diorex
Dedas

Atlılar - Joseph Kessel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Atlılar kimin eseri? Atlılar kitabının yazarı kimdir? Atlılar konusu ve anafikri nedir? Atlılar kitabı ne anlatıyor? Atlılar PDF indirme linki var mı? Atlılar kitabının yazarı Joseph Kessel kimdir? İşte Atlılar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 31.07.2022 09:00
Atlılar - Joseph Kessel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Joseph Kessel

Çevirmen: Dursun Hatko

Orijinal Adı: Les Cavaliers

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750719691

Sayfa Sayısı: 600

Atlılar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Joseph Kessel'in, konusu Afganistan'da geçen, 1971'de sinemaya da uyarlanan Atlılar adlı bu romanı 1967 yılında yayımlanmıştı. Asya kıtasının göbeğinde, Hindikuş Dağları'yla ortadan ikiye kesilen bu büyük ülkede, yenileşmeyle birlikte hâlâ göçebe yaşamı sürüp gitmektedir. Afganlar, kentleşmeye alışamamakta, Afgan bozkırlarında at koşturmaya bayılmaktadırlar. Atlılar, Afganistan'da en sevilen oyun, atla oynanan buzkaşi oyunu ekseninde kurgulanmıştır. Bizdeki cirit oyununu andıran ama ciritten çok daha ağır, çok daha güç, içinde öldürmek de olan, atadan kalma geleneksel bir savaş oyunu; gerilim dolu seyirlik bir oyun. Bu oyun geleneğini sürdüren usta çopendozların en ünlüsü, bütün bir Asya kıtasında tanınan Tursen, artık yaşlanmış, köşesine çekilmiştir. Yerine oğlu Uraz geçmiştir. Oğul, babayı geçmişteki başarılarından, baba da oğlu kendini aşan ustalığından dolayı kıskanmaktadır. Romanın başkişilerinden biri de yaşlı bilge Gardi Geç'tir. Belleği akıl almaz ölçüde güçlü, "Cümle Âlemin Atası" diye anılan bu yaşlı bilge, bu usta anlatıcı, bütün Asya'yı dolaşmış, umulmadık yerlerde ortaya çıkıp birbirinden ilginç öyküler anlatmıştır.

Yaşamının büyük bir bölümünü farklı coğrafyaları arşınlayarak geçirmiş olan yazar, bu anlamda, yarattığı Gardi Geç'le de benzerlikler taşır. İçinde yaşadığı yüzyıla şekil veren olaylara tanıklık etmiş olan Kessel, bu tanıklığını yazılı düzlemde okurlarıyla paylaşmış, XX. yüzyılın usta anlatıcıları arasındaki yerini almıştır.

(Tanıtım Bülteninden)

Atlılar Alıntıları - Sözleri

  • - "Neden korktun?" - "Neden olacak, ölümden." - "Gerekmezdi," dedi usulca yaşlı adam. Demirci heyecanla ama tatlılıkla - "Senin kadar ölüme yakın olunca böyle konuşmak kolaydır, dede." - "Sen daha yakınsın," oğlum dedi yaşlı adam "Çünkü sen ondan korkuyorsun."
  • Şan ve şöhretin korkudan daha güvenilir bekçisi yok.
  • "Bir yaranın iyileşmesi için ağrı çekmek gerekir. Mutluluk da böyledir Uraz, ruh ağrımalı ulaşmak için."
  • - "Tanrılar herkesin yardımcısı olsun." Dedi Gardi Geç. - "Neden Tanrılar dedin," diye mırıldandı Uraz " Bir tek Tanrı var." - "İnsan dünyayı çok dolaşınca, buna inanmakta zorluk çekiyor." Dedi Gardi Geç.
  • "Bir yaranın iyileşmesi için ağrı çekmek gerekir. Mutluluk da böyledir Uraz, ruh ağrımalı ulaşmak için." .
  • - "Ölüyormuş, ee napalım? Yeterince uzun yaşamadı mı?" - "İnsan hiçbir zaman yalnız ölmeyi hak edecek kadar uzun yaşamaz."
  • Eğer talihin sürüp gitmesi isteniyorsa ondan söz etmek olmazdı.
  • Sözlerin kanatlanıp uçabilmesi için içinde doğdukları dilde yuvalanmaları gerek. Bir başka dilde kanatlarını yitirirler.
  • "Şunu iyi bil, ey baça, eğer bir anı taze kalacaksa, önemi olmayan isimlerle yüklenmemelidir, dedi."
  • Kendi postu içinde yapayalnız boğulup ölmemek için herkesin, bir başkası için gerekli olduğunu duymaya ihtiyacı vardır.
  • "Elinde olmayan bir olayı hiç sarsılmadan kabullenebilen insan gerçekten insandır ancak."
  • "Bir çok ergin insanın tersine, elindeki nesnenin değerini, ne olduğundan çok ne amaç için kullanacağına göre ölçüyor..."
  • "Suyun saflığı, içinde durduğu kabın pahasına mı bağlıdır?"
  • "İnsanın, kendi de bilincinde olmadan tasarladığı kötülüğü ancak Allah önceden bilir."
  • "Gün gelir, en güçsüz olan kadar en güçlü olan da kendisine yardım edildiği görmek ve bu yardımdan hoşlanmak ihtiyacını duyar. İnsanoğluna bazen başkalarını korumak, bazen de başkalarının onu koruması gereklidir."

Atlılar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

1967 yılında yayımlanan Atlılar, Afganistan’da geçiyor. Buzkaşi, Afganlıların atların sırtında oynadığı, geleneksel bir savaş oyunu.Ölmek de öldürmek de çok uzak değil oyun içersinde.Çopendozların (Buzkaşi oynayanlara verilen ad) ustası Tursen, bölgenin en güzel atlarını yetiştirir, ancak artık yaşlanmıştır.Tursen’in oğlu Uraz babasının ünü altında ezilen bir Buzkaşi oyuncusudur.Baba da oğlu Uraz’ın Buzkaşi oyunlarındaki ustalığını kıskanmakta, yaşlılığı kabul edememektedir.Tüm hikâye boyunca baba-oğul çekişmesini hissediyoruz.Hikâyenin beslendiği en önemli konu aslında bu. Kabil’de yapılacak Buzkaşi karşılaşmasına atı Cahil ile katılan Uraz, oyun sonrası bir nevi kendini keşif yolculuğuna çıkar. Seyisi Mukhi ve sonradan yolculuğa katılan hizmetçi kadın Zere, Uraz’a eşlik eder bu yolculukta. Gerilim de üst noktaya çıkar, Zere’den sonra. Atlılar’ı okurken, Yaşar Kemal tadı aldım. Çok zevkli bir okumaydı benim için. (Özlem Akbaş)

Dikkat spoiler içerir.Otuz yıl önce okumuştum.Etkisinden uzun süre çıkamadığım bir kitaptı.Öyle ki bu kitaptan sanırım beş veya altı tane alıp arkadaşlarıma hediye ettim.Otuz yıl sonra tekrar okuduğumda çok daha lezzetli geldi.Değeri, eskidikçe artan bir kitap.Afgan törelerini ve Buzkaşi atlı oyununu okumayacak âdeta yaşayacaksınız. Çok uzun yolculuklar yapıp yorulacak, aç ve susuz kalacaksınız.Afganistan ve yokluk , at ile dostluk bu kitapta okuyucusunu bekliyor. Çok bekletmemek lazım. (Mehmet Kesdal)

Atlılar romanı, Joseph Kessel ile ilk tanışma kitabım... Ve o kadar keyifli bir keşif oldu ki benim için umarım diğer kitaplarını da zaman içinde okuma şansını bulabilirim. Roman, Afgan halkının en sevdiği oyunlardan, buzkaşi oyunu ekseninde kurgulanmış. Geleneksel bir oyun olan buzkaşi, atla oynanan yaralanmanın, sakatlanmanın, hatta ölümün bile göze alındığı oldukça vahşi bir oyun... Romanda; şampiyonlarının en ünlüsü Tursen ve Tursen'in oğlu Uraz'ın buzkaşi macerası yer alıyor. Bu macera; Afganistan coğrafyası, bozkır kültürü, Afgan gelenekleri ve inanışlarıyla ilgili okurun zihninde birçok pencerenin açılmasına olanak sağlıyor. Neredeyse tüm insanî duyguların zayıflık sayıldığı, bu duyguların hissedilebilirliğine karşı gösterilen akıl almaz direnç, aile içinde katı ve soğuk hiyerarşi, kadının yok sayıldığı, aşağılandığı toplum yapısı... Sinirlerin yıpranmasına neden olsa da kesinlikle okunmaya değer bir kitap. Okumadan geçmeyin derim... Keyifli okumalarımız olsun, sevgiyle kalınız... (Lilakitap)

Atlılar PDF indirme linki var mı?

Joseph Kessel - Atlılar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atlılar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Joseph Kessel Kimdir?

Rus Asıllı Joseph Kessel 1898 yılında Arjantin’de doğmuş. Doktor olan babası üç yıllığına Arjantin’e gittiğinde Kessel bu topraklarda dünyaya gelmiş. Aile daha sonra Rusya’ya dönmüş ama 1908 yılında Fransa'ya göçerek önce Nice'e sonra da Paris'e yerleşmis. Joseph Kessel 17 yaşında gazeteciliğe başlamış.

Birinci Dünya Savaşında orduda önce süvari olarak görev yapmış daha sonra pilot olmuş. Bir görevle Vladivostok’a gitmiş sonra bütün dünyayı dolaşmış. Sandi ile tanışarak evlenmiş. Esrar ile de tanışmış ve ömrü boyunca kullanmış.

Uluslararası gazeteci olan ve henüz yirmisine gelmeden ünlü bir yazar olan . Kessel 1922 ve Kızıl Stepler,'i 1923 yılında Tayfa’yı yazmış . Maceraseven bir delikanlı olan ve kadınları. Içkiyi, kavgayı seven Kessel, değişik ülkeleri, değişik kişilikleri tanımak için dünyayı dolaşmaya başladı. Paris’e bayılıyordu. Montmartre gansterleri ile Rus göçmenleri en iyi romanlarından biri olan “Gündüz Safası” na konu oldu. Otuz yaşına varmadan Fransız Akademisine üye oldu. Bütün bu başarılar ve maceralarla süslü bir hayat, karısının ölümü ile, Kessel’ın gözünde anlamsızlaştı.

1932 yılında bir gazetecilik görevi ile Kızıl Denize gitti. Hitler başa geçtiğinde yahudilere yapılan zülum karşısında sessiz kalamıyarak yahudi alehtarlığı yapmaya başlayan Gringoire gazetesinden istifa etti. Amerikaya film yapımı için çağrıldı. Güney Amerikaya gitti. Savaş muhabiri olarak İspanyol iç savaşına katıldı. İkinci Dünya Savaşı başladığında Fransa’ya yerleşti ve Rezistansa katıldı . Kessel yahudi olduğu için tehlikeli yıllar yaşadı. Savaş sonrasında Petain hakkında ve Nürenberg’de savaş suçluları için açılan mahkemelerde gazetecilik görevini üstelendi

Savaş sonrasında üç kitabı yayımlandı. Yeniden evlendi. Afrika’ya gitti. “Aslan” isimli kitabı büyük başarı kazadı. Bir milyondan fazla sattı. Nazi - Eichman davasını gazetecii sıfatıyle izledi. Afganistana gitti “Atlılar”ı yazdı .

Yetmişini aştığında dostlarını birer birer kaybetmek onu çok etkiledi. “Dosta Veda” ve “Vahşi Zaman” adlı kitaplarını yazdı. Kalp krizi geçirmesine rağmen alkolü ve sigarayı bırakmadı.1979 da seksen yaşında öldü.

Kessel, Albert London ve Ernest Hemingway gibi gazeteci-yazar geleneğindendir. Onda, hayran olduğu Joseph Conrad’ın da izleri görülür.

Kessel’ın romanları pek çok filme konu olmuştur. Başlıcaları Bunuel’in Gündüz Safası, Melville’in Gizli Ordusu ve Frankenheimer’ın Atlılar’ıdır

Joseph Kessel Kitapları - Eserleri

  • Aslan
  • Atlılar
  • İblisin Oyunu
  • Gündüz Güzeli
  • Gölgeler Ordusu
  • Stavisky Rezaleti
  • Gündüz Safası
  • Kanatlılar
  • Çöl Menekşesi 'Violette'

Joseph Kessel Alıntıları - Sözleri

  • Son haddine varan korkunun kıskançlıkla şu ortak yanı vardır: Onu duyan kimse için en küçük olasılık bile kesinlik haline geliverir. Severine'in birbiri ardınca aklına getirdiği varsayımlar, olmuş bitmiş birer olay haline dönüşüveriyordu hemen. Felaketin kopacağından kuşkulanmıyordu artık. (Gündüz Güzeli)
  • Zevk dediğin beyhude şeydi, tadını alır almaz tadı bozuluverirdi. (İblisin Oyunu)
  • Sözlerin kanatlanıp uçabilmesi için içinde doğdukları dilde yuvalanmaları gerek. Bir başka dilde kanatlarını yitirirler. (Atlılar)
  • "İnsanın, kendi de bilincinde olmadan tasarladığı kötülüğü ancak Allah önceden bilir." (Atlılar)
  • Jandarmaların tutuklularıyla birlikte ona getirdikleri polis notlarındaki satırlardan bir şeyler çözmeye çalışıyordu. "Bağımsız kişilik, keskin zekâ; kibirli ve alaycı tavır" diye okuyordu kumandan. "Ezilmesi gerek" diye yorumluyordu. Sonra "seçkin bir köprü ve yol mühendisi" diye yazıyordu. "İyi kollamalı" (Gölgeler Ordusu)
  • Burada hayvanlar her hakka sahiptir. Onların huzur içinde olmalarını isterim. Hiçbir ihtiyaçları eksik olmasın, insanlardan korunsunlar, mutlu olsunlar isterim. (Aslan)
  • Birbirimize yaptığımız kötülüğü en uç noktada hissedecek kadar seviyoruz birbirimizi ve bunu kaldıramıyoruz, anlıyor musunuz? O zaman da her birimiz suçu diğerinin üzerine atmak istiyor, atmak zorunda. (Aslan)
  • Durgun sular ekseriyetle tehlikeli ve zararlı olur. (Aslan)
  • ölmeye karar verdim ,beni öldürmen için de seni seçtim .. (İblisin Oyunu)
  • Kimi insanlar vardır, yanlarına yaklaşıldığında, birlikte olunduğunda, nezaket kurallarının gerektirdiği girizgâhların, laf dolandırmaların onlar için hiçbir anlamı yoktur, çünkü bu insanlar kendi dünyalarında tüm uzlaşımların dışında yaşarlar ve sizi hemen bu dünyaya çekerler. (Aslan)
  • Bir ölüm mahkûmu son anlarını sevdiğinin anılarıyla geçirmez miydi? (Gündüz Güzeli)
  • "Gün gelir, en güçsüz olan kadar en güçlü olan da kendisine yardım edildiği görmek ve bu yardımdan hoşlanmak ihtiyacını duyar. İnsanoğluna bazen başkalarını korumak, bazen de başkalarının onu koruması gereklidir." (Atlılar)
  • - "Ölüyormuş, ee napalım? Yeterince uzun yaşamadı mı?" - "İnsan hiçbir zaman yalnız ölmeyi hak edecek kadar uzun yaşamaz." (Atlılar)
  • Şan ve şöhretin korkudan daha güvenilir bekçisi yok. (Atlılar)
  • Çok güzel, muhteşem şafaklar görmüştü, insanın âşık olmak isteyeceği, insana güç veren, neşe veren şafaklar... Ama hiçbiri, yaşadığı dehşetin sonrasında sökerken, ona yeniden doğduğunu hissetiren bir şafağın yerini tutamazdı. (İblisin Oyunu)
  • Dünyada onlar kadar zengin kimse yoktu. Çünkü hiçbir şeye sahip değillerdi ve bundan fazlasını da istemiyorlardı. (Aslan)
  • Sonra, koca kafası toza gömüldü, hareketsiz kaldı. Benzi atan Miss Evelyn yere atladı. Kuruma’nın cesedi karşısında, en sonunda karşısındakinin bir insan olduğu yönünde muğlak bir izlenime kapıldı. (İblisin Oyunu)
  • "Çocukların kitaplardan daha çabuk yaşlanacağını hesaplamamıştım." (Aslan)
  • - "Neden korktun?" - "Neden olacak, ölümden." - "Gerekmezdi," dedi usulca yaşlı adam. Demirci heyecanla ama tatlılıkla - "Senin kadar ölüme yakın olunca böyle konuşmak kolaydır, dede." - "Sen daha yakınsın," oğlum dedi yaşlı adam "Çünkü sen ondan korkuyorsun." (Atlılar)
  • "Bir yaranın iyileşmesi için ağrı çekmek gerekir. Mutluluk da böyledir Uraz, ruh ağrımalı ulaşmak için." (Atlılar)

Yorum Yaz