90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? - Kadir Aydemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi
90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kimin eseri? 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabının yazarı kimdir? 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? konusu ve anafikri nedir? 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabı ne anlatıyor? 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? PDF indirme linki var mı? 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabının yazarı Kadir Aydemir kimdir? İşte 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Kadir Aydemir
Yayın Evi: Yitik Ülke Yayınları
İSBN: 9789944362283
Sayfa Sayısı: 394
90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Çocuk musun?"
"Artık kazık kadar oldun!"
"Bu yaşa geldin, hâlâ çocuk gibisin!"
Ah ne güzel şey bunları duymak. Demek ki şanslıyız ve doğru yoldayız, içimizdeki çocuk buralarda bir yerde...
Kadir Aydemir'in hazırladığı "80'lerde Çocuk Olmak" kitabının bir devamı olarak hazırlanan bu kitap yakın Türkiye tarihine ışık tutan bir kaynak kitap değil. Bir ansiklopedi değil. Bu, bizim kitabımız, bizim düşlerimiz ve yaşadıklarımız, yani çevrenizde gördüğünüz tüm üniversiteli/mezun ya da işsiz gençlerin, hayalleri yarım yamalak, 20'li 30'lu yaşlarda, orta yaşa yaklaşan insanların, kayıp kuşakların, hep çocuk kalanların kitabı... Bugünün insanının kitabı.
111 yazar bir araya geldik ve dev bir "Yitik Ülke" projesi olan "90'lar Kitabı"nda buluştuk. 90'lar sinemasından TV kültürüne, sokaktaki hayattan toplumsal mücadeleye, dershane yıllarından üniversiteye giriş macerasına, solcu ağabeylerle tanışmaktan 1 Mayıs'lara, imam hatipte okumaktan ilk aşklara, 90'larda yaşamımızı etkileyen ünlü insanlara, müzik kültüründen giyim kuşama ve 90'ların ev yaşamına dek, neredeyse her konuda samimi bir dille "kendimizi" yazdık. Sahi, neydi bu 90'lar, 80'lerin ardından Türkiye ve bizler nasıl-neden böyle hızla değiştik? Bu renkli yılların akıllarda bıraktığı tüm sorular ve "dürüst" cevapları bu kitapta saklı kalacak... Çünkü her sayfada bizimle birlikte "sen de varsın"...
"90'lar Kitabı"ndaki herkes yüzlerce konuya farklı bir gözle bakıyor. Herkes kendi 90'larını, mutluluğunu, hatıralarını ve acılarını yazdı. Kitap adeta "anı defterimiz" gibi bir şey oldu.
Elinizdeki kitap 90'lar için bir dönüş bileti. "90'lar Kitabı - Çocuk mu Genç mi?" adını verdiğimiz neşeli ve düşündürücü zaman yolculuğumuza davetlisiniz.
111 yazarlı "90'lar Kitabı - Çocuk mu Genç mi?"nin yazar kadrosu şöyle:
Kadir Aydemir, Ahmet Meriç Şenyüz, Ali Aydemir, Alper Turgut, Arzu Uzunali, Aslı Vuslateri, Aydın İleri, Aykut Küçükkaya, Ayşen Aksakal, Barış Güven, Başak Daşman, Başak Yener, Begüm Akıncı, Betül Kanbolat, Bihter Dinçel, Birsen Tarhan, Burcu Özefe, Burak Yağız Seçen, Buse Seda Yıldız, Bülent Çolak, Bülent Karslıoğlu, Caner Öztürk, Cem Kartal, Ceren Kurt, Ceyhan Usanmaz, Cihan Hatipoğlu, Cüneyt Asi Duru, Çiğdem Aldatmaz, Çiğdem Eren Kiziroğlu, Çisel Onat, Ece Erdoğuş, Ela Barlas, N. Elif Tanverdi, Emre Baransel, Emre Fidangül, Erdem Aksakal, Esma Yakut, Esra E. Karaosmanoğlu, Esra Tanrıbilir, Eylem Selin Mumcu, Ferhat Uludere, Gonca Vuslateri, Gökce İspi Turan, Gökhan Çınar, Göksel Bekmezci, Gülşah Elikbank, Güray Gürsel, Gürgen Öz, Hakan Bayhan, Hakan İşcen, Hale Ceylan Barlas, Hande Ortaç Aksoy, Handan Aybars, Hilal Ergenekon, Işıl Karpuzoğlu, İlknur Bektaş, Kadri Karahan, Kayra Keri Küpçü, Kerem Işık, Köksal Aras, Mehmet Erikli, Mehmet Ünver, Mehmet Yılmazer, Melissa Mey, Merve Pınar Şiranlı, Miraç Zeynep Özkartal, Murad Çobanoğlu, Murat Girgin, Mustafa Akar, Nazlı İlter, Nefin Huvaj, Neşe Açıker, Neşe Karataş, Nihal Konar Naş, Nihan Bora, Nilay Örnek, Nilgün Yokes Şimşek, Onat Bahadır, Onur Akbudak, Ömür Kurt, Özlem Özyurt, Özden Aydoğdu, Özge Mumcu, Özge Ç. Denizci, Özgür Özgülgün, Papyon Tayfun Türkkan, Rana Çepelioğlu, Sabri Kuşkonmaz, Sefa Çolak, Selcen Doğan, Selma Şiranlı, Serdar Çekinmez, Serdar Orçin, Serhat Filiz, Serhat Uçak, Serkan Türk, Sevil Aksu, Sevinç Erbulak, Sibel Tekyıldız, Suat Başkır, Şahin Özbay, Tanem Sivar, Tijen Bolulu Güler, Tolga Yenigün, Turgay Yılmaz, Yaprak Öz, Yeliz Aras, Yeşim Gökmen, Zerrin Soysal, Zeynep Altıok Akatlı, Zeynep Tüzün.
90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? Alıntıları - Sözleri
- Biz üzülerek mi yaşayacağız hala...
- Birlikte fotoğraflarımız yok, genciz; hatıralara değil yaşanacak güzel günlere inanıyoruz
- "Yarınlarından koparıp Almalıdır mutluluğu insan. Şu yaşamda en kolay iştir ölmek Asıl güç olan Yepyeni bir yaşama başlamak... Ve... En güzel günlerimiz: Henüz yaşamadıklarımız Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: Henüz söylememiş olduğum sözdür."
- Zaman bazen nasıl da ezerek geçiyor üzerimizden ve altında duygularımız kalıyor. Hatta dümdüz olup pestilleri çıkıyor. Ya da bir tüfek maharetiyle dağılıyor her şey...Bu şekilde tasvir etmek istemesem de, böylesi sert tanımlamalar ihanet gibi görünse bile, gerçeğin hep tahmin ettiğimden sert olması beni yoluma döndürüyor. Bir tüfeğin ucuna... Geriyeyse şarkılar ve belki de kâğıtlara sessizce karalanan, yaşama karşı yakılmış ağıtlar misali notlar kalıyor...
- Sahi beni ne kadar seviyordun?
- Var-Vardı... derken; -mişli geçmişe doğru gidiyor bu koşar adım hevesle çıktığımız yolculuk?! Bir varmış bir yokmuş masalının neresindeyiz şimdi? Kim yalancı? Kim sahtekar? Yani kime güvenebilirsin herşeyiyle... gülebiliyor musun eskisi gibi, bekliyor musun yarını aynı hevesle? İstiyor musun bilinmez yollara düşmeyi? Ne acıtır canını mesela, neye ağlayabilirsin artık hıçkıra hıçkıra? Peki, nereye kadar gidebileceksin böyle yapayalnız söylesene! Böyle aşktan korkup kaçmak, hatta neredeyse hayattan caymak var mıydı? Hani kahramandınız?.. demezler mi bize? O her gece mektuplar yazdığın adam yanında olsa şimdi, bir şey değişir mi? O beş dakikalık sohbet için bin bir dolap çevirdiğin arkadaşların neredeler şimdi? İşten güçten ya da her neyse bahanen; vaktin yok mu iki satır muhabbete? - Var - Vardı - Yok oldu... - Aslında yoktu.... - Yani yokmuş! Bir vardı ya zaman, artık -di’li, hatta tadı, tuzu da geçmiş zamanın, bitmiş! Dolmuş heveslerinin son kullanma tarihi de, eskiden kalma heyecanlarını da saklama artık, bir gün yine güleriz sanma... Yani bir vardı -ama artık yok Halim de, hevesim de. Kahraman da değilim artık. Eskisi gibi uzun cümleler de kurmuyorum mektuplara konu olabilecek... Hem altında saklandığımız ağacın dallarını da kesmişler zaten. Altında oturanlar apaçık ortada şimdi. Saklandıklarını zannetseler bile, sahte yüzlerini görebiliyorum bel kat yüksekten. Özlüyorum ama beklemiyorum artık gelmeyecek olanı... Kabullendim... O durup durup yinelediğim; içten gülen gözler hayatımda noksanlar... Bir sonuca varmam gerekiyor ya hani.... Kısaca açıklamam gerekirse; Tebessüm ederek hatırladığım ne varsa 90’larda kaldılar...
- Rüya ile gerçek arası bir uzunluk... Hiç uyanamayacakmışım gibi ve hep uykusuzmuşum gibi... Uzun saatler, bitmeyen günler geceler, mevsimler...
- Penceremin kenarında oturmuş, yaz ortasında yağan zamansız yağmuru izliyorum. Zihnim sıralı sırasız pek çok anıyı çağırıyor. Eski günler peşine bırakmaz insanın ve bu çoğu zaman iyidir. Örneğin, sizi ilk gençliğinize götürebilir; yani düşününce pek de uzak olmayan, fakat bin ışık yılı kadar geride kalmış gibi hissettiğimiz zamanlarımıza, doksanların başlarına...
- Gerçekten gülen gözlerimiz vardı, en masum ayrılıkların ardından asla bitmeyecek sandığımız gözyaşlarımız... "Bundan daha kötü ne olabilir ki" dediğimiz ama aslında ,incir çekirdeğini doldurmayan dertlere sahiptik... Her şeye rağmen, inatla vezgeçemediğimiz bir umut vardı. Yeni güne sığamayan hevesler... Heyecanla beklenen sabahlarımız bir de...
- Bazı şeyler bir kez ilerledi mi başladıkları yere geri dönemezler.
90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? İncelemesi - Şahsi Yorumlar
90'lar hep en genç...: 90'lar deyince hep önce derin bir nefes alıp sonra uzun uzun anlatmaya başlamışımdır. Kendimi o dönemde çocuk olduğum için hep şanslı görmüşümdür. Sokakta rahatca oyun oynayan son nesildik bana göre! Yoklukla terbiye edildiğimiz yıllardı ama çok şükür sayesinde varlığın da kıymetini bilen birer nesil olarak yetiştik. Kadir Aydemir güzel bir fikirle yola çıkmış yazar kendisi ama bana göre yazarlar sayamayacağım kadar çok kitapta. Ünlü ünsüz , tanıdık tanımadık birçok kişi 90'lara dair anılarını yazmış ve hatıra(anı) kitabı gibi bu kitap çıkmış ortaya. Tebessüm ederek anımsadığım birçok şeye denk geldim kitapta. Hepsini yaşadık, hepsini gördük, hepsi tanıdık bir tat, tanıdık bir koku... Şayet yazar benim de tanıdığım biri olsaydı, deseydi ki hadi Öznur bir tane de sen yaz elbet kitapta hiç değinilmeyen 0 900'lü hat furyası olurdu :)) O zaman bir tane de benim katkım olsun :)) 1986 doğumluyum 1993 de sanırım 1. Sınıfa başlamıştım. O dönemler de televizyonlar da 0 900'lü hatların reklamları dönüyor. Orhan Gencebay'dan, Sibel Can'a, Ferdi Tayfur'a birçok ağır abla ,ağır abiyle tanışma fırsatı sunuyor. Tabi kaç kat telefon faturası kitliyorlar hatırlamıyorum onu babama sormak lazım:)) Babam, abimle bana ayda bir hak veriyor yarışmalara katılabilir ya da ünlüleri arayabilirsiniz diye. Ben de elimde koca bir telefon numarası listesi hiç 7 yaşında ki bir çocuğa yakışmayan ağırlıkta ki ünlüleri yazıyorum habire:)) Mahalleden arkadaşım Sevgi (selam olsun yaktı beni) illa bizim evden de arayalım diyor tamam diyorum ve Orhan Gencebay'ı aramaya karar veriyoruz (napacaksak:)) Aradık da :( aloo aloo diyoruz karşıda ki ses kendi kendine konuşup duruyor bizi duymuyor sanki :( Ne bilelim banttan yayın olduğunu :)) O gün insanlığa inancımı yitirdiğim gündür kayıtlara aynen böyle geçsin:)) Velhasıl bir hafta sonra tam da annemle hece çalışması yaparken kapı çaldı. Bir baktım Sevgi ağlaya ağlaya elinde telefon faturasıyla kapıya gelmiş sanki ben zorla arayalım demişim gibi benim üstüme atmış korkudan. Annem gidip o faturanın parasını ödedi ama o gün annemin terliğiyle tanışmamın ilk ve son günü olarak hafızama kazındı:)) Bir musibet bin nasihatten iyidir diyerek bir daha kimsenin işine burnumu sokmadım:)) 90'lar yokluktur ,90'lar sokakta ip atlamak akşam ezanında eve koşmaktir, 90'lar ilk telefon şakasıdır, ilk aşktır, 90'lar gazeteden kupon biriktirip bisiklet almaktır, toplama bilgisayar yapmaktır, 90'lar karışık kaset doldurtmaktır, 90'lar eti cino dur, leblebi tozudur, 90'lar kokulu kağıtlara aşk mektubu yazmaktır, komşunun bahçesinden erik çalmaktır... 90'lar kaç yaşına gelirsem geleyim her mutluluğumda, her mutsuzluğumda kafamı çevirip baktığım tek yerdir, tek özlemimdir, tek yıkamadığım tabumdur... Yazara böyle güzel bir kitap yazıp beni 90'lara götürdüğü için çoook teşekkür ederim. Eline, emeğine, yüreğine sağlık yazan herkesin... Ve bu kitaptan alırken iki tane almıştım. Biri bana diğeri 90'lar dan yadigar kalan çocukluğuma... Beraber okuruz diye niyet etmiştim ama olmadı. Nasip değilmiş. Demek ki hayat gibi kitapları da ertelememek lazımmış yoksa okurken burnunuzun direği bir kat daha sızlıyor... Keyifli okumalar dilerim. (Öznur)
Harika bir kitap okudum a dostlar.. Gözlerim dolu dolu, her sayfasında geçmişten burnuma farklı kokular gele gele okudum... Kadir Aydemir’in güzel fikrine, nostalji aşığı bana kazandırdığı bu başucu kitabına sonsuz teşekkürler. Bir kere okuyup kenara koyacağım bir kitap değil, belirli aralıklarla okumak isteyeceğim kitaptır. İlerde çocuklarıma muhakkak okutmak isteyeceğim kitaptır. yazar/i11703 kitap/kitap--49702 (Ceren Seyman)
90'ların yeri o dönemde çocuk olan herkes için apayrıdır. Unutulmaz anılarımız hala orada ve o günlere bakıp bugünlerin çocuklarına üzülmemek elde değil. Eski günleri yad etmek isteyen herkese okumasını tavsiye ediyorum. (Erden Tunç)
90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? PDF indirme linki var mı?
Kadir Aydemir - 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kadir Aydemir Kimdir?
İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Üniversitede bir süre İşletme, daha sonra Halkla İlişkiler eğitimi aldı. Şiirleri Varlık, Kitap-lık, Şiir Oku, No, Dize, Özgür Edebiyat, Akatalpa, Mor Taka, Ada gibi dergilerde ve çeşitli şiir yıllıklarında yayımlandı. Cumhuriyet Kitap, Virgül ve Radikal Kitap dergileri başta olmak üzere pek çok dergide röportaj ve kitap eleştiri yazılarına rastlandı. 1997 yılında Başka şiir dergisini çıkarttı. 2000 yılında Yitik Ülke şiir-edebiyat dergisini kurdu. 2006 yılında Yitik Ülke Yayınları'nın kurucusu ve editörü oldu. Şiirleri ve öyküleri Almanca, Rusça, İngilizce, Fransızca, Ermenice, Azerice, Bulgarca, Japonca gibi dünya dillerine çevrildi. Yazarın "Aşksız Gölgeler" adlı kısa öykü kitabı 2013'te Almanya'da Binooki Yayınları tarafından "Lieblose Schatten" adıyla Almancaya çevrilerek yayımlandı. Şiirin yanında öyküler, düz yazılar da yazmaktadır. Yazar, aynı zamanda İstanbul'da gazetecilik ve editörlük yapmaktadır.
Kadir Aydemir Kitapları - Eserleri
- 80'lerde Çocuk Olmak
- 90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?
- Sonsuz Unutuş
- Ay Yağmurları
- Aşksız Gölgeler
- Bozcaada Öyküleri
- Kedi Öyküleri
- Soğuk Yazgı
- Sessizliğin Bekçisi
- Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı
- Dikenler Sarayı
- Rüzgarla Saklı
- Yitik Öykü
- Mutsuz Aşk Vardır
- Olimpos Öyküleri
- Cunda Öyküleri
- Köpek Öyküleri
- Ekşi Öyküler
Kadir Aydemir Alıntıları - Sözleri
- "Uyumsuz olmalısın..." demiştim sana, "Başka türlü yazılamaz belki o şiirler." (Aşksız Gölgeler)
- Beni seviyor musun, dedi kadın Seni öyle seviyorum ki, dedi adam Her an kar yağabilir (Soğuk Yazgı)
- Sahi beni ne kadar seviyordun? (90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- “Ve işte şimdi buradayım Bu som ölü kentte Dikenler ülkesinde.” (Olimpos Öyküleri)
- Hevesi kursağında kalmıştı. Kendine ait bir düş kurmasına bile izin yoktu. (Aşksız Gölgeler)
- Ağzım suya kavuşuyor; işte o an kurumuş dallarıma narçiçekleri açıyor; ben beyazım derken nara çalıyorum. Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı zaman. (Olimpos Öyküleri)
- “Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı zaman.” (Olimpos Öyküleri)
- "Her insanın kendine has tuhaflıkları var sanırım ama etrafa normal görünmek için üstesinden gelirler ve kendilerine haslıklarını yitirirler... ben korudum benimkini ve inanıyorum ki varoluşuma cömertçe katkısı oldu... " diyen Bukowski 'ye selam vermeden önce kendisine içtiği şarabın tarihini soralım. (Ardagül Yıldız) (Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı)
- Kim demişse demiş, "Kedi evine, köpek sahibine bağlıdır," diye. Sevgiyi çoğaltmak için vardılar onlar. Yazın gölgesine, kışın kuytu sıcaklığına yakışan varlıklarıyla... Bir küskün, bir barışık, çoluk çocuk oynaşırdık hep birlikte. (Kedi Öyküleri)
- İşte bu çocukluğumun en tatlı, en sorunlu, en Kozmopolitik, en sıradışı, olduğu yıllarda, "kırmızı nokta" isimli bir sloganla tanışmıştık. Tutti Frutti isimli bir İtalyan yetişkin programı gece saatlerinde gösterilmeden önce televizyonumuz bir kırmızı hale geliyor, utanıyor, biraz mahcup anlatıyordu sonraki olacakları bize. Bizler daha buluğ çağına gelememiş delikanlı adayları olarak, yorgan altından yahut da parmak arasından izlemeye çalışırdık olan bitenleri. (80'lerde Çocuk Olmak)
- Zaman bazen nasıl da ezerek geçiyor üzerimizden ve altında duygularımız kalıyor. Hatta dümdüz olup pestilleri çıkıyor. Ya da bir tüfek maharetiyle dağılıyor her şey...Bu şekilde tasvir etmek istemesem de, böylesi sert tanımlamalar ihanet gibi görünse bile, gerçeğin hep tahmin ettiğimden sert olması beni yoluma döndürüyor. Bir tüfeğin ucuna... Geriyeyse şarkılar ve belki de kâğıtlara sessizce karalanan, yaşama karşı yakılmış ağıtlar misali notlar kalıyor... (90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- Ölümün için öyle saatleri diyorlar. Oysa çok "zamansızdı" bilmiyorlar... (Yitik Öykü)
- Sadece bir yol Şu tarla kuşları İnce gecede. (Sessizliğin Bekçisi)
- "Ne yapıyorsun?" dedi. "Yaşlanıyorum," dedim. (Ay Yağmurları)
- Bir martı öldüğünde, Neden kaskatıdır deniz? (Rüzgarla Saklı)
- "Kavuşmalı Ve orada incecik belini sararken tatlı yapraklar yıllarca bekledim Aramızda kıyı kaybolana dek Vapur uzaklaştıkça suya değiyordu kırlangıç kanatları Göğsünde denizanaları binlerce şey biriktiren kalbim yosun, kılıçbalığı, sünger karnında patlayan mavi gök ve senin elmas ayakların aklımdan hiç çıkmayan o elmas ayakların… Sevgilim, hangi dize anlatabilir susayarak uyumayı senle Beyaz gül kokan elini? Dudağındaki çiçek batsın etime Ve sevişelim ağlayarak!" (Soğuk Yazgı)
- İnsanın acısını hissederdi kendisi gibi olmayan her şey. Bir tek insan anlamazdı bunu. (Ay, Zaman, Ölüm) (Sonsuz Unutuş)
- "Yarınlarından koparıp Almalıdır mutluluğu insan. Şu yaşamda en kolay iştir ölmek Asıl güç olan Yepyeni bir yaşama başlamak... Ve... En güzel günlerimiz: Henüz yaşamadıklarımız Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: Henüz söylememiş olduğum sözdür." (90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- Gittikçe bir kitaba dönüşüyorum... (Ay Yağmurları)
- ''Eskiler alırım,'' diye bağırdı. Tablasının üstüne yukardan yaşlı bir kadın düştü. Yükte ağır, pahada hafifti. İnsanlık ölmüştü! (TimeStain) (Yitik Öykü)