diorex
life
Dedas

Artık Sessizlik Bile Senin Değil - Aslı Erdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Artık Sessizlik Bile Senin Değil kimin eseri? Artık Sessizlik Bile Senin Değil kitabının yazarı kimdir? Artık Sessizlik Bile Senin Değil konusu ve anafikri nedir? Artık Sessizlik Bile Senin Değil kitabı ne anlatıyor? Artık Sessizlik Bile Senin Değil PDF indirme linki var mı? Artık Sessizlik Bile Senin Değil kitabının yazarı Aslı Erdoğan kimdir? İşte Artık Sessizlik Bile Senin Değil kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 28.03.2022 08:00
Artık Sessizlik Bile Senin Değil - Aslı Erdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Aslı Erdoğan

Yayın Evi: Karakarga Kitap

İSBN: 9786059670418

Sayfa Sayısı: 352

Artık Sessizlik Bile Senin Değil Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

-Prenses Margriet Kültür Ödülü

-Erich Maria Remarque Barış Ödülü

-Theodor Heuss Madalyası

-Bruno Kreisky İnsan Hakları Ödülü

-Karl Tucholsky Ödülü

Aslı Erdoğan, bir Orta Avrupa kentindeki müzik festivalinden Diyarbakır’daki, Cizre’deki yıkıntılara uçuyor. Frankfurt’taki bir konuşmadan, darbe gecesi Harbiye’ye konuyor. Hayatın bütün karanlık köşelerinde, ne kadar ürkütücü kıpırtı varsa tanık oluyor ve bu şiddetli gerçekliği, elini cayır cayır yakacaksa da şiddetsiz, tarafsız, tekrarsız, yeniden ve yeniden kurguluyor.

Aslı Erdoğan’ın Radikal, Özgür Gündem gazeteleri ve Karakarga Dergi’de yayımlanan bu yazıları, pek çok dilde kitaplaştırıldı ve ödüller aldı. Burada okurlarına ulaşması içinse yazarın dört duvar arasından çıkması, sokaklara kavuşması gerekti. Altı yılın bütün kayıpları, acıları, umutları ve kararlılıkları hevesli bir seçkiyle bir araya getirildi.

Artık Sessizlik Bile Senin Değil Alıntıları - Sözleri

  • Anlatamıyoruz işkencecilere, işkenceciye tüküren bir kadını hiçbir şeyin öldüremeyeceğini.
  • Anılar bazen anlatılmayı, tekrar tekrar yorumlanmayı talep ederler, bazense taş kadar katı bir suskunluğu...
  • Her fırsatta, var gücümüzle tekrarlıyoruz "ne kötü günlerde yaşadığımızı", tekrarlıyor ve avunuyoruz. Daha uzun yankılanıyor "biz varız, buradayız" seslenişlerimiz, yankılanıyor ve yanıtsız kalıyor.
  • Bir tohum kadar küçücük bir inanç bile dağı kıpırdatabilir.
  • Çoktan sönmüş sözcüklerimden başka bir şeyim yoktu oysa duvar kadar suskun yüzlere çarptıkça dökülen.
  • Sanki söyleyecek çok sözümüz var ama sesimiz kalmamış gibi.
  • Başı sonu olmayan bir gün, bir gün daha... İki uzun cümlenin, geçmişle geleceğin arasına gelişigüzel konmuş, sabitlendiği yerde sessizce bekleyen bir virgül gibi...
  • Taşlar mı suskun? İnsanlar mı sağır?
  • Ne için reddedildiyse , onunla birlikte kabul edilmek ister insan.
  • "Taşlar mı suskun, insanlar mı sağır?"
  • Bulursun onu, soluğunu, senden aldığında... Tam da orada, kendi soluğunda.
  • Kadın kavramıyla, kadın olmanın gerçeği arasında derin bir boşluk var ve sanki bu boşluktan biçimleniyor bizim gerçek öykümüz.
  • Uzun zamandır öyle parçalanmış haldeyim ki...
  • Sonsuza dek onu anlatmaya karar verdim, ama sonsuzca sustum.
  • Senin toprak, seninle rüzgar, seninle sonsuzluk arasında demir, beton, asfalt..

Artık Sessizlik Bile Senin Değil İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bazı alıntıların güzel olması dışında beni içine almadı nedense. Zaten yazar hakkında hiçbir bilgim yok alıntılarını çok begenince aldım kitabı da. Kendisi köse yazarıymıs bu kitap da yayımlanan yazılarından olusmus birçok ödül de almıs. Yine de vakit kaybı gözüyle bakmıyorum. Yazmayı seviyorum haliyle güzel cümle kurmakla ilgili kapmısımdır illa bi seyler (D.)

Daha önceleri gazeteden takip ettiğim yazıların bir arada verilmiş olması okumaya ayrı bir tat kattı. Köşe yazarlığını başka bir boyuta , edebi metin yazarlığına dönüştüren Aslı Erdoğan’ın bu kitabı ülkenin panoramik bir fotoğrafını gözler önüne seriyor. Günlük bakıp geçtiğimiz, üzerinde düşünmeyi gerekli görmediğimiz bir çok olay ve haberi birer hikayeye dönüşmüş yazarın kaleminde. Sıkılmadan, bir hikaye kitabı okur gibi okuyacağınız güzel bir eser olmuş. (Hasan Doğan)

Liseye ilk başladığımda ablamın hediyesiydi Bir delinin güncesi böylece Aslı Erdoğan'ın kalemi ile tanışmış oldum. Hayatın sessizliğinde, bir kez daha, taş bina diye devam ettim. Leyla Erbil'i tanıyana kadar en sevdiğim türk yazardı. Artık Sessizlik Bile Senin Değil, zor bir kitaptı benim için. Bitirmem uzun zaman aldı. Tükenmez kalemimin mürekkebi bol bol aktı bu kitapta. Yıllar öncesindeki köşe yazılarını içeriyor kitap. Oysa olaylar eski olsa bile günümüzde sadece isimler değişiyor. Okudukça *Değişen bir şey yok* diye düşünmekten kendimi alamadım. Ben ölmek istemiyorum diyor kitaptan bir karakter. Ne türk ulusu için ne de Kürt davası için... (Samet Güzel)

Artık Sessizlik Bile Senin Değil PDF indirme linki var mı?

Aslı Erdoğan - Artık Sessizlik Bile Senin Değil kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Artık Sessizlik Bile Senin Değil PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aslı Erdoğan Kimdir?

1967 İstanbul doğumlu. Bilgisayar mühendisliği ve fizik okudu, yüksek lisansını CERN'de (Avrupa Yüksek Enerji Fiziği Laboratuvarı) hazırladı. Rio de Janeiro'da başladığı fizik doktorasını yarıda bırakarak yazmayı seçti, iki yıl Güney Amerika'da yaşadı.

İlk romanı Kabuk Adam 1994'te, öykü kitabı Mucizevi Mandarin 1996'da yayınlandı. Tahta Kuşlar adlı öyküsü, Deustche Welle Ödülü kazandı, dokuz dile çevrildi. İkinci romanı Kırmızı Pelerinli Kent (1998), Fransızca, Norveççe'ye çevrilerek Astes Sud tarafından yayınlandı, Gyldendal Yayınları'nın 'Marg' (Omurilik) Serisi'ne seçildi. Radikal'de yazdığı köşe yazıları Bir Delinin Güncesi ve Bir Kez Daha adlı kitaplarında toplandı.

Şu anda beş dile çevrilmekte olan Aslı Erdoğan, 'Geleceğin 50 Yazarı' arasında gösterildi. 2004'te Hayatın Sessizliği adlı çalışması yayınlandı. 2009'da çıkardığı son kitabı ise Taş Bina ve Diğerleri.

Aslı Erdoğan Kitapları - Eserleri

  • Kabuk Adam
  • Mucizevi Mandarin
  • Kırmızı Pelerinli Kent
  • Taş Bina ve Diğerleri
  • Bir Delinin Güncesi
  • Hayatın Sessizliğinde
  • Bir Kez Daha
  • Artık Sessizlik Bile Senin Değil
  • Bir Yolculuk Ne Zaman Biter
  • Kendi İçinden De Geçip Gitti Mi Uzaklara?
  • Avahiya Keviri ü En Din

Aslı Erdoğan Alıntıları - Sözleri

  • Defalarca kendimi aramaya girecek, bulduğumda, ardım sıra bırakmak zorunda kalacaktım, geriye dönebilmek için. (Hayatın Sessizliğinde)
  • Yalnızlığımız çok fazla can yaktığında, acıyı kaptan kaba aktarıyor, aslında zerre kadar anlam içermeyen hayata ne derinliklerine yüklüyoruz! (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • Bütün sesleri yutan kentin ortasında, şarkı söylemeye çalışan bir dilsiz gibi hissediyordum. (Bir Delinin Güncesi)
  • — Bir insan ne kadar kötü dövülürse dövülsün, içeriden ya da dışarıdan, bedeni ya da ruhun ne kadar incinmiş olursa olsun, yaşamı yeniden sevebilir. Yeter ki kafasını hep aynı duvarlara vurmaktan vazgeçsin. (Mucizevi Mandarin)
  • “Herkes bir öyküde başrol kapmış ama kimse kendi öyküsünü anlatmıyor.” (Bir Yolculuk Ne Zaman Biter)
  • Son iki yüzyıla dek çok az kadın yazar-şair çıkmasında şaşılacak bir yan yoktu. Asıl mucizemsi görünen, hemcinslerimizin sonunda anonimlikten çıkıp metinlerinin altına imza atışıydı (Bir Kez Daha)
  • Yaşam başka yerlerde, başkalarının, onu koparıp ala­bilenlerin elindeydi. (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • "Taşlar mı suskun, insanlar mı sağır?" (Artık Sessizlik Bile Senin Değil)
  • "İstanbul, yorgun ve alımlı bir kadın." diye düşündüm, "onca hor kullanılmış olmasına karşın güzel kalmayı başarmış, kalbi yaralı bir yosma. Değerini hiç bilmeyen erkeklerle yatmış; güzelliğini, her defasında azar azar yitirerek sunmuş onlara ve hep bağışlamış. Kolayca ele geçirilen ama hiç ulaşılamayan mağrur, benzersiz bir kadın." (Mucizevi Mandarin)
  • Avuçlarımı ter basıyor, önemli olan şeylerin başlaması, benim susmam gerekiyor. Ben biraz sussam ve onlar, kendiliğinden başlasa artık! (Hayatın Sessizliğinde)
  • Bir şehir, ancak içinde sevdiğiniz biri olunca yaşamaya başlar. (Mucizevi Mandarin)
  • Gömülme vakti gelmiş bir ölüye sarılır gibi sarılıyorum sana. (Kendi İçinden De Geçip Gitti Mi Uzaklara?)
  • Yalnızlığımı bir zırh gibi ku­şanıp okyanuslara açıldım. (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • Bana kalırsa, kişisel tarihimin tek bir teması vardı; hayal kırıklığı (Kabuk Adam)
  • Cesurca kovaladığı gerçek, acımasızca yakalar onu. (Bir Delinin Güncesi)
  • ...beden tüylerine karşı girişilen Sisyphos'vari anlamsız savaşı. Yere serdi­ği gazeteye düşen kıllar gibi hissediyordu kendini; doğal, zararsız ve nedense istenmeyen. (Kırmızı Pelerinli Kent)
  • Sanki söyleyecek çok sözümüz var ama sesimiz kalmamış gibi. (Artık Sessizlik Bile Senin Değil)
  • Onun varlığı, insan üzerine uzun bir şiirdir. (Taş Bina ve Diğerleri)
  • bir şehir ancak içinde sevdiğiniz biri varsa yaşamaya başlıyor (Mucizevi Mandarin)
  • Yoksa biz dünyaya hep böyle mi bakıyoruz, kitap kapaklarına bakar gibi? (Bir Kez Daha)

Yorum Yaz