tatlidede

Aşkın Diyalektiği - Rasim Özdenören Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşkın Diyalektiği kimin eseri? Aşkın Diyalektiği kitabının yazarı kimdir? Aşkın Diyalektiği konusu ve anafikri nedir? Aşkın Diyalektiği kitabı ne anlatıyor? Aşkın Diyalektiği PDF indirme linki var mı? Aşkın Diyalektiği kitabının yazarı Rasim Özdenören kimdir? İşte Aşkın Diyalektiği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 08.05.2022 20:00
Aşkın Diyalektiği - Rasim Özdenören Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Rasim Özdenören

Yayın Evi: İz Yayıncılık

İSBN: 9789753555067

Sayfa Sayısı: 255

Aşkın Diyalektiği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Özdenören, aşkı bir mecaz kılan beşerî koşulların bir köprü, bir merdiven olduğunu ihsas ettirirken, aşkın gerçeğini yatay boyutu dikey boyuta bağlamanın bir imkanı olarak irdeliyor. Aşkın diyalektiği ise, bu bağlantıyı kurmanın, aşk derdine düşmenin, merdiveni çıkmanın kendine özgü serüveninde karşılaşılan türlü hallerden ibaret; kalbin çeşitli hallerinden...

(Tanıtım Bülteninden)

Özdenören, aşkı bir mecaz kılan beşerî koşulların bir köprü, bir merdiven olduğunu ihsas ettirirken, aşkın gerçeğini yatay boyutu dikey boyuta bağlamanın bir imkanı olarak irdeliyor. Aşkın diyalektiği ise, bu bağlantıyı kurmanın, aşk derdine düşmenin, merdiveni çıkmanın kendine özgü serüveninde karşılaşılan türlü hallerden ibaret; kalbin çeşitli hallerinden...

 

Aşkın Diyalektiği Alıntıları - Sözleri

  • Aşkın bir boyutu da sevgiliyi kaybetme korkusudur” Diyen Puşkin’le aynı fikirdeyim..
  • Aşıklar arasında aklı başında olanına az rastlanır ya da rastlanmaz.
  • Sen sensen, ben de benim.
  • “Beni nasıl da yanlış anlıyorlar!” diyor.
  • Bir kere aşık olduğuna karar veren kimsenin iç çatışması da başlamış olur.
  • "Aşkın bir boyutu da, sevgiliyi kaybetme korkusudur” diyen Puşkin’le aynı fikirdeyim...
  • Aşık , sevgiliyi dönüştürme yerine kendini dönüştürmüş olmayı sonuçlayan bir eylemle karşı karşıya bulunuyor.
  • İnsanın, sevgisi ne türden olursa olsun, onun dışına çıkması diye bir şey söz konusu olmaz ki, onu denesin. Ve zaten böyle bir şey denenebilecek bir şey olsa, o deney o sevginin bitirilmiş olduğu yerde başlar.
  • Âşık da, hasta da, kendi “derdinden” kurtulmak isterken onunla birlikte olmaya can atar
  • Sevilen sevdirmese, seven sevemez, diyorlar. Bu, acaba, kalp de bir başına işe yaramaz mı demek oluyor?

Aşkın Diyalektiği İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Aşkın Diyalektiği" ne Dair;: Rasim Özdenören, denilince aklıma ilk olarak akıcı ve güzel üslup geliyor. Böylesine akıcı bir denemek yazmak, soyut kavramlarını birbirine ustalıkla bağlamak ve okurken düşünmenize imkan tanıyan bir üsluba sahip olması bence her kitabını okunabilir kılıyor. "Aşkın Diyalektiği" hiç düşünmediğimiz üzerinde durmadığımız genelgeçer bildiğimiz aşk kavramını; tez, antitez ve sentez olarak bizlere açıklamakta ve farklı bir bakış açısı edinmemizi gerek verdiği örnekler gerekse alıntılarla desteklemektedir. Aşk, dediğimiz olgunun bakıldığı yere göre ilahi aşka bir yol olduğu, yaşanan ve hissedilenin ilahi aşkın bir yansıması olduğu fikrini bize sunmaktadır. Belki de mit ya da efsane dediğimiz o imkansız aşkları imkansız yapan bir o kadar bilinçsiz olmasına rağmen aşkın bitmemesi için, aşkın varlığını korumaya çalışmak, vuslata ulaşmamayı kendine yol çizen bir seçimdir, kim bilir... (Ayşenur)

Âşık ve maşuk arasındaki ilişkinin felsefi kökenine ilişkin birtakım yazılar. Öznel aşk, beşeri aşk, ilahi aşk, teorik aşk vb. Kavram çiftlerinin, ajitasyona ve manipülasyona yer vermeden son derece nesnel araçlarla okura aktarılmış olduğu başarılı bir eser. Geleneksel görüşten etkilenmiş ama çağdaş olana da kayıtsız değil. Düşünsel bağlamda güçlü bir kalemden çıkmış olma niteliği taşıyor. (Esad Çetin)

İlk okuduğum “Ansızın Yola Çıkmak” biraz karmaşık, anlaşılması zor bir hikaye kitabıydı. Bu deneme kitabını daha çok beğendim.Daha açık, sade ve akıcı bir üslupla yazılmış.Biraz edebi, biraz felsefi, biraz tasavvufi bir eser olmuş. Aşkın birçok hali ve yönü masaya yatırılmış. Özellikle beşeri ve ilahi aşkın bağlantısı, birlikteliği irdelenmiş. Ufuk açıcıydı, aşk hakkındaki fikirlerimi tekrar gözden geçirip kendi içimde sorgulamaya çalıştım.Sizi ayrı bir düşünce dünyasına götürüyor, aşk da ölüm, yaşam gibi hayatımızın bir parçası ve olmazsa olmazı... ( Sadece beşeri aşk anlaşılmasın.) Tavsiye ederim.Herkes kendinden bir şeyler bulabilir. Aşk’la kalın... (Altı Çizili Cümleler)

Aşkın Diyalektiği PDF indirme linki var mı?

Rasim Özdenören - Aşkın Diyalektiği kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aşkın Diyalektiği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Rasim Özdenören Kimdir?

Rasim Özdenören (d. 1940, Maraş), Türk öykü ve deneme yazarı. İlk ve orta öğrenimini Maraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesini ve İ.Ü.Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. Bir ara araştırma amacıyla ABD'nin çeşitli eyaletlerinde, 1970-1971'de iki yıl kadar kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978'de istifa ederek ayrıldığı devlet memurluğuna bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmış, bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü almıştır.

Rasim Özdenören'in, Türk edebiyatında adını duyurmaya başladığı yıllar, köy romancılığının etkisinin artık azalmaya başladığı, varoluşçu yazarların etkisinin daha fazla hissedildiği yıllardır. O yıllarda roman ve öykü yazarları genel olarak Batı kaynaklı bir anlayışla, sanki dışarıdan bakan bir gözle eserlerini yazmışlardır. Özdenören ise daha çocukluğunda Anadolu'nun birçok ilini gezerek, orada yaşayarak, köyünü, kasabasını, şehrini tanıyarak, kendisine ';ayrıntı avcısı' dedirtecek bir özellik ve güçlü bir tasvir yeteneğiyle, insanın evrensel yanlarını öne çıkararak yazmıştır öykülerini. Yazar, gençliğinin ilk yıllarından itibaren kendine edebiyatı ciddi bir meşale olarak seçen insanlardan oluşan bir arkadaş grubuna dahil olmakla, sonraki yıllarda şekillenecek edebi şahsiyeti için çok önemli bir zemin bulmuştur. Bu arkadaş grubu Özdenören'in anlaşılmasında kilit konumdadır. Çünkü Özdenören'in okumaları, edebi ilgileri büyük oranda bu arkadaş grubunda şekillenmeye başlamış; sonraki yıllarda tanıştığı Sezai Karakoç'un etkisiyle bir bütünlük kazanmıştır. Özdenören'in Amerika'ya gidip orada iki yıla yakın bir süre kalması vesilesiyle çağdaş dünyanın en önemli merkezini tanımasının da eserlerine olumlu yansımaları olmuştur. O, yerli olmak nedir, bu nasıl gerçekleştirilir, sorularının cevabını öyküleriyle vermiş bir yazardır. Hikayelerinin kahramanları, çevremizde rahatlıkla görebileceğimiz, dokunabileceğimiz kişilerdir.

Rasim Özdenören, gerek denemelerinde gerekse öykülerinde, meselenin anlatmak olduğunu ilk öykülerinden başlayarak kavramış bir yazardır. O, İslami kimliğiyle tanınan bir öykücü olmasına rağmen öykülerinde hiçbir zaman, dönemindeki birçok yazarda görüldüğü gibi, inandığı şeyleri okuyucusuna dayatmamış, vermek istediği mesajı öyküyü örselemeden, akışı ve yapıyı bozmadan anlatmayı bilmiştir. Anlatırken de dili ustaca kullanmış, yer yer de adeta şiir yazmıştır.

Rasim Özdenören Kitapları - Eserleri

  • Gül Yetiştiren Adam
  • Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
  • Müslümanca Yaşamak
  • Kafa Karıştıran Kelimeler
  • Çok Sesli Bir Ölüm
  • Yeniden İnanmak
  • Kuyu
  • Ansızın Yola Çıkmak
  • Çözülme
  • Aşkın Diyalektiği
  • Denize Açılan Kapı
  • Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı
  • İpin Ucu
  • Eşikte Duran İnsan
  • Uyumsuzlar
  • Ben ve Hayat ve Ölüm
  • Hastalar ve Işıklar
  • Acemi Yolcu
  • Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti
  • Hışırtı
  • Toz
  • Yaşadığımız Günler
  • Köpekçe Düşünceler
  • Yüzler
  • Çarpılmışlar
  • İmkansız Öyküler
  • Ruhun Malzemeleri
  • Düşünsel Duruş
  • Red Yazıları
  • Çapraz İlişkiler
  • Edebiyat ve Hayat
  • Açık Mektuplar
  • Kent İlişkileri
  • İki Dünya
  • Hadislerin Işığında Hz. Muhammed
  • Yazı, İmge ve Gerçeklik
  • Siyasal İstiareler
  • İmkânsız Öyküler
  • Elli Yılın Öyküsü
  • Çözülme

Rasim Özdenören Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü bir sevgi daima, inanılmaz bir durum, ama, daima tahammül edilemez bir şeydir, insanca bir şey.. uzaklıklar, unutmalar.. bunlarla diri kılınabilirdi sevgi.. (Hışırtı)
  • Kısır niyetler, kısır sonuçlar doğurur.Niyete bir aşkınlık yükleyerek, daha doğrusu aşkın niyetlerle yola çıkarak bereket ülkesine ulaşmak mümkünken, kendi nefsanîliğinin dar sınırları içinde kalmak onu eşya ile kendi nefsi arasındaki çorak bir alanda bırakır. (Yeniden İnanmak)
  • "Senden uzak kalan tesellisini hasret yaşlarında bulur; düşünelim, ya seni bulan ne olur?" (İmkansız Öyküler)
  • “Sevginin içinde o alevi söndürecek Tükenmekte olan fitil gibi bir şey vardır.” Shakespeare (İmkânsız Öyküler)
  • "Kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl" (İmkansız Öyküler)
  • kentin bu derin uğultusu, bu sürgünlük ve krallık bir gün silinip gidecektir. ne tuhaftır ki, ebedîlik iştiyakı da bu sürgün hayatının ve bu fena olma halinin içinden sökün ediyor. (Kent İlişkileri)
  • Ne zaman elimi ona doğru uzatsam elim boşlukta kalıyor. (Uyumsuzlar)
  • Hakkın hiçbir zuhuratı yoktur ki, mümin için iman tazelemesine yol açmasın. (Müslümanca Yaşamak)
  • Ve şimdi, öyle düşünüyorum ki, tecrübe denilen şey, insanın hayatında yer etmiş olan hayal kırıklıklarının toplamıdır. (İpin Ucu)
  • O sıralarda ben kendim miyim, değil miyim, sorusunu tartışıyordu kafasında. Diyordu ki, ben kendimsem, benim benden ayrılmam, benim benden kaçmam mümkün olmamalı: ama ben kendim değilsem, ben kendimden kaçıp kurtulabilirim. (Elli Yılın Öyküsü)
  • İnsanın, sevgisi ne türden olursa olsun, onun dışına çıkması diye bir şey söz konusu olmaz ki, onu denesin. Ve zaten böyle bir şey denenebilecek bir şey olsa, o deney o sevginin bitirilmiş olduğu yerde başlar. (Aşkın Diyalektiği)
  • Hayatı elde tutmak ölümü ele geçirmekle, mümkün oluyor ve ölümün ele geçirilişi, onu ele geçirenin kendi ölümünü sonuçluyor. (Eşikte Duran İnsan)
  • Durmak her zaman beklemek anlamına gelmez. (Toz)
  • Onun görmesinden nereye kaçacaksın diye fısıldadı kadın... (Çarpılmışlar)
  • Günümüzde kendisine Müslümanım diyenlerin çoğu "çağın gözüyle İslam'a bakma" yaklaşımını benimsemiş durumdadır.. Oysa Müslüman, çağın gözüyle İslam'a bakmaz, İslam'ın gözüyle çağa bakar.. (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)
  • Dünya kendi dışında cebinde duran herhangi önemsiz yabancı bir nesne gibiydi. (Çarpılmışlar)
  • İnsan, yeryüzünü kendisi için kötü bir döşek haline getirmiştir. (Red Yazıları)
  • Özgürlüğümü yitirdiğim yalan. (Ansızın Yola Çıkmak)
  • zaman zaman, dön dolaş aynı noktaya gelip takıldığımı, belki daha isabetli bir ifadeyle hiçbir yere kıpırdamamış olduğumu hissediyor; yalnız bunu hissetmekle de kalmıyor, bu hissi de daha önce yaşamış olduğum hissine yakalanıyorum. (Kent İlişkileri)
  • "İslâm diyalektiğinin dışında kalan birine her çeşit izahın yetersiz ve kısır kalacağı aşikârdır. Böyle bir hükmün sırrını ancak bir mümin kavrayabilir." (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)

Yorum Yaz