diorex

Cemo - Kemal Bilbaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cemo kimin eseri? Cemo kitabının yazarı kimdir? Cemo konusu ve anafikri nedir? Cemo kitabı ne anlatıyor? Cemo PDF indirme linki var mı? Cemo kitabının yazarı Kemal Bilbaşar kimdir? İşte Cemo kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.05.2022 10:00
Cemo - Kemal Bilbaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Kemal Bilbaşar

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750702686

Sayfa Sayısı: 216

Cemo Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Cumhuriyet'in ilk yılları... Doğu Anadolu'nun yaman coğrafyasında, aman vermez havasında, binbir oyunuyla insanı coşturan, yoran doğasında yaşayan bir söylence Cemo. Kömür gözleri ocak alevi gibi yanan, kara saçları gök ışıltıları taşıyan, çatıldığında hançere dönüşen kaşlarıyla yürek yakan Cemo. Başı eğdirilemeyen, Nuh dedi mi peygamber demeyen Cemo, insanlarına da, hayatına da dişiyle , tırnağıyla sahip çıkan yiğit bir kadın. Doğu Anadolu'da bir masal gibi geçen hayatıyla edebiyatımızın simge isimlerinden biri. Kemal Bilbaşar'ın ağalık düzenindeki insanları, aşiret törelerini, inançlarını, yaşama biçimlerini olanca gerçekliğiyle yansıtan bir dille yazdığı Cemo, unutulmaz roman kahramanları arasında yer almış biri. Bir direnişin son romanı. İlk yayınlandığı 1966'dan beri sevilerek okunan bu romanın ikinci bölümü olan Memo ile birlikte şimdi Can Yayınlarında.

Cemo Alıntıları - Sözleri

  • "Geri dönüp bakmadım. Baksam, yoluma gidemezdim."
  • "Ah Zalim" dedim, "senin işin gücün tasma takıp zincire mi vurmak sevenlerini? Kara gözlerinin kemendi yetmez mi?"
  • Hünerli kişi ne birine kul olur, ne birini kendine kul eder.
  • Kömür gözlere yandık bir kez. Uğruna dünya feda ola. Kapımda kul ol, desen olurum.
  • Benim yüreğim, onun yüreğiyle bir çarpardı.
  • Seveni çok olanın düşmanı da çok olur.
  • Herkes gibi sen de parana değil, yiğitliğine güven.
  • Seveni çok olanın düşmanı da çok olur Memo.
  • "İnsan sevdiğinden ayrılanda, yüreğinden kök sökülür kurban."
  • "Cesur bir kez ölür, korkak olan her saat ecel teri döker,"
  • Hünerli kişi ne birine kul olur, ne de birini kendine kul eder. Has ağalık budur.
  • "Ben güzele aşığım yeğen."
  • "Ana , yavrum , diye çırpınır, oysa yavru, ilkin anasına yediğini kusturur, dünyanın hâli böyle."
  • Seveni çok olanın düşmanı da çok olur Memo.
  • Şunu da hiç hatırdan çıkarmayın ki, iyilik parayla pulla satın alınmaz.

Cemo İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Cumhuriyet'in ilk yılları Anadoluda yaşananları, bozulmuş Anadolu beylerinin sahte ve acımasız şeyhleriyle köylüler arasında yaşananları anlatan samimi ve sürükleyici bir kitap ve güçlü bir kadın CEMO. Zaman şartlarında düşününce takdir edilesi bir minik alıntı bırakarak sizi kitabın kendi özetiyle baş başa bırakacağım. " ...Parasına güvenenler kızı başkasına kaptırmamak için heybesini altın doldurup getirirlerdi. ... Oysa ben kızımı para ile satmaya niyetli değildim. Para benim neme gerek. Para ile satılan bura kızları gibi, ömrü boyunca beğenmediği bir herifin kulu olmasına gönlüm razı değildi." Cumhuriyet'in ilk yılları. Doğu Anadolu'nun yaman coğrafyasında, aman vermez ikliminde, bin bir oyunuyla insanı coşturan, yoran doğasında yaşayan bir söylence Cemo. Kömür gözleri Ocak alevi gibi yanan, kara saçları gök ışıltıları taşıyan, çatıldığında hançere dönüşen kaşlarıyla yürek yakan Cemo. Baş eğmeyen, Nuh dedi mi peygamber demeyen Cemo, insanlarına da, hayatına da dişiyle tırnağıyla sahip çıkan yiğit bir kadın. Doğu Anadolu'da bir masal gibi dilden dile anlatılan hayatıyla edebiyatımızın simge isimlerinden biri, unutulmaz bir roman kahramanı. Kemal Bilbaşar'ın ağalık düzenindeki insanları, aşiret törelerini, inançlarını, yaşama biçimlerini olanca gerçekliğiyle yansıtan bir dille yazdığı, ilk kez 1966'da yayımlanan Cemo, bir direnişin romanı. Aradan geçen yıllar kitabın tadını azaltmamış; daha artırmış. (Ebru)

CEMO, Kemal Bilbaşar: Köy romanlarını sevenler için birebir kitaptı Cemo. Cumhuriyetin ilk yıllarını okudukça daha iyi anlıyorsunuz. Doğu Anadolu 'nun durumunu, ağalik - köylük sorununu, şıhlık, genç kızların erkenden evlenmesi, kuma olayları, intikam vs. çoğu şeye değinilmiş kitapta. Okurken olayların içindeymiş gibi geriliyorsunuz. Dili çok sade ve destansı. Doğu insanımız nasıl konusuyorsa öyle yansıtılmış kitaba. Yer yer türküler var kitapta. İlk başta Cemo'nun babası Cano anlatıyor olayları. Sonra Memo anlatıyor. Bu şekilde anlatım sıkıcılıktan uzaklaşıyor. 1967 TDK Roman ödülünü almış bir roman aynı zamanda. Cemo'nun devamı olan kitap ise Memo. Onuda merak ediyorum. Belki eskiden olsa Cemo'yu okusam yeter diyebilirdim fakat olayların devamı çok merak ediyorum. Uygun bir zamanda onuda okumak istiyorum. Kemal Bilbaşar'ın diliyle tanışmalısınız. Bence bu kitapta yazarla tanışmak için biçilmiş kaftan. (berden)

Kemal Bilbaşar, Cemo romanı ile 1967 yılı Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü kazanmış.Kitap iki bölümden oluşur.İlk bölüm, Cemo’nun babası Cano’nun ağzından anlatılır.Cano kızı Cemo’yu annesinin ölümünden sonra nasıl güçlü yetiştirdiğini anlatır.İkinci bölümde ise Memo’yu dinleriz.Memo’nun hikâyesine hakim olurken, Cemo’yu onun gözünden tanırız. Cemo 1972 yılında Atıf Yılmaz tarafından sinemaya da uyarlanır.Ben henüz Memo’yu okumadım ama (iki kitaptan uyarlanmış) filmi kitaba sadık bulmadım. Cemo’da ağalık kurumu bir aşk üzerinden sorgulanır.Şeyh Sait ayaklanması, yöre halkının bu ayaklanma karşısında, isyanı destekleyenler ve karşı çıkanlar olarak iki gruba ayrışması romanın akışını belirler. İlgiyle okuduğum bir Kemal Bilbaşar romanı oldu, Cemo. (Özlem Akbaş)

Cemo PDF indirme linki var mı?

Kemal Bilbaşar - Cemo kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Cemo PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kemal Bilbaşar Kimdir?

1910 yılında Çanakkale'de doğan Bilbaşar, orta öğretimini 1929 yılında Edirne Öğretmen Okulu'nda tamamlamış, iki yıl ilkokul öğretmenliği yapmıştır. Yüksek öğretimini Gazi Eğitim Enstitüsü Tarih-Coğrafya Bölümünde tamamlamış, 1935 yılında mezun olmuştur. Aynı yılın resim-iş bölümü mezunlarından Bedia Bilge ile evlenmiş, İzmir'e yerleşmiştir. Hayatları boyunca biribirlerinden bir gün olsun ayrılmayan çiftin iki çocuğu olmuştur. Nazilli ve İzmir Karataş Ortaokullarında öğretmenlik yapan Bilbaşar 1961 yılında emekliye ayrılmış, bir süre siyasetle uğraştıktan sonra 1966'da İstanbul'a yerleşmiş, kendini tümüyle yazmaya vermiştir. Yazar 21 Ocak 1983'te ölmüştür.

Kemal Bilbaşar edebiyatla ilgilenmeye Gazi Eğitim Enstitüsü'nde başlamış, ilk öykülerini İzmir'de Cahit Tanyol ve İlhan İleri ile birlikte çıkardıkları Aramak dergisinde yayımlamıştır (1939). Bu dönemde Halkevlerinin açtığı öykü yarışmasında ilk ödülü kazanan yazar, 1945-1952 yılları hariç, sürekli öykü yayımlamış, radyo oyunları yazmış, pek çok gazete ve dergide öykü, roman ve makaleleri çıkmıştır. Tiyatro, senaryo ve ders kitapları da yazan Bilbaşar, 1961 den sonra daha çok roman türüne ağırlık vermiştir.

Aldığı Ödüller :

Bilbaşar 1939 yılında Budakoğlu öyküsüyle Ankara Halkevi Öykü yarışmasını, Cemo adlı romanıyla 1967 yılı Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü, 1970 yılında da Yeşil Gölge adlı romanıyla May Roman Ödülü'nü kazanmıştır.

Kemal Bilbaşar Kitapları - Eserleri

  • Cemo
  • Yonca Kız
  • Denizin Çağırışı
  • Memo
  • Başka Olur Ağaların Düğünü
  • Cevizli Bahçe
  • Ay Tutulduğu Gece
  • Bedoş
  • Zühre Ninem
  • Yeşil Gölge
  • Irgatların Öfkesi
  • Kölelik Dönemeci
  • Kurbağa Çiftliği
  • Memo 2. Cilt
  • Pembe Kurt
  • Anadolu'dan Hikayeler

Kemal Bilbaşar Alıntıları - Sözleri

  • Bu millet bol vaat ile göynünü havalandırana kul köle olur. (Ay Tutulduğu Gece)
  • Benim yüreğim, onun yüreğiyle bir çarpardı. (Cemo)
  • "Yonca kız adam olmaya bir türlü akıl erdiremiyordu. Ama Kocanine'sine de niye kadın değil de adam olacağını bir türlü soramıyordu." (Yonca Kız)
  • Her kadının içinde bir iskelet gören adam aşka yükselebilir mi? (Cevizli Bahçe)
  • Benim gözlerimde karartan, çirkinleştiren bir mercek vardı. Yaşamayı tatsız, dünyayı sınırlı gösteren bu mercek bana babamdan mı yadigâr kalmıştı? Yoksa yaşadığım zamanın eseri mi idi, bilmiyorum. (Denizin Çağırışı)
  • "Tabutnan gömmeğe günah derler." "Günah senin benim için. Ağa oldu mu iş değişir. İmam fetvasını verdi." (Irgatların Öfkesi)
  • Memo'nun hamaylı asılı göğsüne yatanda dünyayı unuturdum. Kırk anahtarlı dilinin açmadığı kapı, sevdalı elinin çözmediği büyü yoğdu. Onun ağzında her iş kolaylaşırdı, olmayacak şeyleri oldurur, uyanık göze düş gördürürdü. (Memo)
  • “Gençlik aklın, mantığın yüksek duvarlarına tırmanıp aşan bir duygu coşkunluğu demekti.” (Başka Olur Ağaların Düğünü)
  • Düşkırıklığı gibi yıkan dert yoktur kişiyi. (Kölelik Dönemeci)
  • Muhabbet de, kazanç da karşılıklı olur katip. Sev beni, seveyim seni. Kazandır beni, kazandırıyım seni! (Yeşil Gölge)
  • Bu iradesizlik varken bende ben adam olmam. (Cevizli Bahçe)
  • Ne zaman uyanıp kalkınacak Bu memleket? (Kurbağa Çiftliği)
  • "Tanrım verince birden verir. Oğlumuz pavlikeye katip oldu, bubamız da belediye ireisi..." (Yeşil Gölge)
  • Herkesin önünden kaçmak için can attığı bu kapıları, sen zorlayıp açmak cesaretini göster. (Denizin Çağırışı)
  • Kırılmış hayatlar da mesut isteğinde haklıdırlar. (Cevizli Bahçe)
  • Mal tamahına tutulan beyin kulağı, vicdanının da, törenin de, halkının da sesine sağır olur. (Kölelik Dönemeci)
  • Hünerli kişi ne birine kul olur, ne birini kendine kul eder. (Cemo)
  • "İnsan sevdiğinden ayrılanda, yüreğinden kök sökülür kurban." (Cemo)
  • "Cesur bir kez ölür, korkak olan her saat ecel teri döker," (Cemo)
  • Bataklığın içinde bir çiçek görsen bataklığa saplanırım korkusuyla gidip onu almaktan vazgeçer misin? (Ay Tutulduğu Gece)

Yorum Yaz