Demokrasi Arayışında Kent - Kürşat Bumin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Demokrasi Arayışında Kent kimin eseri? Demokrasi Arayışında Kent kitabının yazarı kimdir? Demokrasi Arayışında Kent konusu ve anafikri nedir? Demokrasi Arayışında Kent kitabı ne anlatıyor? Demokrasi Arayışında Kent PDF indirme linki var mı? Demokrasi Arayışında Kent kitabının yazarı Kürşat Bumin kimdir? İşte Demokrasi Arayışında Kent kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Kürşat Bumin
Yayın Evi: Çizgi Kitabevi
İSBN: 9786055999605
Sayfa Sayısı: 160
Demokrasi Arayışında Kent Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Farklı insanların bir araya gelip birbirlerini ve çevrelerini zenginleştirdikleri, uygarlığın ve demokrasinin beşiği olan kentin, doğuşundan başlayarak geçirdiği bütün evrelere kuş bakışı değinen yazar; aynı zamanda anti-demokratik kent modelleriyle hesaplaşmayı deniyor. Ve son yıllarda “barbaresk” bir üslupla insan-çevre ilişkisini hiçe sayan, tarihsel/kültürel herhangi bir kaygı gütmeden yerleşim merkezlerini talan eden, Tanpınar’ın “Beş Şehr’i yerine “Bir Şehr”i dayatan anlayışlara karşı bizi daha dikkatli /duyarlı olmaya çağırıyor.
Demokrasi Arayışında Kent Alıntıları - Sözleri
- "Paranın haramı ya zinaya gider, ya binaya"
- Hayatın zenginliğine "doğrular"ın değil, "eğriler"in daha uyduğunu fark etmiştir.
- Herkes her görevi yapmamalı, devlet, kendisi için "iyi" olanı, (bir geometricinin üçgeni bilmesi gibi) bilen filozofa teslim edilmelidir.
- Kent kentlilere aittir.
- Nasıl ki, demokrasi, ne olduğunu bu milyonlarca bireye borçludur ve onların kurduğu rejimin geleceği de siyaset biliminin uzmanlarına değil yine kendilerine bağlıdır. Aynı biçimde, kentin şimdisi ve geleceği de şehircilere, mimarlara ya da siyaset uzmanlarına değil, gerçek kenti kuranlara, kentli yurttaşlara bağlıdır.
- Aristo, Politika'da sitenin insanların yalnızca varoluşlarını sürdürmelerini değil insan özüne uyan bir biçimde "iyi yaşamaları" amacını da taşıdığını söylemektedir.
- Manastır dış dünyadan uzak, aşılması zor engeller arkasında kurulan bir tür ütopya kentidir. Disiplin, dakiklik, düzen gibi ilkeler bu manastırlarda uygulanıp, geliştirilerek, ilerde kentlere taşınmıştır.
Demokrasi Arayışında Kent İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İncelememi biraz uzun tutmam gerektiği konusunda düşünüyorum. Çünkü kitabın neresinden başlasam da dikkat çeksin ve okurların okuma hevesini uyandırsam diyorum ama sanırsam gündemdeki sorunlarla demokrasi sizce ne kadar uyumlu diyerek başlıyorum… 22 bölümden oluşan bu kitap, birçok konuyu ele almış. Demokrasi ile yönetim, kent nedir ve kimlere aittir, sizce yönetim ne koşullar dahilinde sağlanmalıdır, insan hakları nelere yeter, insanların düşüncelerine ne kadar önem veriliyor gibi pek çok sorunuza cevap bulabileceğiniz bu kitap tabi ki filozofların düşünce dahilinde ve yazarın da fikirlerinin filizlendiği daha normal dönemlere ait düşünceleri beyan etmektedir. Şuan ki dönemimizde sadece halktan okurların değil bence devlet büyüklerinin de okuması gereken bu eser, insan zihninde siyaseti ve demokrasinin ne olduğu ve şimdiden sonra nasıl olması gerektiği hakkında bulunan fikir havuzunun gelişmesine neden olabilir diye düşünüyorum. Bunun dışında insanların son zamanlarda habersiz olduğu “demokrasi” kavramına sıkça değinilmiş. Kent nasıl oluşmuş, sizce yöneticiler kimler olmalı, nelere sahip olmalı gibi soruları baz alan bu eser; kentin kentlilere ait olduğunu sıkça vurgulamış. Bununla birlikte, birçok filozofun bu konudaki görüşleri de olağan üstü bir çekicilik katmış kitaba. Düşünsenize, ülke ne kadar çok gelişmiş. Çiftlik görünümünde olan köyler, kerpiçten yapılan evler sonrasında şehir kavramları mimari yapıları ile olağanüstü şekilde evrim geçiriyor. Eski yapıdaki birçok mimarı yapıya dönemimizde tarihsel adı veriliyor. Geçmişten günümüze birçok konuya kalem değdirmiş yazar ayrıca sadece kendi fikirleri değil, filozoflar ve bazı yazarların sözlerinden alıntılarla muhteşem bir eser koymuş ortaya. Türk yapıtlarının en iyi örneklerinden biri neden olmasın? Okumadan bilemeyiz öyle değil mi? Peki bu kitap şimdiki dönemimizde yazılmış bir eser olsaydı, dönemimizdeki sorunlarla bu kitap bağlantılı olsaydı sizce asıl konusu nasıl olurdu? Eminim ki demokrasiden gönül rahatlığı ile söz edemezdik. Ülkede birçok sorun var sizce kaçı demokrasi altında çözüm üretebildi? Ya da kent şuan kentlilere mi yoksa yöneticilere mi ait? Kendi fikirlerimi ortaya koymak istiyorum. En basit örneklerden biri olarak ekonomiyi ele alalım. Kenti; gelişmişliği ile AVM’ler, konutlar oluşturuyor. Eski düzenden yeni düzene geçen insanlar ev almaya kalktığında olağanüstü fiyat farkları ile karşılaşıyorlar, gıda fiyatları o kadar arttı ki, insanlar aldıkları maaşın dörtte birini gıdaya harcıyor. Kalitesiz birçok ürünün fiyatı dört katına çıktı. Otobüs biletleri, uçak biletleri bir hayli arttı, ulaşım zorlaştı. Kitaplara yapılan zamların haddi hesabı yok ve kitapçılar parası olmayan insanlar okumasın tarzında bir ağız takınmış. Daha da kötüsü, kenti artık kentlilere ait görmüyorlar. Söylenen fikirlerle yapılan eylemler birbirini tutmuyor. Sizce bu kararların kaçı demokratik? Bence hiçbiri. Yönetimden bahsedebilmek için önce yönetimin ne olduğunu bilmemiz gerek diye düşünüyorum. Bu kitabı okudukça fikirleriniz özgünleşecek. Her türlü roman okuyabilirsiniz. Bir çoğunluğu sizi geliştirecek ama bazıları görüş açınızı değiştirecek ve o kitapların gerçekten okunması gerek. Bu eser kraliyet döneminden şimdiki döneme yönetim özelliklerini ele almış. Biraz zorlamış yani eserin bazı sayfaları bölümlerini anlamak için birkaç defa okuyabilirsiniz ama anladıktan sonra kendinizi bilmeden yorum yapan insan sınıfından ayıracaksınız. Üniversite 2. sınıfta bir ödev vasıtası ile okumuştum. Beni geliştirdiğini düşünüyorum. Tavsiye ediyor muyum ? elbette ediyorum. Fikirleri geliştiren, görüş alanımızı sınırsız kılan eserleri hayatımıza almaktan daha doğal ne var ki... (C.Oğuz)
Peyami Safa " Apartman milli değil, millet zararına ferdi idealdir. Kimse farkında değil ki apartman milli servetin mezarıdır." demiştir. Bina ile zina ilişkisini hatırlatmış. (İbrahim cangöz)
Kentlerin nasıl ortaya çıktılarını tarihsel bir süreç mantığıyla anlatan kitap, kent sosyolojisi çalışanların mutlaka okuması gereken kıymetli türkçe eserlerden birisir. (Çelik Bey)
Demokrasi Arayışında Kent PDF indirme linki var mı?
Kürşat Bumin - Demokrasi Arayışında Kent kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Demokrasi Arayışında Kent PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kürşat Bumin Kimdir?
DTCF Felsefe Bölümününden mezun olan Bumin 1972- 1980 yılları arasında Paris'te siyaset felsefesine ilişkin çalışmalar yaptı ve çeşitli dergilerde makaleleri yayınlandı. 10 yıl Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyeliği görevinde bulundu.
MedyaKronik isimli internet sitesinin kurucularından olan Bumin 2013 yılında Yeni Şafak gazetesiyle Gezi Parkı olaylarını destekleyen yazılarından ötürü yollarını ayırmak zorunda kalmıştır
Kürşat Bumin Kitapları - Eserleri
- Demokrasi Arayışında Kent
- Batı'da Devlet ve Çocuk
- Medyakronik
Kürşat Bumin Alıntıları - Sözleri
- Kent kentlilere aittir. (Demokrasi Arayışında Kent)
- Özellikle, devletin bütün kurumları denetimine almaya ve onlarda varlığının temelini bulmaya çalışmasından itibaren okul, ordu, hastane, hapishane, fabrika ve aile gibi kurumlar arasındaki benzerlikler kendilerini daha çok belli ediyor. (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- Çünkü eğitim çocuğun isteklerine karşı yürütülen bir mücadeledir. (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- Eski Rejim döneminde iyi Hristiyanlar yetiştirmek görevini üstlenmiş olan okul, devrimle beraber özgür ve mutlu insanlar yaratacak, halka “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” öğretecekti. (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- “birbirinden farklı ya da birbirine zıt üç eğitim görüyoruz: Babaların eğitimi, öğretmenlerin eğitimi, yaşamın eğitimi. Sonuncusunda bize söylenenler öncekilerin düşüncelerini alt üst ediyor.” (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- "Paranın haramı ya zinaya gider, ya binaya" (Demokrasi Arayışında Kent)
- Herkes her görevi yapmamalı, devlet, kendisi için "iyi" olanı, (bir geometricinin üçgeni bilmesi gibi) bilen filozofa teslim edilmelidir. (Demokrasi Arayışında Kent)
- “Okul Fransız Devrimi’nin esas paradoksunu en güzel şekilde açıklıyor: Kopma ve süreklilik.” (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- Manastır dış dünyadan uzak, aşılması zor engeller arkasında kurulan bir tür ütopya kentidir. Disiplin, dakiklik, düzen gibi ilkeler bu manastırlarda uygulanıp, geliştirilerek, ilerde kentlere taşınmıştır. (Demokrasi Arayışında Kent)
- Hayatın zenginliğine "doğrular"ın değil, "eğriler"in daha uyduğunu fark etmiştir. (Demokrasi Arayışında Kent)
- Zaten ordular, hapishaneler, okullar, atölyeler aynı yüzyıllarda benzer yöntemleri benimseyip, benzer işlevleri üstlenmiyor muydu? Yani amaç uslu, itaatli ve imanlı öğrenciler, erler, işçiler yetiştirmek değil miydi? (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- Saint Augustin ve Kilise Babaları çocuğun bütün davranışlarında “ilk günah”ın izlerini buluyorlardı. Onlara göre çocuğun kalbinden kötülüğü defetmenin en iyi yolu değnek kullanmaktı. (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- Aristo, Politika'da sitenin insanların yalnızca varoluşlarını sürdürmelerini değil insan özüne uyan bir biçimde "iyi yaşamaları" amacını da taşıdığını söylemektedir. (Demokrasi Arayışında Kent)
- Otoritenin ismi ve niteliği değişmekte, fakat çocuk hiçbir zaman otoritesiz bırakılmamaktadır. (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- ..çocuk, kentin ve burjuvazinin bir ürünüdür. (Batı'da Devlet ve Çocuk)
- Nasıl ki, demokrasi, ne olduğunu bu milyonlarca bireye borçludur ve onların kurduğu rejimin geleceği de siyaset biliminin uzmanlarına değil yine kendilerine bağlıdır. Aynı biçimde, kentin şimdisi ve geleceği de şehircilere, mimarlara ya da siyaset uzmanlarına değil, gerçek kenti kuranlara, kentli yurttaşlara bağlıdır. (Demokrasi Arayışında Kent)
- Ailede okula hazırlanan çocuğu, okul orduya ve fabrikaya hazırlıyor. (Batı'da Devlet ve Çocuk)