diorex
Dedas

Bağ Bozumu - Samiha Ayverdi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bağ Bozumu kimin eseri? Bağ Bozumu kitabının yazarı kimdir? Bağ Bozumu konusu ve anafikri nedir? Bağ Bozumu kitabı ne anlatıyor? Bağ Bozumu PDF indirme linki var mı? Bağ Bozumu kitabının yazarı Samiha Ayverdi kimdir? İşte Bağ Bozumu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.07.2022 17:00
Bağ Bozumu - Samiha Ayverdi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Samiha Ayverdi

Yayın Evi: Kubbealtı Neşriyatı

İSBN: 9789756444191

Sayfa Sayısı: 296

Bağ Bozumu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Müslüman Türk, irfan sâhibi idi. İrfan da ne ki, dersek, bir milletin, îman ve târih yayığında asırlar boyu döve işleye meydana getirdiği derûnî zarâfet, incecik ve medeniyetin parlak terkîbidir. İşte bu terkip, insanoğlunun elinden, dilinden, söz ve davranış olarak taşan bir müstesnâ verim, iç bünyenin sermâye ve zenginliği denebilir. Böylece de toplumun fertleri, sözleri ve hareketleriyle içinde yaşadıkları cemiyeti buyrukları ile inceltip aydınlatmışlardı. Toprak rejiminin sağlıklı zamanındaki tımar ve zeametlerin kolukanadı altında boy ata ata, örfte, âdette, sanatta, zarâfette, îman, basîret ve hikmette asırlarca mesâfe almış Türk cemiyeti nihâyet irfan durağına vararak âdeta cismi ruh olmuş, rûhu da cismine bir ilâhî kaftan giydirmişti.

Bağ Bozumu Alıntıları - Sözleri

  • İnsanoğlu, esir ettiği maddenin esiri olarak gözleri dumanlanalı beri dünyaya gelişinin sebep ve manasını görmekten aciz kaldığından bütün gücünü maddenin kendisine temin edeceği refaha bağlamakta buluyor.
  • "Mevlana Celaleddin Rumi'nin:" İnsanlar, bilmedikleri hakikatlerin inkarcısıdırlar." deyişi, nice inkarların altında yatan sebebi açığa çıkarmaktadır. İnsanoğlu bilmediği gerçeği kabule yanaşmaz."
  • “Neticede, her ne işte olursa olsun, daima, Hakk’ın tevfikikinin refik olması gerektiğinin insanoğluna işaret ve ikazıdır.”
  • Ağzıma götürdüm her lokma sitemle soruyor: Beni ne yolda kullanacaksın? Sabrın, şefkatin merhamet, ve hayırhahlığın mı artacak? Yoksa gaddarlık, hıyanet ve rezaletlerin yardakçısı mı edeceksin?
  • Birisinin sana karşı vefasızlığını veya nankörlüğünü ayıpladığın vakit kendine kızmalısın. Zira, iyilik ettiğin kimsenin sadakat göstereceğine bel bağladınsa hata etmişsin demektir. Madem ki insanlara iyilik etmiş bulunuyorsun, daha ne istersin, yetmez mi bu sana? Bir iyiliğe karşılık beklemek, gözün görmek, ayağın yürümek için ücret istemesine benzer. (Marc Orelle)
  • Einstein'ın basit görünüşlü misafirinin; "Üstad mükevvenat (bütün kainat) içinde dünyanın yeri nedir?" sualine, elindeki tebeşirle kara tahta üstüne bir noktacık kondurarak: "İşte bu kadar!" demesi üzerine, aynı sade adamın: "Peki üstad, dünya üstünde senin yerin neresi?" diye ikinci bir sualle onu, cevap veremeyeceği bir dehşete salmış olması ne kadar ibret-amizdir.
  • Eskiden hizaya gelmesi ve terbiyesini takınması istenen kimselere, İstanbul’dan başka İstanbul yok, diyen ihtar edici söz, belki de bunun için bir atasözü haline gelmiştir.
  • Bebeği biraz büyüdükten sonra, sık sık bize gelen Zehra Hanım’ı annem de çok sevmiş. Ona ilahiler öğretmiş, genç kadının ince ve yanık sesine uduyla yada kanunu ile refakat ederek odanın içine bir deruni mabede çevirir olmuşlardı.
  • Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin: “İnsanlar,bilmedikleri hakikatlerin inkarcısıdırlar.” deyişi,nice inkarların altında yatan sebebi açığa çıkarmaktadır.
  • "Bir mutaassıp Katolik olan Jean Huniad; Balkanlar'ı ele geçirirsen Ortodokslara muamelen ne olacak suailine:" Hepsinin kiliselerini başlarına yıkacağım" cevabını verir. Aynı sual Fatih Sultan Mehmet’in şu medeni ve insani karşılığı ile cevaplanır: "Her kilisenin yanına bir cami yaptıracağım, isteyen istediği tarafa gitsin."
  • Kendi kendisine ve Allah'a karşı dürüst olmak kazancı ile zenginleşmiş kişiler, ekmeği üstünde bir lokma katığı dahi olmasa gene de dünyanın en zengin ve huzurlu insanı olarak cemiyet içinde bir fazilet ve hayır kaynağı olmuş olur.
  • İşbu kurslar, sürahinin veya bardağın maddesini, şeklini, imal ve ihya sebeplerini öğrettiği halde, içindeki besleyici muhtevayı tattırmayan kimse gibi, sadece dışta, kabukta kalmanın eksikliği ve zavallılığı içindeki kurs hocalarına ne demeli? Böylece de, bülbül gibi Ayet-i Kerimeleri ezberi okuyan çocuk veya genç, bir gün Kur'an-ı Kerim'in çizdiği yolu takip edecek feyizli ve ışıklı istikameti görememektedir. Halbuki, hiçbir müslümanın, dini şalvara, sakala, çarşafa hapsetmeye hakkı yoktur. Bütün bu şekil ve suretler dünyada kalacak, ahsen-i takvim üzere yaratılmış insanoğlu ise ancak ilmi ve ameli ile tartılacaktır.
  • Babam,yemin, yalanın tokmağıdır diye öğretti,onun için yalan yere yemin etmem diyince bana akıl hocalığı etmesine fena halde sinirlendim.
  • Eşeğe neden binmiyorsun ,dendiğinde ise, kendi yükü kendisine yeter, bir de beni mi taşısın, günah… O da Allah’ın mahluku,derdi…
  • "Sultan II. Abdülhamid: Hanedanımız içinde cahil, laubali ve yarım akıllılar çıkmışsa da, vatan haini asla görülmemiştir."

Bağ Bozumu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Samiha Hanım, güzel bir eser bırakmış bizlere. Geçmişte yaşanan olaylara milliyetçi ve milli bir bakış açısıyla yorumlar getirmiş. Bir dönemin uygulamaları ve adetlerini anlatan, Türkiye problemleri ile hemhal olan bir eser olmuş. Kitap 2 ile 4 sayfalık kısa yazılardan teşekkül ediyor. Zevkle okuyabileceğiniz bir kitap ve akıcı bir şekilde ilerliyor. Eski kelime dağarcığını artırmak isteyenlere de bu bağlamda fayda sunuyor. (Odysseia)

Bağ Bozumu PDF indirme linki var mı?

Samiha Ayverdi - Bağ Bozumu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bağ Bozumu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Samiha Ayverdi Kimdir?

Sâmiha Ayverdi (d. 25 Kasım 1905, İstanbul - ö. 22 Mart 1993, İstanbul), Türk mütefekkir ve mutasavvıf yazar.

Roman, hikâye, hatırat, makale ve inceleme türünde yapıtlar verdi. Rifailik tarikatına bağlı idi.

Piyade Kaymakamı (Yarbay) İsmail Hakkı Bey ile Fatma Meliha Hanım’ın kızıdır. Mimar ve tarihçi yazar Ekrem Hakkı Ayverdi'nin kız kardeşidir. Şehzadebaşı semtinde doğan Samiha Ayverdi, Süleymaniye Kız Numune Mektebi'nde eğitim gördü; daha sonra özel derslerle eğitimini sürdürdü. Çok iyi derecede Fransızca öğrenerek tarih, tasavvuf, felsefe alanlarında kendini yetiştirdi.

Ayverdi, Kubbealtı Cemiyeti kurucu üyesidir. Ayrıca, İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul ve Yahya Kemal Enstitülerinde faal üyeliklerde bulunmuş, 1966'da Türk Ev Kadınları Derneği'nin (Türk Kadınları Kültür Derneği) kuruluşuna önayak olmuş, 1970'te ağabeyi ile birlikte Kubbealtı Cemiyeti'nin kurulmasını sağlamıştır.

22 Mart 1993 tarihinde ölen Sâmiha Ayverdi'nin mezarı, İstanbul Zeytinburnu'ndaki Merkez Efendi Camii'nin bahçesindedir..

İstanbul'un Fatih ilçesinde Edirnekapı'dan Saraçhane'ye kadar uzanan Fevzipaşa caddesi ve Hırka-i Şerif Camii yakınındaki Koyun Baba Parkı'nda 1976 yılında ağaçlandırma çalışmaları yaptırdı.

Eserleri

Samiha Ayverdi, 1938'de ilk romanı Aşk Budur'u (Aşk Bu imiş) yayınladı. 1946'dan itibaren daha çok fikir ve tarih eserlerine ağırlık verdi.

Yapıtlarında, tarihi yoğun biçimde kullanmıştır. İnceleme yazıları ve romanları İstanbul üzerinedir. Tasavvuf düşüncesi ve tarih özellikle romanlarında canlanmış, Kenan Rifai'yi eserleri yoluyla okuyuculara tanıtmaya çalışmıştır.

"Batmayan Gün" ve "İnsan ve Şeytan" adlı romanları geçmişi arayışının ürünleridir. Geçmişe duyduğu özlemi en iyi yansıtan romanı 100 Temel Eser listesi'nde de yer alan İbrâhim Efendi Konağı'dır.

Kubbealtı Neşriyat tarafından Samiha Ayverdi Külliyatı adıyla çıkan kitapların sayısı 47 adettir.

Ödülleri

1978’de Türkiye Millî Kültür Vakfı Armağanı; 1984’te Millî Kültür Vakfı tarafından verilen Türk Millî Kültürüne Hizmet Şeref Armağanı; 1985'te Yeryüzünde Birkaç Adım isimli eseri nedeniyle Boğaziçi Yayınları tarafından Boğaziçi Başarı Ödülü almıştır . 26 Nisan 1986’da, Türk Edebiyat Vakfı tarafından kendisine "Millî Sanata Hizmetleri"nden ötürü bir plaket sunulmuştur. 1988 yılında yayınlanan “Hey Gidi Günler Hey” isimli eseri nedeniyle, Türkiye Yazarlar Birliği'nce kendisine Yılın Dil Ödülü verilmiştir. 1990'da Başbakanlık aile araştırma kurumu kendisine bir şükran plaketi sunmuştur. 1992 yılında Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği'nce (İLESAM) verilen Üstün Hizmet Ödülü'nü almıştır.

İstanbul, Fatih'te Vatan Caddesi üzerinde bulunan Vatan Anadolu Lisesi'nin ismi 2005 yılında değiştirilerek, Samiha Ayverdi Anadolu Lisesi yapılmıştır.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Sâmiha_Ayverdi

Samiha Ayverdi Kitapları - Eserleri

  • İbrahim Efendi Konağı
  • Yaşayan Ölü
  • Ateş Ağacı
  • Mesihpaşa İmamı
  • İnsan ve Şeytan
  • Yusufcuk
  • Hancı
  • Batmayan Gün
  • Dost
  • Kölelikten Efendiliğe
  • Mabette Bir Gece
  • Ne İdik Ne Olduk
  • Yolcu Nereye Gidiyorsun
  • İstanbul Geceleri
  • Milli Kültür Ve Meseleleri Ve Maarif Davamız
  • Dile Gelen Taş
  • Son Menzil
  • Bir Dünyadan Bir Dünyaya
  • Abide Şahsiyetler
  • Misyonerlik Karşısında Türkiye
  • Rahmet Kapısı
  • Bağ Bozumu
  • Hatıralarla Başbaşa
  • Ah Tuna Vah Tuna
  • Hey Gidi Günler Hey
  • Mektuplardan Gelen Ses
  • Kaybolan Anahtar
  • Aşk Budur!
  • Boğaziçi'nde Tarih
  • Edebi Ve Manevi Dünyası İçinde Fatih
  • İki Aşina
  • Ezeli Dostlar
  • Mektuplar 2
  • Ratibe
  • O Da Bana Kalsın
  • Ken'an Rifai ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık
  • Üç Günlük Dünya İçin
  • Yeryüzünde Birkaç Adım
  • Dünden Bugüne Ne Kalmıştır?
  • Türkiye'nin Ermeni Meselesi
  • Türk Tarihinde Osmanlı Asırları 1- 2 Cilt
  • Küplüce'deki Köşk
  • Ebabil Kuşları
  • Arkamızda Dönen Dolaplar
  • Mektuplar 1
  • Mülakatlar
  • Türk-Rus Münasebetleri Ve Muharebeleri
  • Paşa Hanım
  • Mektuplar 5
  • Mektuplar 3
  • Sinan'ın Günlüğü
  • Mektuplar 4
  • Türk Tarihinde Osmanlı Asırları (Cilt 3)
  • Türk Tarihinde Osmanlı Asırları (Cilt 2)
  • Türk Tarihinde Osmanlı Asırları (Cilt 1)
  • Mektuplar 6
  • Yunus Emre Ve İlahiler
  • Mektuplar-7 (2 Cilt)
  • Mektuplar 9
  • Mektuplar 11
  • Mektuplar-8
  • Mektuplar-10

Samiha Ayverdi Alıntıları - Sözleri

  • Öyle ya... Bu dünyaya ayak basıp temel atanın karşısına bir gün, ayağına çelme takacak olan bir başkası çıkıp sahip olduklarını ele geçirmeyecek midir ? Ama o çelme takana da dünya yar olmayacak ve bir gün topladıklarını o da başkalarına devretmek zorunda kalacaktır. (İki Aşina )
  • Şahsî malım o kadar az ve o kadar kıymetsiz ki... Halbuki ben sana hissen ve hayâlen dünyâları yollasam doyamam. (Mektuplar 1)
  • Belgrad'ın fethinde ve aynı zamanda Mohaç Muharabesinde üstün gayreti olmuş bulunan Bálî Bey, Budin'i muhasara ederek Avusturya ordusunu kovalayıp zafere ulaştıktan sonra, muvaffakiyetlerini sayıp dökerek Kanuni Sultan Süleyman'dan bir tuğ niyaz edince, padişah kendisine şu cevabı vermiştir: Berhudar ol, Allah senden razı olsun. Benden bir tuğ istiyorsun. Sana emîrü'l ümeralık veriyorum. Lakîn bu yaptıklarına güvenme, ve bir fáni kuldan herhangi bir talepte bulunarak kendini küçültme ve minnet altına girmiş olma. Kıyamete kadar değerinden kaybetmeyecek bu hákani cevap üç günlük dünya nimetleri peşinde şerefini, derúni şánını ayaklar altına almış kimselere olduğu gibi, bilhassa devlet çarkının yükünü omuzlamış olanlara verilmiş unutulmaması gereken îkázın ta kendisi değil de ya nedir? (Üç Günlük Dünya İçin)
  • Bugün dünya bir ruh medeniyetinin yokluğundan muztariptir. (O Da Bana Kalsın)
  • "Ölmüş atalarla da yanmış harmanlarla da öğünülmez." (Kaybolan Anahtar)
  • Kanûnî Sultan Süleyman da ne güzel söylemiştir: ''Bî vefâ yârin Muhibbî cevrini mâzur tut Yârsız kalır bu cihanda ayıpsız yâr isteyen!'' (Rahmet Kapısı)
  • Eksiği görmeyip, hale muhabbet ve anlayışla tat katmak kadar güzel ne vardır ? Dünyada, her tamamın bir eksiği vardır. Hem aransa eksik mi bulunmaz? Hatta, bulamayan icat edip, dünyayı kendine de etrafına da zindan eyler. (Mektuplardan Gelen Ses)
  • Bize, dinlenmek de, istirâhat de, ancak huzurlu bir iç âlemi içinde mümkün. (Yeryüzünde Birkaç Adım)
  • gideceğim yerlere dünyamı da götürürüm inşallah. bize dinlenmek de istirâhat de ancak huzurlu bir iç alemi içinde mümkün. (Yeryüzünde Birkaç Adım)
  • "Üstadım, dün bir dostumla ölümden konuşuyorduk. Dedim ki, asıl ölüm, kalp habersizliğidir..." (Batmayan Gün)
  • Bebeği biraz büyüdükten sonra, sık sık bize gelen Zehra Hanım’ı annem de çok sevmiş. Ona ilahiler öğretmiş, genç kadının ince ve yanık sesine uduyla yada kanunu ile refakat ederek odanın içine bir deruni mabede çevirir olmuşlardı. (Bağ Bozumu)
  • Bizâtihi çeşitli istîdat ve kâbiliyetleri hâmil olan biz insanlar, çok defa kendimizde saklı olan bu kudret kaynağından habersizizdir. (O Da Bana Kalsın)
  • Nihayet 15. asır,iki değerli kadın şair ile de Fatih devri'nin edebiyat tarihine en şerefli bir yaprak açmıştır. Kastamonulu Zeynep Hatun,"kadınlar arasında zamanın nadir yetiştirdiği bir şöhrettir kudretine cihan halkı şaşıp kalmış idi". Fatih Sultan Mehmet devrinde şöhret bulan meşhur şair Mihri ile muasır idi.Şiirinin kuvveti Fitat Hanıma muadil gibidir. Türkçe, Farsça beyitlerle mülemma olan divanını Hz Fatih'e takdim ederek sanatını isabet etmiş ve mazhar-ı mukafat olmuştur. ....Şiirlerinde lirizm ve hüzünlü bir hassasiyet elle tutulurcasına göze çarpar .Fatih'e divanını takdim eden ve mükafata mazhar olan bu kadının şiirlerindeki eda ve sada'ya bakınca,hükümdardan maddi takdir ve iltifattan daha ileri bir alaka beklediği sezilir gibi olur...Beş yüz seneden beri halkın dilden dile şifahi bir emanet olarak bıraktığı rivayet, bu şair kadının heyecan kaynağına, hükümdara olan kalbi alakası esas gösterilir. (Edebi Ve Manevi Dünyası İçinde Fatih)
  • Ama ben ölüme inanmıyorum.Hepsi de,yaşadıkları hayatın sonuna bir yekun çizgisi çizdikten sonra, yeni hayatlarının şartlarında karar etmiş bulunuyorlar. (Ezeli Dostlar)
  • *"Mevsimi gelince açan çiçekleri bekler gibi sizi de dört gözle bekliyoruz" Samiha Ayverdi *"Mektubun bana sanki seni getirdi. Duyguları kelimelerin kalbi içine bu derece samimiyetle yerleştirmek  değme babayiğidin kârı değil.", S.A. (Mektuplar 2)
  • Ermeni kendi menfaat çemberinden başka hiçbir şeye değer vermez; kuvvetli olduğunuz zaman dostunuz, bünyenizde zaaf alâmetleri belirdiği zaman da, sizi parçalamak isteyen hırslı bir canavar huylu düşmanınızdır. (Türkiye'nin Ermeni Meselesi)
  • Kötü ahlâk da nedir bilir misin? Yaradan'dan seni az çok alıkoyan her şey! . (Aşk Budur!)
  • Bir vakitler Avrupa'nın can damarına kadar ilerlemiş olan Türk ordularına karşı, sırasında birbirini yiyen Avrupalı devletler nasıl birleşmiş idiyseler, şimdi de, Islâm âlemi'nin yekpâreleşmesine karşı aynı zihniyet kılıç sallamakta bulunuyor. (Kölelikten Efendiliğe)
  • "Hudutsuz bir aşk, başı sonu olmayan bir sevgi ummânı halinde gönüllere çarpan Mevlânâ'nın, insan oğluna en büyük armağanı, onu kendi ayıplarından utandıracak kadar müsâhamalı ve anlayışlı bir muhabbet ve şefkate gark etmiş olmasıdır." (Abide Şahsiyetler)
  • “Dertli idi; yüreği yaralanmıştı.” (Mesihpaşa İmamı)

Yorum Yaz