Ağıtlar ve Türküler - Gülten Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ağıtlar ve Türküler kimin eseri? Ağıtlar ve Türküler kitabının yazarı kimdir? Ağıtlar ve Türküler konusu ve anafikri nedir? Ağıtlar ve Türküler kitabı ne anlatıyor? Ağıtlar ve Türküler PDF indirme linki var mı? Ağıtlar ve Türküler kitabının yazarı Gülten Akın kimdir? İşte Ağıtlar ve Türküler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Gülten Akın
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750808555
Sayfa Sayısı: 284
Ağıtlar ve Türküler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Umudumu hiç ama hiç yitirmedim. Acılarıma ezdirmedim. Şiirlerimin bir kıyıcığında da saklı tutttum. Acı varsa onu duymak başka, acıya yenik düşmek başka. Acıya yenik değiliz ne ben ne de şiirim."
...
(Arka Kapak'tan)
Ağıtlar ve Türküler Alıntıları - Sözleri
- Ayrılık sularda nilüfer görürsün tutamazsın
- Hayatın pürüzsüz akışında Sanılmaz insanın insana Sunduğu çiçekler içinde Bir ağulu çiçek Zulum da var
- İlk kez bekledim ölümü Dostu bekler gibi bekledim
- Dünya sığar içime Dünyalara sığamam
- Aynı dille konuşuyor Aynı dili konuşmuyoruz
- “Aynı dille konuşuyor / aynı dili konuşmuyoruz.” .
- Aynı dille konuşuyor Aynı dili konuşmuyoruz.
- Tanımıyor kimse kimseyi Ve kendini tanımak istemiyor İnsan tanımazsa kendini insan Nasıl varolabilir
- İlk kez bekledim ölümü. Bir dostu bekler gibi bekledim.
- “. . . Aynı dille konuşuyor, aynı dili konuşmuyoruz."
- Kız diyor ki , şiirin sonunda Tatlı düş kurslarına yazılayım bari ..
- Gülerken yüzün Aşıyor geçmişin acılarını Kendini yarına değiştiriyor
- "Yırttı yüzlerce dizesini Çekti duyulan şiirlerinden adını Sildi şiire dönüşen sözleri Yüreğinden Kendi bedenine tutkunlar ey Kendi aydınlığını sevenler ey Yorgan gibi bürünüp geceyi Kendi sıcağında uyuyanlar Bu nedir bu nedir, bir gencecik ozan Yazdı ama size değsin istemedi Sizi değmez gördüğündendir Reddeti güzelim şiirlerini Sizi reddetti."
- Bizcil sen de Kuş mu sandın yalanı yanlışı Taksan kanatlanır mı? Yediğin seni yakacak Vurduğun seni yakacak Gör cehennem yok mu var mı?
Ağıtlar ve Türküler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitaba pek ısınamadım diyebilirim.-Kişisel görüşüm- Seyran Destanı ve son bölümde yer alan Maraş ve Ökkeş' in Destanı adı altında yayınlanan şiirler -türkü mü desem- beklentimi karşılamadı. Ayrıca düz yazı şeklinde şiirlerde hep aynı konu -cezaevi tutukluluğu- işlenmiş. Buraları da pek beğenmedim. Onun dışında kalan bazı şiirler hoşuma gitti nadir de olsa. Genel olarak pek güzel bulamadım. İyi okumalar. Kırmızı Karanfili bitirince şairin tekrar inceleme güncellemesi yapalım. Kırmızı Karanfil çok beğendim, farklı şairler mi yazan? (emrahumac)
Nicedir böylesine güzel bir kitap okuma fırsatım olmamıştı. Adeta nefessiz okudum. Elimden gelse her bir satırını her bir dizesini burada paylaşmak isterdim. Gülten Akın kimselerin durup ince şeyleri anlamaya vakti olmamasından dert yananların şairi. Daha evvel de bir kaç şiiri ile hafızamda yer etmişti. Şimdi bir çok şiirini hatta metnini kalbime perçinleyerek vedalaşıyorum bu kitabıyla. Son olarak kitaptan sevdiğim bir alıntıyı paylaşayım: “İçimizde, derinde Derin denizlerin yaslı göllerin dibinde Bir umudumuz vardır sileriz Parlatırız gece gece Damgasız işaretsiz” (Hafize Yapıcı)
Gülten Akın hakkında yazacak o kadar çok şey var ki, ben de tam olarak ne yazacağımı bilmiyorum. Şiirlerin de toplumsal şiirin enerjisini, imgesel zenginliği, sesiz çığlığı, öfkenin dile gelmesini öyle güzel anlatıyor ki, hayran kalmamak elde değil. Gülten Abla'nın şiirlerini okurken mutlaka kendinizden bir parça bulacaksınız. Kendisi ile tanışmak, konuşmak çok isterdim. Nasip değilmiş.Biz de şiirleri ile Gülten Abla ile konuşuyoruz. Şu dizenin benim olmasını çok isterdim. "Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya" Gülten Abla ; oysa olmalıydı, olmalıydı, olmalıydı! Az mı isyan ettim olmalıydı diye.. (eray adıgüzel)
Ağıtlar ve Türküler PDF indirme linki var mı?
Gülten Akın - Ağıtlar ve Türküler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ağıtlar ve Türküler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Gülten Akın Kimdir?
Gülten Akın Cankoçak (d. 23 Ocak 1933, Yozgat - ö. 4 Kasım 2015). Türk şair ve yazar.
1950'li yıllarda yazmaya başladığı şiirleriyle, kısmen İkinci Yeni çizgisinde görülen, ancak 1970'li yıllardaki şiirlerinden itibaren bireysellikten toplumculuğa yönelen bir şairdir.
Şiirleri pek çok dile çevrilen ve kırktan fazla şiiri bestelenen Gülten Akın, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın 2008 yılındaki vefatından sonra Milliyet gazetesinin yaptığı bir araştırmada en fazla oyu alarak "Yaşayan En Büyük Türk Şairi" olarak gösterildi. Şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan'ı 2013'te yayımladı.
23 Ocak 1933 tarihinde Yozgat'ta doğdu. Yozgat'ın Sorgun ilçesinde ilköğrenimini tamamladı. 1940'lı yıllarda memleketi Yozgat'tan Ankara'ya göç etti ve ortaöğrenimini Ankara Atatürk Anadolu Lisesi 'nde tamamladı. 1955'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.
1956'da Yaşar Cankoçak'la evlendi; bu evlilikten beş çocuk sahibi oldu. Kaymakam olan eşinin görevi nedeniyle 1958-1972 arasında Anadolu'nun çeşitli ilçelerinde yaşadı. Gevaş, Alucra, Gerze, Saray ilçelerinde ve Kahramanmaraş'ta yardımcı avukatlık, avukatlık ve öğretmenlik yaptı.
1972'de Ankara'ya yerleşerek Türk Dil Kurumu Derleme ve Tarama Kolu'nda çalıştı. Kültür Bakanlığı Yayın Danışma Kurulu üyeliğinde bulundu. Demokratik kitle örgütlerinin yeniden kuruluşu çalışmalarına katıldı. İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Dil Derneği gibi örgütlerde kurucu ve yönetici olarak görev aldı. 1978'de emekliye ayrıldı. 1980'lerde Ankara'da bir banka soygununa katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve dosyası Şentepe Devrimci Yol davasıyla birleştirilerek önce müebbet hapse mahkum edilen sonra cezası Yargıtayca bozulan oğlunun cezaevi günlerinde yaşadıklarını şiirine yansıttı. 42 gün (1986) adlı kitabında Mamak Cezaevi'nde süren açlık grevini anlattı. Yaşamını Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde sürdürdü.
4 Kasım 2015'te tedavi görmekte olduğu hastanede hayatını kaybetti. Cenazesi 6 Kasım 2015 cuma günü Kocatepe Camii'nden kaldırılarak Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.
Son Haber gazetesinde ilk şiiri 1951'de yayımlandı. Ardından Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Mülkiye gibi dergilerde çıktı. Başlarda şiirlerinin konusu doğa, aşk, ayrılık, özlem iken, daha sonraları ise toplumsal sorunlar ağır bastı. 1980 öncesinde halkın yaşadıkları, onun da hayatına ve şiirine yansıdı. Daha sonraki şiirlerinde toplumsal sorunlara yöneldi. Gezip gördüğü yerlerden aldığı esinle zenginleşen ve coşkulu bir insan sevgisiyle yoğrulan şiiri, toplumsal sorunları, yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı.
Şiirlerinde büyük ölçüde folklor öğelerinden yararlandı. Şiir üzerine yazılarını bir araya getiren "Şiiri Düzde Kuşatmak" (1983) kitabında, halk kaynağına inme isteğini, "halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak yükseltmek, şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmak" sözleriyle açıklar. Şiirleri pek çok dile çevrildi ve kırktan fazla şiiri bestelendi. Bestelenen şiirlerinden biri, Sezen Aksu'nun 1993 tarihli albümüne adını veren Deli Kızın Türküsü'dür.
2008'de Dağlarca'nın ölümünden sonra Milliyet gazetesinin yaptığı yaşayan en büyük şair araştırmasında en çok oyu alan Gülten Akın, şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan'ı 2013'te yayımlamış ve bu kitabı ile Metin Altıok Şiir Ödülü'ne layık görülmüştür.
Akın, şiir dışındaki edebi türlere fazla ilgi göstermedi ancak yedi adet kısa oyun yazdı. Ürettiği tiyatro metinlerinde kadın, evlilik, düzene yönelik eleştiriler, yoksulluk, yalnızlık, yaşlılık ve yabancılaşma gibi konular üzerinde durdu.
Ödülleri
1955 - Varlık şiir yarışmasında birincilik ödülü
1964 - Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü ,Sığda ile
1972 - TRT Sanat Ödülleri Yarışması'nda Başarı Ödülü, Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı ile
1976 - Yeditepe Şiir Armağanı, Ağıtlar ve Türküler ile
1991 - Halil Kocagöz Şiir Ödülü
1992 - Sedat Simavi Edebiyat Ödülü
1999 - Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü
2003 - Dünya gazetesi Yılın Telif Kitabı Ödülü
2008 - Erdal Öz Edebiyat Ödülü
2014 - Metin Altıok Şiir Ödülü
Gülten Akın Kitapları - Eserleri
- Deli Kızın Türküsü
- Kestim Kara Saçlarımı
- Kırmızı Karanfil
- Beni Sorarsan
- Sessiz Arka Bahçeler
- 42 Gün
- Ağıtlar ve Türküler
- Uzak Bir Kıyıda 1984 - 2003
- Toplu Şiirler 2
- Toplu Şiirler 1
- Kuş Uçsa Gölge Kalır
- Sonra İşte Yaşlandım
- Seyran
- Şiir Üzerine Notlar
- Uzak Bir Kıyıda / 1991-2013 - Toplu Şiirler III
- Celaliler Destanı
- Rüzgar Saati
- Şiiri Düzde Kuşatmak
- Sığda
- Sevda Kalıcıdır
- Toplu Şiirler
- İlahiler
- Sevdiğim Yaz Geldi Yine ( Ciltli )
- Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı
- Toplu Oyunlar
- Bütün Eserleri I - Gülten Akın
Gülten Akın Alıntıları - Sözleri
- Suya düşmüş arıyı gözleyen Bu dünya düşündürmez mi Kimin hayatı, kimin umurunda Oysa sarmalandın, paylaşıldın Ortasında sen gibi bir kalabalığın... (Sessiz Arka Bahçeler)
- Bazı adamlar var şaşıyoruz. Avuçlarındaki sıcağı nasıl Düzenlerini nasıl yitirmiyorlar Şaşıyoruz burası İstanbul  (Kestim Kara Saçlarımı)
- Azizler yahut günahkârlar gibi farketmez Ellerim yüreğim dolu gelmişim Şuracıkta dünyanın öbür ucunda Rüzgârı senin değirmenine çevirebilirim (Rüzgar Saati)
- Yüreği ışıdı, "insan'' diye düşündü. İnsandır. İnsanda umut vardır umut vardır... (42 Gün)
- Sevememek biraz yorgunluktandır. (Kestim Kara Saçlarımı)
- Gün kendini değiştiriyor. Ama insan kendini değiştiremiyor. (Beni Sorarsan)
- Bir roman kadar uzun bu tümce, - Sonra işte yaşlandım. (Uzak Bir Kıyıda 1984 - 2003)
- Biz belki çok bilen, çok dalgın, çok konuşkan Ama kesinlikle ölen solucanlarız Tam eskimiş, sinmiş gövdemize Tam kendimizin olmuş giysiyi Hızla yenileriz, hızla yenileriz, hızla, hız... (Sığda)
- Ayrılık sularda nilüfer görürsün tutamazsın (Ağıtlar ve Türküler)
- Bizcil sen de Kuş mu sandın yalanı yanlışı Taksan kanatlanır mı? Yediğin seni yakacak Vurduğun seni yakacak Gör cehennem yok mu var mı? (Ağıtlar ve Türküler)
- “Aynı dille konuşuyor / aynı dili konuşmuyoruz.” . (Ağıtlar ve Türküler)
- “. . . Aynı dille konuşuyor, aynı dili konuşmuyoruz." (Ağıtlar ve Türküler)
- "Senin verdiğin umudu Geyik içse ölür, balık yutsa.." (Toplu Şiirler)
- Her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır Sıcağa susuzluğa dayanıklı Ülkesizlik tüm ülkeler sayısınca genişliktir Sınırsızlığa sonsuzluğa dayanıklı (Sevda Kalıcıdır)
- "Adresini yaktım. Yakmak gibiydi biraz da dünyayı, her şeyi... Yaktım adresini, şimdi özlem dolu hayatım." (Toplu Şiirler)
- - Otuz gün oldu bacım bugün. Tam otuz gün. Eriyip gidiyorlar. - Sebebi neymiş peki, niye bu oruç. - İnsanca yaşamak istiyorlar yalnızca. Kötülüksüz, dayaksız. Ölmeyi, onurlarıyla ölmeyi seçtiler. (Toplu Şiirler 2)
- Ufak şeylerdi diyorum, küçük soluklar,bir ömre karşılık bu kör yalnızlık değildi seçtiğim... (Kuş Uçsa Gölge Kalır)
- Ağaçtan maviden denizden uçar kuş Kendinden uçamaz (Kestim Kara Saçlarımı)
- Bir roman kadar uzun bu tümce, —Sonra işte yaşlandım. (Uzak Bir Kıyıda / 1991-2013 - Toplu Şiirler III)
- Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya (Kırmızı Karanfil)