diorex

Boyalı Kuş - Jerzy Kosinski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Boyalı Kuş kimin eseri? Boyalı Kuş kitabının yazarı kimdir? Boyalı Kuş konusu ve anafikri nedir? Boyalı Kuş kitabı ne anlatıyor? Boyalı Kuş PDF indirme linki var mı? Boyalı Kuş kitabının yazarı Jerzy Kosinski kimdir? İşte Boyalı Kuş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 20.05.2022 15:00
Boyalı Kuş - Jerzy Kosinski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jerzy Kosinski

Çevirmen: Zeynep Umuroğlu Çetinol

Orijinal Adı: The Painted Bird

Yayın Evi: E Yayınları

İSBN: 9789753900690

Sayfa Sayısı: 264

Boyalı Kuş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İlk olarak 1965`te yayımlanan Boyalı Kuş, Jeryz Kosinski`yi edebiyat dünyasının aranan simalarından biri yaptı. O dönemde Los Angeles Times`ın ``son on yılın en etkileyici romanlarından biri`` saydığı eser otuzdan fazla dile çevrildi. 

II.Dünya Savaşı sırasında ailesi tarafından güvenliği için uzak bir köye gönderilen bir çocuğun oradan oraya savruluşunun sinirleri hırpalayan hikayesi olan Boyalı Kuş,dehşetle vahşetin, masumiyetle sevginin yakınlığını irdeleyen bir şaheserdir. 

Edebiyat tarihinin en önemli ve özgün yazarlarından Kosinski`nin ilk ve en ünlü eseridir.

"İkinci Dünya Savaşı'nı konu edinen kayda değer kurgulardan hiçbiri Jerzy Kosinski'nin Boyalı Kuş'unun seviyesini yakalayamaz. Görkemli bir sanat eseri ve insan iradesi üzerine yazılmış en iyi methiye. Bunu okuyan asla unutmayacak, ve mutlaka sarsılacak. Boyalı Kuş edebiyatımızı ve yaşamlarımızı zenginleştiriyor."

- Jonathan Yardley, The Miami Herald-

"Olağanüstü... Tam anlamıyla sersemletici... Hayatımda okuduğum en güçlü kitaplardan biri."

- Richard Kluger, Harper's Magazine-

En önemli yazarlarımızdan biri

- Newsweek-

En iyilerden biri... Derin bir içtenlik ve duyarlılıkla yazılmış"

- Elie Wiesel, The N.Y Times-

(Arka Kapak)

Boyalı Kuş Alıntıları - Sözleri

  • İnsan olmak büyük bir başarı, önemli bir aşamadır...
  • "Böylesine acımasız, sefil bir dünyanın hâkimi olmak neye yarardı?"
  • "Neden değişik bir saç rengi, bir göz rengi bazı insanlara büyük üstünlük sağlıyordu."
  • "Neden değişik bir saç rengi, bir göz rengi bazı insanlara büyük üstünlük sağlıyordu?"
  • "Kör olunca hayat boyu gördüklerini de unutur muydu acaba insan? Düş bile göremezdi belki o zaman..."
  • “Başkalarını suçlamaktan vazgeçtim o an, bütün suç bendeydi. İnsanlar, hayvanlar ve olayları yöneten bu kuralları keşfedemeyecek kadar aptal olan bendim. Ama artık biliyordum ki dünyanın bir düzeni, bir adaleti vardı.”
  • Adalet, bir demircinin elindeki güçlü çekiç gibi asılıydı dünyamızın üstünde. Bir süre demircinin havada kalan kolu, beklenmedik bir anda, hem de büyük bir güçle örsün üzerine iniverirdi.
  • Yuvasız kuşlar gibi, bomboş gökyüzünde uçuşuyor muydu dualarım?
  • Geceleri geç saatlere kadar uyanık kalır, Tanrı’nın beni de cezalandırmak isteyip istemediğini sorardım kendi kendime.
  • Böylesine sefil ve zalim bir dünya onun hakimi olmak için gösterilen bunca çabaya değer miydi?
  • Tanrı diye bir şey yoktu. Batıl ve boş inançlı aptalları kandırmak için cin fikirli din adamlarının uydurduğu bir şeydi Tanrı. Ne Tanrı vardı ne kutsal baba, oğul ve ruh, ne Şeytan vardı ne hayalet, ne mezarından fırlayan hortlaklar vardı, ne de günahkarları bulup kapana kıstırmak için her yerde ve her zaman tepemizde dolaşan bir ölüm meleği. Bütün bunlar kendi gücüne inancı olmadığı için Tanrı kavramına sığınıp ona inanmayı seçen, dünyanın doğal işleyişini kavramaktan yoksun cahil insanları kandırmak için uydurulmuş masallardı.

Boyalı Kuş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

“Ve Tanrı, ulu Tanrı bilirdi yalnız, ayrı ırktan geldiklerini, memeliler olduklarını.” Yazarın kendisinden de izler taşıyan roman, ikinci dünya savaşında, henüz 6 yaşında olan bir çocuğun ırkçılıkla, savaşla, insanlarla olan dehşet verici mücadelesini anlatır. Hikayemizin kahramanı, Boyalı Kuş, savaş sırasında güvende olması için ailesi tarafından uzak bir köye gönderilir. Ancak ona bakan kişinin ölümü ardından oradan oraya sürüklenir; sevgiyi bulur kaybeder, güvende olduğunu düşünür zulüm görür, her şeyin en kötüsünü, en çirkinini tanır. Her şeye rağmen Kalbindeki sımsıcak sevgi ve masumlukla bizlere gülümser… insanlığın yoksunluğunu apaçık bir şekilde gözler önüne seren bu kitabı okurken sorgulayacak ve en derinden hissedeceksiniz… (İnci Holben)

Dünya tarihini birçok anlamda etkileyen 2. Dünya Savaşı, insanların benliğinde psikolojisinde derin yaralar açtı. Salgın hastalıklar, depremler, savaşlar gibi büyük felaketler öyle hemen unutulup gitmez. Bunlara şahitlik edenlerin zihinlerinden yazıya, bazen oradan da beyaz perdeye aktarılırlar. Bazen savaş sadece bir zemin olarak kullanılır, bazen de yazar kendi yaşadıklarını ortaya koyar doğrudan. 1939’da İngiltere ve Fransa’nın Polonya’yı işgal eden Almanya’ya savaş ilan etmesiyle başlar 2. Dünya Savaşı. Bir yanda Almanya, İtalya ve Japonya; diğer yanda Fransa, İngiltere, ABD ve SSCB. Daha fazla tarih bilgisine girmeden milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, insanlık tarihinin bu kara sayfalarını aralayan kitabımıza geçelim. Boyalı Kuş, Polonyalı yazar Jerzy Kosinski’nin ilk kitabı ve otobiyografik bir eser. İkinci dünya savaşının başlarında ailesi tarafından, daha güvende olacağı düşünülerek, uzak bir köye gönderilir yazar. Sonra ordan oraya sürüklenir. Irgatlık, hayvan bakıcılığı, çiftçilik yapar. Konuşma yeteneğini kaybedip 5 yıl susar. Evet, bunlar yazarın hayatından kitaba yansıyanlar. Yazarın hayatına daha fazla girmeyeceğim ama yaşadıklarını yazan, yazdıklarını yaşayan çok ilginç bir insan olduğunu belirtmeliyim. Köyden köye savrulan bir çocuğun gözünden hem savaşın halka yansımasını hem de birbirinden ilginç karakterleri tanırız. Vahşilik, cehalet, hayatta kalma mücadelesi o kadar gerçekçi anlatılmış ki bazen midemde bir bulantıyla kitabı elimden bırakmak zorunda kaldım. Hatta bu kitabın da film uyarlaması var fakat sırf bu yüzden teşebbüs bile etmedim izlemeye. Kitapta beni en çok etkileyen, çocuğun papazla karşılaştığı ve hayatında ilk defa tanrı ve din kavramını anlamaya çalıştığı bölümdür. Evrenin düzenini, daha doğrusu düzensizliğini o çocuk saflığıyla anlamlandırmaya çalışması çok iyi aktarılıyor. Çocuğun saflığı sayesinde, romanda yaratılan ironik dil kitabı daha da sürükleyici kılmış. Kitabın adının neden boyalı kuş olduğunun çok güzel bir hikayesi var fakat eminim okumak benim anlatmamdan daha keyifli gelecektir size. Bu kitap yüzünden vatan haini ilan edilen ve Polonya’da kitabını yayınlatamayan Kosinsky, 2. Dünya savaşına ailesinin çoğunu kaybetmiş ve savaşta hayatını kaybeden insanların anısına, onların tarif edemedikleri acıları açığa vurmak için bu romanı yazmış. (Elif Osmanoğlu)

Boyalı Kuş PDF indirme linki var mı?

Jerzy Kosinski - Boyalı Kuş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Boyalı Kuş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jerzy Kosinski Kimdir?

Jerzy Kosiński (14 Haziran 1933 – 3 Mayıs 1991) Musevi ve Polonya asıllı, Amerikalı yazar Polonya'nın ikinci büyük şehri Łódź'da doğdu. II. Dünya Savaşı sırasındaki bir çocukken, Doğu Polonya'da Katolik bir Polonyalı ailenin yanına sahte bir kimlikle sığındı. Bir Katolik rahibi sahte bir vaftiz sertifikası çıkarmıştı, savaş sırasında Polonya Katolik Kilisesi'nin yaptığı olağan bir uygulamaydı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Kosiński ailesine kavuştu ve tarihle siyaset dalında 1957'de Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmeden önce Polonya'da derece kazandı. 1962'de Amerikalı çelik imparatoriçesi Mary Hayward Weir ile evlendi.

1955-1957 yılları arasında Varşova Bilimler Akademisi'nde asistan olarak görev yapan Kosinski, Ford bursuyla ABD'ye gitti. Psikoloji doktorasını yaptıktan sonra, Wesleyan ve Princeton üniversitelerinde ve Yale Üniversitesi'nde öğretim üyeliklerinde bulundu.

İlk yazılarını 1960 yılında Joseph Novak takma adıyla yayımladı. Kosiński'nin en bilinen romanları arasında 1965 tarihli Boyalı Kuş ve 1971 tarihli Orada Olmak sayılabilir. Baş rolde Peter Sellers'ın ve filmin yönetmeni Hal Ashby 1979 yılında Orada Olmak romanından bir film çevirdi. Senaryosu Kosiński tarafından yazılmış ve 1980 yılında British Academy of Film and Television Arts (İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi) tarafından en iyi senaryo ödülüne layık görülüp, Amerika Yazarlar Derneği tarafından en iyi Another Medium'dan uyarlanmış komedi ödülünü de aldı.

Kosiński 3 Mayıs 1991 günü intihar etti. İntihar öncesi yazdığı ayrılma notunda "Her zamankinden daha uzun bir süre uyuyacağım. Buna sonsuzluk deyin."

Jerzy Kosinski Kitapları - Eserleri

  • Boyalı Kuş
  • Bir Yerde
  • Adımlar
  • Boşluk
  • Şeytan Ağacı
  • Kör Randevu
  • Çelik Bilye
  • İhtiras Oyunu

Jerzy Kosinski Alıntıları - Sözleri

  • "Kör olunca hayat boyu gördüklerini de unutur muydu acaba insan? Düş bile göremezdi belki o zaman..." (Boyalı Kuş)
  • Halk kitleleri, doğası gereği, ayırt etme yeteneğine sahip değildir. Değerli olanla standart olan, özgün olanla taklit arasındaki ayrımı yapamaz. Goddard, olsa olsa, elektroniği müzikte kullanmayı bilen orta karar bir şarkıcıdır hepsi o. Chopin, anlamdan yoksun müzikten beteri olamaz, demiş. Goddard'ın müziğinde ilginç olan bir yan yok. Bu şekilde müziğin ardına saklanıyor ve o saklandıkça müziği ilginçleşiyor. (Çelik Bilye)
  • Bir adam ne kadar yürekli olursa olsun hayatını kaybetmekten korkar. (Boşluk)
  • Uzak bir denizde uyanmak, kimliksiz, bilinmeyen yerlere doğru gitmek isterdim. (Adımlar)
  • Güzel kadınları hayal gücünden yoksun erkeklere bırakın (Boşluk)
  • Huzurumu kaçıran ölmek değil , arkamda hiçbir iz bırakmadan ölebileceğim düşüncesiydi. (Boşluk)
  • "Böylesine acımasız, sefil bir dünyanın hâkimi olmak neye yarardı?" (Boyalı Kuş)
  • "Ben insanların her yerde iyi olduklarını gördüm," dedi Laventer. "Onlar yalnızca devletin ya da bir siyasal partinin önlerine attığı iktidar kırıntılarından yollarını şaşırıyorlar; ya da bir sendika ya da şirketin, varlıklı bir arkadaşın. Onların gücünün, ölümlülüğün geçici bir kamuflajından başka bir şey olmadığını unutuyorlar." (Kör Randevu)
  • "Biz Eskimolar gururlu insanlarız ve Fransızlar ne kadar 'Salamura İtalyan' ya da İsveçliler ne kadar 'Mumyalanmış Alman'sa biz de o kadar 'Donup kalmış Çinli'yiz." (Kör Randevu)
  • "Kibar bir şantajcıydı yoksulluk: Tüm seçimleri kurbanına bırakıyordu." (İhtiras Oyunu)
  • Huzurunu kaçıran ölmek değil, arkamda hiçbir iz bırakmadan ölebileceğim düşüncesiydi. (Boşluk)
  • "Başkalarının yapabileceklerine inanmadığımız zaman, sonunda kendi yapabileceklerimize de inanmaz hale gelebiliriz.Bizler hayal kurmadaki başarısızlığımız dolayısıyla işte böyle cezalandırılıyoruz." (İhtiras Oyunu)
  • Varlığımı topyekün düzene koyamazsam yaşayamayacağımı bildiğim için aklım vücudumu çalıştırır. . (Boşluk)
  • İçimde bir mücadele yer alıyordu. Bir an, kendini kontrol edebilen sahip bir yetişkin oluyordum, bir an, avaz avaz bağıran bir çocuk. (Şeytan Ağacı)
  • Benimle birlikte olunca kendini üstün görüyor , çünkü ben hepinizin arasından onu seçmiş oluyorum. (Boşluk)
  • Fakat seninle baş başa kalınca söyleyeceklerimle , hayatımı seninle paylaşmak isteğinde olduğumu anlatmakla , huzurunu kaçırmaktan korkmuştum. (Boşluk)
  • Gökyüzünde o çile bahçesinde alçaktan uçan siz bütün kelebekler. (Boşluk)
  • Ancak Domostroy'u yönlendiren işitme duyusuydu ve sanatı da müzikti. İnsanlarla nesneler arasındaki binlerce rastlantı ve birleşmenin yerine ses, yer, uzaklık, duygu ve ruhsal durumun gizemli bileşimini koyan müzik, zaman ve mekân sınırlarını yıkarak onun ruhsal dünyasını genişletiyordu. Onun ruhunu etkileyenler, şairler, yazarlar, müzisyenler ve özellikle Shakespeare'in ünlü âşıkları gibi "gözleriyle duyanlar"dı. (Çelik Bilye)
  • Böylesine sefil ve zalim bir dünya onun hakimi olmak için gösterilen bunca çabaya değer miydi? (Boyalı Kuş)
  • “Bitkiler de insanlar gibiydi; yaşamak, hastalıklarını yenmek ve huzur içinde ölmek için bakıma ihtiyaçları vardı.” (Bir Yerde)

Yorum Yaz