matesis
dedas

Semih Çelenk kimdir? Semih Çelenk kitapları ve sözleri

Türk Yazar, Yönetmen, Şair, Tiyatro Sanatçısı, Eğitmen Semih Çelenk hayatı araştırılıyor. Peki Semih Çelenk kimdir? Semih Çelenk aslen nerelidir? Semih Çelenk ne zaman, nerede doğdu? Semih Çelenk hayatta mı? İşte Semih Çelenk hayatı...
  • 28.06.2022 12:00
Semih Çelenk kimdir? Semih Çelenk kitapları ve sözleri
Türk Yazar, Yönetmen, Şair, Tiyatro Sanatçısı, Eğitmen Semih Çelenk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Semih Çelenk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Semih Çelenk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Semih Çelenk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 27 Eylül 1965

Doğum Yeri: İzmir

Semih Çelenk kimdir?

27 Eylül 1965’te İzmir’de doğdu. İlk ve Orta öğrenimini de İzmir'de tamamladı. 1985’te DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, Tiyatro Bölümü, Dramatik Yazarlık Sanat Dalı’na girdi. 1989 yılında mezun olduğu bölüme asistan olarak alındı. 1991’deTiyatro-Mitologya İlişkileri başlıklı çalışmasıyla yüksek lisans derecesi aldı.

1986’da Bitmeyen Ezgiler Bulmalıyız, 1988’de Yaprak Dökümü (Ö.Rodop ile), 1989’da Kaşıntı (Z.Akdenizli ile) ve Karakin Usta adlı kısa oyunları ile Suat Taşer ödülü aldı.

1990-91 yıllarında radyo tiyatrosu için çeviri- uyarlama çalışmaları yaptı. Bunların yanında, Clifford Odets’ten Lefty’i Beklerken; Uyan ve Şarkı Söyle! ve Dario Fo’dan Yüzsüz adlı oyunları çevirdi.

1992 yılında Sokaktaki Tiyatro/Seçenek Tiyatro’nun Kısa Tarihi adlı kitabı yayımlandı.

1994 yılı içinde Augusto Boal’in Ezilenlerin Tiyatrosu adlı kitabını Türkçe’ye çevirdi.

1993-94 tiyatro süreminde Ankara Ekin Tiyatrosu için Orhan Asena’nın Sağırlar Söğüşmesi oyununun düzenlemesini yaptı ve yönetti.Yine 1994’te Ankara Ekin Tiyatrosu’nda oynanan Haldun Taner’in Günün Adamı’nın yeniden düzenlemesini yaptı.

1994 yılında Özen Rodop ile Mektep adlı ilk uzun oyununu yazdı. Oyun Ankara Ekin Tiyatrosu’nca 1994-95 süreminde sahnelendi.

1994-95 süreminde ITC Uluslararası Tiyatro Topluluğu için Dario Fo’nun Kadın Oyunları’nı yönetti. (Kadın Oyunları 2000 Mart ayı içerisinde Danimarka’nın Kopanhag kentinde sergilendi.)

1995 Temmuz’unda ikinci uzun oyunu olan Çitlembik Çıkmazı’nı yazdı.

Aynı yıl içinde İzmir Çocuk Tiyatrosu’nda Zerrin Akdenizli’ninYeldeğirmeni adlı oyununu yönetti.

1996 yılında Michel del Castillo’nun Gitar adlı romanını Çirkin adıyla oyunlaştırdı ve Bursa Devlet Tiyatrosu’nda yönetti. Çirkin 1998 yılında Almanya’nın Stuttgart ve Münih kentlerinde oynandı. Oyunu daha sonra Gölge Tiyatro’da da sahneledi.

1996’da, İzmir Barosu İnsan Hakları Komisyonu’nun desteğiyle çekilen “İnsan Hakları”na ilişkin 13 spot-drama’nın senaryosunu yazdı.

Şiirleri Redd-i İthal adıyla 1996 Kasım ayı içinde Etki Yayınları şiir dizisinde yayımlandı.

Toplamı yüze yaklaşan, yazı, oyun, şiir ve çevirileri Şarköy Sanat, Edebiyat-Eleştiri, Yeni İnsan, Özgür Gündem, Agon, Tiyatora, Express, Evrensel Kültür, Siyah-Beyaz, Yaratı, Yeni Politika, İkikalas Birheves, Kuva-yı Sahne, Kirpi Şiir, Yasak Meyve, Gölge Tiyatro, Sınırda, Kent ve Sanat, Wesvese, Varlık, Tiyatro Tiyatro, Ünlem gibi gazete ve dergilerde yayımlandı, yayımlanıyor.

1996- 1998 yılları arasında 13 sayı çıkan Gölge Tiyatro dergisinin yayın danışmanlığını yaptı.

1997 Aralık ayında 1970’den 1980’e Türk Oyun Yazarlığı’nda Eğilimler başlıklı doktora tezini verdi.

1998’de Refik Halit Karay’ın Sürgün adlı romanını aynı adla oyunlaştırdı. DEÜ Sahne Sanatları Bölümü Deneme Topluluğu’nda M.Yücel’in Sabun Kokulu Pencereler adlı oyununu ve Tiyatrol adlı toplulukta Jean Cocteau’nun Bir Kadın adlı oyununu yönetti.

1999’da Turgut Özakman’ın Töre adlı oyununu The Custom adıyla ingilizce’ye çevirdi. Oyun 2000 Mart, Nisan aylarında New York Merge Theatre’da sergilendi.

Oscar G.Brockett’in Tiyatronun Tarihi adlı yapıtını 4 kişilik bir çeviri grubuyla Türkçe’ye kazandırdı. Kitap 2000 sonbaharında Dost Yayınları’ndan çıktı.

2000 yılında Serçe Parmak adlı oyunu Murat Atak tarafından Ankara Ekin Tiyatrosu’nda sahnelendi

DEÜ Sahne Sanatları Bölümü Deneme Topluluğu’nda, Meltem Tosun’un Kırmızı Perde adlı oyununu yönetti.

Ocak 2001’de Doçent oldu.

2001 yılında Bursa Devlet Tiyatrosu’nda 1996 yılında sahnelediği,Çirkin adlı oyunu, farklı bir anlayışla yeniden yönetti. Aynı yıl, 1993 yılında yönettiği Dario Fo- Franca Rame’nin Kadın Oyunları’nı İzmit Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda yönetti. Bu oyun Tornio, Tostrup, Kopenhag ve Berlin’de de sergilendi.

2001 yılında Vala Thorsdottir’in Çatıdaki Yarasa adlı oyunu çevirdi, uyarladı ve yönetti. Çatıdaki Yarasa, Mitos Boyut Yayınları tarafından aynı yıl içinde İzlanda Oyunları cildinde yayınlandı.

2002 yılında George Tabori’nin Weisman ile Kızılyüz adlı oyununu Tiyatroevi İzmir’de yönetti.

2003yılında Mektep adlı oyunu Tiyatroevi İzmir’de Hamit Demir rejisi ile sahnelendi.

Aynı yıl Behiç Ak’ın Newton Bilgisayardan Ne Anlar?oyununu Tiyatroevi İzmir’de sahneledi. Pune Haeri’nin Intro adlı kısa oyununu DEÜ Sahne Sanatları Bölümü’nde sahneledi.

2004 yılında Civan Canova’nın Erkekler Tuvaleti adlı oyununu OyunOkulu’nda sahneledi. Aynı yıl Milos Karasek’in Peron adlı oyununu çevirdi. Ümit Türkmen Çocuk Tiyatrosu’nda Sincap Sinsin adlı oyunu yönetti

2005 yılında Cuma Boynukara’nın Beceriksizler adlı oyununu Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda yönetti. Aynı yıl düzenlemesini yaptığı Oyunun Sonu adlı oyun Ankara Ekin Tiyatrosu’nda sahnelendi..

2006 yılında Haldun Taner’in Vatan Kurtaran Şaban adlı oyununun yeniden düzenlemesini yaptı ve Ankara Ekin Tiyatrosu’nda sahneledi.

Aynı yıl William Shakespeare’in Hamlet’inden yola çıkarak düzenlemesini yaptığı Hamlet Renkli Türkçe adlı oyunu Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda yönetti. Konak Belediyesi’nin düzenlediği Uluslararası Şiir Buluşması’nda Bir Kadeh Şiir İzmir adlı oyunu yönetti.

Nacar ile Serkisof adlı şiir dosyası İsviçre Hastanesi Şiir Ödülü’ne değer görüldü ve aynı yıl Yasak Meyve Yayınları tarafından basıldı. Raşit Çelikezer’in Hiçbirşey ve Kazan Dairesi adlı oyunlarını İngilizce’ye çevirdi.

2008 yılında İFD için Zerrin Akdenizli'nin Bir Yıldız Seç Kendine adlı çocuk oyununu yönetti.

2008 yılında Ankara Ekin Tiyatrosu için Aziz Nesin'in Deliler Boşandı oyununun güncelleştirmesini yaptı.

2009 yılında Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından oynanacak olan Heccav yahut Şair Eşref'in Esrarengiz Macerası adlı uzun oyunu yazdı. Oyun Ankara Sanat Kurumu En İyi Oyun Yazarı Ödülü ve Lions Asaf Çiyiltepe Özel Ödülü’nü aldı. Mitos_ Boyut’tan kitap olarak yayınlandı.

2009 yılında Vala Thorsdottir’den çevirdiği Mutluluk Müziği Etki yayınlarından çıktı.

2010 yılında Ankara Ekin Tiyatrosu için Haluk Işık’ın Hasret ve Mavi Sanat Tiyatrosu için Uğur Mumcu’nun Sakıncasız adlı oyunlarını yönetti.

2007-2010 yılları DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi dekanlığını yürüttü.

Halen DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalışmakta olan yazarın Azra adında 1994 doğumlu bir kızı vardır.

Semih Çelenk Kitapları - Eserleri

  • Gelin Tanış Olalım
  • Heccav Yahut Şair Eşref'in Esrarengiz Macerası
  • Zenabir
  • Barbarlar Mutludur
  • Nacar İle Serkisof
  • Deniz Bugüne Bakıyor
  • Paradiso'dan Kızılçullu'ya Şirinyer - İzmirim 33
  • Hurufat

Semih Çelenk Alıntıları - Sözleri

  • "fani dünyanın kuralıdır bu... karşındaki doymadan senin doymanın bir manası yoktur. karşındaki varsa sen varsın. o doymuşsa sen doymuşsundur. dervişler önce karşıdakini gördüler, karşılarındakiler de onları. böylece kimse aç kalmadı. tek bir pirinç tanesi dahi yere dökülmedi. karşısındakini hesaba katan, onu kabul eden, onu gören her zaman kazançlıdır. veren el alan elden her zaman üsttedir. veren el asla aç, açıkta kalmaz.." (Gelin Tanış Olalım)
  • Hararet nardadır sacda değildir Keramet baştadır tacda değildir Her ne ararsan kendinde ara Kudüs'te Mekke'de hacda değildir. (Gelin Tanış Olalım)
  • Hiç kendine bakıyor musun? Kendinde arıyor musun? Bütün soruların cevabı sende. (Gelin Tanış Olalım)
  • Fani dünyanın kuralıdır bu... Karşındaki doymadan senin doymanın bir manası yoktur. Karşındaki varsa sen varsın. O doymuşsa sen doymuşsundur. Dervişler önce karşıdakini gördüler, karşılarındakiler de onları. Böylece kimse aç kalmadı. Tek bir pirinç tanesi dahi yere dökülmedi. Karşındakini hesaba katan, onu kabul eden, onu gören her zaman kazançlıdır. Veren el alan elden her zaman üsttedir. Veren el asla aç açıkta kalmaz... (Gelin Tanış Olalım)
  • Anadolu'nun kadim halklarının izinden, ozanların, dervişlerin, abdalın, yağan yağmurun, solan yaprağın kulaklarımıza fısıldadığı derin mananın peşinden koşmak gibi bir derdim vardı. (Gelin Tanış Olalım)
  • ŞİMDİ GİTMEK VAKTİDİR. YOL YOLCUYU BEKLER YOL YOLCUYLA MANASIN BULUR. YOLCU YOL OLMADAN MENZİLİNE REVAN OLAMAZ. BENİMLE GELECEK MİSİN? YOLA DEVAM EDECEK MİSİN? YOL ERBABI OLA CAK MISIN? YOLDAŞINI, KARDAŞINI KAALE ALACAK MISIN? ONUN AÇLIĞINI TOKLUĞU NU HESABA KATACAK MISIN? ONUNLA TANIŞ OLACAK MISIN? (Gelin Tanış Olalım)
  • Ancak tarih boyunca gerçekte “sabr” sözcüğünün katlanmak değil “göğüs germek” anlamına geldiği, “tevekkül”ün ise “ bütün esbaba sarılıp tüm yollar denendikten sonraya kalan” olduğunu bilenler ve söyleyenler hep olmuş. (Gelin Tanış Olalım)
  • "Bir daha kâbuslar görmeyelim diye anlatıldı... Ellerimizden hayatımız kül olup uçmasın diye... Ağıtlarımız azalsın, halaylarımız, horonlarımız çoğalsın diye... Tanımadığımızla, düşman bellediğimizle tanış olalım diye..." (Gelin Tanış Olalım)
  • ben Hakk'la oldum aşina kalmadı gönlümde nesne pervaneyim ateşine oduna yanmağa geldim (Gelin Tanış Olalım)
  • "çok aradım özledim yeri göğü aradım çok aradım bulamadım buldum insan içinde," (Gelin Tanış Olalım)
  • Peki ya sen ne olmak istiyorsun? Kimsin? Ne istiyorsun? Her şeyi mi? Dünyayı? Yeri göğü... Ne beyhude... Timur öldüğünde göğe bakmış. Ölü timur anlamış ki, almadığı bir tek orası kalmış, ya orayıda alsa? Hikaye bu ya orayı da almış. Bu kez de atını nereye bağlayacağını bilememiş. (Gelin Tanış Olalım)
  • "tanış olmak istiyorsan, önce gönlünün üzerindeki perdeyi kaldır bir... bir cebine bak bakalım... belki de bulamadığın, aradığın şey sendedir. karşındakini gördün mü? aç mı tok mu sordun mu? kibrine mani oldun mu? sonra gönül gözünle birlik gözündeki perdeyi de kaldır... karşındakini gör... gözünün içine bak onun. onun da sen gibi bir insanoğlu olduğunu, onun da içinde nece güzellik olduğunu göreceksin. neye hangi niyetle bakarsan, ayan olan odur." (Gelin Tanış Olalım)
  • Semih Çelenk : Bertolt Brecht diyor ki: “İhtiyacımız olan şey kahramanlar değil, kahramanlara ihtiyaç duymayan bir toplum olmalı.” Kahraman yaratmak feodal kültüre aittir. (Gelin Tanış Olalım)
  • ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni çok ağladım güldür beni, gel gör beni aşk neyledi mecnun olup yürürem, ol yari düşte görürem uyanıp melul oluram, gel gör beni aşk neyledi (Gelin Tanış Olalım)
  • ben bir hırsızım. yakutu çalacaktım. sabaha kadar bu odanın her tarafını, senin üstünü başını aradım. ama bulamadım yakutu. bilinmez o adam ne demiş. belki dedi ki, ben onu senin hiç bakmayacağın bir yere koydum. kendi cebine... hiç kendine bakıyor musun? kendinde arıyor musun? bütün soruların cevabı sende. (Gelin Tanış Olalım)

Yorum Yaz