matesis
dedas

Dokuz Öykü - J. D. Salinger Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dokuz Öykü kimin eseri? Dokuz Öykü kitabının yazarı kimdir? Dokuz Öykü konusu ve anafikri nedir? Dokuz Öykü kitabı ne anlatıyor? Dokuz Öykü PDF indirme linki var mı? Dokuz Öykü kitabının yazarı J. D. Salinger kimdir? İşte Dokuz Öykü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 14.03.2022 06:00
Dokuz Öykü - J. D. Salinger Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: J. D. Salinger

Çevirmen: Coşkun Yerli

Orijinal Adı: Nine Stories

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753630484

Sayfa Sayısı: 172

Dokuz Öykü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sahte dünyanın sahte insanlarına topyekün savaş açmıştı Salinger: Bu kitaptaki öyküler, bu dünyanın kabullenilmesinde değil, aşılmasında buluyor doruk noktasını. İnce bir ironiyi, keskin gözlemleriyle bütünleyen yazar, James Joyce’un “epiphany” tanımına uyan bir öykü döngüsü yaratıyor: Seymour’un intihar etmesiyle başlayan, geleceği görebilen harika çocuk Teddy’nin kızkardeşi tarafından boş havuza itilerek ölmesiyle noktalanan bir döngü bu. Salinger: bu yüzyılın ironik ve mistik batılısı.

Dokuz Öykü Alıntıları - Sözleri

  • "birbirine çarpan iki elin sesini biliriz. ya çarpan tek bir elin sesi nedir?"
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini neredeyse bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu zaman bizden fazla seviyorlar. Herkes diğerini sevdiği ölçüde, onu sevme nedenini seviyor, hatta çoğu zaman bu nedeni daha da çok seviyorlar.
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini neredeyse bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu zaman bizden fazla seviyorlar. Herkes diğerini sevdiği ölçüde, onu sevme nedenini seviyor, hatta çoğu zaman bu nedeni daha da çok seviyorlar.
  • "birbirine çarpan iki elin sesini biliriz. ya çarpan tek bir elin sesi nedir?"
  • Sonra aniden, hiçbir ön uyarı olmaksızın yine o duyguya kapıldı; zihninin yerinden çıkıp düşeceğini sandı tıpkı tren kompartmanında tepedeki raftan düştü düşecek bir bavul gibi.
  • İnsan gerçekleri tabii ki geç kavrıyor, ama mutlulukla sevinç arasındaki en belirgin fark mutluluğun katı, sevincin ise sıvı olmasıdır.
  • -“Genellikle insanlar sürüsüne katılmaktan pek hoşlanmam..!!”
  • Yirmi dört yaşında, fotojenik bir çam yarmasaydı.
  • En az bin yıldır tanımadığım insanların canını sıkamam. Ana insanları uzaktan da olsa artık eleştirmeyeceğim. Bu dediğime gözü kapalı inanabilirsiniz.
  • "Peki, onunla niye evlendin öyleyse?" dedi Mary Jane. "Of Yarabbim, bilmiyorum. Bana Jane Austen'ı sevdiğini söylemişti. Kitapları ona çok şey ifade ediyormuş. Aynen böyle demişti. Evlendikten sonra anladım ki, Jane Austen'ın bir tek kitabını bile eline almamış."
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar.
  • "Şairler hava durumunu çok kişisel bir durum sayarlar da. Duygu bulunmayan şeylere kendi duygularını katarlar her zaman. … Ben daha ziyade, onların sermayesi budur diye düşünüyorum. Şairlerin işi gücü duygular değil midir?" (Teddy)
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar.
  • "Peki, onunla niye evlendin öyleyse?" dedi Mary Jane. "Of Yarabbim, bilmiyorum. Bana Jane Austen'ı sevdiğini söylemişti. Kitapları ona çok şey ifade ediyormuş. Aynen böyle demişti. Evlendikten sonra anladım ki, Jane Austen'ın bir tek kitabını bile eline almamış."

Dokuz Öykü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

J.D.Salinger’in daha önce “Çavdar Tarlasında Çocuklar” kitabını okudum ve çok beğendim. Bu kitaptaki hikayelerin bazılarını okurken biraz zor ilerledim. Beni en çok etkileyen sıra dışı bir çocuk Teddy’nin hikayesi oldu. Okurken zorlasa da okumaya değer bir hikaye kitabı... (Gülay Karakaya)

Büyük beklentiyle okunmayan kitaplar daha bir keyifli oluyor galiba. Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabını çok popüler olduğu zamanlarda okumuştum ve bende pek etki bırakmamıştı. Belki de doğru zaman değildi okuma için. Bu kitaptan fazla beklentiye girmeden okumaya başladım ve fena değil diyerek bitirdim. İkinci Dünya Savaşı dönemlerinde insan psikolojisi biraz hissediliyor. Yalın diyaloglar çoğunlukta, Teddy öyküsü hariç. Anne baba ilgisizliği içinde değişik yetenekleri ve fikirleri olan çocuk. Bu hikaye beni en çok etkileyendi. Bunun yanında Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün, Sarsak Dayı Connecticut’ta, Esme için sevgi ve sefaletle öykülerimi sıralayabilirim. Diğer öyküleri okurken çok kopmalar yaşadım. Herkese keyifli okumalar dilerim. (Ahmet Çavdar)

J.D. Salinger'in "Dokuz Öykü"sünü okudum. İyi öyküler var mıydı? "Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün, Sarsak Dayı Connecticut'ta, Gülen Adam, Teddy" öyküleri ön plandaydı benim için. Ama ne bileyim "Çavdar Tarlasında Çocuklar"ı okuduğumda da aynı hisse kapılmış, aynı soruyu sormuştum, peki ama Salinger nasıl dünyaca meşhur "Salinger" oldu? Bu arada iyi ki ölü edebiyatçılar var da arkalarından sallıyoruz rahat rahat Bugün kıskanç bir günümdeyim sanırım. Okunur mu, elbette okunur, üç dört öykü güzel de... Ama daha fazlasına mı kurulmuşum yoksa kafam mı dağınıktı bilemedim. İlginç sonları ve bazı öykülerin gerilimi, bazı bazı da diyaloglar iyiydi. Okunur mu, aaaaa Dokuz Öykü'yü okumadın mı demesinler diye okunabilir. #jdsalinger #dokuzöykü #yky #dünyaedebiyatı #öykü #kitap #kitaplık #bookstagram #instagram #neokudum #book (Özgür Çırak)

Dokuz Öykü PDF indirme linki var mı?

J. D. Salinger - Dokuz Öykü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dokuz Öykü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı J. D. Salinger Kimdir?

Jerome David Salinger 1 Ocak 1919'da New York'ta doğdu. 1934-36 arası Valley Forge Askeri Akademisi'ne, 1937-38 arası Ursinus College ve New York Üniversitesi'ne gitti. 1941-48 arasında Colliers, Esquire ve Cosmopolitan gibi dergilerde yirmi öykü yayımladı. 

Salinger, Zen-Budizm öğretisinden etkilendi ve bunu yazdıklarına da yansıttı. Yeni Dönem öykülerinden oluşan Nine Stories (İngiltere'de For Esme – With Love and Squalor (Esme için – Sevgi ve Sefaletle)) 1953'te yayımlandı. 

Salinger, 1950'lerin ikinci yarısından itibaren New Yorker'da yedi tuhaf kardeşli Glass Ailesi'nin birbirine bağlı uzun öykülerini yayımlamaya başladı. Bu dizi öykülerin ilk ikisini Franny and Zooey adıyla 1961'de, sonraki ikiliyi ise Raise High the Roof Beam, Carpenters and Seymour: An Introduction adıyla 1963'te kitaplaştırdı. Glass Ailesi'ne ait yayımlanan son öykü olan Hapworth 16, 1924 ise New Yorker'ın 16 Haziran 1965 tarihli sayfalarında kaldı. 

Salinger, 1963'ten beri yeni bir kitabı çıkmamasına ve neredeyse efsane haline gelmiş bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyat gündemindeki yerini hep koruyor.

J. D. Salinger Kitapları - Eserleri

  • Çavdar Tarlasında Çocuklar
  • Franny ve Zooey
  • Dokuz Öykü
  • Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş
  • Üç Öykü
  • Titrek Bacanak
  • 16 Hapworth, 1924

J. D. Salinger Alıntıları - Sözleri

  • Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan “ Tanıştığıma memnun oldum ” demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız. (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. (Dokuz Öykü)
  • Kendi iyiliğin için beni gurur nedeniyle uyanık tutma. Sanırım söylemek istediğim tam da bu. Keşke artık asla beni gurur nedeniyle uyanık tutmasan. Bana beni mantıksız bir şekilde tetikte tutacak bir hikaye ver. Beni sadece bütün yıldızların çıktığı için 5’e kadar ayakta tut. Başka hiçbir nedenle değil. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • “Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.” (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • "Hayat, tabii ki bir oyundur, evladım. Hayat, kurallara göre oynanması gereken bir oyundur." (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • En az bin yıldır tanımadığım insanların canını sıkamam. Ana insanları uzaktan da olsa artık eleştirmeyeceğim. Bu dediğime gözü kapalı inanabilirsiniz. (Dokuz Öykü)
  • "Hayat, tabii ki bir oyundur, evladım. Hayat kurallara göre oynanması gereken bir oyundur." (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • Kedi yavrusunu sevmişti ve benim de sevmemi istiyordu. Karanlıkta bile, onun sevdiği şeyleri ben de otomatik olarak sevmediğimde hissettiği o olağan yabancılaşmayı duyumsuyorum. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Bizi olduğumuz gibi sevemiyorlar. Bizi birazcık olsun değiştirmeyi başaramazlarsa sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini, en az bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu kez daha da fazla seviyorlar. (Titrek Bacanak)
  • …öyle ki, bu delikanlılardan her biri, kendi tiz ve keskin sohbet sırası geldiğinde, dışarıdaki, üniversite-dışı dünyanın yüzyıllardır, ister kışkırtıcı biçimde ister başka şekilde boğuşup yüzüne gözüne bulaştırdığı hayli tartışmalı bir konuyu tek bir kerede açıklığa kavuşturuyormuş gibiydi. (Franny ve Zooey)
  • Hemen hemen daima ne olduysam, temelde hep o kaldığıma inanıyorum; bir anlatıcı, ama son derece baskın kişisel ihtiyaçları olan bir anlatıcı. Sunmak istiyorum, tanımlamak istiyorum, yadigârlar, muskalar dağıtmak istiyorum, cüzdanımı çıkarıp herkese enstantane fotoğraflar vermek istiyorum, burnumun doğrusuna gitmek istiyorum. Bu ruh halinde, kısa hikâye biçiminin civarına yaklaşmaya bile cesaret edemem. Benim gibi tarafsızlıktan uzak şişko küçük yazarları bir lokmada yutar. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • gözlerimle ölçebileceğim büyük suçlamalara kaygılanıyorum. sanırım senin zıplayarak benim görüş alanımdan çıkma cüretini göstereceğini hayal ediyorum. bağışla beni. artık çok hızlı yazıyorum. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Kimin ne dediği umurumda bile değil. (Franny ve Zooey)
  • Bana gülümsemeyi öğretmeye çalıştı, ağzımın çevresindeki kasları gevşetmek için parmaklarıyla dokundu bana. Ne harika onu gülerken seyretmek. Tanrım, nasıl mutluyum onunla. Keşke o da benimle daha mutlu olabilseydi. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Bir muhalif görüş, ne kadar ustalıkla dile getirilmiş olursa olsun, ancak uygulanabilir olduğu sürece geçerlidir. (Franny ve Zooey)
  • yeryüzünde amatör okuyucu -yani okuyup geçen biri- kalmışsa eğer, tarifsiz sevgi ve minnetle, rica ediyorum ondan, bu kitabın ithafını dörde bölsün, karım ve çocuklarımla paylaşsın. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini neredeyse bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu zaman bizden fazla seviyorlar. Herkes diğerini sevdiği ölçüde, onu sevme nedenini seviyor, hatta çoğu zaman bu nedeni daha da çok seviyorlar. (Dokuz Öykü)
  • "Phoebe'yi koydukları beşiğin içine baktığında sevgiden deli olmuyor musun?...'' (Üç Öykü)
  • "İnsanlara isim takmayın." (Üç Öykü)
  • Aslında yapardım ama onu sevmiyorum. Sürekli insanın yüzüne gülüyor ama ne zaman eline bir fırsat geçse kötülük yapıyor. (Üç Öykü)

Yorum Yaz