diorex
sampiyon

Didem Madak'ı Okumak - Solmaz Zelyut Hünler Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Didem Madak'ı Okumak kimin eseri? Didem Madak'ı Okumak kitabının yazarı kimdir? Didem Madak'ı Okumak konusu ve anafikri nedir? Didem Madak'ı Okumak kitabı ne anlatıyor? Didem Madak'ı Okumak PDF indirme linki var mı? Didem Madak'ı Okumak kitabının yazarı Solmaz Zelyut Hünler kimdir? İşte Didem Madak'ı Okumak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.08.2022 16:00
Didem Madak'ı Okumak - Solmaz Zelyut Hünler Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Solmaz Zelyut Hünler

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9786053160243

Sayfa Sayısı: 376

Didem Madak'ı Okumak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

2011 yılında kaybettiğimiz şair Didem Madak’ın yapıtı, son yıllarda çok sevilen, ilgiyle elden ele dolaşan üç kitaptan oluşuyor : Grapon Kâğıtları, Ah’lar Ağacı ve Pulbiber Mahallesi. Aralık 2014’te Didem Madak’ın dostları, eleştirmen ve akademisyenler ve tutkulu okurları bir sempozyumda bir araya geldiler ve onun eserini farklı veçheleriyle ele aldılar. Madak’ın poetikası kimlik, benlik, dil, zaman ve mekân ilişkileri, hatırlama ve unutma, edebi kanon ve kadınlık halleri gibi başlıklar altında verimli bir yorumlamanın ve tartışmanın konusu oldu.

Türkiye’nin son yılları, Didem Madak’ın da eserini verdiği bu dönem, hem kadınlar üzerindeki siyasi ve kültürel baskıların giderek arttığı hem de kadınların toplumsal mücadelelerinin farklı bir düzeye yükseldiği yıllar. Tam da bu nedenle bu kitapta bir araya gelen çoğu yazı, Didem Madak’a sadece edebiyat eleştirisinin perspektifinden bakmak yerine, daha geniş, farklı disiplinler tarafından beslenen bir bakış açısını benimseyerek bizlere Türkiye’de kadın olmanın, hem kadın hem şair olmanın deneyimlerini hatırlatan bir niteliğe sahip.

Bu bildirilerde gösterilen düşünsel çaba, edebiyat eserleri üzerine tartışma ve yorumlamanın, farklı okuma biçimlerinin, söz konusu eseri bir anlamda yeniden inşa ederek ne kadar üretken olabileceğini de kanıtlıyor.

Didem Madak'ı Okumak Alıntıları - Sözleri

  • Didem Madak'ın şiirlerinde birey oluşa dair ipuçları, izlekler ya da estetik seçimler arandığında karşılaşılacak ilk nitelik; şairin kendisini dünyayı algılayan bir duyular aygıtı, şiirde konuşan ses olarak açıkça ortaya koymasıdır. Duyularıyla algıladıkları kendi hikâyesinin, kendi ruh hallerinin kaynaklık ettiği bir dilsel alanda son derece buluşsal ve oyuna dayalı çağrışımlara dönüşür.
  • Annem Ki beyaz bir kadındır Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım."
  • Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan Sonunda ben de alıştım. Ah... Dedim sonra, Ah!
  • "Ne zaman gizlenmeye niyetlensem kendimi İtrafını dibine vuruyordum"
  • "Karşılıksız Hayat" ve "Hatalı Teşbihler", Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar adlı romanında sürekli “efendimiz" diye konuşan Olric karakterini, Tehlikeli Oyunlar'daki Hikmet Benol'un söylemini ve Atay'ın ironisini hatırlatmakla kalmaz, "Hatalı Teşbihler", Tehlikeli Oyunlar'dan bir alıntıyla başlar. Madak'ın Oğuz Atay'ın ironisinde şiir için diri ve gümrah olanaklar bulduğunu, Atay'ın romanlarındaki ironiyi devraldığını, İkinci Yeni şairlerinin şiire kazandırdığı dramatik monolog, anlatı, teatrallik gibi unsurlara Atay'ın ironisini eklediğini söylemekte bir sakınca yoktur. Bu iki şiirin Oğuz Atay romanlarıyla karşılıklı bir okuması yapıldığında özellikle Tutunamayanlar'a göndermeler de ortaya çıkacaktır.
  • "İnanma pencerelere bayım, geceleri hepsi ayna oluyor."
  • Sonra içime ve hatta dışıma kapandım. Küsmek gibi bir şey. Bir çeşit gölge fesleğeni. Bir çeşit olmayan hayat. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. Bir yığın insan tanıdım. Ama hep yalnızdım.
  • Madak'ın şiirinde söz bir varoluş aracı ya da alanı olarak işlev görür. Öyle ki şair bir kez susarsa yeryüzünden silinip gidecekmiş korkusu içinde ve hezeyan halinde durmaksızın konuşur. Pek fazla kısa şiirinin bulunmamasının nedeni budur.
  • Yükleri ağırlaşsın diye iyice tabutumun içinde tepineceğim…

Didem Madak'ı Okumak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Didem Madak'ı Okumak PDF indirme linki var mı?

Solmaz Zelyut Hünler - Didem Madak'ı Okumak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Didem Madak'ı Okumak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Solmaz Zelyut Hünler Kimdir?

Öğrenim

1995 Doktora / Ege Üniversitesi

1989 Yüksek Lisans / Ege Üniversitesi

1986 Lisans / Ege Üniversitesi

Akademik Pozisyonlar:

2012 Profesör / Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü 

2005 Doçent / Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü 

1996 Yardımcı Doçent / Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü

1992 - 1995 Araştırma Görevlisi / Adnan Menderes Üni. Felsefe Bölümü

İdari ve Akademik Görevleri (2 adet)

- Kadın Çalışmaları abd. Başk., 2009-

- Sistematik Fel. ve Mantık abd başkanı, 1998-

Uzmanlık Alanları

- Felsefe (2090000)

- Felsefe Tarihi (2090100)

- Sistematik Felsefe ve Mantık (2090200)

- Siyaset ve Sosyal Bilimler (2170100)

- Siyasal Teoriler (2170101)

- Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi (2181400)

Yayınlar

İndekslerce Taranmayan Dergilerdeki Yayınları (6 adet)

Solmaz Zelyut Hünler, “Sorumluluğun Ecdadı”, Felsefe Tartışmaları: A Turkish Journal of Philosophy, Sayı 33, (Philosopher’s Index), Boğaziçi Ün. Yay., İstanbul 2004, s. 37-68.

Solmaz Zelyut Hünler, “Sunuş: Alasdair MacIntyre”, Ethik’in Kısa Tarihi, Paradigma yay., ISBN 975-7819-23-9, İstanbul 2001, s. I-XXIV

Solmaz Zelyut Hünler, “Leo Strauss Hakkında Bir Giriş Girişimi”, Leo Strauss: Politika Felsefesi Nedir?, Paradigma yay., ISBN 975-96979-4-7, İstanbul Haziran 2000. s. 1-28

- 0, Solmaz Zelyut Hünler, “Milliyetçilik Hayreti”, Düşünen Siyaset, Temmuz 1999

- 0, . Solmaz Zelyut Hünler, “Cumhuriyetçiler Nerede?”, Birikim, Ekim 1998

Solmaz Zelyut Hünler, “Adalet”, Felsefe Ansiklopedisi I, Ed. Ahmet Cevizci, Etik Yay., ISBN 975-8565-11-07, İstanbul Kasım 2003.

Solmaz Zelyut Hünler Kitapları - Eserleri

  • Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume
  • Spinoza
  • Didem Madak'ı Okumak
  • İki Adalet Arasında
  • Spinoza

Solmaz Zelyut Hünler Alıntıları - Sözleri

  • Evet, doğa hem doğum hem ölüm verir, hem can verir hem can alır; bu anlamda hem iyi hem de kötüdür, ama doğrusu, o, ne iyi ne kötüdür; asıl olan, doğum ile ölüm arasındaki yaşamdır; ne öncesi ne de sonrası ve ne berisi ne ötesi, ama tam da burası ve sadece bu kadarı. Hobbes'un anlayışına bakılırsa, gerçekten oksimoronik bir ad olan Doğa Yasası emreder: Yaşa, yeter ki yaşa! (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Güzellik, algılanan nesnenin bir niteliğinden çok, onu algılayan da uyanan bir etkidir.. (Spinoza)
  • "İnanma pencerelere bayım, geceleri hepsi ayna oluyor." (Didem Madak'ı Okumak)
  • Spinoza'ya göre Tanrı, Doğa'dır veya Doğa, Tanrı'dır ve her şey Tanrı' da veya Doğa' dadır. O halde Tanrı, her şeydir. Ve her şey olan, aynı zamanda hiçbir şey değil midir? İşte bir diğer skandal da budur. Bu Tanrı, ne yaratır, ne yardım eder, ne ödüllendirir, ne cezalandırır. (Spinoza)
  • Madak'ın şiirinde söz bir varoluş aracı ya da alanı olarak işlev görür. Öyle ki şair bir kez susarsa yeryüzünden silinip gidecekmiş korkusu içinde ve hezeyan halinde durmaksızın konuşur. Pek fazla kısa şiirinin bulunmamasının nedeni budur. (Didem Madak'ı Okumak)
  • Deneme, Locke’u empirizmin kurucusu olarak okutan bir eserken İncelemeler onu liberalizmin kurucusu olarak okutur. Bu bağlamda Locke, teorik ve pratik ilgilerini, yaşamı içinde beraberce yürüten bir şahsiyet olarak karşımıza çıkar. (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Gelmiş geçmiş en büyük filozoflardan biri olan Benedict de Spinoza, 1632’de bir Yahudi cemaati içinde doğdu. (Spinoza)
  • Yükleri ağırlaşsın diye iyice tabutumun içinde tepineceğim… (Didem Madak'ı Okumak)
  • Didem Madak'ın şiirlerinde birey oluşa dair ipuçları, izlekler ya da estetik seçimler arandığında karşılaşılacak ilk nitelik; şairin kendisini dünyayı algılayan bir duyular aygıtı, şiirde konuşan ses olarak açıkça ortaya koymasıdır. Duyularıyla algıladıkları kendi hikâyesinin, kendi ruh hallerinin kaynaklık ettiği bir dilsel alanda son derece buluşsal ve oyuna dayalı çağrışımlara dönüşür. (Didem Madak'ı Okumak)
  • "Karşılıksız Hayat" ve "Hatalı Teşbihler", Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar adlı romanında sürekli “efendimiz" diye konuşan Olric karakterini, Tehlikeli Oyunlar'daki Hikmet Benol'un söylemini ve Atay'ın ironisini hatırlatmakla kalmaz, "Hatalı Teşbihler", Tehlikeli Oyunlar'dan bir alıntıyla başlar. Madak'ın Oğuz Atay'ın ironisinde şiir için diri ve gümrah olanaklar bulduğunu, Atay'ın romanlarındaki ironiyi devraldığını, İkinci Yeni şairlerinin şiire kazandırdığı dramatik monolog, anlatı, teatrallik gibi unsurlara Atay'ın ironisini eklediğini söylemekte bir sakınca yoktur. Bu iki şiirin Oğuz Atay romanlarıyla karşılıklı bir okuması yapıldığında özellikle Tutunamayanlar'a göndermeler de ortaya çıkacaktır. (Didem Madak'ı Okumak)
  • Kısaca Hobbes, nedensellik nosyonunu, hareketli cisimle­ rin, harekette olan cisimlerin birbirleri üzerine etkilerini göz­ lemlemekten çıkarır. Hobbes’a göre, fizik dünyadan hareketi kaldırırsak, nedenselliği göremeyiz. Hobbes’un bu görüşünün neticesi, katı bir determinizm anlayışı olacaktır. Çünkü Hob- bes’ta bu nedensellik, fiziksel olanlarla sınırlı değildir. Bu ne­ densellik, psikolojik ve dinsel olanda da geçerlidir. Evet, Hob­ bes’a göre ruhsal, psişik faaliyetlerimizin nedeni, fiziksel, doğal hareketlerdir; davranışlarımızın nedenleri ise psişik/ruhsal/zi- hinsel olaylardır. Davranışlarımızın nedenleri olan bu zihin hareketlerini, zihinsel hareketleri, yani duygulan, arzuları, istekleri, korkuları vs. incelersek psikolojik olanda da neden­ selliğin geçerli olduğunu görürüz. Ancak bu alanda nedenselli­ ği gözlemlemek için bir yönteme gerek vardır. Bu da içe bakış (introspection) veya iç gözlem yöntemidir. Heyecanlarımızın gözlemlenmesi ve çözümlenmesi sonucunda psikolojik durum ve koşulları açıklayabiliriz. Evet, davranışlar ile onların neden­ leri olan ruhsal hâller arasındaki nedensel ilişki görüşü ile Hobbes, günümüzün behavioristlerinin, davranışçılarının müj­ decisi olur. (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Hobbes’un materyalizmini onun töz anlayışında daha açık görebiliriz. Hobbes’a göre töz, var olan demektir, maddî/ci- simsel olan demektir. Maddi/cisimsel olmayan ise var olmayan demektir. Bu yüzden, Hobbes’un düşüncesinde “maddî olma­ yan töz” ifadesi bir oksimorondur; yani tıpkı ‘yuvarlak dört­ gen’, ‘dinsiz rahip’, ‘bakire anne’, ‘sabit değişken’, ‘sanal ger­çeklik’ vs. tamlamaları veya sözleri gibi anlamsız ve kendi ken­disiyle çelişen, çatışan bir ifadedir. O hâlde, Hobbes Descartes’ın iki tözünden yalnızca birini töz olarak kabul eder: yayılımlı töz. Peki ya düşünen töz, yani ruh ne olacak? Hobbes’a göre, ruh ve beden birbirinden ayrı tözler değildirler; aynı do­ğada, yapıda olan şeylerdir ve ikisi de aynı doğa yasalarına uyarlar. Madde ve zihin veya tin homojendir ve aynı yasalara tâbidir. (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Eğer hünerli bir yönetici insanları belli ilkelerin doğuştan oldu­ğuna ikna ederse, "insanları, kendi akıl ve yargılama yetilerini kullanmaktan alıkoyarak hiçbir sorgulama yapmadan inandırıp itimatlarını kazanır" ve "bu kör güven halinde, onları daha kolay yönetebilir." (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Annem Ki beyaz bir kadındır Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım." (Didem Madak'ı Okumak)
  • Hobbes, İnsan eylemlerini, davranışlarını motive eden se­bepleri ortaya çıkarmayı ister: Her yerde, her zaman aynı olan nedenleri bilebilirsek, geleceğe egemen olabiliriz. Evet, Hob­bes, vaktiyle sekreterliğini yaptığı Bacon’ın “bilmek egemen olmaktır” düstûrunu canı gönülden benimsemiştir. (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan Sonunda ben de alıştım. Ah... Dedim sonra, Ah! (Didem Madak'ı Okumak)
  • “Kâinat geniş, kâinat derin, kâinat uçsuz bucaksız!” (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Analojinin kullanılması problemi çözmez, çünkü bir saat ile evren arasındaki analoji, kesin/emin değildir. Evrenin, rasyonel bir planlayıcının ürünü olmak yerine, bitkisel bir sürecin ürünü olarak niçin düşünmeyelim ki ? Hatta eğer evrenin nedeni zeka gibi bir şeyse, moral karakteristikler bu tür bir varlığa nasıl atfedilebilir? Dahası analojiler kullanılacaksa, hangi biri seçilmelidir? Evler ve gemiler, çoğunlukla bir plancılar grubu, dizayncılar grubu tarafından tasarlanır; o halde, pek çok Tanrının olduğunu mu söylemeliyiz? (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • Hobbes için in­sanda 'irade özgürlüğü' diye bir şey söz konusu olamaz. Özü düşünmek olan bir gayrımaddi ruh anlayışı ve irade özgürlüğü gibi düşüncelerin kaynağı, insanların doğal olaylar hakkında yeterince bilimsel bilgiye sahip olmamalarıdır. (Dört Adalı Hobbes-Locke-Berkeley-Hume)
  • "Ne zaman gizlenmeye niyetlensem kendimi İtrafını dibine vuruyordum" (Didem Madak'ı Okumak)

Yorum Yaz