Kadir Aydemir kimdir? Kadir Aydemir kitapları ve sözleri
Yazar,şair Kadir Aydemir hayatı araştırılıyor. Peki Kadir Aydemir kimdir? Kadir Aydemir aslen nerelidir? Kadir Aydemir ne zaman, nerede doğdu? Kadir Aydemir hayatta mı? İşte Kadir Aydemir hayatı...

Doğum Tarihi: 1977
Doğum Yeri: İstanbul
Kadir Aydemir kimdir?
İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Üniversitede bir süre İşletme, daha sonra Halkla İlişkiler eğitimi aldı. Şiirleri Varlık, Kitap-lık, Şiir Oku, No, Dize, Özgür Edebiyat, Akatalpa, Mor Taka, Ada gibi dergilerde ve çeşitli şiir yıllıklarında yayımlandı. Cumhuriyet Kitap, Virgül ve Radikal Kitap dergileri başta olmak üzere pek çok dergide röportaj ve kitap eleştiri yazılarına rastlandı. 1997 yılında Başka şiir dergisini çıkarttı. 2000 yılında Yitik Ülke şiir-edebiyat dergisini kurdu. 2006 yılında Yitik Ülke Yayınları'nın kurucusu ve editörü oldu. Şiirleri ve öyküleri Almanca, Rusça, İngilizce, Fransızca, Ermenice, Azerice, Bulgarca, Japonca gibi dünya dillerine çevrildi. Yazarın "Aşksız Gölgeler" adlı kısa öykü kitabı 2013'te Almanya'da Binooki Yayınları tarafından "Lieblose Schatten" adıyla Almancaya çevrilerek yayımlandı. Şiirin yanında öyküler, düz yazılar da yazmaktadır. Yazar, aynı zamanda İstanbul'da gazetecilik ve editörlük yapmaktadır.
Kadir Aydemir Kitapları - Eserleri
- 80'lerde Çocuk Olmak
- 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?
- Sonsuz Unutuş
- Ay Yağmurları
- Aşksız Gölgeler
- Bozcaada Öyküleri
- Kedi Öyküleri
- Soğuk Yazgı
- Sessizliğin Bekçisi
- Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı
- Dikenler Sarayı
- Rüzgarla Saklı
- Yitik Öykü
- Mutsuz Aşk Vardır
- Olimpos Öyküleri
- Cunda Öyküleri
- Köpek Öyküleri
- Ekşi Öyküler
Kadir Aydemir Alıntıları - Sözleri
- "Uyumsuz olmalısın..." demiştim sana, "Başka türlü yazılamaz belki o şiirler." (Aşksız Gölgeler)
- Beni seviyor musun, dedi kadın Seni öyle seviyorum ki, dedi adam Her an kar yağabilir (Soğuk Yazgı)
- Sahi beni ne kadar seviyordun? (90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- “Ve işte şimdi buradayım Bu som ölü kentte Dikenler ülkesinde.” (Olimpos Öyküleri)
- Hevesi kursağında kalmıştı. Kendine ait bir düş kurmasına bile izin yoktu. (Aşksız Gölgeler)
- Ağzım suya kavuşuyor; işte o an kurumuş dallarıma narçiçekleri açıyor; ben beyazım derken nara çalıyorum. Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı zaman. (Olimpos Öyküleri)
- “Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı zaman.” (Olimpos Öyküleri)
- "Her insanın kendine has tuhaflıkları var sanırım ama etrafa normal görünmek için üstesinden gelirler ve kendilerine haslıklarını yitirirler... ben korudum benimkini ve inanıyorum ki varoluşuma cömertçe katkısı oldu... " diyen Bukowski 'ye selam vermeden önce kendisine içtiği şarabın tarihini soralım. (Ardagül Yıldız) (Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı)
- Kim demişse demiş, "Kedi evine, köpek sahibine bağlıdır," diye. Sevgiyi çoğaltmak için vardılar onlar. Yazın gölgesine, kışın kuytu sıcaklığına yakışan varlıklarıyla... Bir küskün, bir barışık, çoluk çocuk oynaşırdık hep birlikte. (Kedi Öyküleri)
- İşte bu çocukluğumun en tatlı, en sorunlu, en Kozmopolitik, en sıradışı, olduğu yıllarda, "kırmızı nokta" isimli bir sloganla tanışmıştık. Tutti Frutti isimli bir İtalyan yetişkin programı gece saatlerinde gösterilmeden önce televizyonumuz bir kırmızı hale geliyor, utanıyor, biraz mahcup anlatıyordu sonraki olacakları bize. Bizler daha buluğ çağına gelememiş delikanlı adayları olarak, yorgan altından yahut da parmak arasından izlemeye çalışırdık olan bitenleri. (80'lerde Çocuk Olmak)
- Zaman bazen nasıl da ezerek geçiyor üzerimizden ve altında duygularımız kalıyor. Hatta dümdüz olup pestilleri çıkıyor. Ya da bir tüfek maharetiyle dağılıyor her şey...Bu şekilde tasvir etmek istemesem de, böylesi sert tanımlamalar ihanet gibi görünse bile, gerçeğin hep tahmin ettiğimden sert olması beni yoluma döndürüyor. Bir tüfeğin ucuna... Geriyeyse şarkılar ve belki de kâğıtlara sessizce karalanan, yaşama karşı yakılmış ağıtlar misali notlar kalıyor... (90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- Ölümün için öyle saatleri diyorlar. Oysa çok "zamansızdı" bilmiyorlar... (Yitik Öykü)
- Sadece bir yol Şu tarla kuşları İnce gecede. (Sessizliğin Bekçisi)
- "Ne yapıyorsun?" dedi. "Yaşlanıyorum," dedim. (Ay Yağmurları)
- Bir martı öldüğünde, Neden kaskatıdır deniz? (Rüzgarla Saklı)
- "Kavuşmalı Ve orada incecik belini sararken tatlı yapraklar yıllarca bekledim Aramızda kıyı kaybolana dek Vapur uzaklaştıkça suya değiyordu kırlangıç kanatları Göğsünde denizanaları binlerce şey biriktiren kalbim yosun, kılıçbalığı, sünger karnında patlayan mavi gök ve senin elmas ayakların aklımdan hiç çıkmayan o elmas ayakların… Sevgilim, hangi dize anlatabilir susayarak uyumayı senle Beyaz gül kokan elini? Dudağındaki çiçek batsın etime Ve sevişelim ağlayarak!" (Soğuk Yazgı)
- İnsanın acısını hissederdi kendisi gibi olmayan her şey. Bir tek insan anlamazdı bunu. (Ay, Zaman, Ölüm) (Sonsuz Unutuş)
- "Yarınlarından koparıp Almalıdır mutluluğu insan. Şu yaşamda en kolay iştir ölmek Asıl güç olan Yepyeni bir yaşama başlamak... Ve... En güzel günlerimiz: Henüz yaşamadıklarımız Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: Henüz söylememiş olduğum sözdür." (90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- Gittikçe bir kitaba dönüşüyorum... (Ay Yağmurları)
- ''Eskiler alırım,'' diye bağırdı. Tablasının üstüne yukardan yaşlı bir kadın düştü. Yükte ağır, pahada hafifti. İnsanlık ölmüştü! (https://1000kitap.com/TimeStain) (Yitik Öykü)