Ben Zlatan İbrahimoviç - David Lagercrantz Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ben Zlatan İbrahimoviç kimin eseri? Ben Zlatan İbrahimoviç kitabının yazarı kimdir? Ben Zlatan İbrahimoviç konusu ve anafikri nedir? Ben Zlatan İbrahimoviç kitabı ne anlatıyor? Ben Zlatan İbrahimoviç PDF indirme linki var mı? Ben Zlatan İbrahimoviç kitabının yazarı David Lagercrantz kimdir? İşte Ben Zlatan İbrahimoviç kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: David Lagercrantz
Çevirmen: Boğaç Erkan
Yayın Evi: Pegasus
İSBN: 9786053436966
Sayfa Sayısı: 432
Ben Zlatan İbrahimoviç Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“BİR FERRARİ OLABİLECEKKEN NEDEN BİR FIAT OLASIN”
Zlatan gezegenine hoş geldiniz.
O daha küçük bir çocukken boşanan Balkanlardan göçen bir ailenin çocuğu olarak kenar mahallelerde kendi kendine yetmeyi öğrendi. Müslüman bir Boşnak olan babası memleketindeki savaşı unutmak için içerken annesinin yuvası da karmaşa içindeydi. Futbol Zlatan’ın kaçabileceği tek şeydi. Sokak futbolu ve çalımlarda ustalaşan Zlatan, çalıntı bisikletlerle antrenmanlara giden serseri bir yetenekti. Gol üstüne gol atarak kimsenin beklemediği bir dehaya ve yirmili yaşlarının başında da uluslararası bir fenomene dönüştü.
Kendi benzersiz stiliyle Zlatan İbrahimoviç yaşadığı her sıkıntıyı, her golü, antrenmanlardaki her kavgayı ve Ajax, Juventus, İnter, Barselona, Milan ile Paris Saint Germain gibi dünyanın en büyük kulüplerini zirveye nasıl taşıdığını anlatıyor.
İnanılmaz hikâyelerle dolu bu kitapta İbrahimoviç, Guardiola, Mourinho ve Messi gibi dünya futbolunun en ünlü isimlerinin hiç bilinmeyen yönlerine yer veriyor.
Etkileyici, mizahi ve tamamen dürüst. Ben Zlatan İbrahimoviç inanılmaz güçlüklerin ve akıl almaz bir başarının hikâyesi.
“Çok iyi. Çok çok iyi… Bir başyapıt.”
Aftonbladet
“Bir futbolcu adıyla yayınlanmış en sürükleyici otobiyografi.”
The Guardian
“Ben Zlatan İbrahimoviç, umudun, cesaretin, sıfırdan başlayan göçmen bir çocuğun kendine inanarak ve çok çalışarak nerelere gelebileceğinin hikâyesi.”
Marcus Samuelsson
“O çok yetenekli. O sözünü esirgemiyor. Onun adı İbrahimoviç.”
The New York Times
“Dürüst bir otobiyografi. Dünya çapında muhteşem bir başarı yakalamasının sebebi de duygusal yoğunluğu. İbrahimoviç bize tam olarak nasıl futbol oynanacağını anlatıyor.”
Corriere della Sera
Ben Zlatan İbrahimoviç Alıntıları - Sözleri
- Futbol bir kavgadır. Birisi size saldırır, siz de karşılık verirsiniz. Bazen de nedenini bilmeksizin fazla ileri gidersiniz. Bunu çok yaptım.
- "Bir ferrari olabilecekken neden bir fiat olasın?"
- Belki büyüyor ve bir yetişkin oluyordum. Belki de olmuyordum. Gaza gelmekten söz etmiştim. Buna ihtiyacım vardır. Çocukluğumdan beri de vardır ve bazen çizgiyi aşıyordum. Hâlâ da aynı şey geliyor başıma.
- Orada olan gazeteciler benim, “Zlatan, Zlatan!” diye bağırdığıma ınanmışlar. Daha neler, niçin kendi ismimi bağırayım ki? Ben, “Show time, show time!”! diye bağırıyordum. Bu bir gösteri zamanı golüydü.
- Saygı istemezsin. Alırsın.
- Bir bisiklet hırsızı olmuştum. Bu yaptığım ilk şeydi. Oldukça masum bir şeydi aslında. Bazen işler kontrolden çıkardı. Bir seferinde Rambo stilinde siyah giyinmiş ve ağır bir cıvata kesici alarak askeri bir bisikleti yürütmüştüm. Bundan müthiş heyecan duydum. Buna bayıldım. Dürüst olmak gerekirse bisikletlerden çok verdiği heyecan için yapıyordum bunu. Karanlıkta gizlice ortalıkta gezinmeye başladım ve pencerelere birkaç yumurta fırlattım ve bu tür şeyler yaptım ve sadece birkaç kez yakalandım.
- Unutmayın: Çocuğu varoşlardan çıkarabilirsiniz ama varoşları çocuğun içinden çıkartmazsınız...
- Örneğin, soyunma odasına girer, buz gibi bir sesle, “Bugün sıfırdın, Zlatan, sıfırdın,” derdi. “Hiçbir şey yapamadın.” Bu tür durumlarda, yanıt vermezdim. Kendimi korumazdım. Bir ödlek - olduğum veya ona karşı aşırı saygı duyduğum için değil, haklı olduğunu bildiğim için. Hiçbir şey elde etmemiş olurdum ve önceki gün ya da daha önceki günler neler başardığınız Mourinho için hiçbir anlam ifade etmezdi. Önemli olan şimdiki zamandı. Önemli olan şimdiki andı: “Git ve futbol oyna.”
- İzlanda'dan volkanik kül bulutları geldi. Avrupa'daki bütün uçak seferleri durduruldu ve bizim San Siro'da Inter Milan'la karşılaşmamız gerekiyordu. Otobüsle gittik. Barça'daki parlak zekalının teki bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüştü. O zaman sakatlığım yoktu. Yolculuk bir felaketti. On altı saat sürdü ve Milano'ya bitap durumda vardık. Bu bizim o ana kadarki en önemli maçımız ve Şampiyonlar Ligi'ndeki yarı final karşılaşmasıydı. Eski sahamda yuhalanmaya ve isteriye hazırdım: Sorun yoktu — tam tersiydi, aslında. Ben böyle şeylerden beslenirdim. Durum bunun dışında rezaletti ve sanırım Guardiola'nın Mourinho'yla ilgili bir takıntısı vardı. Jose Mourinho büyük bir yıldızdır. Şampiyonlar Ligi'ni Porto'yla daha önce kazanmıştı. Inter'de benim teknik direktörüm olmuştu. Zarif insandır. Helena'yla ilk kez tanıştığında ona şöyle fısıldamıştı, “Helena, senin tek bir misyonun var. Zlatan! besle, uykusunu almasını sağla ve onu mutlu tut.” O adam ne isterse onu söyler. Ondan hoşlanırım. Ordusunun lideridir. Ama onlara önem de verir. İnter'deyken her zaman bana mesaj atardı, nasıl olduğumu merak ederdi. Guardiola'nın tam zıddıdır. Eğer Mourinho bir odayı aydınlatıyorsa, Guardiola perdeleri çekiyordu. Sanırım Guardiola onun seviyesine gelmeye çalışıyordu. “Karşımızda olan Mourinho değil, Inter,” dedi, sanki biz orada oturmuş, teknik direktöre karşı futbol oynayacağımızı düşünüyormuşuz gibi. Sonra felsefe yapmaya başladı. Dinlemiyordum. Niçin dinleyeyim ki? Kan, ter, gözyaşları ve benzer şeyler üzerine zırvalayıp durdu. Bir futbol antrenörünün böyle konuştuğunu hiç duymamıştım. Tamamen saçmalık!
- Muhabir: ''Zlatan bir insan mı ? Yoksa tapılması gereken bir tanrı mı?'' Zlatan: ''Hayır, insan.. Tıpkı büyük beyaz köpekbalığının bir balık olması gibi.''
Ben Zlatan İbrahimoviç İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Pep Adam değil, Mourinho için ölürüm" Kitabı ibrahimoviç'i sevdiğim almıştım. 400 sayfayı 2 günde okuduğumda, sadece hayranlık amaçlı almadığım ortaya çıktı :) Dışarıdan bakıldığında her şey olduğu gibi gözükebilir. Ama işin içine ve detayına indiğinizde bambaşka bir dünya ile karşılaşırsınız. Benimde karşılaştığım tam olarak bu olmuştu. İbrahimoviç'in Kendi ağzından, kendi hayatını okuduğunuzda işler değişiyor. O bir futbolcudan başkası; küçük bir hırsız, vazgeçmeyen, pes etmeyen, kavga eden, uyumsuz ama yetenekli, kızgın ama dürüst.. Kitapla birlikte anlattığı maçları youtube üzerinden tekrar açıp izliyorsunuz, bu çok büyük bir keyif almanızı sağlıyor. Kitabı okuduğunuzda vazgeçip yarım bıraktığınız her şeyi yeniden düşünebilir, yarım kalmaması için reaksiyon gösterebilirsiniz. Bu kavgacı adamı okurken keyif alacağınızı garanti edebilirim. "Futbolcu olmasaydım bir suçlu olurdum. Küçükken antrenmana gitmek için bisiklet çalıyordum." ~Zlatan İbrahimoviç Kitabı tavsiye ediyor, iyi okumalar diliyorum. (Murat Ç)
Yugoslavya İç Savaşının İsveç’e göç etmek zorunda bıraktığı yaralı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Zlatan İbrahimoviç, İsveç’in göçmen mahallerinde yaşadığı zorlukların ardından, genellikle kendisine ait olmayan (!) bisikletlerle yaptığı yolculuğun özel jetlerle yaptığı yolculuklara dönüşmesini samimi bir dille okuyucuya aktarıyor. Zlatan İbrahimoviç, sadece futbolseverlerin değil aynı zamanda sporseverlerinde bildiği ve dünya çapında bir şöhret olmanın ötesinde aynı idol olarak gördüğü Brezilyalı Ronaldo gibi bir fenomene dönüşmüştür. Zlatan İbrahimoviç’in egosuna yakışır şekilde ‘Ben Zlatan İbrahimoviç’ adını taşıyan bu otobiyografisinde İsveç devi Malmö’den modern futbolu şekillendiren Ajax’a, Ajax’tan İtalyan devi Juventus’a, küme düşen Juventus’tan rakip takım Inter’e, Inter’den Katalonya’nın medarı iftiharı Barcelona’ya ve son olarak Barcelona’dan yine bir İtalyan büyüğü olan Milan’a olan yolculuğunu anlatıyor. Her sporseverin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitap sadece bir futbolcunun hayatını anlatmakla kalmıyor, bir göçmenin penceresinden de dünyaya bakmamızı sağlıyor. kitap/kitap--47363 yazar/i17741 (Mustafa Nakipoğlu)
Kitabı çok beğendim. Ama bir iki handikapı var. En önemlisi ise kitap bitse de kariyerinin devam ediyor oluşu. Yani bir sporcunun hayatına genelde yaşlılık döneminden bakmaya alışığız. Kitabın en beğendiğim yanı ise Zlatan'ın hayatında yer alan kişilere karşı hissettiklerini ilk cümleden belli etmeyişi. bazı kişilerle özellikle antrenör ve oyuncularla arası sonradan bozulduysa eğer o kırılma anına kadar sadece aralarındaki ve Zlatan'ın aklındaki iyi şeyleri okuyorsunuz. Bu da yazılanların daha objektif olduğunu hissettirdi. Özetle futbol ve Zlatan sevenlerin oldukça beğeneceğini düşünüyorum. Fakat sıradan bir okuyucu için çok fazla futbol içermesi biraz sıkıcı gelebilir. (Baran Gündem)
Ben Zlatan İbrahimoviç PDF indirme linki var mı?
David Lagercrantz - Ben Zlatan İbrahimoviç kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ben Zlatan İbrahimoviç PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı David Lagercrantz Kimdir?
Gazeteci
Doğum: 4 Eylül 1962 (53 yaşında), Solna Municipality, İsveç
Eşi: Anne Lagercrantz
David Lagercrantz Kitapları - Eserleri
- Ben Zlatan İbrahimoviç
- Örümcek Ağındaki Kız
- Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız
- Ölmesi Gereken Kız
David Lagercrantz Alıntıları - Sözleri
- " Bunlar nerede başına geldi arkadaşım? Ne tür bir cehennemden geçtin? " (Ölmesi Gereken Kız)
- Hiçbir şey bir kez daha sorgulanamayacak kadar kesin olamazdı. (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- " İnsan çok sevdiği , onunla yaşadığı şeyi feda edebilir." (Örümcek Ağındaki Kız)
- Unutmayın: Çocuğu varoşlardan çıkarabilirsiniz ama varoşları çocuğun içinden çıkartmazsınız... (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Ejderhanın püskürttüğü o ateş ne ? Ayaklar altına alınan herkesin içinde yanan aynı ateş dedim. Bizi küle çevirip savuran ateş ama bir gün... (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- "Bir ferrari olabilecekken neden bir fiat olasın?" (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Muhabir: ''Zlatan bir insan mı ? Yoksa tapılması gereken bir tanrı mı?'' Zlatan: ''Hayır, insan.. Tıpkı büyük beyaz köpekbalığının bir balık olması gibi.'' (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Orada olan gazeteciler benim, “Zlatan, Zlatan!” diye bağırdığıma ınanmışlar. Daha neler, niçin kendi ismimi bağırayım ki? Ben, “Show time, show time!”! diye bağırıyordum. Bu bir gösteri zamanı golüydü. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Sanki hayat onun dışında seyrediyordu. Davet edilmediği , yalnızca uğultularını duyduğu bir şölendi sanki. Hep kenarda kalmıştı , öyle olmamış mıydı ? (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- Düşünceler, yaşlanıp akıllandığımızda değişen şeylerdir... (Ölmesi Gereken Kız)
- Belki büyüyor ve bir yetişkin oluyordum. Belki de olmuyordum. Gaza gelmekten söz etmiştim. Buna ihtiyacım vardır. Çocukluğumdan beri de vardır ve bazen çizgiyi aşıyordum. Hâlâ da aynı şey geliyor başıma. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Eğer insanlar panik içinde koşmaya başlarlarsa biz de kısmak zorunda kalırız.. (Göze Göz Dişe Diş Diyen Kız)
- Bir toplumun değeri en zayıflarına nasıl baktığıyla ölçülürdü... (Ölmesi Gereken Kız)
- Saygı istemezsin. Alırsın. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Bir bisiklet hırsızı olmuştum. Bu yaptığım ilk şeydi. Oldukça masum bir şeydi aslında. Bazen işler kontrolden çıkardı. Bir seferinde Rambo stilinde siyah giyinmiş ve ağır bir cıvata kesici alarak askeri bir bisikleti yürütmüştüm. Bundan müthiş heyecan duydum. Buna bayıldım. Dürüst olmak gerekirse bisikletlerden çok verdiği heyecan için yapıyordum bunu. Karanlıkta gizlice ortalıkta gezinmeye başladım ve pencerelere birkaç yumurta fırlattım ve bu tür şeyler yaptım ve sadece birkaç kez yakalandım. (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- " Mutluluk da acı kadar güçlü gösterebilse kendini , " (Örümcek Ağındaki Kız)
- Hep yanlış insanlar vicdan azabı çekiyor , acılara neden olanların vicdanı yok. (Örümcek Ağındaki Kız)
- " Yasalar karşısında eşitiz , eğer eşit ödeme yaparsak." (Örümcek Ağındaki Kız)
- İzlanda'dan volkanik kül bulutları geldi. Avrupa'daki bütün uçak seferleri durduruldu ve bizim San Siro'da Inter Milan'la karşılaşmamız gerekiyordu. Otobüsle gittik. Barça'daki parlak zekalının teki bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüştü. O zaman sakatlığım yoktu. Yolculuk bir felaketti. On altı saat sürdü ve Milano'ya bitap durumda vardık. Bu bizim o ana kadarki en önemli maçımız ve Şampiyonlar Ligi'ndeki yarı final karşılaşmasıydı. Eski sahamda yuhalanmaya ve isteriye hazırdım: Sorun yoktu — tam tersiydi, aslında. Ben böyle şeylerden beslenirdim. Durum bunun dışında rezaletti ve sanırım Guardiola'nın Mourinho'yla ilgili bir takıntısı vardı. Jose Mourinho büyük bir yıldızdır. Şampiyonlar Ligi'ni Porto'yla daha önce kazanmıştı. Inter'de benim teknik direktörüm olmuştu. Zarif insandır. Helena'yla ilk kez tanıştığında ona şöyle fısıldamıştı, “Helena, senin tek bir misyonun var. Zlatan! besle, uykusunu almasını sağla ve onu mutlu tut.” O adam ne isterse onu söyler. Ondan hoşlanırım. Ordusunun lideridir. Ama onlara önem de verir. İnter'deyken her zaman bana mesaj atardı, nasıl olduğumu merak ederdi. Guardiola'nın tam zıddıdır. Eğer Mourinho bir odayı aydınlatıyorsa, Guardiola perdeleri çekiyordu. Sanırım Guardiola onun seviyesine gelmeye çalışıyordu. “Karşımızda olan Mourinho değil, Inter,” dedi, sanki biz orada oturmuş, teknik direktöre karşı futbol oynayacağımızı düşünüyormuşuz gibi. Sonra felsefe yapmaya başladı. Dinlemiyordum. Niçin dinleyeyim ki? Kan, ter, gözyaşları ve benzer şeyler üzerine zırvalayıp durdu. Bir futbol antrenörünün böyle konuştuğunu hiç duymamıştım. Tamamen saçmalık! (Ben Zlatan İbrahimoviç)
- Futbol bir kavgadır. Birisi size saldırır, siz de karşılık verirsiniz. Bazen de nedenini bilmeksizin fazla ileri gidersiniz. Bunu çok yaptım. (Ben Zlatan İbrahimoviç)