01
Rudolf Rocker kimdir? Rudolf Rocker kitapları ve sözleri
Yazar Rudolf Rocker edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Rudolf Rocker hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Rudolf Rocker hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Rudolf Rocker hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 25 Mart 1873

Doğum Yeri: Mainz, Almanya

Ölüm Tarihi: 19 Eylül 1958

Ölüm Yeri: Lake Mohegan, New York, ABD

Rudolf Rocker kimdir?

Rudolf Rocker Kitapları - Eserleri

  • Anarko - Sendikalizm
  • Milliyetçilik ve Kültür

Rudolf Rocker Alıntıları - Sözleri

  • Devlet, bireyin hayatı üzerinde ne kadar sınırsız güce sahipse onun yaratıcı gücünü o kadar köreltip kişisel irade gücünü o kadar zayıflatır. (Milliyetçilik ve Kültür)
  • Tekellerin ekonomik diktatörlüğü ile totaliter devletin politik diktatörlüğü aynı toplumsal hedeflerin uzantısıdır ve ikisini de yönetenler, toplumsal yaşamın sayısız ifadesini makinenin mekanik temposuna indirgemeye ve organik olan her şeyi politik aracın yaşamdan yoksun ritmine uydurmaya çalışma cüretini göstermektedir. (Anarko - Sendikalizm)
  • Mevcut politik sistemin ekonomik ve politik gelişmesini derinlemesine inceleyen herhangi bir kişi, bu amaçların hayal gücü geniş birkaç yenilikçinin ütopik fikirlerinden birdenbire ortaya çıkmadığını; günümüzdeki yanlış toplumsal uygulamaların ayrıntılı olarak incelenmesinin mantıklı bir sonucu olduğunu kolayca fark edecektir, ki bu yanlış uygulamalar var olan toplumsal koşullarda kaydedilen her yeni aşamayla kendilerini daha açık ve daha sağlıksız olarak belli etmektedir. Çağdaş tekel, kapitalizm ve totaliter devlet, başka hiçbir sonuç veremeyecek bir gelişimin ancak son koşullarıdır. (Anarko - Sendikalizm)
  • Ancak, sözde "proletarya diktatörlüğün" gerçekleştiği Rusya'da belirli bir partinin politik iktidar arzusu ekonominin herhangi bir biçimde gerçekten sosyalistçe yeniden yapılandırılmasını engelledi ve ülkeyi, öğütücü bir devlet kapitalizminin köleliğine sürükledi. Saf ruhların sosyalizmde geçici fakat kaçınılmaz bir geçiş aşaması olarak görmek istediği "proletarya diktatörlüğü" bugün neredeyse faşist devletlerdeki tiranlığa yaklaşan korkunç bir despotizme dönüşmüştür. (Anarko - Sendikalizm)
  • Her erin ortak tayından payını olma hakkı olsa da kendi kararlarını almasına izin verilmez. Üstünün emirlerine mutlak şekilde itaati, gerektiğinde kendi vicdanın sesini bile susturması beklenir; çünkü o, başkasının harekete geçirdiği bir çarkın dişlisinden başka bir şey değildir. (Milliyetçilik ve Kültür)
  • "Roma ve Antik Yunan yalnızca birer semboldür. Bütün tarihleri şu büyük gerçeğin teyididir: Bir halkta siyasi iktidar arzusu ne kadar az ise kültürel yaşam biçimleri o kadar zengindir; siyasi iktidar ve bu iktidar için yapılan mücadeleler ne kadar güçlü ise, kişisel ve toplumsal kültürün düzeyi ve doğal yaratıcı, her türlü derin duyarlılık kısaca insana has olan her şey o kadar zayıftır." "Antik Yunan siyasi ve milli dağınıklığına rağmen değil bunun sayesinde büyük bir kültür yarattı ve binlerce yıl insanlığa zenginlik kattı." "Roma ise bir devletin ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmıştı. Ama tam da bu nedenle kültürel bakımından önemli tek bir şey üretemeyen Romalılar, yabancı kültür ürünlerinin derin anlamlarını kavramaktan aciz, yaratıcılıktan hiç nasibini almamış talancı bir halk olarak kalmışlardır. " (Milliyetçilik ve Kültür)
  • "Ben bir Komünist değilim, çünkü Komünizm toplumun tüm kuvvetlerini bir devlette birleştirir ve bu dev­let onu emer; çünkü kaçınılmaz olarak tüm mülkiyetin devletin elinde toplanmasına yol açar, bense devletin yıkılmasını istiyorum; insanlar ahlâklı yapmak ve onları medenileştir­mek bahanesiyle şimdiye dek onları hep köleleştiren, baskı altına alan, sömüren ve mahveden otorite ilkesinin ve devletin koruyuculuğunun yıkılmasını istiyorum." (Anarko - Sendikalizm)
  • Sosyalizmin kurucuları ile ortak olarak anarşistler, tüm ekonomik tekellerin ortadan kaldırılmasını ve ayrım olmaksızın herkesin kullanımına açık olması gereken toprak ile diğer tüm üretim araçlarının ortak mülkiyetini talep ederler; çünkü kişisel ve toplumsal özgürlük ancak herkes için eşit ekonomik avantajlar üzerinde düşünülebilir. Sosyalist hareketin içinde anarşistler, kapitalizme karşı sürdürülen savaşın aynı zamanda politik iktidar kurumlarına karşı da sürdürülmesi gerektiği, çünkü tarihte ekonomik sömürünün daima politik ve toplumsal baskı ile el ele gittiği görüşünü temsil eder. İnsanın insan tarafından sömürülmesi ve insanın insan tarafından ezilmesi birbirinden ayrılamaz ve biri diğerinin koşuludur. (Anarko - Sendikalizm)
  • "Roma yıkıldıktan ve bütün yarımada onlarca şehir devletine bölündükten sonra (Antik Yunan'daki gibi) İtalyan kültürü bugüne kadar çıktığı en üst seviyeye çıkmıştır." Rönesans ve reformların alt yapısını oluşturmuştur. (Milliyetçilik ve Kültür)
  • Ancak Rusya'da mevcut olandan çok daha üst düzey bir ekonomik eşitlik olsaydı bile bu, politik ve toplumsal baskıya karşı herhangi bir garanti oluşturmayacaktı. Tek başına ekonomik eşitlik toplumsal kurtuluş değildir. Marksizm ve tüm diğer otorite yanlısı sosyalizm ekollerinin anlamadığı da budur. Hapishanede, manastırda veya kışlada bile, içerideki herkes aynı ikametgaha, aynı yiyeceğe, aynı üniformaya ve aynı görevlere sahip olduğundan kişi oldukça yüksek derecede bir ekonomik eşitlik bulur. Peru'daki antik inka devleti ve Paraguay'daki Cizvit devleti her bir sakinine eşit ekonomik standart getirmişti, ama buna rağmen buralarda en rezilinden despotizm hüküm sürüyordu ve insan, yalnızca kendi hayatı üzerinde kendisinin en ufak bir etkisi olmayan, yüksek bir iradenin otomasyonu haline getirilmişti. Proudhon'un özgürlüksüz bir sosyalizmde özgürlüğün en kötü şeklini görmesi nedensiz değildi. Toplumsal adalet gereksinimi yalnızca insanın bireysel özgürlük anlayışını temel aldığında doğru bir biçimde gelişir ve etkili olabilir ve de buna dayalıdır. Diğer bir deyişle sosyalizm ya özgür olacak ya da hiç olmayacaktır. Bu anlayışın temelinde, anarşizmin varlığının saf ve derin savunusu yatmaktadır. (Anarko - Sendikalizm)
  • "Anarşistler, günümüz politik ve bürokratik kurumların ruhsuz mekanizmalarına sahip devlet kuruluşları yerine, birbirlerine ortak ekonomik ve toplumsal çıkarlara dayalı olan, işlerini karşılıklı anlaşma yoluyla halleden özgür topluluklar federasyonunu isterler." (Anarko - Sendikalizm)

Yorum Yaz