diorex
life
Dedas

Atlıkarınca - Emine Işınsu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Atlıkarınca kimin eseri? Atlıkarınca kitabının yazarı kimdir? Atlıkarınca konusu ve anafikri nedir? Atlıkarınca kitabı ne anlatıyor? Atlıkarınca PDF indirme linki var mı? Atlıkarınca kitabının yazarı Emine Işınsu kimdir? İşte Atlıkarınca kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.06.2022 17:00
Atlıkarınca - Emine Işınsu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Emine Işınsu

Yayın Evi: Bilge Kültür Sanat

İSBN: 9786054921362

Sayfa Sayısı: 192

Atlıkarınca Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Başarılı bir ressamın, Nurgün'ün gözünden ve kalbinden bugünün kadın-erkek ilişkileri, üniversite politikası, YÖK başkanlığı için kulisler... Atlıkarınca, Osman Sınav'ın yönetmenliğinde TRT Televizyonu için dizi olarak çekildi. Son anda "Aydınlarla alay ediyor" gerekçesiyle yasaklandı!

Elinizde tuttuğunuz bu kitap, o oyunun romanıdır. Roman da oyun gibi, aydınların(!) yakasını bırakmamıştır.

(Tanıtım Bülteninden)

Atlıkarınca Alıntıları - Sözleri

  • - Neye yeterli, niçin yeterli?
  • Üç "M" kuralı, daha doğrusu, duam: Mecbur, mahcup, muhtaç etme ya Rabbi!
  • "Sadece böyle yürümek istiyorum,başıboş, amaçsız.."
  • Yorulacaksam kendimle yorulayım, bir başkasının zelzeleleri ile değil !
  • - Eğlen birader eğlen, dert senin değil...
  • Olmak isteğinde, ne kadar bağımsızsın...
  • “Çağın mı ülkenin mi,bu ülkenin hangi çağda yaşadığını sorsalar ne cevap verirdin?”
  • Aynı şeylere ne kadar az güldük...
  • Allah'tan gayri, hiç kimseye mecbur değilim
  • "Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden isterim" diyebildikten sonra; hürriyetin, ilk kelimelerini talim ederse dudak, sonrası geliyor. Ben yaptım!
  • "Batı'ya hayranım ve onu kıskanıyorum..."dedi."Onun tarih şuurunu, milliyetçiliğini, tekniğini,ilim kafasını kıskanıyorum,bizde de olsun istiyorum.Batı nasıl kendisine dönükse bizde kendimize dönelim, istiyorum, anlıyor musun?Zeki gibiler,bu aradaki farkı anlayamıyorlar,bir çeşit batı milliyetçiliği yapıyorlar ve milletimiz tarih içinde,onca geçmiş asır içinde,kendilerine ata olarak benimseyebildikleri bir toplum bulamadıkları için,ne Göktürk'ü bilmem efendim,ne Selçuklu ve ne de Osmanlı'yı görebiliyorlar,boşluktalar. ...
  • Mecbur, Mahcup, Muhtaç etme ya Rabbim.
  • ...ne aklımızı, ne gönlümüzü kullandık..mesele, bu.
  • Üç "M" kuralı, daha doğrusu, duam: Mecbur, mahcup, muhtaç etme ya Rabbi!

Atlıkarınca İncelemesi - Şahsi Yorumlar

ATLIKARINCA-EMİNE IŞINSU Son siparişlerimden birinde almıştım kitabı. Bir süredir okunmayı bekliyordu. Emine Işınsu hayattaydı henüz. Elim değmedi, sıra gelmedi derken hayatını kaybetti Işınsu. Ben de daha fazla bekletmeyeyim, okuyayım dedim. Başladım ama birtakım özel işlerden fırsat bulup bitiremedim kitabı. Ağır okudum. Kitaptan kaynaklanmadı bu durum, tamamen benden kaynaklandı. Yaklaşık on gün sürdü okuma yolculuğum. Yaklaşık 200 sayfalık bir kitap için oldukça uzun sürdü. Kitaptan değil de benden kaynaklı. Romanın başkişisi: Nurgün. Onun ekseninde kadın-erkek ilişkileri, insanların çıkar ilişkisi, YÖK Başkanlığı için dönen dolaplar ele alınıyor. Çoğu bölümde kahraman bakış açısı var ama tek bir kahramanın gözünden görmüyoruz olayları. Nurgün, Merve ve Mehtap bu kitabın anlatıcıları aynı zamanda yaşantısında birtakım acılarla yüzleşmek zorunda kalan üç kadının gözünden okuyoruz romanı. Şimdi yazacağım bölüm kitapla ilgili ipucu barındırıyor. İsterseniz burayı okumadan geçebilirsiniz. Emine Işınsu atlıkarınca üzerinden insanları eleştiriyor. Onların yaşamadıklarını, bir atlıkarınca üstünde inip çıkarak, dönüp dolaşarak yaşadıklarını sandıklarını söylüyor. Bu nedenle kitabın adı Atlıkarınca. Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim. (Faruk Oruç)

Emine Işınsu/ Atlıkarınca. (1938-) Yazar, Kars'ta doğdu. Halide Nusret Zorlutuna'nın kızıdır. Ankara Koleji'ni bitirdi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencisi iken öğrenimini yarıda bırakarak fıkra yazarlığına başladı. 1971'de bir neslin yetişmesinde büyük etkisi olan ilim ve fikir dergisi Töre'yi çıkardı.  Yazdığı romanlarıyla pek çok ödüle layık görüldü. Başarılı bir ressam olan Nurgün'ün çevresindeki Mehtap, Merve, Kadriye, Merve, Mehmet Ali, Yağız, Orhan ve aileleri aracılığıyla, genelde Nurgün'ün gözünden 1990'lı yıllarda Ankara anlatılmaktadır. Evlilik ve kadın- erkek ilişkileri sorgulanırken Ankara'nın kasvetli siyaset ve aydın çekışmesine pencere açmaktadır. Atlıkarınca'nın bir dizi olarak çekildiği halde, son anda " aydınlarla alay ediyor" gerekçesiyle TRT tarafından yasaklanması yazarın bir anlamda başarısını ortaya koymaktadır. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur. (Mustafa Parlatan)

Emine Işınsu Atlıkarınca’da Türk aydınıyla dalga geçtiği gerekçesiyle yoğun eleştiriler almıştı. Ama elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin; sizce hiç okumadığı bir kitap hakkında değerlendirme yazanlar; Hiç izlemediği bir maçın yorumunu yapanlar; başkalarının fikirlerini kendininkiymiş gibi yutturanlar yok mu bu ülkede? Bence eser gayet iyiydi; bilhassa da “Atlıkarınca” metaforu! Arada bir yükselip inen ama aslında hep aynı yerde dönüp duran atlıkarınca yani… (Mehmet Y.)

Atlıkarınca PDF indirme linki var mı?

Emine Işınsu - Atlıkarınca kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atlıkarınca PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emine Işınsu Kimdir?

Emine Işınsu (Öksüz), çağdaş Türk yazarı. Gazete köşe yazarlığı, dergi editörlüğü ve yayıncılığı yapan, ödüllü oyunları bulunan yazar, en çok romancılığıyla tanınmıştır.

Işınsu, 17 Mayıs 1938’de babasının Tümen Komutanı olarak görev yaptığı Kars’ta doğdu. Cumhuriyet döneminin tanınmış şair ve yazarı Halide Nusret Zorlutuna ile Tümgeneral Aziz Vecihi Zorlutuna’nın kızıdır. Annesinden dolaylı sürekli edebiyattan söz edilen, şiir okunan bir çevrede, babasının görevlerinden ötürü de Sarıkamış, Urfa, Karaman gibi yurdun çeşitli yerlerinde ve her birinde birkaç yıl yaşayarak büyüdü.

Yetiştiği okullar, bu sık yer değiştirmeleri yansıtır. İlk okulu Urfa, Sarıkamış ve Ankara’da okudu. Liseden mezun olduğu okul TED Ankara Koleji’dir. Bir yarı yıl AFS bursiyeri olarak ABD’de bulundu. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı, aynı fakültenin Felsefe bölümlerinde ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nde bir süre okudu. İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda okurken bir yarı yıl AFS bursuyla A. B. D.’ne gitti.

İlk eseri 17 yaşında iken basılan şiir kitabı İki Nokta’dır. 1963’de ödül kazanan Küçük Dünya’dan sonra yoğun şekilde romana yöneldi. Roman yazmanın dışında 1970’lerin önemli fikir ve sanat süreli yayınlarından Töre Dergisi’ni 1971- 1981 yılları arasında çıkardı. Birçok dergi ve gazetede yazıları yayınlandı; Yeni İstanbul ve Sabah gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. 2008'den beri Alzheimer hastalığı ile mücadele etmekte olan yazarın yazdığı son kitabı "Kendimden Kendime" adıyla 2020 yılında yayınlanmıştır.

Yazar evli ve üç çocuk annesidir.

Işınsu’nun romanlarında mekân tasvirlerinden çok insan psikolojisi öne çıkar. Birinci tekil şahıs anlatımıyla yazılan ilk romanı Küçük Dünya’da her şey romanın kahramanın ruh halinden süzülerek aktarılır. Diğer romanlarında birinci tekil şahıs terkedilse de yine olayları ve mekânları kahramanların duygu süzgecinden geçtikten sonra ve onların algılamalarıyla görürüz. Bu psikolojik ağırlık zaman zaman şuur akımını andırır.

Roman konuları arasında kadının tutsaklığı, Türklerin tutsaklığı (Bulgaristan, Kerkük, Batı Trakya), Türkiye’nin sancıları öne çıkar. Son dönem eserlerinde Türk tasavvufunun zirveleri Yunus Emre,Niyazi Mısri, Hacı Bayram Veli ve Hacı Bektaş Veli’nin hayatları ele alınmıştır.

Ödüller:

• ‘’’Küçük Dünya’’’ ile T. C. Turizm Bakanlığı Sanat Armağanı

• ‘’’Ak Topraklar’’’ ile Türk Edebiyatı Vakfı Roman Ödülü

• ‘’’Bir Yürek Satıldı” oyunu ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Radyofonik Oyun Yarışması’nda dram dalı birinciliği.

• ‘’’Sancı’’’ ile Türkiye Millî Kültür Vakfı Roman Ödülü

• ‘’’Canbaz’’’ ile Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü

• Türk Ocakları Hamdullah Suphi Tanrıöver Armağanı

• Karaman Türk Dili Ödülleri, “Türkçeyi Doğru ve Güzel Kullanan Yazar Ödülü”

• İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), “Şeref Ödülü”

• Türkiye Yazarlar Birliği- İstanbul Şubesi, “Ömür Boyu Roman Ödülü”

Üyelikler:

• Türk Edebiyatı Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi

• İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Merkez Birliği (İLESAM) üyesi

• Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi

Emine Işınsu Kitapları - Eserleri

  • Sancı
  • Çiçekler Büyür
  • Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri
  • Azap Toprakları
  • Bukağı
  • Küçük Dünya
  • Hacı Bayram
  • Ak Topraklar
  • Tutsak
  • Kaf Dağı'nın Ardında
  • Canbaz
  • Hacı Bektaş
  • Kendimden Kendime
  • Nisan Yağmuru
  • Cumhuriyet Türküsü
  • Atlıkarınca
  • Bir Gece Yıldızlarla
  • Havva
  • Bir Yürek Satıldı
  • Bir Aile
  • Adsız Kahramanlar
  • Dost Diye Diye
  • Tutsak
  • Ne Mutlu Türküm Diyene
  • Bir Milyon İğne
  • Sancı
  • Alparslan
  • Canbaz

Emine Işınsu Alıntıları - Sözleri

  • Kafamda sevgi dolaşıyordu. “Vermeyen, almayan” aynı zamanda “Hem veren, hem alan” olgun, dört dörtlük bir duygu, bir formül lâzım! (Kaf Dağı'nın Ardında)
  • İnsan nefsiyle değil, akıl ve gönül penceresinden bakabilmeli. (Havva)
  • Ümit yalnız çiçeklerin tazeliğinde bir ümit. (Tutsak)
  • "Istersek hürriyetimizi kazanabiliriz."" Ve Türkler,istediler...Kazandılar!.. (Adsız Kahramanlar)
  • KADIN:Sen hiç düşünmez misin kuzum? ADAM :Hiç! KADIN :Ah senin gibi olabilseydim. (Bir Yürek Satıldı)
  • "Bir nesil gitti Çanakkale'de, hem de okuyup yazmış, münevver bir nesil!" (Cumhuriyet Türküsü)
  • Unutmayın ki bütün nesneler gönül ile, gönül ise bilgi ile dirilir. (Hacı Bektaş)
  • " baş eymezüz edaniye dünya-yı dûn içün , Allah 'adur tevekkülümüz, i'timadumuz." ( Bu alçak dünya için, alçaklara boyun eğmeyiz , Allah ' adır tevekkülümüz, güvenimiz) (Nisan Yağmuru)
  • ADAM : Nasıl ördün bunu böylesine ince ve zarif? KADIN : Sen balığa çıktığın zaman o kadar yalnız kalıyorum ki... ADAM : Yalnızlığını ördün ha! KADIN : Evet saçlarımı ve yalnızlığımı sana veriyorum. Artık mutluyum biliyor musun? ADAM : Demek mutluluk bu kadar basit. (Bir Yürek Satıldı)
  • Doğru, dağılan varsa, benim. (Bir Gece Yıldızlarla)
  • "... çeşitli insanlar arasında, ne yaptığını, ne aradığını bilen ve o bilgiyi kullanabilen kişilerin tümüne saygılıyım..." (Bir Aile)
  • Sevgili dinleyiciler, bugün size, Türklere Anadolu kapılarını açan Malazgirt savaşının bir adsız kahramanından söz açmak istiyoruz... Orta Asya'dan bozkırdan kaynayıp gelen, yeşilce toprakları az bulan, serinde pınarları az yetmez sayan Oğuzlara, Anadolu işaret ediliyordu. Türkler için, Anadolu, yeşili ve suyu bol, bereketli bir ak ülke idi. Bu yüzden, ak topraklara sayısız akınlar yapıldı... Ve bu akıncılar bakıp gördüler ki, kendilerinden evvel buralara gelip, Türklerin akınlarına yol hazırlayanlar var. Onlara; dervişler ozanlar başka bir deyişle alperenler demek gerekir. Alp-erenler Anadolu halkına Türk ve İslâm törelerini anlatıyorlar, muhtemel akınlara müsait zemin hazırlıyorlardı. Alp-erenler arasında kendi gönülleri ne uyup gidenleri olduğu gibi, Sultan Tuğrul'un, Çağrı Başbuğ'un ve Başbuğ Alparslan'ın da gönderdikleri vardı... Bayındır Bey, biz ona Malazgirt'in adsız kahramanı diyoruz, 1054 yılında Sultan Tuğrul'un Anadolu seferine katıldı ve geri dönmedi. Ne şehit olduğu söylendi, ne başka haberi geldi Bu bir garip sırdı, kimseler bilemedi. Yalnız Sultan Tuğrul ondan haber aldı, Bayındır Bey, İstanbul'daydı!.. (Adsız Kahramanlar)
  • Kafası ve bedeni ile ağır bir yükü taşıyordu.. (Sancı)
  • Allah iki fabrika yapmış, birinden ben çıkmışım; diğerinden bütün öbürleri, eskiden bu benim fabrikadan bir de erkeğin çık­tığını ümit eder, mutlaka onu bulacağım sanırdım. Sonra, Ferit beni sevince, bak bu odur, dedim. Meğer değilmiş! (Küçük Dünya)
  • Aşk evrenin özüdür. (Hacı Bektaş)
  • Her şey benim, hiçbir şey benim değil... (Tutsak)
  • Bir bağırabilsem. Ba-ğı-ra-bil-sem Allah’ım. (Bir Gece Yıldızlarla)
  • Önce aynada buldum dostu. “Nefsini bilmeyen Allah’ı bilmez, nefsini sevmeyen Allah’ı sevmez!” (Canbaz)
  • "Ağlamak istiyorum kahkahalarla.." (Bir Gece Yıldızlarla)
  • "Peygamberimiz, hep iyi görür; iyiyi, güzeli söylermiş. Bir gün sahabeden bir kaç kişiyle yolda yürüyorlarmış, bir köpek leşi görmüşler, yanındakiler, burunlarını tutup öp pöf edip, kaçarlarken, Peygamberimiz, 'Ne de güzel dişleri varmış bu hayvanın." demiş, bunun üzerine Hazreti Ali utanıp, dönmüş, sevabına leşi sürükleyip, bir yere gömmüş. Sonra o da yavaş yavaş her şeyin iyi ve güzel tarafını görmeye başlamış." (Hacı Bektaş)

Yorum Yaz