diorex
sampiyon

Abum Rabum - İskender Pala Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Abum Rabum kimin eseri? Abum Rabum kitabının yazarı kimdir? Abum Rabum konusu ve anafikri nedir? Abum Rabum kitabı ne anlatıyor? Abum Rabum kitabının yazarı İskender Pala kimdir? İşte Abum Rabum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.02.2022 02:19
Abum Rabum - İskender Pala Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İskender Pala

Çizer: Cihangir Erönü

Tasarımcı: Utku Lomlu

Yayın Evi: Kapı Yayınları

İSBN: 9789752448308

Sayfa Sayısı: 528

Abum Rabum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Karısı Saray, Avram’a çocuk verememişti. Saray’ın Hacer adında Mısırlı bir cariyesi vardı. Saray Avram’a, (…) “Lütfen cariyemle yat, belki bu yolla bir çocuk sahibi olabilirim” dedi. Avram Saray’ın sözünü dinledi. (…) Rabb’ın meleği (hamile kalan Hacer’e) (…) “Bir oğlun olacak, adını İsmail koyacaksın. (…) Herkes ona karşı çıkacak, kardeşleri onunla hep çekişme içinde yaşayacak” dedi (Tevrat, Tekvin, Bâb 16).

 

İbrahim’in biri köle, biri de özgür kadından iki oğlu vardır. (…)

 

Bu kadınlar iki antlaşmayı simgelemektedir. Biri Sina Dağı’ndandır, köle olacak çocuklar doğurur; bu Hacer’dir. Oysa göksel Yeruşelim özgürdür, annemiz odur.(…) İşte böyle kardeşler, bizler cariyenin değil, özgür kadının (Sara’nın) çocuklarıyız (İncil, Galatyalılar 4/21-31).

 

Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Ortadoğu… İnsanlığın beşiği ve Hz. İbrahim’in ayak izlerini taşıyan yurtlar… Ve Müslümanlar üzerinden süregiden savaşlar… Bir bakıma Hz. İbrahim’in mirası peşindeki evlatlarının amansız mücadelesi…

 

Ortadoğu’da yalnızca fikirler, inanışlar, canlar değil, tarih de bir katliamın pençesinde. Artık hakikati görenler, Irak ve Suriye’de birinin kanı toprağa akarken uzaklarda kanı bitlenen birilerini, burada bir kurşun namludan fırladığında meçhul ülkelerde kabaran cüzdanları, burada annelerin ağıtları gözyaşlarına karışırken bir yerlere gizlice kaçırılan tarihi mirası fark edebiliyorlar. Oynanan oyuna insanlığın geçmişiyle hesaplaşması deniyor ama hakikatte geleceğini belirleme potansiyeline sahip.

 

Elinizdeki kitabı yalnızca Roma, Kudüs ve İstanbul ekseninde bir casusluk romanı olarak değil, aynı zamanda Mezopotamya’nın sosyal, siyasi ve sanatsal tarihi gibi de okuyacaksınız. İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden nefes nefese bir polisiye...

Abum Rabum Alıntıları - Sözleri

  • “Kitap okumayan bir kimsenin, hiç okuma bilmeyen cahile karşı bir üstünlüğü yoktur."
  • Bir şeyden kaçacaksınız çocuklar, yılandan, akrepten ,aslandan kaçmayın da, nefsinizden kaçın, içinizdeki hırslardan, kinlerden, öfkelerden kaçın.Nihayet Bu gelincik de, şu akrep de size nefsiniz kadar zarar veremez . Kişi kendisi için neyin daha zararlı olduğunu iyi bilmelidir. Dünyadaki bunca bunalımların, kavga ve dövüşlerin sebebi dosdoğru olamayan kendi nefislerimizdir .
  • "Doğuştan dengin değilim..."
  • Kalpler sağır olmuşsa, kulaklar ne yapsındı?
  • "Uf!... " Nasıl bir kızdı bu böyle! Demir değil, çelik leblebi...
  • Nemrut ona Ateşe tap ! deyince o , neden ateşi söndüren suya değil de ateşe tapayım ? dedi . Nemrut bunun üzerine , " Öyleyse suya tap ! " dedi . O da ' Neden suyu içinde tutan bulutlara değil de suya tapayım ? ' dedi . Nemrut buna karşılık ; ' Madem öyle diyorsun , bulutlara tap ! ' deyince Ibrahim , ' Neden bulutları sağa sola sürükleyen rüzgâra değil de bulutlara tapayım ? ' dedi . Bu defa Nemrut , ' Öyle olsun , rüzgâra tap ! ' diye cevap verdi . İbrahim , Ama insan evinin duvarlarının arkasına gidince ondan korunabilir ! ' deyince Nemrut , ' Öyleyse bana tap ! " dedi ve o tapmayınca başa dönüp tapmayı reddettiği ateşe atılmasını emretti . " ( Kaufman Kopler, Abraham p.81)
  • Mutluluğun zevki paylaşılarak çıkar küçüğüm, lakin üzüntü tek başına yaşanır.
  • ibrahim içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların boyunları kırıldı ibrâhîm güneşi evime sokan kim asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim ( Asaf Hâlet Çelebil
  • Ona göre "Dımışk adı 'Dem-i şekk'ten geliyordu 'Kanın ayrıldığı yer.' Yani Kabil'in Habil'i öldürdüğü, yeryüzünde ilk kanın aktığı yer.
  • Akatların 'Abum Rabum' dedikleri 'Yüce Baba' Hz. İbrahim'dir.
  • Dikkat edin, sakın görmek istemeyenler gibi kör olmayın.

Abum Rabum İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Abum Rabum(Yüce Baba, Hz.İbrahim): İştar Sin Şamas İanna Nanna Marduk Yıldız Ay Güneş Japonya Türkiye Kudüs Harran Mısır Filistin CIA MİT MOSSAD Amelulular. Nuşkenular. Ardular Yahudilik Hıristiyanlık İslamiyet veeee Üç dinin ortak atası Hz İbrahim... Merhaba kitapseverler Okuduğum bu 8. yazar/iskender-pala kitabı. Kitap diğerlerinden birazcık farklı. Fark sanırım polisiye tarafı. Benim için Türkiye'de polisiye yazar/ahmet-umit . Birkaç hafta önce okuduğum kitap/kayip-tanrilar-ulkesi--287965 ve ülkemizin doğal güzellikleri, iki kitapta aynı konular var neredeyse. Tek farkla kitap/kayip-tanrilar-ulkesi--287965 Ege (Yunan mitolojisini) yazar/iskender-pala Anadolu Mezopotamya kısmını anlatıyor. " Halikarnas Balıkçısı’nın mimarı olduğu bu düşünce Anadolu’yu kültürlerin çekirdek bölgesi olarak kabul eder, Yunan uygarlığının, Anadolu uygarlığının öncüsü değil izleyicisi olduğunu savunur." " Oysa bu efsanelerin çıkış yeri ne Yunanistan’dır, ne de İtalya, Anadolu’dur, Girit’tir, Mezopotamya’dır…" ( Azra Erhat Mitoloji Sözlüğü) Kitabımız 500 küsür sayfa fakat İskender Pala'nın anlatımı çok akıcı, konu çok teknik, vermiş olduğu bilgiler ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum ama anlatımı merak uyandırıyor.. İğreti duran taraf dikte etmeye çalıştığı konuyu aynı tarzda çok fazla tekrar etmesi. Bir haftada sabah ve akşam olmak üzere en az 3 kitap okuduğum için yılbaşı öncesi son bir kitapla kapatmak istedim ikişer üçer okuduğum kitapları yeni yıl sayımı tamamlamak adına kullanmak istiyorum(: Aralığın son haftası Ankara 10° yanıyor. 3. Doz aşı oldum, uçuk çıkardım): 2022 mutlu, huzurlu, sağlıklı, şaşırtan kitaplarla gel... https://www.marketingturkiye.com.tr/haberler/netflix-abum-rabumu-dizi-yapiyor/ (Asya)

AbumRabum: Abumrabum... Tarihi sevmediğimi unutturan kitap. Tarih ve romanı öyle güzel bir şekilde harmanlamış ki İskender Pala önceden okumadığıma  pişmanlık duyma ve diğer kitaplarını  okuyacağıma da kendime  söz verme sebebim oldu.  Okuduğum hiçbir kitaba benzemeyen bu kitapta polisiyeye,  gizeme, tarihe vb birçok şeye yeterince  yer verilmiş. Ayrıca burada Urfa'ya dair de pek çok şey var. Bazısını da çoğumuzun bilmediği şeyler. Hz. İbrahim ile alakalı birçok konuyu ele alarak günümüz  ile ilişklendirilmiş ve bir tarihi bilginin dünyadaki birçok din ve ülke için ne kadar önemli olabileceğini bize gösteren kitapta bulacağınız  çok şey olacak. Tarih ile alakalı diyerek, tarihi sevmediklerinden bu kitabı okumayacak olanlar çok şey kaybeder emin olun. Ben kıl payı kurtuldum;) (İrem Şahin)

Kitabın Yazarı İskender Pala Kimdir?

İskender Pala, 8 Haziran 1958 tarihinde Uşak‘ta Kayaağılı köyünde doğmuştur. Uşak Cumhuriyet ilkokulunda okudu. Kütahya Lisesi’nden mezun oldu. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Lisans tez çalışması Câmiu’n-Nezâir’dir. Yine İstanbul Üniversitesi’nde “Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” konusunda Doktora çalışması yaptı. 1983 yılında Doktorasını tamamladı.

1983 yılında Divan edebiyatı dalında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi‘nde doçent ve 1998 yılında Kültür Üniversitesi‘nde profesör oldu. Ortaokul ve liseler için Türkçe ve Edebiyat ders kitapları yazdı. Denemeler, hikayeler, fıkralar ve edebiyat araştırmacısı olarak çeşitli ansiklopedi ve dergilerde bilimsel ve edebi makaleler yayımladı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi.

1979-1982 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji seminer kütüphane memurluğu yaptı. Hayatının ilerleyen dönemlerinde çeşitli sebeplerden dolayı askerlik mesleğini tercih eden İskender Pala, öğretmen subay olarak 1982 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına girdi. 14 yıl 7 ay görev yaptıktan sonra 1996 yılında TSK‘dan ihraç edildi.

1982-1984 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Lisesi Komutanlığı’nda teğmen, 1984-1986 yılları arasında Üsteğmen olarak görev yaptı.

1986-1987 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde part-time Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi olarak çalıştı.

1987-1994 yılları arasında Yüzbaşı olarak, Dz.K.K.lığı Tarihi Deniz Arşivi kuruluş ve faaliyetleri görevinde çalıştı.

1994-1996 yılları arasında Tarihi Deniz Arşiv Araştırmaları ve Dz.K.K.lığı yayın faaliyetlerinin yürütülmesi görevinde çalıştı.

1996-1997 yılları arasında Öğretim yılı, MSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Eski Türk Edebiyatı öğretim üyesi ve İSAM redakte kurulu üyeliği yaptı.

1997 yılında Öğretim yılında İstanbul Kültür Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Aynı zamanda Uşak Üniversitesi öğretim üyesidir.

İskender Pala, 1980 yılında F. Hülya Avcı ile evlendi. Hilye Banu, Elif Dilasa adında iki kızı, Alperen Ahmet adında bir oğlu vardır.

Ödülleri :

1989 – Türkiye Yazarlar Birliği dil ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü)

1990 – AKDTYK Türk Dil Kurumu ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü)

1996 – Türkiye Yazarlar Birliği inceleme ödülü, (Şairlerin Dilinden)

2001 – Aydınlar Ocağı Kayseri Şb. Yılın Edebiyat Adamı ödülü,

2001 – YTB Uşak Halk Kahramanı ödülü,

2003 – “Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk” Yılın Romanı Ödülü

2013 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü,

Türk Patent Enstitüsü Marka Ödülü

İskender Pala Kitapları - Eserleri

  • Şah ve Sultan
  • Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
  • Od
  • Kitab-ı Aşk
  • Aşkname
  • Aşina Güzeller

  • Ah Mine'l-Aşk
  • ... Ve Gazel Yeniden
  • Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü
  • Atasözleri
  • Ayine
  • Katre-i Matem
  • Boğaziçi'ndeki Mücevher

  • Divan Edebiyatı
  • Divane Güzeller
  • Dört Güzeller - Toprak, Su, Hava, Ateş
  • Düşte Kalan
  • Efsane Güzeller
  • Gözgü
  • Gül Şiirleri

  • Güldeste
  • İki Darbe Arasında
  • Hayriyye
  • İki Dirhem Bir Çekirdek
  • Kadılar Kitabı
  • Kahve Molası
  • Kırk Ambar

  • Kırk Güzeller Çeşmesi
  • Kırkıncı Kapı
  • Kudemanın Kırk Atlısı
  • Leyla ile Mecnun
  • Mir'at
  • Muhteşem Şair Muhibbi
  • Müstesna Güzeller

  • Perişan Gazeller
  • Perî-şan Güzeller
  • Su Kasidesi
  • Şair Fatih: Avni
  • Şairlerin Dilinden
  • Şiirler Şairler Meclisler
  • Şir-i Kadim

  • Tavan Arası
  • Akademik Divan Şiiri Araştırmaları
  • Kronolojik Divan Şiiri Antolojisi
  • Aşka Dair
  • Mevlana
  • Efsane
  • Hoş Sadâ

  • Kırklar Meclisi
  • Lale Devri
  • Mihmandar
  • İstanbulcunun Sandığı
  • Bülbülün Kırk Şarkısı
  • Şahane Gazeller 1
  • Üstatlar konuşuyor

  • Fetih ve Fatih
  • Nurundandır Bütün Nurlar
  • Mesela
  • İstanbul Bir Rüya
  • Karun ve Anarşist
  • Şahane Gazeller 2
  • Şahane Gazeller 3

  • Uzmanlar Konuşuyor
  • Barbarossa
  • Tarihimiz Konuşuyor
  • Türk Dili ve Kompozisyon
  • Yunus Emre
  • Şahane Gazeller 1- Fuzuli 
  • Nabi

  • Naili
  • Namık Kemal'in Tarihi Biyografileri
  • Necati
  • Nedim
  • Nef'i
  • Şeyh Galip
  • Aşkî

  • Baki
  • Fatih Sultan Mehmet
  • Fatih'in Şiirleri
  • Abum Rabum
  • İtiraf
  • Kalp
  • Akşam Yıldızı

  • Şiirin Sultanları
  • Ortaöğretim için Divan Şiiri
  • Ahmed Paşa
  • Jennifer’ın Düğünü
  • Darbe: Kan ve Sultan
  • Aşk Bir Zamanlar
  • Neyzen Tevfik

  • Vali Hanım
  • Süleyman
  • Leyla ile Mecnun
  • Nizamülmülk
  • Kılıçarslan
  • Kervan
  • Düşte Kalan

  • Güldeste
  • Mevlanâ Celaleddin
  • Ah Mine'l Aşk
  • A-71
  • Şehir ve Kültür İstanbul

İskender Pala Alıntıları - Sözleri

  • Aşk da, âşıklık da en güzel meslektir bize. Ve Sevgili'nin yüzü yoksa eğer gözümüzde, aşk da haramdır bize, âşıklık da. (Mevlana)
  • "Sevgilinin Mahallesinde âşık kavgası hiç eksik olmaz,hatta sevgilinin Mahallesinin köpekleri onların kanları ile beslenir." (Şir-i Kadim)
  • Hak kulundan intikamın yine abdiyle alır Bilmeyen ilm-i ledünni anı kul yaptı sanır (Şiirler Şairler Meclisler)
  • İlk aşk günahı cennette işlenmiş, onun için aşk cennet duygusudur. Aşk cennetten çıkarıldığı için insana bu kadar fedakarlık yaptırır. (Ortaöğretim için Divan Şiiri)
  • Mutluluğun zevki paylaşılarak çıkar küçüğüm, lakin üzüntü tek başına yaşanır. (Abum Rabum)
  • Mezarlık bir ibrethanedir. İnsanı duaya sevk eden esrarlı sessizliklerin en muhteşem mabedidir o. (Tavan Arası)

  • Âşıkın ciğeri yandıkça, gözü yaş (su) döker. (Ah Mine'l Aşk)
  • Göz... Savaşı başlatan haberci. Bakış... Elde olmayan kader; ilahi kaza. Ve Aşk... Kalple göz arasında kutlu bir hadise... (Kitab-ı Aşk)
  • Dilberin eziyeti, rakibin düşmanlığı, ayrılığın ateşi ve gönlün zafiyeti... Meğer Allah beni bunca türlü dert için yaratmış. (Şiirin Sultanları)
  • 21. Derecelenme ve zıtlıklar olmayınca âlem yıkılır. Nitekim cahil de âlimin yerini tutamaz. 22. Su, ateşin yaptığı işi yapamadığı gibi; toprak da rüzgarın görevini yere getiremez. 23. Demirin işini altın beceremez; tuzun tadını ve çeşnisini de mücevher veremez. 24. Elin yaptığını ayak başaramaz; kalem de kılıcın çıktığı makama ulaşamaz. 25. Gözün yaptığını kulak yapamadığı gibi fare, akıl edip de zehiri düşünemez. 26. Çiftçinin yerini kuyumcu tutamaz, dülger de ayakabıcının işinden anlamaz. 27. Efendinin işini nasıl köle bilmezse, sultan da halkın işini bilemez. 28. Sıcak soğuğun yaptığını yapamazken; kuru hiç yaşın sonunu bilebilir mi? 29. Gölge güneşin eserini ne anlasın? İçki de Cemşit'in neşesini anlamaz ki zaten.. 30. İşte her şeyin bir zıddı vardır. Artık yaratılışındaki kabiliyet ölçüsünde bunu anlayıp hisseni al. (Hayriyye)
  • Mihr-ü mah ister cemalinden zekat Failatün Failatün Failat.. (Ey sevgili! Güneş ile ay (bile, sana hayranlıklarından dolayı) güzelliğinin zekatını isterler.) (Hoş Sadâ)
  • Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâdır bu Nazargâh-ı ilâhidir Makâm-ı Mustafa’dır bu NÂ Bî (Nabi)
  • Dahi mecâz u hakîkat ne olduğunu bilmez Hevâ-yı aşk sanır bir dil-i harâbım var |Nailî Benim, aşka tutulduğunu zanneden harabeye dönmüş bir kalbim var ki henüz neyin mecaz, neyin gerçek aşk olduğunu bile bilmiyor. (Şahane Gazeller 2)

  • Kişi kalbinde olanı Allah'tan başkasına bildirmeye mecbur değildir. (Kervan)
  • Geçmiş zamanın puslu hatıralarıdır kimlikler giydiren ruhlarımıza ve geçmiş zamanlar neşeli ve sevinçleriyle, hüzünleri ve acılarıyla en çok tavan arasında saklanırlar. (Tavan Arası)
  • Hamdım, piştim, yandım... (Mevlana)
  • Yıkılıptır şu cihân sanma ki bizde düzele Devleti çerh-i deni verdi kamu mübtezele Şimdi ebvab-ı saadette gezen hep hezele İşimiz kaldı heman merhamet-i Lemyezele İkbali / Cihangir (Şiirin Sultanları)
  • Ölüm... Acı olduğu kadar mecbur, ürkütücü olduğu kadar alışılmış, aykırı görüldüğü denli doğal ve kovulmak istendiğince kucaklanmış. Hayatla birlikte var; insanla birlikte yok. (Mir'at)
  • gel, yine gel, ne olursan ol yine gel (Mevlanâ Celaleddin)
  • Sevmek, tanımakla başlar. (Müstesna Güzeller)

Yorum Yaz