Ateş Sönene Kadar - Aylin Balboa Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ateş Sönene Kadar kimin eseri? Ateş Sönene Kadar kitabının yazarı kimdir? Ateş Sönene Kadar konusu ve anafikri nedir? Ateş Sönene Kadar kitabı ne anlatıyor? Ateş Sönene Kadar PDF indirme linki var mı? Ateş Sönene Kadar kitabının yazarı Aylin Balboa kimdir? İşte Ateş Sönene Kadar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Aylin Balboa
Editör: Levent Cantek
Tasarımcı: Suat Aysu
Yayın Evi: İletişim Yayınları
İSBN: 9789750530265
Sayfa Sayısı: 97
Ateş Sönene Kadar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Uzun bir bekleyişten başka bir şey olmayan hayatımın son bekleyişinin içindeyim bu sefer. Geleceği bekliyorum. O da beni bekliyor. Birazdan karşılaşacağız, hissediyorum. Bu kavgadan sağ çıkabilecek miyim bilmiyorum fakat bir önemi yok artık. Bundan sonra beklemek olmayacak, son bu. Cezamı önden çekmiş gibi hissediyorum. Ölsem bile rahat edeceğim, öldükten sonra beklemek de bitecek. Cennet cehennem meselesi filan ilgilendirmiyor beni, her ne olacaksa olsun artık hiçbir şeyi beklemem gerekmeyecek. Yanacaksam da yanacağım yani, gerçekten önemli değil benim için artık.
Rüyalarında küçücük, rüyalarında kocaman bir havuzda boğulanlar. Gidip de dönmeyen, yeri doldurulamayanlar. Sadece acısını hafifletebilmek için çırpınanlar. Yollara koyulup yüreklerindeki ateşi söndürmek isteyenler. Kütle halindeki ölümler... Ve kargalar, kara suratları ve katran kanatlarıyla gerçekten çoktular.
Ateş Sönene Kadar, bazen boğazda bir düğüm, bazen de manyakça bir kahkaha. Aylin Balboa’dan, o kendine özgü bıçkın ve muzip anlatımıyla, geçmişle hesaplaşıp geleceğe kafa tutan sarsıcı ve tesirli öyküler
Ateş Sönene Kadar Alıntıları - Sözleri
- Her nereden çıkıp gelecekse, artık gelecek o gelecek, hissediyorum.
- Gelecek beni bekliyor, ben de zaten son gücümle her yerde onu arıyorum.
- tam olarak ne yaşıyordu bilmiyordum ancak ben kendi hayatımın içinde olmaya alışamıyordum bir türlü. Sanki biri tarafından oraya kapatılmış, rehin alınmış gibi hissediyordum. Bir yandan da normal bu diyordum, başka normal bilmiyordum. Bildiğim başka şeyler vardı. Bildiğimi sandığım bazı şeyler.
- Kafam her geçen gün daha da karışıyordu. Bu kafa karışıklıklarım da beni cehenneme götürecekti, işte olacağı buydu. Allah yanlış yapan kullarını yakıyordu ve içimden bir ses bana geceleri uyumudan önce, mutlaka yanlış yapmasam bile kurtulamayacağımı, çünkü benim zaten doğuştan yanlış bir kul olduğumu fısıldıyordu.
- Hiç olmazsa beni denize çıkaracak bir yol arıyorum, bir yol buluyorum. Bulduğumu sanıyorum en azından. Hayatım hep bir yol aramakla, sonra bir yol bulduğumu sanmakla geçiyor. Yolların bir kurtuluşa çıkmadığını uzun zamandır biliyorum. Bu yüzden işte, hiç olmazsa denize çıksın.
- “Bırak ne halleri varsa görsünler,” dediler bizim için. “Âmin,” dedim içimden. Tek istediğimiz buydu zaten, bırakılmak ve ne halimiz varsa görmek.”
- Nasıl diyorlarsa, öyle yaşamak zorundaydım. Sanki onların çocuğu değildim de , görevleri onların çocuğu olmak olan biriydim. Babam yaşadığı sürece benimle çok muhattap olmadı.
- ...dayak yediği kocasını hâlâ özleyen bir kadın istemiyordum ben evimde. Dayak yediği kocasını bıçaklayan Perihan'ı istiyordum...
- Bi zaman sonra elimi açtığımda Allaha söyleyecek hiç bir şeyim olmadığını fark ettim. Bekledim, kendimi zorladım, ama tek kelime alamadım ağzımdan.
- Ancak beklemek karşılaşmaktan bile kötü. Beklerken bir heykele dönüşecek olmaktan korkuyorum. Artık hiçbir şeyi beklemek istemiyorum.
Ateş Sönene Kadar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Aylin Balboa ile tanışma kitabım oldu öykülerden oluşan bu kitapta en beğendiğim öykü kitaba adını veren Ateş Sönene Kadar oldu. Yazarın kalemi çok hoşuma gitti hikayeler karamsar, duygulu, acılı, hüzünlü ancak bu kadar ajite etmeden yazılır diye düşündüm her okuduğum öyküde. Her öyküyü ayrı ayrı çok sevdim. Tavsiye ederim. (Gizem Uçar)
Aylin Balboa’nın yeni kitabını uzun zamandır bekliyordum.Dokuz öykünün yer aldığı kitabın ilk öyküsü oldukça uzun, kitaba da ismini veren bir öykü.Açıkçası sevmedim bu öyküyü.Çok tanıdık geldi bana, konusu nedeniyle. Perihan öyküsünü ise çok beğendim. Sevip sevmeme konusunda çok arada kaldığım bir kitap oldu. (Özlem Akbaş)
Bir solukta okunacak, öykü kitabı. Güncel sorunları ele almış, yoğunluklu kadın hikayeleri, keyifle ve bir çırpıda okunabilir. Sade ve anlaşılır bir dil. Hüznü ve gülme çığlığını aynı anda başaranlar var! "İçimde, daha önce hissetmediğim zift gibi koyu ve yapışkan bir şey vardı, yakıp ondan kurtulmam lazımdı. " S. 24 "Bir mezarın varlığı mı insana daha çok dokunur yoksa yokluğu mu hiç r zaman bilemeyeceğim." S. 31 (Ali ERSÖNMEZ)
Ateş Sönene Kadar PDF indirme linki var mı?
Aylin Balboa - Ateş Sönene Kadar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ateş Sönene Kadar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Aylin Balboa Kimdir?
1980 yılında İzmit’te doğdu. Öğrencilik yıllarını Ankara’da geçirdi. Çeşitli dergilerde yazıları yayımlandı. Halen İstanbul’da yaşıyor. Balık adında bir köpeği var.
(Yayıneviden)
Aylin Balboa Kitapları - Eserleri
- Belki Bir Gün Uçarız
- Ateş Sönene Kadar
Aylin Balboa Alıntıları - Sözleri
- Kavuşamayacağınızı bildiğiniz özlemekler çok çirkin ve silahlı. İnsanın doğrudan canına nişan alıyor. (Belki Bir Gün Uçarız)
- tam olarak ne yaşıyordu bilmiyordum ancak ben kendi hayatımın içinde olmaya alışamıyordum bir türlü. Sanki biri tarafından oraya kapatılmış, rehin alınmış gibi hissediyordum. Bir yandan da normal bu diyordum, başka normal bilmiyordum. Bildiğim başka şeyler vardı. Bildiğimi sandığım bazı şeyler. (Ateş Sönene Kadar)
- Ancak beklemek karşılaşmaktan bile kötü. Beklerken bir heykele dönüşecek olmaktan korkuyorum. Artık hiçbir şeyi beklemek istemiyorum. (Ateş Sönene Kadar)
- ...dayak yediği kocasını hâlâ özleyen bir kadın istemiyordum ben evimde. Dayak yediği kocasını bıçaklayan Perihan'ı istiyordum... (Ateş Sönene Kadar)
- Komik şeyler düşünmeye çalıştım. Düşününce buluyor insan. Güldüm biraz işte. Kendi kendine gülenlere deli diyenler insan değiller. Belki de insandırlar, emin değilim. Ama gülmeyen insanlardan çok korkuyorum. “Hayata katlanamadığımız için espri yapıyoruz” demiş… Kim demiş? Mühim değil, doğru demiş nihayetinde. Bu yüzden mi bu kadar gülüyorum yoksa güldüğüm için mi bu yüze varıyorum kuşkuluyum. (Belki Bir Gün Uçarız)
- Bi zaman sonra elimi açtığımda Allaha söyleyecek hiç bir şeyim olmadığını fark ettim. Bekledim, kendimi zorladım, ama tek kelime alamadım ağzımdan. (Ateş Sönene Kadar)
- "Yokluğun varlıktan daha çok yer kapladığı zamanlar var, bildiniz mi? Bir gün illa bilirsiniz." (Belki Bir Gün Uçarız)
- “Bırak ne halleri varsa görsünler,” dediler bizim için. “Âmin,” dedim içimden. Tek istediğimiz buydu zaten, bırakılmak ve ne halimiz varsa görmek.” (Ateş Sönene Kadar)
- Nasıl diyorlarsa, öyle yaşamak zorundaydım. Sanki onların çocuğu değildim de , görevleri onların çocuğu olmak olan biriydim. Babam yaşadığı sürece benimle çok muhattap olmadı. (Ateş Sönene Kadar)
- Her nereden çıkıp gelecekse, artık gelecek o gelecek, hissediyorum. (Ateş Sönene Kadar)
- Gelecek beni bekliyor, ben de zaten son gücümle her yerde onu arıyorum. (Ateş Sönene Kadar)
- Hiç olmazsa beni denize çıkaracak bir yol arıyorum, bir yol buluyorum. Bulduğumu sanıyorum en azından. Hayatım hep bir yol aramakla, sonra bir yol bulduğumu sanmakla geçiyor. Yolların bir kurtuluşa çıkmadığını uzun zamandır biliyorum. Bu yüzden işte, hiç olmazsa denize çıksın. (Ateş Sönene Kadar)
- Ben yoruldum. Genel yoruldum, böyle komple yoruldum..' (Belki Bir Gün Uçarız)
- Bizim bir Fatma teyze vardı, hafiften terelelli. Kulakları duymazdı. Ne zaman yola çıkacak olsam beni görürdü. İnsanlar genelde beni gideceğim zamanlarda görür. "Yine mi gidiyorsun kafir?" derdi. Yine gidiyorum Fatma teyze. Çünkü ben giderim. Yine olsun yine giderim. Başka türlüsünü bilmiyorum. (Belki Bir Gün Uçarız)
- "Çünkü bilirsiniz, takvimlere bakarak tayin edilen zaman sadece buz gibi bir matematiktir. Oysa özlemekler sayılmaz. Özlemekler bilhassa yalnız kaldığınızda gelir suratınıza kürekle vurur." (Belki Bir Gün Uçarız)
- Kafam her geçen gün daha da karışıyordu. Bu kafa karışıklıklarım da beni cehenneme götürecekti, işte olacağı buydu. Allah yanlış yapan kullarını yakıyordu ve içimden bir ses bana geceleri uyumudan önce, mutlaka yanlış yapmasam bile kurtulamayacağımı, çünkü benim zaten doğuştan yanlış bir kul olduğumu fısıldıyordu. (Ateş Sönene Kadar)
- Sonra işte çok özledim. Özlemekten kalbim ağrıdı. Kavuşamayacağınızı bildiğiniz özlemekler çok çirkin ve silahlı. İnsanın doğrudan canına nişan alıyor. (Belki Bir Gün Uçarız)
- Oysa bir şey anmamak, onu unuttuğumuzu göstermiyor. (Belki Bir Gün Uçarız)
- Sohbetin katlanılırlık oranı her geçen dakika düşüyordu. (Belki Bir Gün Uçarız)