matesis
dedas

Peygamber Sevdalıları Vakfı: Zaman siyonistleri kınama zamanı değil

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından yapılan açıklamada "Zaman siyonistlere karşı askeri, siyasi, ekonomik, bürokratik, diplomatik, ticari, stratejik hamleleri devreye sokma zamanıdır." ifadelerine yer verildi.
  • 03.05.2024 14:42
Peygamber Sevdalıları Vakfı: Zaman siyonistleri kınama zamanı değil

Peygamber Sevdalıları Vakfı, siyonist işgal rejiminin yaklaşık 210 gündür Gazze'ye yönelik katliam ve soykırımına bir kez daha tepki gösterdi.

Diyarbakır'da düzenlenen kitlesel basın açıklamasında, siyonist rejimin Filistinlilere yönelik vahşetine dikkat çekildi, işgalcilere karşı her türlü adımın atılması gerektiğine vurgu yapıldı.

Merkez Kayapınar ilçesi Demirok Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Kaya okudu.

Açıklamasına "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (Nisa suresi 75’inci ayet.)" ayetiyle başlayan Kaya "Direnişin kahraman evlatlarına selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi’nin ve Abdülhamid Han’ın torunlarına selam olsun. Siyonist işgal rejimi tarafından Kudüs'te şehid edilen Selahaddin-i Eyyubi’nin torunu Hasan Saklanan kardeşimizin şehadetini tebrik ediyoruz. Rabbim şehadetini kabul etsin, ruhu şad makamı ali olsun." dedi.

Seküler zihniyetin çirkin ve vahşi yüzü

"Siyonist işgal rejimi dünya istikbarını arkasına alarak, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik vahşet ve dehşeti devam etmektedir." diyen Kaya "Bir halkı haritadan silmek gayesiyle yapılan gaddarca saldırılara karşı dünya devletleri sus pus olmayı sürdürmektedir.  Tarihte ender rastlanan bir katliamla yerleşim yerlerine saldırarak soykırım suçu işleyen siyonist çeteler, kundaktaki bebelerden tutun da beli bükülmüş piri fanilere saldırmaktadır. Kadın, çocuk, yaşlı ve savunmasız masum sivillere saldıran nazi işgal çetesi, Gazze'de şu ana kadar 15 binden fazla çocuk, 10 binden fazla kadın olmak üzere 36 bin Filistinli kardeşimizi şehit etmiştir. Söz konusu saldırılardan dolayı 80 bin kardeşimiz yaralanarak tıbbi imkansızlıklardan dolayı şehit olacakları günü beklemektedirler." ifadelerini kullandı.

"Kana, gözyaşına, talana, işgale doymayan siyonistler, tam 75 yıldır her geçen gün Filistin’de işgali genişletmeye devam etmektedirler." diyen Kaya "Bunun en son örneğini Gazze’de gördük. Siyonistler, Gazze’ye yönelik saldırılarında her geçen gün köyleri, kasabaları, şehirleri yıkarak, karış karış işgali genişletmektedir. Gazze ve Kudüs başta olmak üzere Filistin’deki toprakların asıl sahibi olan kardeşlerimize yönelik her türlü hak ihlalleri yapılmaktadır. Siyonistler tarafından mazlum kardeşlerimizin evleri, arazileri, bağ ve bahçeleri gasp edilmekte, sürgün, işkence, tutuklama ve katledilmeye maruz bırakılmaktadırlar. Gazzeli kardeşlerimiz, tüm dünyanın gözleri önünde siyonistler tarafından bir yandan soykırıma maruz kalırken, diğer yandan açlık, kıtlık ve insani yardımlara ulaşamamaktadırlar. Yaşanan bu mezalim modern çağın; vahşi, karanlık, hayasız ve vicdansız yüzünü ortaya çıkarmıştır. Sözde çağdaş, ilerici, insan hakları evrensel bildirgeleriyle ve yaldızlı sözlerle dünya halklarına ideolojileri bir afyon gibi kullanan seküler zihniyetin çirkin ve vahşi yüzü tüm dünya halklarının lanetine uğramaktadır." şeklinde konuştu.

Siyonist çarkın dişleri tek tek kırılmalıdır

"Uluslararası metinlerle, insan hakları evrensel bildirgeleriyle, Birleşmiş Milletlerle, bölgesel ve yerel ittifaklarla ve daha ismini sayamayacağımız nice uluslararası kuruluşların çatısı altında yapılan vahşet, yeni bir dünya düzenine ihtiyaç olduğunu göstermektedir.  Temeli zulümle kurulu olan bu yapıların çatıları çatırdadı. İnşallah temelleri de sarsılarak, tek tek kendi hakları tarafından yıkılacaklardır." diyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gazze’de yaşanan mezalim, tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayınlarla yayınlanmakta, bu vahşi ve hayasız siyonizm akımına karşı halklar meydanlara akın etmektedirler. Amerika’daki üniversite öğrencileri başta olmak üzere tüm dünya halkları ayaklanarak, zulme destek veren idarecilerine lanet etmekte, katliamın durdurulmasını talep etmektedirler. Büyük bir dönüşümün kapısını aralayan Gazze, halkı Müslüman olan devletler başta olmak üzere zulmü kabul etmeyen ülkeler açısından devrim niteliğinde yeni bir dönemin kapısını aralamalıdır. Kınama mesajları, uluslararası hukuk ve insan hakları bildirgeleri gibi kriterleri hiçe sayan siyonist çarkın dişleri tek tek kırılmalıdır. Siyonist yerleşkelere ve sözde ordusunun başına büyük bir fırtınanın kopması, azap bulutlarının inmesi için, kınama dilinden vaz geçerek, fiili olarak haritadan silecek stratejiler hayata geçirilmelidir. Zaman kınama zamanı değil. Zaman siyonistlere karşı askeri, siyasi, ekonomik, bürokratik, diplomatik, ticari, stratejik hamleleri devreye sokma zamanıdır. Zaman fiili olarak siyonistlerin anlayacağı dilden, anlayacağı metot ve stratejilerle vahşet ve soykırımı durdurma zamanıdır. Bugün siyonistlerin arz-ı mevud projelerine karşı gerekli tedbirler alınmazsa yarın çok geç olabilir. Geç olmadan siyonist vahşete karşı somut adımlar atılmalıdır. Yaşanan gelişmeler kısa, orta ve uzun vadede ele alınarak, siyonistlerin Gazze’de işgal ettiği yerlerden geri çekilmesine yönelik ciddi adımların atılmasını gerekli kılmaktadır. Gazze’nin siyonist israil tarafından ele geçirilmesi, başka işgallerin de kapısını aralayacaktır. Başta Türkiye olmak üzere siyonizmin bölgesel tehlike olduğunun farkına varan tüm ülkeler, siyonistleri durdurma ve söz konusu işgale son verme noktasında gerekli çabayı göstermelidir. İslam dünyası bu soykırıma varan katliamlar zincirinin oluşturduğu titremeyle kendine gelmezse, reflekslerini tamamen kaybetme tehlikesiyle yüzleşir. Onun için devletler bazında siyonist vahşete sessiz kalınması mümkün değildir. Bütün sinir uçları nerede ise onlar harekete geçirilmeli, bu vahşet ve dehşet durdurulmalıdır."

Kalıcı bir ateşkes sağlanmalı

Peygamber Sevdalıları Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Kaya, basın açıklamasının sonunda şu taleplere yer verdi:

"Buradan başta Türkiye olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerden ve uluslararası aktörlerden talep ediyoruz:

Siyonist işgal rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarının son bulması için kalıcı bir ateşkesin sağlanması, insani koridorun açılması ve yurtlarından edilmiş olanların koşulsuz, şartsız, şurtsuz yaşadıkları bölgelere geri dönmesi sağlanmalıdır.

İşgal rejiminin saldırıları nedeniyle yıkılan ve tahrip edilen yerleşim yerleri, cami, okul, hastane, sağlık kuruluşu, hükümet kamu binaları başta olmak üzere 300 bin konutun inşası yönünde adımlar atılmalı ve tahrip edilen yerleşim yerleri yeniden mamur edilmelidir.

HAMAS’ın dünya kamuoyuna, devletlere ve uluslararası aktörelere yapmış oldukları ateşkes çağırısı karşılık bulmalı, bu konuda ciddi adımlar atılmalıdır.

Kolombiya Dışişleri Bakanlığının, Gazze'deki Nasır ve Şifa hastaneleri yerleşkesinde bulunan toplu mezarlarla ilgili kapsamlı ve tarafsız soruşturma yapılması, savaş suçu işleyenlerin cezalandırılması, kalıcı ateşkesin sağlanması ve sivil halka insani koridorun açılması yünündeki talebini destekliyoruz.

Siyonistlerin Filistin’deki tarım arazilerine zarar vermesi, su kaynaklarını tahrip etmesine yönelik ciddi adımlar atılmalı, buna karşılık Türkiye’den israile gönderilen suyun muslukları kapatılmalıdır.

ABD’ye bilgi akışı sağlayan Türkiye’deki radar üsleri kapatılmalıdır

ABD’nin Gazze’de inşa etmeyi planladığı liman, kapsayıcı bir işgalin hazırlığı olduğu hesaba katılarak, söz konusu limanın inşasının durdurulması için gerekli hamleler yapılmalı, bunun için ABD’ye bilgi akışı sağlayan Türkiye’deki radar üsleri kapatılmalıdır.

Türkiye Ticaret Bakanlığı, dün itibariyle, israil ile tüm ürünleri kapsayacak şekilde ticareti durdurma kararı, Gazze’ye kesintisiz insani yardım akışı sağlanana kadar geçerli olacağını vurgulaması geç de olsa atılmış olumlu bir adımdır.

Peygamber Sevdalıları ve HÜDA PAR olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız.

Filistin halkına selam olsun! Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun! Kahraman mücahitlere selam olsun! Direnişe ve dirilişe selam olsun!

Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun."

İLKHA

Yorum Yaz