diorex
Dedas

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım - Elena Ferrante Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım kimin eseri? Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım kitabının yazarı kimdir? Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım konusu ve anafikri nedir? Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım kitabı ne anlatıyor? Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım PDF indirme linki var mı? Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım kitabının yazarı Elena Ferrante kimdir? İşte Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 11.01.2023 05:00
Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım - Elena Ferrante Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Elena Ferrante

Çevirmen: Eren Yücesan Cendey

Orijinal Adı: L'amica geniale

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051418964

Sayfa Sayısı: 360

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kimliğini ısrarla gizlemesiyle adeta bir efsane haline gelen müstear isimli Elena Ferrante'nin dört ciltten oluşan "Napoli Romanları", sadece İtalya'da değil tüm dünyada fenomen olarak kısa sürede 22 dile çevrildi. Bugün milyonlarca okurun hayranlıkla okuduğu dizinin devam kitaplarının da en kısa sürede raflardaki yerini alacağını belirtiriz.

"Sen benim olağanüstü akıllı arkadaşımsın, hepimizden çok daha başarılı olmalısın, bütün kızlardan ve erkeklerden."

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, İtalya'da bir kenar mahallede yetişen iki genç kızın çekişmeler, kıskançlıklar ve sırlarla örülü dostluklarını, zorluklarla geçen büyüme ve varoluş serüvenlerini anlatıyor.

"Napoli Romanları"nın ilki 50'lerde, fakir bir mahallede başlıyor. Bu unutulmaz dostluk hikâyesinde fazlasıyla akıllı ve duyarlı iki genç kız, Lenù ile Lila, boğucu erkek-egemen kültür, duyarsız, buyurgan aileleri ve yoksunluklar karşısında birbirlerinde teselli bulur. Ancak bu iki sıradışı arkadaş büyüdükçe, onlara dayatılan değerleri kabule yanaşmayacak, büyük fedakârlıklar da gerektirse, birer kadın olarak tutkularını yaşamak ve yaratıcı olmak için ellerinden geleni yapacaktır…

"Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım sürükleyici, kalabalık, geniş bir 'olgunlaşma romanı.'"

-James Wood, The New Yorker-

"Elena Ferrante: öfkeli kadın yazarların en iyisi!"

-John Waters, yönetmen-

"Ferrante'nin genç kızlık ve arkadaşlık meselesini ele alışı olağanüstü etkileyici."

-Gwyneth Paltrow, oyuncu-

(Tanıtım Bülteninden)

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım Alıntıları - Sözleri

  • Zaten hayatta pek çok şey yaptım ama hiçbirine inanmadım. Kendimi eylemlerimden kopuk hissettim hep
  • Hayat böyleydi, işte o kadar; başkaları bize hayatı zindan etmeden, biz onlara zindan etmeliyiz zorunluluğuyla büyüyorduk.
  • Hiçbir yerde başaramayacağına ilişkin bir yazı yok!!!
  • Her zaman benim yapmam gereken şeyleri, benden önce ve benden iyi yapmak zorunda mıydı? Ben onun peşine düştüğümde kaçıyor; sonra beni geçmek için hızlanıyor muydu?
  • “Çocukluğumuzu özlemiyorum, şiddet doluydu.
  • Ne kadar şekilsiziz diye düşünmüştü, Ne kadar yetersiziz...
  • Aşk yoksa sadece insanların hayatları değil, şehirlerinki de canlılığını yitirir, kurur.
  • “…gücendim (…) çünkü o, kendine yetmeyi bilirken, ben ona gereksinim duyuyordum, çünkü onun içinde, benim dahil olamadığım kendine ait bir şeyler vardı…”
  • Az konuşurduk ama başımıza gelen her şeye atacak kahkahamız vardı.
  • Biri deneme yapmazsa, hiçbir şey değişmez.

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Gizemli Yazardan Bir Başyapıt: Beni Napoli Romanları serisine çeken şey yazarının gizemli kişiliği oldu. Hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuz, Elena Ferrante müstear isimli yazar, daha ilk cümleden okurunu kolundan tutup kitabın içine çekiyor ve son cümleye kadar bırakmıyor. Lenù ve Lina adlı iki kız arkadaşın çocukluk yıllarından başlayan dostluklarını, mahalle arkadaşlıklarını ve yaşamlarının onları sürüklediği kulvarları, 1. tekil şahıs ağzından (Lenù) okuyoruz. Ama bu öyle kronolojik sıralamayla yazılmış, şu yaşımda bunlar bunlar oldu şeklinde bir anlatımla değil, karakterlerin hislerini en samimi ve açık biçimde ifade etmeyle yapılıyor. Ben bir kız çocuğunun bu kadar net ve içten hislerini böylesine açıkça ifade edebilen çok az yazar tanıyorum ve bu durum bana eserlerinde yazarın kendi yaşamından/duygularından eklemeler yaptığını, belki de biraz bu yüzden anonim kalmayı seçtiğini düşündürdü. Hem seçtiği müstear isimle kitabın ana karakteri adaş sonuçta ;) Bu inceleme, ne yazarsam yazayım eksik kalacak çünkü serinin ilk kitabını okudum henüz, birkaç gün içinde ikinci kitaba da başlayacağım. Seri bitince de fikrim çok değişmeyecek gibi hissediyorum, ilk kitabı çok sevdim, bakalım bizim kızların başına ikinci kitapta neler gelecek :) (Tuğçe)

Kenar mahallede geçen iki kızın arkadaşlığı, kıskançlığı, sırları, çocukluk ve ergenlikleri. Mahalledeki tüm insanların da özellikle gençlerin aktif olarak dahil edildiği kitap oldukça akıcı ve Napoli romanlarının birinci kitabı. Yazar kendini gizli tutsa da acaba hangisi ya da ikisi de kendinin farklı yanlarımı demekten kendimi alamadım. Serinin diğer kitaplarıyla devam. (Ayla çolak)

Benim olağanüstü akıllı arkadaşım, son zamanlarda okuduğum en etkileyici romanlardan bir tanesiydi kesinlikle. Gerek yazarın konuyu ele alış şekli olsun gerek anlatım dili, her şey harikaydı. İtalya'nın kenar mahallelerinden birinde yaşayan iki küçük kızın arkadaş olma, kendini tanıma, aile ilişkilerinin farkına varma ve büyüme sancılarını okuyoruz. Karakterleri çok iyi ele aldığı gibi dönemi de çok güzel bir şekilde okuyucuya aktarıyor. Mahalle yaşantısı, yoksulluk, çatışmalar, yarışlar... Benzer kültürlere sahip olduğumuz için çoğu tanıdık detaylardı ve her detay hikayeye harika bir derinlik katmıştı. Aynı zamanda da yazarın, döneme hakimiyetinin kusursuz olduğunu gösteriyordu. Kitaptaki en iyi şey tabi ki Lenu karakteriydi, çok gerçek ve doğaldı. Hissetikleri, hissettiklerine karşı kendine olan dürüstlüğü, kırılma anları, sürekli kafasının içinde kendine ve etrafına karşı bir analiz halinde olması, her şeyiyle harika bir karakterdi. Okumaktan en keyif aldığım yerler de onun düşünceleriydi. Lenu, arkadaşı Lila'ya çok değer veren bir karakter. Hatta o kadar önemli ki onun için, kendine verdiği değer bile Lila'nın ona verdiği değer kadar. Hayatındaki olaylar Lila'yla ilişkili olduğu sürece önemli, Lila takdir ederse derslerine çalışıyor. Onun çok sevmesinin yanında onunla bir yarış halinde ve hayatını ona göre planlıyor. Onun için Lila çok özgün, herkesten daha zeki ve harika bir hayata sahip. Kitabı Lenu'nın gözünden okuduğumuz için bir noktaya kadar okuyucuya da bu şekilde yansıyor ama satır aralarını okumaya başladığımızda çok da öyle olmadığını görüyoruz. Bunun dışında kitapta ana hikayenin arkasından gelen hikayeler de harika. 360 sayfalık kitapta bu kadar duyguyu, böyle güzel bir şekilde yazabilmek büyük bir başarı ve ustalık gerektiren bir durum gerçekten. Esas iki karakterimiz dışında diğer karakterleri de çok güzel seçip kurgulamış. Hepsini zamanı geldiğinde ortaya çıkartıyor, karakteri derinleştiriyor; okuyucuya, üzerine düşünebileceği detaylar veriyor ve tekrar sahneye çıkmak üzere onu bir kenara alıyor. Hepsine nasıl boyut katabileceğini, okuyucuyu nasıl şüpheye düşüreceğini çok iyi biliyor. Bunlar çok küçük detalar olsa da okuma zevkimi çok arttırdı gerçekten. Finalini ise oldukça sakin beklerken vurucu bir olayla, merakta bırakarak bitirdi. Belki ikinci kitapta çok küçük bir yeri olacak bu olayın ama o karakter için oldukça önemli ve etkisi uzun sürecek bir olaydı bence, bu yüzden çok merak ederek kitabın kapağını kapadım. İlk fırsatta ikinci kitabı okuyacağım. SPOİLER Özellikle düğün sabahı Linu ve Lila'nın arasında geçen konuşmayla bütün puzzle parçaları yerine oturuyor ve kitabın adı bambaşka bir anlam kazanıyor. Kitap boyunca "olağanüstü akıllı arkadaşım"ı Lenu'nun Lila'ya söyleyeceği bir şey olarak düşünürken, bunu Lila'nın söylemesi aniden kitaba bambaşka bir boyut kattı ve o zamana kadar Lila'nın hikayesini okuyormuşuz gibi gelen bu kitap aslında Lenu'nun hikayesine dönüştü. Kitapta en sevdiğim detaylardan bir tanesi bu oldu ve okuduktan sonra bir süre durup bekleme ihtiyacı hissettim. (b)

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım PDF indirme linki var mı?

Elena Ferrante - Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Elena Ferrante Kimdir?

Elena Ferrante, Ünlü İtalyan kadın yazardır. Napoli'de doğdu. İtalya'da büyük ün kazanmasına rağmen, Ferrante'nin gerçek kimliği bilinmemekte olup yayıncısı basına yazar hakkında kısa bilgiler vermekle yetinmektedir.

L'amore molesto adlı ilk romanı filme çekilen yazarın üçüncü kitabı Frantumaglia'dır. Ayrılık Günleri adlı eseri büyük okuyucu kitlesine sahip olan Ferrante edebiyat alanında verilen Uluslararası Man Booker Ödülü ile Strega Ödülü 'ne aday olmuştur.

Elena Ferrante Kitapları - Eserleri

  • Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım
  • Sen Gittin Gideli
  • Yeni Soyadının Hikayesi
  • Terk Edenler ve Kalanlar
  • Kayıp Kızın Hikayesi
  • Belalı Aşk
  • Kumsalda Bir Gece
  • Karanlık Kız
  • Bir Yazarın Yolculuğu
  • Tesadüfi Buluşlar
  • Yetişkinlerin Yalan Hayatı
  • The Days of Abandonment

Elena Ferrante Alıntıları - Sözleri

  • Hayır, o asla kimseyi bırakmaz. Ya sen onu bırakma gücü gösterirsin -ki sen bunu başardın, sana hayranım - ya da o gelir, gider, canının istediği gibi yok olur, yeniden ortaya çıkar." (Kayıp Kızın Hikayesi)
  • Biri deneme yapmazsa, hiçbir şey değişmez. (Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım)
  • Bugün hâlâ, feminizmin doğuşundan bir yüzyıl sonra, tam anlamıyla kendimiz, kendimize ait olamıyoruz. (Tesadüfi Buluşlar)
  • Dizginlerin, ölçüsüzlüğün eline geçtiği anlardan nefret ediyordum (Belalı Aşk)
  • Kendimi bir yere bırakmış da, yeniden bulamıyormuş gibi hissediyordum. (Belalı Aşk)
  • Yandaki aynalar ensemi, çirkin kulaklarımı, hiçbir zanan sevmediğim yay biçimli burnumu, çenemi, çıkık elmacık kemiklerimi ve beyaz bir kağıdı andıran yanaklarımdaki gergin deriyi gösteriyordu. Orada o iki yarım porsiyonds Olganın fazla gücü direnci ve sebatı olmadığını görüyordum. O görüntülerle ne işi vardı. En iyi açı, en kötü açı, gizli geometriyri bu. Ben önden gördüğüm Olga olduğuma inanarak yaşamıştım, başkaları da bana hep iki profilimin hareketsiz, kararsız lehmini, henüz üzerinde hiçbir şey bilmediğim bütünsel görüntüyü yakıştırmıştı. Olga'nın tamamını aynanın büyük kısmında görülen görüntümu verdiğimi sandığım Mario'ya, özellikle de Mario'ya, ben gerçekte hangi bedeni sunduğumu bile bilmiyordum. (Sen Gittin Gideli)
  • "Çocukluk, şimdiki zamanın hikâyesi biçiminde sürdürülen yalanlar fabrikasıdır. Romanların ve masalların zaman kipidir. Ne kadar sürer? Sonsuza dek mi?" (Bir Yazarın Yolculuğu)
  • Hepimiz iyiyi mi yoksa kötüyü mü seçeceğiz diye bizi denetim altında tutan bir tanrının hizmetindeydik. (Yetişkinlerin Yalan Hayatı)
  • Korkuyu kabullenmeyi, hatta onu kendimle alay ederek sergilemeyi öğreniyorum. Onları küçük, hayali korkularından abartılı bir coşkuyla koruduğumda kızlarımı daha fazla korkuttuğumu anladığımda böyle davranmaya başladım. Belki de en çok korkulması gereken, korkan insanların hiddettidir. (Tesadüfi Buluşlar)
  • “Çocukluğumuzu özlemiyorum, şiddet doluydu. (Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım)
  • “Kadinlarin enerjilerini ev ve cocuk bakimiyla bogmayi dogal bulan bir toplum kendi kendinin dusmanidir ve bunu fark etmez.” (Terk Edenler ve Kalanlar)
  • Onların rastlantısal buluşlara dayanan doğalarını öncelikle kendimden gizlemek istemedim, çünkü yaşamak zorunda olduğumuz bu dünyaya zaten her gün böyle karşılık veriyoruz. (Tesadüfi Buluşlar)
  • O en berbat kötülüğe sahip, yüzeysellik kötülüğüne. (Kayıp Kızın Hikayesi)
  • ​“Anlatması zor gelen hikâyeler yazmakla ilgileniyorum. İlkem en baştan beri şuydu: Bir öykü bende ne kadar çok rahatsızlık yaratırsa, onu anlatmak için o kadar çok inatçılık ederim.” (Bir Yazarın Yolculuğu)
  • "Sözcüklerin kitaplardan nasıl ve ne zaman kaçtıkları ve kitapların boş mezarlara dönüştüğü üzerine kafa yormak gerekiyor." (Bir Yazarın Yolculuğu)
  • İnsanın yönünü bulması ne zordu, erkeklerin son derece ayrıntılı kurallarını çiğnememek ne zordu! (Yeni Soyadının Hikayesi)
  • Günah vardır: Dostluğun olmadığı, sevginin olmadığı ve güzel bir şeyin boşa gittiği yerde günah vardır. (Yetişkinlerin Yalan Hayatı)
  • İyi düzenlenmiş cümlelerin yerini başka iyi düzenlenmiş cümleler alıyordu, zaman sadece görünürde tutarlı olan kelimelerin akışından başka bir şey değil, kim daha çok biriktirirse o kazanıyor. Kendimi aptal hissettim, Nino’nun hoşuna giden şeylere uyum sağlamak için, kendi hoşlandığım konuları ihmal etmiştim. (Yeni Soyadının Hikayesi)
  • Zaman, ocağa konmuş bir tencereden öbek öbek dökülen bir hamur gibiydi ve kaynıyordu. (Sen Gittin Gideli)
  • “Dinlemek yeter, söylenmemiş, söylenmişten daha çok konuşur. “ (Karanlık Kız)

Yorum Yaz