diorex
Dedas

Deniz Kızı - Camilla Läckberg Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Deniz Kızı kimin eseri? Deniz Kızı kitabının yazarı kimdir? Deniz Kızı konusu ve anafikri nedir? Deniz Kızı kitabı ne anlatıyor? Deniz Kızı PDF indirme linki var mı? Deniz Kızı kitabının yazarı Camilla Läckberg kimdir? İşte Deniz Kızı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 09.05.2022 15:00
Deniz Kızı - Camilla Läckberg Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Camilla Läckberg

Çevirmen: Güneş Demirel

Yayın Evi: Doğan Kitap Yayınları

İSBN: 9786050947342

Sayfa Sayısı: 492

Deniz Kızı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Geçmiş intikam alıyor.

Küçük ve sakin İsveç kasabası Fjällbacka, yine gizemli bir cinayetle sarsılıyor.

Christian Thydell’in hayali gerçek olmuştu. İlk romanı Denizkızı yayımlanmış, büyük ses getirmişti. Öyleyse neden bu kadar mutsuzdu? Onu yayın camiasına tanıtan Erica arkadaşı olduklarını düşünüyor, ama Christian hakkında çok az şey biliyordu. Christian’ın yakın arkadaşı Magnus ölü bulununca, Erica Christian’ın geçmişini merak etmeye başladı. Eşi dedektif Patrik’le beraber olayın derinlerine indiklerinde o güne dek dostlar arasında kalmış büyük sırrın perdesi yavaş yavaş aralanacaktı.

(Tanıtım Bülteninden)

Deniz Kızı Alıntıları - Sözleri

  • İnsanlar o kadar saf, kurgulanmış hikayelere o kadar alışkınlardı ki yarım yamalak gizlenen gerçekleri bile fark edemiyorlardı.
  • ... o da öfkesini yanına almıştı. Öfkesi, oturduğu koltuğu tamamen kaplamıştı.
  • Ama bu his o kadar güçlüydü ki daha önce deneyimlediği o dipsiz çaresizliği bir kez daha yaşayıp kendini tüketeceğini düşündükçe paniğe kapılıyordu..
  • Bazen en iyisi dolaylı bir yol izlemekti.
  • Bazı kadınlar o kadar güçlü oluyorlardı ki, hiçbir şey onları yıkamıyordu. Belki biraz sarsılıyorlardı. Ama yıkılmıyorlardı.
  • İnsanlar her zaman itip kakacakları, küçük görecekleri birini ararlar.
  • Başka insanlar hakkında her şeyi bilmek imkansızdı. Sevdiğimiz ve hayatınızı paylaşmayı seçtiğiniz kişi söz konusu olsa bile.
  • .. sevginin ne kadar yüzeysel olduğunu ve ne kadar kolayca hasar görebileceğini biliyordu.
  • Mutlu olmak çok tuhaf bir histi..
  • İsveçlilerin mizaçlarını hiçbir zaman sevmemişti. Çok fazla konuşuyorlar, sürekli adaletten bahsediyorlardı. Hayatın kendisi bile adil değildi.
  • İnsanlar her zaman geride hiçbir iz bırakmadan taşınırlardı.
  • En iyi yalan, her zaman için gerçeğin kesitlerini barındırandı.
  • Belli ki mucizeler devri henüz kapanmamıştı..
  • Hiç kimse en azından birkaç yadigara tutunmadan hayatını sürdüremezdi.
  • O anda var olan tek şey, acıydı. Diğer her şey, yankılanan bir boşluktan ibaretti.

Deniz Kızı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Geçmiş ve gelecek arasında güzel bir çizgi yaratmış yazan Serinin diger kitapları da dahil çok beğendiğim skandinav ülkeleri içerisin de Jo Nerbo'dan sonraki ikinci yazar. Bu arada araya ülkesinden dünyays yayılan alışveriş mağazası veya ürünlerin güzel reklamını yapmış (Derya Özcan)

Maeve Binchy tarzında, birbiriyle ilişkili hayatların işlendiği bir kurgusu ve sade bir dili var. Yorulmadan okuyabileceğinizi ve özellikle sonunu çok beğeneceğinizi düşünüyorum :)) (Sibel)

Katilin olduğu hikaye ile normal olay örgümüz ilerliyor. Aslında katil değil masum demek daha doğru olur. Özellikle küçük engelli kıza olanları okurken çok canım yandı be. Kitabı beğendim tabi ama başlarda neredeyse gereksiz 150 sayfa var. Orayı 2 günde okuyup kalan kısmı bu saatte bitirmem bile durumu açıklar sanırım. Araya bir kitap daha sıkıştırdım bunu okurken. Yazarın genel huyu olayları başta çok yavaş ve sıkıcı ilerletip bir anda hızlandırması ve sırf bunun merakı yüzünden bırakmadığım bir eseri daha. Polisiye romanlar gibi bir beklenti yok burada. Genellikle günlük muhabbet diyalogları var. Bu da sıkıyor haliyle lakin kendine bağlıyor. Ancak konuşmalar cidden sıkıcı, betimlemeler ise aksine oldukça komik. Kitapta bir ara hikayeyi karıştırdım. Kim ölü kim diri şaşırdım ama sonradan yazar onu da toparlıyor. Gerçekten yazar çok başka. Kitaplarını okurken hep olumsuz düşünce besliyorum ama finale gelince gene mutlu bitiriyorum. Bu da öyle oldu. Kendinize iyi bakın, kitapla kalın, başka yerde huzur yok.. (Sadık Kocak)

Deniz Kızı PDF indirme linki var mı?

Camilla Läckberg - Deniz Kızı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Deniz Kızı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Camilla Läckberg Kimdir?

Camilla Läckberg 1974 yılında Fjällbacka'da doğdu. Göteborg Ekonomi Üniversitesi'ni bitirdi. Stockholm'de birkaç yıl ekonomist olarak çalıştı. Katıldığı yaratıcı yazarlık kursunda ilk romanı Buz Prenses'i yazdı. Parlak bir yazarlık kariyerinin başlangıcını oluşturan bu kitabı, dokuz polisiye roman, iki yemek kitabı ve bir de çocuk kitabı izledi. Läckberg'in polisiye romanları sadece ülkesi İsveç'te değil, Danimarka, Fransa ve İspanya'da çok satanlar listelerinde 1 numaraya çıktı.

Camilla Läckberg Kitapları - Eserleri

  • Buz Prenses
  • Vaiz
  • Saklı Çocuk
  • Taş Ustası
  • Yabancı
  • Deniz Kızı
  • Hayalet Adası
  • Melek Koleksiyoncusu
  • Det Gyldne Bur
  • Mord og Mandelduft Med Mere
  • The Ice Child
  • Buried Angels
  • Vinger af Sølv

Camilla Läckberg Alıntıları - Sözleri

  • Bazı kadınlar o kadar güçlü oluyorlardı ki, hiçbir şey onları yıkamıyordu. Belki biraz sarsılıyorlardı. Ama yıkılmıyorlardı. (Deniz Kızı)
  • Farklılık konusuna gelince, kendisi gibi insalara "anormal" denirken, başkalarına "normal" denmesini yanlış buluyordu. Aslında yanlış grupta olmasına yol açan yalnızca toplumsal önyargılardı. O yalnızca... farklıydı. (Taş Ustası)
  • İnsanlar her zaman itip kakacakları, küçük görecekleri birini ararlar. (Deniz Kızı)
  • Davranışlarının sonuçlarını görmemek ve tarihten ders almamak insanın doğasında var. (Saklı Çocuk)
  • En iyi yalan, her zaman için gerçeğin kesitlerini barındırandı. (Deniz Kızı)
  • Herkes bir telaş içinde, aslında asla yakalayamayacağı bir şeylerin peşinde koşuyordu. (Buz Prenses)
  • Kariyer merdiveninde kendisinden daha yükseğe tırmanan bir kadını takdir edebilmek için gerçek bir erkek olmak gerekirdi. (Yabancı)
  • "Sanırım pişmanlık, insanlığın bir tür dışa vurumu. Acaba pişmanlık olmasaydı... Ne halde olurduk?" "Aslında esas mesele şu: Pişmanlık bir şeyi değiştiriyor mu?" (Saklı Çocuk)
  • “Tamamen zıt duyguların birleşerek yepyeni bir duyguya dönüşmesi tuhaftı. Sevgi ve nefret, kayıtsızlığa dönüşüyordu. Şevkat ve öfke, bir insanı yıkabilecek büyüklükte bir kedere dönüşüyordu.”   (Buz Prenses)
  • İnsanlar o kadar saf, kurgulanmış hikayelere o kadar alışkınlardı ki yarım yamalak gizlenen gerçekleri bile fark edemiyorlardı. (Deniz Kızı)
  • Tamamen zıt duyguların birleşerek yepyeni bir duyguya dönüşmesi tuhaftı. Sevgi ve nefret kayıtsızlığa dönüşüyordu. İntikam ve merhamet kararlılığa dönüşüyordu. Şefkat ve öfke, bir insanı yıkabilecek bir kedere dönüşüyordu. (Buz Prenses)
  • Bir yandan da ruhlarına bahar temizliği yapıyorlardı adeta. Söylenmemiş çok şey, köşelerde birikmiş bir sürü toz vardı ve ikisi de toz bezlerini çıkarma zamanının geldiğini hissediyordu. (Buz Prenses)
  • O kadar büyük bir kötülük öylece yok olamaz. (Melek Koleksiyoncusu)
  • Yarın yeni bir gün olacaktı. (Buz Prenses)
  • Belli ki mucizeler devri henüz kapanmamıştı.. (Deniz Kızı)
  • Her zamanki gibi erkekler mangalın etrafında toplanmış, kendilerini He-Man gibi hissederlerken, kadınlar da oturup konuşuyorlardı. Erica, erkekler ile mangal arasındaki ilişkiyi bir türlü anlayamıyordu. (Vaiz)
  • Ölüm de tıpkı hayat gibi varoluşun bir haliydi. Neden biri ötekinden daha iyi olsundu ki? (Taş Ustası)
  • "Eğer bir kişinin ömrü boyunca başına gelecekleri gösteren kristal bir küresi olsaydı, muhtemelen yataktan bile çıkmazdı. İnsanlar hayatı küçük dozlar halinde yaşamalılar. Acılar ve sorunlarla yutabilecekleri kadar küçük lokmalar halinde yüzleşmeliler.." (Saklı Çocuk)
  • Beyninin mantıklı bölümü, bu tür şeyleri düşünmenin bile saçma olduğunu söylüyordu ama korku, mantık dinlemiyordu. (Vaiz)
  • .. bugün de parlak gün ışığı denizin üzerindeki kalın buz tabakasına ışıltılı şelaleler halinde dökülüyordu. (Buz Prenses)

Yorum Yaz