diorex
life
Dedas

Rukiye Kayaarslan kimdir? Rukiye Kayaarslan kitapları ve sözleri

Türk Yazar Rukiye Kayaarslan hayatı araştırılıyor. Peki Rukiye Kayaarslan kimdir? Rukiye Kayaarslan aslen nerelidir? Rukiye Kayaarslan ne zaman, nerede doğdu? Rukiye Kayaarslan hayatta mı? İşte Rukiye Kayaarslan hayatı...

  • 13.10.2022 22:00
Rukiye Kayaarslan kimdir? Rukiye Kayaarslan kitapları ve sözleri
Türk Yazar Rukiye Kayaarslan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Rukiye Kayaarslan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Rukiye Kayaarslan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Rukiye Kayaarslan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1981

Doğum Yeri: Ankara, Türkiye

Rukiye Kayaarslan kimdir?

Rukiye Kayaarslan 1981 yılında Ankara’da doğdu. Üç kardeşin en büyüğü olan Kayaarslan ailesi ile birlikte yaşamaktadır.

Ticaret Lisesi mezunu olan Kayaarslan 2012-2013 Marka İletişim Mezunu olup, şu anda Eskişehir Anadolu Lisesi Uluslararası İlişkiler okumakta ve özel bir şirkette yazım işlerinde görev almaktadır.

Yazmaya lise yıllarında kurguladığı hikayeleri çevresindekilere anlatmakla başlayıp, daha sonrasında kaleme – klavyeye dökmesi ile devam etti. 3 yıldır hikayelerini sosyal medyada yayınlamaktadır.

Güz Delisi, Kayaarslan’ın basılacak ilk eseri olup, birbirinin devamı olan farklı dört hikayenin de ilkidir.

Rukiye Kayaarslan Kitapları - Eserleri

  • Güz Delisi
  • Sen Geldin Bahar Geldi 1
  • Severek Ayrılalım
  • Sen Geldin Bahar Geldi 2
  • Sevince

Rukiye Kayaarslan Alıntıları - Sözleri

  • Sen sağlam ol ki sevdiklerin de sağlam olsun. (Güz Delisi)
  • Hayatta bir masaldır. Nasıl beyaz atlı prensler varsa, kötü kalpli cadılarında olduğu..En mutlu anımızda kırmızı elmayla kapımıza dayanan...Bizi kulelere kilitleyen... Yıllarca sürecek uykularla cezalandıran... Saat on ikiyi geçirdiğimizde balkabağına dönüşen... (Severek Ayrılalım)
  • “Affedersin…” derken ilk kez kızın yüzüne bakmıştı. Aynı anda karşılaşan gözler ise değişik bir çekime girmişti. Genç kızın gözlerinin güzelliği gözlüklerinin altından bile belliydi. Çok sade bir görüntüsü vardı. Çevresindeki kadınlara hiç benzemiyordu. (Severek Ayrılalım)
  • İçten yapılan her dua tabi ki de ulaşırdı muhatabına. (Güz Delisi)
  • Haklı olduğunu bilseler de yenilgiyi kabul etmiyor ve bu hayatlar boyunca en büyük kusurlar olarak kalıyor (Sen Geldin Bahar Geldi 2)
  • Yine başladıkları yere gelmişlerdi. Kendini kaybetmiş ve olayın geldiği yeri anlayamamıştı. Ama şimdi her şey apaçık önündeydi. (Severek Ayrılalım)
  • Her şey ne kadar güzel başlasa da, küçük bir şey öyle büyük bir sorun olur çıkar ki insanın karşısına... Sonrasında o küçücük dağın altında kalır kalpte olan… Yıllar geçse de unutulmayan, her gözünü kapadığında özlemle içini burkan... Ne çok şey vardır insanı insan yapan… (Severek Ayrılalım)
  • Erkekler ağlamaz diyenler yanılıyormuş bir tanem. Erkekler de ağlar... Kaybettiklerine, sevdiklerine, umutlarına, umutsuzluklarına... Hem de tüm kalpleriyle ağlar. Tek farkla, akan yaşlar gözlerinden değil, kalplerindendir (Sevince)
  • ....camın kenarından yoldan geleni geçeni izlemeye başlamıştı. Herkes bir koşuşturma içindeydi. Kim bilir içlerinde neler yaşıyorlar ama dönen dünyaya ayak uydurmak için yaşamaya çalışıyorlardı. Belki de çok mutluydular. Hayat onlara güzellikleri sunmuş, kötü taraflarıyla tanıştırmamıştı. Acaba var mıydı böyle şanslı insanlar… (Severek Ayrılalım)
  • Kendisiyle kavgalı biri, çevresiyle barışık olabilir mi? Yıllarca savaştım. Kendimden kaçtım. İnsan hiç kendinden kaçabilir mi? Kaçamadım da zaten. Bunun içinde tüm benliğimi, o mezara gömdüm. Leyla'yı uğurladığım o güz mevsiminde takılı kaldım. Ne kışın beyazlığı içime işleyebildi, ne ilkbaharın yeni umutları ne de yazın sıcaklığı ben sadece sonbaharın sararan günleriyle birlikte sarardım. (Güz Delisi)
  • Bu hain kalbim ona ne zaman kızabildi ki... utanmasa her yerde beni suçlayacak. Tamamen ona ait olup çıktı. (Güz Delisi)
  • Bazen güzel, bazen hüzünlü, bazen sinirli, bazen neşeli, bazen de pişmanlıktı. Bu hayattı. Acısı da, tatlısı da gerçek… Bazı zamanlar ağızda hoş bir tat bırakan, bazı zamanlarda ise kekremsiliği gidermek için çok uğraşılması gereken zamanlara ev sahipliği yapardı. Ama her şey birbirini sevenlerin sevdasına bulanıp, yeni hayatların şekillenmesiyle son bulurdu. Her zaman güneşli değildi, bulutlu olduğu da, karlı olduğu da, yağmurlu olduğu da, sert ayazlarla insanı dondurduğu da olurdu. Hayattı bu. (Sevince)
  • Her gün sahip olduklarım için şükrediyorum. (Güz Delisi)
  • “Sen yaşayamadıklarının hüznünü yaşıyordun, bense yaşadığım muhteşem anların kaybının.” (Sen Geldin Bahar Geldi 1)
  • "Uyku... Gece bana uğramayı unutmuş." (Güz Delisi)
  • En gereksiz ayrıntılara bile yer verip sonu acele acele bitirme huylarınızdan vazgeçin! (Sen Geldin Bahar Geldi 2)
  • "Sevgilim; kadere aldanmayıp, kağıt olup, kalem olup, mutlulukla bir son bulup, en sonuma yazsam seni." (Güz Delisi)
  • Affedersin…” derken ilk kez kızın yüzüne bakmıştı. Aynı anda karşılaşan gözler ise değişik bir çekime girmişti. Genç kızın gözlerinin güzelliği gözlüklerinin altından bile belliydi. Çok sade bir görüntüsü vardı. Çevresindeki kadınlara hiç benzemiyordu. (Severek Ayrılalım)
  • Sağır duymaz uydurur, bilmeyen de gördüğüne yazarmış. (Güz Delisi)
  • Her insan hayatının bir döneminde hata yapabilir. (Güz Delisi)

Yorum Yaz