matesis
dedas

Gazze'de yapılan soykırıma Muş'tan tepki

HÜDA PAR Muş İl Başkanlığı öncülüğünde, siyonist işgal rejiminin Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım ve katliama tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı.
  • 22.12.2023 17:02
Gazze'de yapılan soykırıma Muş'tan tepki

siyonist işgal rejiminin saldırılarına tepkiler gelmeye devam ediyor. HÜDA PAR Muş İl Başkanlığı tarafından Cuma namazı çıkışı düzenlenen basın açıklamasıyla katliama tepki gösterildi.

Belediye önünde bulunan meydanda bir araya gelen vatandaşlar,  "Kahrolsun İsrail" "HAMAS'a selam, direnişe devam", "Muş'tan direnişe bin selam" sloganları atıldı.

Yoğun kar yağışının altında düzenlenen basın açıklamasını HÜDA PAR Muş İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan okudu.

"Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir." ayetini hatırlatan Çağlayan, Gazze'de yaşanan soykırıma her yerde tepki göstereceklerini söyledi.

"77 gündür Gazze'ye ölüm yağıyor"

Çağlayan, "Gazze'de yaşanan soykırımın 77'nci günündeyiz. siyonist terör örgütü israil, bir bütün olarak Batı dünyasını da arkasına alarak Amerika'sıyla, İngiltere'siyle, Fransa'sıyla, Almanya'sıyla saldırıya geçti. Öyle barbarca bir saldırı ki; 77 gündür gökten ateş yağıyor. 77 gündür çocuklar, kadınlar ve masum insanlar katlediliyor. Bu 77 gün içerisinde; Bin 667 katliam işlendi. 20 bini aşkın kardeşimiz şehit edildi. Bunların 8 binden fazlası çocuk, 6 bin 200'ü de kadınlardan oluşuyor. Diğer taraftan yüzde 70'i kadın ve çocuk olmak üzere 7 bin kardeşimiz de kayıp durumda. Kayıp olanların da şehit olduğu değerlendiriliyor. Allah kardeşlerimize rahmet eylesin ve şehadetlerini kabul etsin." dedi.

"Yapılanlar vahşettir, katliamdır ve soykırımdır"

"Siyonist terör örgütü israil sivillerle birlikte insani görevlerini yapmaya çalışan insanlığın hizmetkârlarını da hedef alıyor." diyen Çağlayan, "7 Ekim'den bu yana 200'den fazla doktor, 97 gazeteci, 35 sivil savunma görevlisi ve yine yüzlerce sağlık çalışanı şehit edildi. On binlerce kardeşimiz yaralandı. Yıkılan binalardan ve tahrip edilen altyapıdan, temiz su ve gıdaya erişememekten dolayı salgın hastalıklar baş göstermeye başladı. Yüz binlerce kardeşimiz de hasta durumdadır. Dünyanın gözleri önünde savaş suçu işleyen terör şebekesi, 53 hastaneyi, 102 ambulansı, 312 camiyi, 3 kiliseyi, 282 okul ve üniversiteyi ve 306 bin konutu kısmen veya tamamen tahrip etti. Altyapı tahrip edildi, un fabrikaları, ekmek fırınları, su depoları, yardım taşıyan kamyonlar bombalandı. Bütün bu cürümlere rağmen onları destekleyen Batı dünyası tavrını değiştirmedi, desteğini çekmedi ve 'israil'in kendisini savunma hakkı vardır' söylemiyle bu suçları meşrulaştırmaya çalıştı. Oysa siyonist terör örgütü israil ve destekçisi Batılı ülkelerin Gazze'de yaptıkları bir savunma değildir. Vahşettir, katliamdır ve soykırımdır. Dünyada ve uluslararası metinlerde savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak tarif edilen fiillerin tamamı bu katiller sürüsü tarafından işlenmiştir." ifadesini kullandı.

"siyonizm bölge barışının önündeki en büyük engeldir ve dünya barışına en büyük tehdittir"

Dünyadaki mevcut küresel sistemin iflas ettiğinin altını çizen Çağlayan, şunları kaydetti:

"Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin dünyaya barış, adalet ve huzur getiremeyeceği hakikati, 'Aksa Tufanı' ile bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Yeni bir düzen, yeni bir sistem kurmak için yolun başındayız. 2 milyarlık İslam Âlemi olarak ya özümüze dönüp, yeni bir sistem, adil bir düzen inşa edeceğiz ya da başka bir işgalciden, başka bir müstekbirden, başka bir zalimden medet umacak zillete mahkûm olacağız. Müstekbirlerle mücadele etmenin şartlarını oluşturmak için bedenimizi ve zihnimizi yormalıyız. Bütün imkânlarımızı beşerî, maddi, manevi, teknolojik, askeri bütün imkânlarımızı seferber etmeliyiz. Mutlaka el birliği ve güç birliği yapmalıyız. siyonizm bölge barışının önündeki en büyük engeldir ve dünya barışına en büyük tehdittir. Bu tehlikenin bertaraf edilmesi için tüm gücümüz ve imkânlarımız ile mücadele etmeliyiz. Aksa'dan bir tufan kopmuştur. Bu tufan, Aksa'nın hürriyetini yanında getirecektir. Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların ilk kıblesidir, kutsalıdır ve Allah'ın bize emanetidir. Kudüs'ten, etrafı bereketli kılınan Mescid-i Aksa'dan övgüyle bahseden Kur'an-ı Kerim bizim kitabımızdır. Hürriyetine kavuşması için gereken bedel neyse İslam ümmeti, kendi arasında pay etmeli ve herkes payına düşen bedele katkı sunmalıdır. Bizler HÜDA PAR olarak sonuna kadar Mescid-i Aksa'ya ve Kudüs'e sahip çıkacağız, sonuna kadar zalimlere karşı mücadele edeceğiz. Müstekbirlerle mücadele edenlere de her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Ayağa kalktık, kıyamdayız, zulme razı olmayacağız. İşgal ve soykırım son bulana kadar, Kudüs özgür olana kadar susmayacağız."

Basın açıklaması, İzzettin Kutlu'nun yaptığı dua ile sona erdi.

İLKHA

Yorum Yaz