Annemi Bir Kez Daha Görebilsem - Zana Muhsen Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem kimin eseri? Annemi Bir Kez Daha Görebilsem kitabının yazarı kimdir? Annemi Bir Kez Daha Görebilsem konusu ve anafikri nedir? Annemi Bir Kez Daha Görebilsem kitabı ne anlatıyor? Annemi Bir Kez Daha Görebilsem PDF indirme linki var mı? Annemi Bir Kez Daha Görebilsem kitabının yazarı Zana Muhsen kimdir? İşte Annemi Bir Kez Daha Görebilsem kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Zana Muhsen
Çevirmen: Funda Payzin
Orijinal Adı: Sold A History Of Modern Slavery
Yayın Evi: Sonsuz Kitap
İSBN: 9786053847335
Sayfa Sayısı: 336
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bir anne ve iki kızının öyküsünü okurken, ‘Bu kadar da olmaz!’ diyeceksiniz. Belki o sırada gözlerinizin dolduğunu fark edeceksiniz. Ağlayarak kenara bıraktığınız kitaba her fırsatta geri döneceksiniz.
İki Birminghamlı kız, Nadia ile Zana, Yemen’e babaları tarafından tatile gönderildiklerinde, onlara bir serüven yaşayacakları anlatılmıştı. Harika sahilleri görmeyi, eyersiz ata binmeyi ve deve yarışlarını izlemeyi umut etmişlerdi. Ama kendilerini on dört ve on beş yaşlarında, Mokbana bölgesindeki kabile köylerinden birinden iki delikanlıyla evlendirilmiş buldular.
Bu Orta Çağ kurallarının hüküm sürdüğü dünyada, kadınların neredeyse hiç hakları yoktur; kesinlikle kendi yaşamları üzerinde kontrolleri bulunmamaktadır. Aileleri içinde, tümüyle erkeklerin baskısı altında yaşarlar. Erkekler, onların üzerinde yasadır.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem Alıntıları - Sözleri
- Boğulmak üzereyseniz, her şeye tutunursunuz.
- Artık onu kendisini bekleyen yazgısından kurtaracak hiçbir şey yoktu.
- Kendimi öykülerin içinde kaybederdim. Acıklı olanların sonunda ağlardım. Her zaman çok duygusaldım. Hâla televizyon veya dergilerdeki acıklı öykülere ağlarım.
- Hiç kimse kollarında bir çocuk tutan anne kadar muhterem ve saygıdeğer değildir.
- "Dünyanın bir ucunda kendi başına bırakılmış, terkedilmiş gibi hissediyordum."
- Her şey sanki bir düş gibiydi.
- Ne olup bittiği veya nasıl hissettiğim konusunda hiçbir fikirleri yoktu.
- Erkekler, yaptıkları her şeyi gizlemeyi seviyorlardı. Sanırım bu onlara , bizim üzerimizde daha çok güç sahibi olduklarını hissettiriyordu.
- Bütün kararlarını başka insanların vermesine, yapacak seçiminin olmamasına alışıksan, özgürlük ürkütücü bir şey olabilir.
- "Ne olup bittiği veya nasıl hissettiğim konusunda hiçbir fikirleri yoktu."
- Bu dünya korkunç, tehlikeli, ilker bir dünyadır. Erkeklerin baskın olduğu bu yerde, kadınlar yaşamın içinde kaybolduklarını kabul etmişlerdir.
- Ruhum yorulmuştu...
- Boğulmak üzereyseniz, her şeye tutunursunuz.
- Dünyanın bir ucunda kendi başıma bırakılmış, terk edilmiş gibi hissediyorum.
- Kadınlar hiçbir eğitim almıyorlardı. Erkekler bunu güvence altına alıyorlardı. Çünkü öğrenmeye başladıklarında yaşam koşullarını sorgulamaya, erkeklerle tartışmaya başlayabilirlerdi.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kadın olmak..: Ahh Zana.. Her sayfasını ürpererek okudum. Üstelik bunların gerçek olması ne kadar acı.. Bir babanın evlatlarını satması,eşin eş olarak değil köle olarak çalıştırılması, dayağı, açlığı, susuzluğu... İçim parçalandı. Bitirir bitirmez yaptığım ilk şey Nadia'nın hala kurtarılıp kurtarılmadığına bakmak oldu. Kızdığım tek şey her yerde bu kadar yankı yapan bir şeyin nasıl olur da bu kadar imkansız hale dönmüş olması. Nasıl olurda satılan kızların başkasının elinden kurtarılması bu kadar zor oluyor ? Nasıl olurda Müslüman olarak bilinen bu ülkede kadınlara bu kadar işkence ediliyor ? Bu hayata ne umutlarla gelen çocukların bir gün kadın olup kötü insanlarla denk gelmesi en yakını tarafından satılması sanırım bu hep yaşanılacak. Zana gibi Nadia gibi sesleri duyulmayacak ama hep yaşanacak.. (Hatice)
Zana Muhsen' in ve kardeşinin gerçek yaşamı... Babaları tarafından toplam 2600 sterline satılan iki kız kardeş. Ingiltere' den Yemen' e götürülüşleri ve istemedikleri bir coğrafyaya, evliliğe cinselliğe çocuk yapmaya zorlanmaları. Şiddet, açlık cezası ve köle gibi çalıştırılmak. Biri 15 diğeri 14 yaşında. Aynı babanın diğer iki çocuğunu da anneden ayırarak Yemen' e yollayışı. Yap sat para kazan şeklinde bir tutum. Zana Muhsen, esaretinden kaçabildikten sonra kardeşini kurtarmak adına son çare olarak yazmış bu kitabı. Edebi kaygısı olan okumamalı. (Necla Engin)
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem PDF indirme linki var mı?
Zana Muhsen - Annemi Bir Kez Daha Görebilsem kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Annemi Bir Kez Daha Görebilsem PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Zana Muhsen Kimdir?
Zana Muhsen, İngiltere, Birmingham'da yaşayan Yemenli bir ailenin kızıdır. On beş yaşında kız kardeşi Nadia'yla birlikte çocuk-gelin olarak Yemen'e satılmış, uluslararası kamuoyunun yardımıyla sekiz yıl sonra çocuğu marcus'u geride bırakmak zorunda kalarak oradan kurtulunca bütün hayatını ve enerjisini kız kardeşi Nadia'yı da kurtarma mücadalesine harcamıştır ve hâlâ pes etmiş değildir. Şimdi çocuklarıyla beraber Birmingham'da yaşayan Zana Muhsen'in, bu mücadelesine katkıda bulunmak amacıyla yine Andrew Crofts'la birlikte kaleme aldığı Sold isimli (türkçeye annemi bir kez daha görebilsem!.. başlığıyla çevrilmiştir) bir kitabı daha vardır.
Zana Muhsen Kitapları - Eserleri
- Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
- Nadia'ya Sözüm Var
- Sold
Zana Muhsen Alıntıları - Sözleri
- Uzun bir süre umutsuz yaşamak imkansıdır.Bir takım yenilgiler veya hayal kırıklıkları yüzünden bütün rüyalarım yıkılsa bile,zihnimin arka tarafında küçük bir umut umut tohumu filizlenip gözyaşlarımla sulanıp kök salar ve kaybedilenin yerini almak için yeşerir.Her yeni umut mücadeleye devam etmem için bir neden olur. (Nadia'ya Sözüm Var)
- Sevdiğiniz birisinin acı çektiğini görüp,onun acısını hafifletememek,bir insanın karşılaşabileceği en kötü tecrübelerden biridir. (Nadia'ya Sözüm Var)
- Her şey sanki bir düş gibiydi. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
- "Dünyanın bir ucunda kendi başına bırakılmış, terkedilmiş gibi hissediyordum." (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
- Bütün kararlarını başka insanların vermesine, yapacak seçiminin olmamasına alışıksan, özgürlük ürkütücü bir şey olabilir. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
- Çünkü eğer dinme umudu olmadan hep acılarla yaşarsanız buna alışırsınız.Zihniniz bu acıları görmezden gelir ve böylece yaşamaya devam edersiniz. (Nadia'ya Sözüm Var)
- We were being made to work harder than ever, and had become even more like slaves. It was as if Mum had never been out to see us: we were still trapped and helpless. (Sold)
- Ne olup bittiği veya nasıl hissettiğim konusunda hiçbir fikirleri yoktu. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
- Artık onu kendisini bekleyen yazgısından kurtaracak hiçbir şey yoktu. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
- Kendimi öykülerin içinde kaybederdim. Acıklı olanların sonunda ağlardım. Her zaman çok duygusaldım. Hâla televizyon veya dergilerdeki acıklı öykülere ağlarım. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
- Yirmi yıl önce ülkemize inanırken büsbütün saftık. (Nadia'ya Sözüm Var)
- Sürekli hayal kırıklığına uğrarsanız, en sonunda umut etmeyi bırakırsınız. (Nadia'ya Sözüm Var)
- Boğulmak üzereyseniz, her şeye tutunursunuz. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
- Umutsuz, aciz ve son derece mutsuz hissediyorum kendimi ama hayatımı da devam ettirmek zorundayım. (Nadia'ya Sözüm Var)
- (...) she was married off for the first time at ten. (...) the family forced her to marry a second time to someone she didn’t like. Leilah must have been a fighter like me, perhaps it’s Mum’s blood in us. (Sold)
- For the first time I realised that I wasn’t frightened of him now. I didn’t care about any of them any more. There was nothing further I felt they could do to hurt me. All I could think about now was my freedom... (Sold)
- Oysa zaman, bana, verilen her sözden veya her umut ışığından bir yarar gelmesini beklemememi öğretmişti. O kadar çok hayal kırıklığı yaşamıştım ki daha fazla hiçbir şeye umut bağlamamayı öğrenmiştim. (Nadia'ya Sözüm Var)
- İçinizde yardım çığlıkları atarken, dış dünyaya cesur bir yüz takınmanızın nasıl mümkün olduğunun bilincindeler. (Nadia'ya Sözüm Var)
- Freedom can be frightening thing when you are not used to it, when you are used to having other people make all your decisions for you, when you have no choices to make. (Sold)
- Kadınlar hiçbir eğitim almıyorlardı. Erkekler bunu güvence altına alıyorlardı. Çünkü öğrenmeye başladıklarında yaşam koşullarını sorgulamaya, erkeklerle tartışmaya başlayabilirlerdi. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)