Ay Tutulduğu Gece - Kemal Bilbaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ay Tutulduğu Gece kimin eseri? Ay Tutulduğu Gece kitabının yazarı kimdir? Ay Tutulduğu Gece konusu ve anafikri nedir? Ay Tutulduğu Gece kitabı ne anlatıyor? Ay Tutulduğu Gece PDF indirme linki var mı? Ay Tutulduğu Gece kitabının yazarı Kemal Bilbaşar kimdir? İşte Ay Tutulduğu Gece kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Kemal Bilbaşar
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750725937
Sayfa Sayısı: 192
Ay Tutulduğu Gece Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ay Tutulduğu Gece'de Kemal Bilbaşar, Demokrat Parti'nin iktidara gelişinin, daha çok Yunanistan göçmenlerinin yaşadığı bir Batı Anadolu sahil kasabasındaki yansımalarını, kasabada geçici olarak bulunan anlatıcının gözüyle, ince bir mizahın yumuşattığı bir gerçekçilikle anlatıyor. Değişen iktidarla birlikte toplumsal ilişkiler de değişmekte, yeni biçimler almaktadır.
Yeni duruma ayak uydurmaya çalışan nahiye müdüründen sıkı bir Demokrat Partili olan meyhaneci Hidayet'e, Tütüncüler Kooperatifi'nin kurulmasına önayak olan ve şimdi de Zeytinciler Kooperatifi'ni örgütlemeye çalışan Öğretmen Tevfik'ten balıkçı Ali Reis'e, Avcı Nuri'ye, yosma Naziye'ye kadar geçim dertleri, özlemleri, siyasi çekişmeleri, çıkar kavgaları ve aşklarıyla kasaba insanları…
(Tanıtım Bülteninden)
Ay Tutulduğu Gece Alıntıları - Sözleri
- Kim ne derse desin, kanaatımca, seçimler şehirde kazanılır, şehirde kaybedilir.
- efferim ali osman... iyi diyorsun. insan oraya gidip kayda geçmemeli. hangi melek senin defterini bulacak da işleyecek? ama, bir kere camiye gittin mi, yandın, kayda geçersin. ondan sonra cumayı kılmadın mı, kara gözüne bakmazlar. günahlarını deftere işlerler.
- Yaşamak hırsımız ne güçlü.
- Önce beni iyi karşıladılar. Kahve bile ısmarladılar. Kasabada bekar olarak birkaç zaman oturmak istediğimi öğrenince, misafirseverlikle parlayan gözlerde hoşnutsuzluk ışıkları belirdi.
- Gerçeğin soğuk yüzü ile karşılaşmak bile bu ateşi söndürmüyor. Yaşamak hırsımız ne güçlü.
- "Şehir halkı değişiklikten hoşlanır, yeni şeylere bayılır, köylü kısmı muhafazakâr olur, sık sık iktidar değişmesinden rahatsızlık duyar."
- "Petrol yataklarının en zengini Doğu Anadolu'da... Sonra da ora insancıkları, kudret helvası kapışır gibi fışkıya saldırır birbirini çiğneyerekten. Ne zaman kalkınacak bu memleket?"
- Bu millet bol vaat ile göynünü havalandırana kul köle olur.
- Bir suçtan dolayı insanı iki defa asmazlar.
- Cennetten kovulalı beri ilk defa bir araya gelmiş iki yarımdık.
- Bataklığın içinde bir çiçek görsen bataklığa saplanırım korkusuyla gidip onu almaktan vazgeçer misin?
- Bir suçtan dolayı insanı iki defa asmazlar.
- Memlekette sınıf şuuru belirip, olgunlaşmadan yapılacak seçimler sadece bir avuç varlıklı kişiye yarar.
- Tarih, irtica ile inkılap arasında sürekli tahterevalli oyunundan başka ne?
Ay Tutulduğu Gece İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İktidara gelen bir partinin halkın üzerindeki etkilerinin mizahi bir dille anlatıldığı bir kitaptır. Halkın yaşam tarzı, sorunları ve geçirdiği değişimlere değiniliyor. Kitabın iğreti kalan kısmı ise kadınların değersizliği, erkeklerin sürekli kadınlarla beraber olma çabası(üstelik evli kadınlarla) çok normalleştirilerek anlatılmış bu oldukça rahatsız etti. (Büşra Karagöz)
Köy Romanı Sevenlere: Cemo ile tanıştım Kemal Bilbaşar ile. Cemo’nun yorumunda da söylediğim gibi yazar yöre halkını, yaşamlarını, sorunlarını çok güzel bir şive kullanarak anlatıyor. Cemo’da Doğu Anadolu’yu anlatırken Ay Tutulduğu Gece’de Ege’yi anlatıyor. Halkın geçim sıkıntısını, Demokrat Parti’nin ve muhalif partinin çekişmesini, insanların iki yüzlülüğünü bir mühendis, bir öğretmen, bir de şarapçının etrafında halkın da desteği ile anlatıyor. Kitapta başlarda okuduğum şive ortalara doğru kayboluyor. Daha çok şehir ağzı ile konuşuyor insanlar. Olay örgüsünü anlatmak istemiyorum eğer kitabı okumak isterseniz bence okumayın başka yerlerden de. Sadece şunu belirtmek istiyorum ki kitaba adını veren olayın daha uzun işlenmesini ve romanın bütününe yayılmasını isterdim. Okurken beni zorlayan iki şey vardı. Birincisi içeriğinde siyasetin fazla olmasıydı. Ben şahsen günlük hayatımda bile siyaset konuşmalarını dinlemekten hoşlanmazken kitapta bu kadar çok geçmesi beni yordu. İkincisi ise (tabiî ki de herkesin hayatına kimse karışamaz ama) erkeklerin sürekli kadınlarla birlikte olma çabası, zinanın sanki normalmiş gibi sürekli yapılması beni rahatsız etti. Bu ikisi dışında halk ve halkın sorunlarını anlamak ve güzel Türkçemiz ile güzel yurdumuzu anlatan bir roman okumak isterseniz tavsiye ederim kitabı. Kitap için çektiğim fotoğrafı görmek isterseniz eğer https://www.instagram.com/p/Bt6WcucltwM/?utm_source=ig_share_sheet&igshid=10whfduowna42 (nihal)
İzmir’in bir kasabasında geçen roman yöresel ağız özelliklerini vererek dönemin şartlarını göz önüne sermiştir. Kasabada yaşanan günlük olayları akıcı, samimi bir dille anlatan yazar Demokrat Parti dönemindeki insanların yeni yönetime yönelik algısını, kooperatif kapsamında çalışmayı ve kasabanın merkezine getirilen suyun halk için önemini ustalıkla eserinde yansıtmıştır. (Fiknet Kararlı Kuşçu)
Ay Tutulduğu Gece PDF indirme linki var mı?
Kemal Bilbaşar - Ay Tutulduğu Gece kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ay Tutulduğu Gece PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kemal Bilbaşar Kimdir?
1910 yılında Çanakkale'de doğan Bilbaşar, orta öğretimini 1929 yılında Edirne Öğretmen Okulu'nda tamamlamış, iki yıl ilkokul öğretmenliği yapmıştır. Yüksek öğretimini Gazi Eğitim Enstitüsü Tarih-Coğrafya Bölümünde tamamlamış, 1935 yılında mezun olmuştur. Aynı yılın resim-iş bölümü mezunlarından Bedia Bilge ile evlenmiş, İzmir'e yerleşmiştir. Hayatları boyunca biribirlerinden bir gün olsun ayrılmayan çiftin iki çocuğu olmuştur. Nazilli ve İzmir Karataş Ortaokullarında öğretmenlik yapan Bilbaşar 1961 yılında emekliye ayrılmış, bir süre siyasetle uğraştıktan sonra 1966'da İstanbul'a yerleşmiş, kendini tümüyle yazmaya vermiştir. Yazar 21 Ocak 1983'te ölmüştür.
Kemal Bilbaşar edebiyatla ilgilenmeye Gazi Eğitim Enstitüsü'nde başlamış, ilk öykülerini İzmir'de Cahit Tanyol ve İlhan İleri ile birlikte çıkardıkları Aramak dergisinde yayımlamıştır (1939). Bu dönemde Halkevlerinin açtığı öykü yarışmasında ilk ödülü kazanan yazar, 1945-1952 yılları hariç, sürekli öykü yayımlamış, radyo oyunları yazmış, pek çok gazete ve dergide öykü, roman ve makaleleri çıkmıştır. Tiyatro, senaryo ve ders kitapları da yazan Bilbaşar, 1961 den sonra daha çok roman türüne ağırlık vermiştir.
Aldığı Ödüller :
Bilbaşar 1939 yılında Budakoğlu öyküsüyle Ankara Halkevi Öykü yarışmasını, Cemo adlı romanıyla 1967 yılı Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü, 1970 yılında da Yeşil Gölge adlı romanıyla May Roman Ödülü'nü kazanmıştır.
Kemal Bilbaşar Kitapları - Eserleri
- Cemo
- Yonca Kız
- Denizin Çağırışı
- Memo
- Başka Olur Ağaların Düğünü
- Cevizli Bahçe
- Ay Tutulduğu Gece
- Bedoş
- Zühre Ninem
- Yeşil Gölge
- Irgatların Öfkesi
- Kölelik Dönemeci
- Kurbağa Çiftliği
- Memo 2. Cilt
- Pembe Kurt
- Anadolu'dan Hikayeler
Kemal Bilbaşar Alıntıları - Sözleri
- Bu millet bol vaat ile göynünü havalandırana kul köle olur. (Ay Tutulduğu Gece)
- Benim yüreğim, onun yüreğiyle bir çarpardı. (Cemo)
- "Yonca kız adam olmaya bir türlü akıl erdiremiyordu. Ama Kocanine'sine de niye kadın değil de adam olacağını bir türlü soramıyordu." (Yonca Kız)
- Her kadının içinde bir iskelet gören adam aşka yükselebilir mi? (Cevizli Bahçe)
- Benim gözlerimde karartan, çirkinleştiren bir mercek vardı. Yaşamayı tatsız, dünyayı sınırlı gösteren bu mercek bana babamdan mı yadigâr kalmıştı? Yoksa yaşadığım zamanın eseri mi idi, bilmiyorum. (Denizin Çağırışı)
- "Tabutnan gömmeğe günah derler." "Günah senin benim için. Ağa oldu mu iş değişir. İmam fetvasını verdi." (Irgatların Öfkesi)
- Memo'nun hamaylı asılı göğsüne yatanda dünyayı unuturdum. Kırk anahtarlı dilinin açmadığı kapı, sevdalı elinin çözmediği büyü yoğdu. Onun ağzında her iş kolaylaşırdı, olmayacak şeyleri oldurur, uyanık göze düş gördürürdü. (Memo)
- “Gençlik aklın, mantığın yüksek duvarlarına tırmanıp aşan bir duygu coşkunluğu demekti.” (Başka Olur Ağaların Düğünü)
- Düşkırıklığı gibi yıkan dert yoktur kişiyi. (Kölelik Dönemeci)
- Muhabbet de, kazanç da karşılıklı olur katip. Sev beni, seveyim seni. Kazandır beni, kazandırıyım seni! (Yeşil Gölge)
- Bu iradesizlik varken bende ben adam olmam. (Cevizli Bahçe)
- Ne zaman uyanıp kalkınacak Bu memleket? (Kurbağa Çiftliği)
- "Tanrım verince birden verir. Oğlumuz pavlikeye katip oldu, bubamız da belediye ireisi..." (Yeşil Gölge)
- Herkesin önünden kaçmak için can attığı bu kapıları, sen zorlayıp açmak cesaretini göster. (Denizin Çağırışı)
- Kırılmış hayatlar da mesut isteğinde haklıdırlar. (Cevizli Bahçe)
- Mal tamahına tutulan beyin kulağı, vicdanının da, törenin de, halkının da sesine sağır olur. (Kölelik Dönemeci)
- Hünerli kişi ne birine kul olur, ne birini kendine kul eder. (Cemo)
- "İnsan sevdiğinden ayrılanda, yüreğinden kök sökülür kurban." (Cemo)
- "Cesur bir kez ölür, korkak olan her saat ecel teri döker," (Cemo)
- Bataklığın içinde bir çiçek görsen bataklığa saplanırım korkusuyla gidip onu almaktan vazgeçer misin? (Ay Tutulduğu Gece)