tatlidede

Bir Deli Ağaç - Pınar Kür Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Deli Ağaç kimin eseri? Bir Deli Ağaç kitabının yazarı kimdir? Bir Deli Ağaç konusu ve anafikri nedir? Bir Deli Ağaç kitabı ne anlatıyor? Bir Deli Ağaç kitabının yazarı Pınar Kür kimdir? İşte Bir Deli Ağaç kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 19.02.2022 16:00
Bir Deli Ağaç - Pınar Kür Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Pınar Kür

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750733796

Sayfa Sayısı: 184

Bir Deli Ağaç Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Değerli roman ve öykü yazarımız Pınar Kür, öykülerini bir yapı ustasının dikkatiyle kuran yazarlarımızdan. Edebiyatın her şeyden önce bir yapı sorunu olduğunu bilen, dağınık anlık izlenimlerin kolay şiirselliğine kendini kaptırmayan bir kurgu ustası. Pınar Kür’ün öykülerindeki şiirsellik, özellikle öyküler okunup bitirildikten sonra tadına varılan bir kusursuzluktan kaynaklanıyor. Bu öyküleri okuduğunuzda, yalnızca belli öykü kişilerinin aşklarına, acılarına, yaşamlarına değil, iyi edebiyat alanına giren bir yazarlık çabasına da tanık olacaksınız. Onun öykülerinin en belirgin özelliklerinden biri de zamana karşı dayanıklı oluşlarıdır.

Kırkıma gelmeden milyoner oldum, az iş mi bu? Ağbimse fakültenin en genç profesörü. Hocasının kızını almasaydı olamazdı diyeceksin belki ama, yanlış. Taa asistan girdiği yıl evlenmişti Nur’la. Profesör olduğunda çoktan boşanmışlardı. Olsa olsa doçentliğini hızlandırmıştır biraz... Eee, o kadar da olur artık. İlerlemek kolay mı dünyada? Hele bizim gibi arkasız, torpilsiz yola çıkanlar için...

Bir Deli Ağaç Alıntıları - Sözleri

  • Tüm bildiklerini ağaca anlattı kız . Ağaç delirdi . Yıllar var uğraşıyor güneşe tırmanacağım diye . Çevresini saran duvarları yeneceğini sanıyor. Deli bir ağaç bu .
  • Aile çevresinden kurtulup insan arasına girmek, biraz olsun yaşayabilmekti tüm amacı.
  • Düşlerin çoğu geride kaldı, ilerisi için olanlar da gerçekleşmeyebilir. Gerçekleşmeseler de olur ayrıca, önemli olan şimdi.
  • Aramaktan çekinen ama beklemekten bir türlü vazgeçmeyen bir yaşam inancı.
  • Her geçen gün biraz daha yaşlandığıma sevinerek ölümü bekliyorum, sabırla, gelişini çabuklaştırmak için de çaba göstermeden.
  • Çağımızın müziği bu kakofonik, ısırgan, hınçlı ve hırslı patırtısız belki ve ben hala kemanı yeğlediği için çağdışıyım.
  • Kaç mart ayında, güneşe kanıp, soğuğu ayrımsamayıp tomurcuklarını erken açtığını ne kızgın acılarla izledim. Sonra, baharda çiçeklenmeyişi…
  • Alacakaranlıkta hızlı hızlı yürüyen, neredeyse koşuşturan alacalı insanlar… Hepsinin de bi an önce varmak istediği bi yer mi vardı? Neresiydi bu yer?
  • " Yeryüzünde benden başka canlı yoktu sanki . Çakmağımı çakmak , derin bir soluk almak bile yersiz , gereksiz , belki de sakıncalı bir gürültü çıkarmak olacaktı ."
  • " Sen benim yalnızlığımın komşususun ... Ortak olamayacak kadar gençsin ..."
  • "Her geçen gün biraz daha yaşlandığıma sevinerek ölümü bekliyorum , sabırla , gelişini çabuklaştırmak için de çaba göstermeden ."
  • " Onun da zamanla aklı başına gelecekti elbet ."
  • " Diyorlar ki , deli olan sensin , ağaç değil . Ağaçlar delirmez diyorlar. Oysa ben oturuyorum oturduğum yerde . Koşuyu tutturan o . Ben gece gündüz kalkmıyorum yerimden , kıpırdamıyorum bile . Yalnızca bakıyorum. Hep bakıyorum. Soluklanan o . Çırpınan o. Rüzgarla oynaşan , güneşe kollarını açan o . "
  • Sen benim yalnızlığımın komşusunun... Ortak olamayacak kadar gençsin.
  • Bu ev ve bu insanlar süresi dolmamış bir mahkûm gibi devraldı kızı.

Bir Deli Ağaç İncelemesi - Şahsi Yorumlar

5 öyküden oluşan kitapta Pınar Kür ilişkiler ağı kuruyor. Sokaktan geçen insanların hayatlarına uzanıyor, onları yargılayanın hayatını da anlatıyor başka öyküde. Kitapta; her türlü ahlaksızlığa bulaşmışın kendini ‘temiz’ olduğuna ikna edişi, korkmaya koşullandırılmışın hayatına anlam arayışı, talihine küsmemiş bir kadının yok oluşu, ömrünü susuz bir özveri kuyusunda tüketen kadının hayat hikayesi var. Beni en çok etkileyen; annenin ‘insan’ olarak tanınmıyor olduğunu vurgulaması, onu hırpalayan, hor görenin başında gelenin evlat olduğu. Kitaba ismini veren bir deli ağaç öyküsü; istediği hayata pencereden bakan kadının hüznünü derinden hissettiriyor. (Hüseyin Yurtal)

Sevmek üzerine yazılmış çok güzel bir kitap. Pınar Kür'ü polisiye yazarı olarak tanıdığım için sürekli bir cinayet çözmeyi bekledim. Belki bu yüzden sevmek duygusu iyi hissettirdi. (Rabia Canpolat)

Yakın bir arkadaşımın önerisi üstüne okumaya başladığım ve okurken adeta elimden kayarcasına bitirdiğim bir kitap oldu kendisi. İlk Pınar Kür kitabım bu arada kendisinin de ilk öykü kitabıymış zaten. Edebi yanı çok kuvvetli diyemem ama bir ruhu olduğu kesin. Okuyun. (S.S)

Kitabın Yazarı Pınar Kür Kimdir?

Pınar Kür (d. 15 Nisan 1945, Bursa) Türk yazarı. Lisans eğitimini Queens College ve Boğaziçi Üniversitesinde tamamladıktan sonra Sorbonne Üniversitesinde Karşılaştırmalı Edebiyat üzerine doktora yaptı. "Bitmeyen Aşk" adlı romanı "müstehcenlik" gerekçesiyle toplatıldı. İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller okulunda ingilizce okutmanı oldu. Şu anda Bilgi Üniversitesinde Medya ve İletişim Sistemleri bölümünde öğretim görevlisidir.

Pınar Kür Kitapları - Eserleri

  • Asılacak Kadın
  • Sadık Bey
  • Bir Cinayet Romanı
  • Akışı Olmayan Sular
  • Bitmeyen Aşk
  • Yarın Yarın

  • Bir Deli Ağaç
  • Cinayet Fakültesi
  • Küçük Oyuncu
  • Sonuncu Sonbahar
  • Hayalet Hikayeleri

Pınar Kür Alıntıları - Sözleri

  • Paydos saati diye bir şey kalmamıştı- hele hele son yıllarda. İşinde ilerlemek isteyen herkes gereğinden fazla çalışması, en azından öyle görünmesi gerektiğini biliyor, gözü saatte, beklediğini çaktırmıyordu. (Sadık Bey)
  • ... Sevinç değildi aradıkları. Sevinç nedir biliyorlar mıydı? Kendi çocukluğunu anımsadı uzaktan - özlem - siz, acısız bir anımsama. Tüm başka bir çocukluk ama hep aynı sevinçsizlik. Mutluluğu bilmediği için mutsuz olmayan, ama gene de gülemeyen bir çocukluk. (Yarın Yarın)
  • Düşünce özgürlüğünü bir kavram olarak bile ortadan kaldırmanın en iyi yolu, düşünmeyi bilmeyen kuşaklar yetiştirmektir. (Asılacak Kadın)
  • İçimde en ufak bir sevgi kıpırtısı var mı diye yokluyorum kendimi.Yok, hayır.İlginç olan nefret bile duymuyorum.O derece hissizleşmişim ona, öylesine silmiş bende kendini. (Bitmeyen Aşk)
  • Tüm bildiklerini ağaca anlattı kız . Ağaç delirdi . Yıllar var uğraşıyor güneşe tırmanacağım diye . Çevresini saran duvarları yeneceğini sanıyor. Deli bir ağaç bu . (Bir Deli Ağaç)
  • Kızı en içten, en derin iç dökmelerindr bile ancak kendi kendine bağışlattığı şeyleri açıklar. (Küçük Oyuncu)

  • Aynı evde oturan insanların birbirlerini öldürmeleri o kadar kolay ki... (Bir Cinayet Romanı)
  • Gözlerini şu maviden ayırabilse dönüp gidecekti. Ama bu kez martılara takılmıştı. Bir de çok uzaklarda, tıpkı martılar gibi su yüzünde bir yükselip bir konan ufak motora. İçindekini ya da içindekileri seçemiyordu durduğu yerden. Her an iki yanında meydana geliverip yiten sudan tepecikler gerçekten göz alıcıydı. (Yarın Yarın)
  • Bütün mesele hayatı elden geçirebilmek... (Sonuncu Sonbahar)
  • “Geçmişinden gururu , geleceğinden umudu olmayan bir adam tek başına rakı masasında otururken hangi şarkıdan medet umar?” (Sadık Bey)
  • “Korkmuyorum artık. Yani kızmıyorum. Yani kızıyorum ama o ilk günkü gibi delice degil. Akıllıca. Ne yapacağını bilenlerin sabırlı kızgınlığı var içimde.” (Asılacak Kadın)
  • İlk kez zeki bir kızla karşılaşmış olmanın kıvancı içinde ama aslında kızın zekasına değil, hatta o zekanın aynası olduğuna inandığı acayip yeşil gözlerine bile değil, minicik memelerini düşünerek gülmüştü. Ceviz gibi, derdi o zamanlar. Ceviz gibi memelerin nesi güzeldi acaba? Şimdi sorsalar bilemezdi. (Yarın Yarın)
  • Bazı şeyler öyle plansız oluyor - ya da bizim bilmediğimiz, ilerde irdemeye çalışsak da çözemeyeceğimiz başka bir plana uygun olarak gelişiyor. (Cinayet Fakültesi)

  • Bu adam, ortaokulda mazur görülebilecek bir tutkuyu nerdeyse hayat boyu sürdürerek kendi çapında üstün bir salaklık mertebesine ulaşmış, hepsi bu. (Sonuncu Sonbahar)
  • Ben hamalsam sen de mi hamalsın. Onlar aptalsa sen de mi aptalsın? (Küçük Oyuncu)
  • " Yeryüzünde benden başka canlı yoktu sanki . Çakmağımı çakmak , derin bir soluk almak bile yersiz , gereksiz , belki de sakıncalı bir gürültü çıkarmak olacaktı ." (Bir Deli Ağaç)
  • "Sevmek, her şeyi feda etmek değil. Tam tersine. Feda etmemek! İnsan kendisi olmaktan vazgeçerek sevemez ki... Kendini feda ettiğin anda neyinle seveceksin?" (Bitmeyen Aşk)
  • Nasıl mı geçiyor ömrüm? Sensiz ama seni özleyerek... (Bitmeyen Aşk)
  • “Dudaktan öpmek değil de, yanaktan öpmek, sevmektir. Biliyor muydun bunu?” (Bitmeyen Aşk)
  • Bazı erkekler vardır, bilirsiniz, size en derin aşk sözcükleri söylerken bile gidicidirler... Kalıcılıkları yalnız üstünüzde bıraktıkları izlerdir... (Cinayet Fakültesi)

Yorum Yaz