Dünya Görüşüm - Bertrand Russell Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dünya Görüşüm kimin eseri? Dünya Görüşüm kitabının yazarı kimdir? Dünya Görüşüm konusu ve anafikri nedir? Dünya Görüşüm kitabı ne anlatıyor? Dünya Görüşüm kitabının yazarı Bertrand Russell kimdir? İşte Dünya Görüşüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Bertrand Russell
Çevirmen: Cenap Yılmaz
Yayın Evi: Bilgi Yayınevi
İSBN: ---
Sayfa Sayısı: 100
Dünya Görüşüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Bertrand Russell, kendisine yöneltilen birbirinden ilginç sorulara verdiği verdiği yanıtlar şeklinde oluşan bu eserinde, felsefenin ne olduğundan başlayarak din, savaş ve barış, komünizm ve kapitalizm, ahlak, iktidar, mutluluk, milliyetçilik (ulusçuluk), bağnazlık ve hoşgörü, atom bombası ve insanın geleceği gibi konular üzerindeki derin görüşleri ile düşüncelerini dile getiriyor."
Dünya Görüşüm Alıntıları - Sözleri
- Hiç bir şeye güvenilemeyeceği kanısındayım. Eğer siz güveniyorsanız şüphe yok ki yanılmaktasınız, çünkü hiç bir şey güvenilmeye değmez, insan inandığı her şeyde bir kuşku payı bırakmalı ve kuşkuya karşın hareket etmek gücünde olmalı.
- Eğer siz güveniyorsanız şüphe yok ki yanılmaktasınız, çünkü hiç bir şey güvenilmeye değmez.
- insanlık yok olmak tehlikesiyle karşı karşıyadır.
- İnsanlar isterlerse kurarlar bu dünyayı ve bir gün kurulursa eğer, şimdiye dek görülmemiş mutluluk örnekleri ve heyecan ile dolu, daha başarılı, daha göz alıcı ve daha yüce bir dünya olacaktır.
- Her halkın olumlu ilkeler çizmesi gerek kendine: Öz huzuru ve öteki ülkelerin huzuru. Olumsuz amaçlara, anlaşmazlıklara son vermeli.
- Herkese insanlığın, çıkarları ortak bir aile olduğunu, işbirliğinin öneminin yarışmadan daha büyük olduğunu, birbirlerini, sevmenin, yalnız bir ahlâk görevi, bir dinsel ödev değil, aynı zamanda kendi mutluluğu için en akıllı politika olduğunu öğretmek gerek.
- «Bir ulus vardır ki öbürlerinin iddia ettiği bütün üstün nitelikleri kendinde toplamıştır. Benim okuyucumun ulusudur işte bu ulus.»
- Çinliler komünizmde yenidirler. Rusların bıraktıkları dar görüşlü dönemin içindedirler. Sonra Çinliler daha kalabalıktır; ve doğuştan çalışkandırlar, her zaman çalışkan olmuşlardır. Çin, Rusya’dan daha güçlü bir devlet olmak niteliğindedir. Ruslarınki kadar büyük adamları vardır.
- Akıllı bir eğitimin kişiyi aydınlığa kavuşturacağını ve ona başkasının mutluluğu içinde, kendi mutluluğunun koşullarını göstereceğine inanıyorum.
- Önce de söyledim, bir tek uluslararası ordu olmalı, ulusal ordular değil. O zaman, değindiğiniz tehlikeli durumlar çıkmaz ortaya. Saldırı olmayacağına göre, ulusal savunma da gerekmeyecek.
- Sadece bir tek etiket taktım kendime: Mantık atomcusu; ama etikete düşkünlüğüm yoktur. Sakınmak gerek etiketten.
- Siz de mutlu olmak isterseniz, komşunuzun mutluluğuna saygı gösterin. Akıllı bir eğitimin kişiyi aydınlığa kavuşturacağına ve ona başkasının mutluluğu içinde, kendi mutluluğunun koşullarını göstereceğine inanıyorum.
- Eğitimi ellerinde tutan makamlar bir insanı umutlarını, korkularını dışarıdan ayarlayabilir. İnsan, o zaman istenene uygun yönde umutlanacak ve korkacaktır. Ve eğitimi, büyük ölçüde hükümetin istediği gibi düşünmesini sağlamak yönünde olacaktır.
- Yitirilmiş bir amaç mutlu yapmaz kişiyi.
- Hiç bir şeye güvenilemeyeceği kanısındayım. Eğer siz güveniyorsanız şüphe yok ki yanılmaktasınız, çünkü hiç bir şey güvenilmeye değmez, insan inandığı her şeyde bir kuşku payı bırakmalı ve kuşkuya karşın hareket etmek gücünde olmalı.
Dünya Görüşüm İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Akıllı Adam Dönek Olur." - Ahmet Arslan: Bertrand Russell, Britanyalı filozof matematikçi, tarihçi ve toplum eleştirmenidir. 1.Dünya Savaşı'nın yanlış olduğunu söylemesi üzerine hapis yatmıştır. Hayatının her döneminde farklı fikirlere açık olmuştur. Bir ara Sosyalist olup Rusya'ya gidip Lenin'i görüp, Lenin'in entellektüel bir kişilik olmadığını görünce Liberal olmuştur. Hiçbir siyasi fikre kesin katılmadığını da belirtmiştir. Russel'ı anladığımıza göre gelelim kitaba; Kitap sanıyorum ki Russel'ın bir röportjaından derlenmiş. İyi de olmuş aslında hep farklı konulara basılmış, sıkıcı bir kitap olmamış. Kitabın Bölümleri; 1. Felsefe Nedir? 2. Din 3. Savaş ve Barışseverlik 4. Komünizm ve Kapitalizm 5. Tabu Ahlâkı 6. Kudret 7. Mutluluk Nedir? 8. Ulusçuluk 9. Kişinin Rolü 10. Dargörürlük ve Hoşgörürlük 11. H Bombası 12. İnsanlığın Geleceği Russel'ın eleştireceğim tek yönü Ulusçuluğu anlamamış olması. Ulusluçuğun ırkçılıkla aynı yönde gittiğini söylüyor. Ulusçuluk milletin çıkarını, refahını savunmak, onları korumaktır. Russel gibi bir dehanın böylesi sığ bir fikre katılacağını düşünmezdim. Ancak Russel'ın yaşadığı dönem Faşizmin ve Komünizmin revaçta olduğu yıllardı. Bundan dolayı da olabilir. (Muhammed Furkan Sağlık)
Bernard Russell'ın kitabı - aslında bir söyleşisinin kitaplaşmış hali sadece bu- adından da anlaşılacağı gibi dünya görüşünü anlatıyor. Yazara belirli başlıklarla ilgili (Felsefe, Din, Savaş/Barış, Komunizm/Kapitalizm, tabu Aklakı, Kudret, Mutluluk, Ulusçuluk, Kişinin rolü, Dargörürlülük, Hidrojen Bombası ve İnsanlığın Geleceği) sorular soruluyor ve bunlara cevap veriyor Russsell. 1876-1970 yıllarında yaşamış, Dünya Savaşlarını, Soğuk Savaşı tam manasıyla geçirmiş bir İngiliz aristokratı Bertnard Russell. İngilterenin ilk savaşa girmemesi için çabalamış ve hapis yatmış. Aynı zamanda 20 yüzyılın en önemli filozoflarından biri, hatta yirminci yüzyıl felsefesine yön verenlerden biri demek daha doğru olur. Bu kitapta da oldukça yüzeysel olarak Russell'ı ve dünya görüşünü öğrenebiliyor insanlar. Genel kafa yapısını bu ve diğer kitaplardan yapılan alıntılardan bulabilirsiniz. Gerçekten zihin açıcı şeyler var çoğu kimse için. Şu konuda şöyle düşünüyor, bu konuda böyle düşünüyor dememin bir mantığı yok ayrıca. Görüşlerinin hemen tamamı, katıldığım şeyler benim de. Ama bu kitap nezdinde bir şey söylemek istiyorum sadece. Kitaplar, romanlar, düşünceler her zaman bulundukları çağ için yazılır bence. Birisi için yazdıklarına bakarak, ne kadar ileri görüşlü bir insan diye düşünebilirsiniz elbette. (Tarih tekerrür eder diye bir söz var zaten, göreceli de olsa) Kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz. Ama, örneğin, Dostoyevski Yeraltından Notlar'ı sizin için yazmamıştır. Türkiye'de, yirmibirinci yüzyılda birisinin, O'nu tabletinden okuyup kendinden bir şeyler bulacağını düşünmemiştir bile. Emily Dickinson, benden kaçmamıştır o şiirleri yazarken. Bertnard Russsel olsun, Nietzche olsun, ya da putlaştığımız başka bir karakter, şu anki koşullardan haberleri yoktur hiçbirinin. Sizi, beni günümüz insanını bilemezler. Onların döneminde internet yoktur, okunacak, bilinecek bu kadar çok şey yoktur, tanınacak bu kadar çok insan yoktur. Bu kadar çok saçma, ya da mantıklı görüş yoktur kafalardan çıkan.On onbeş yıl önce doğan çocuklarımıza komunizm bir şey ifade etmiyor artık. Ya da islamiyet öncesi arapların kızlarını gömmeleriyle ilgilenmiyoruz biz, şu anki kızlarımız önemli bizim için. Sonuçta değerli insanlar bunlar, tarihe altın harflerle yazılacaklar belki. Dünyanın şu anki durumu yüzünden suçlayamayız ama hiçbirini. Onları yanlış yorumlayan bizler sorumluyuz aslında dünyanın bu durumundan iyi ya da kötü. Herkesi ilahlaştırmaya çok meyilliyiz, kendilerinden bağımsız olarak. Kitapları, kişileri, fikirleri bulundukları çağa göre değil; kendimize, kendi zamanımıza göre yorumluyoruz. Bu insanların kitabından hoşumuza giden süslü bir bilgi alıyoruz ve hayatımız pahasına savunuyoruz belki de. Din ya da felsefe ya da sadece sevdiğimiz bir şey hayatımız oluyor birden, ideallerimiz oluyor, gözümüz başka bir şey görmüyor. Değil ama, biz aynı yüzyılda hatta aynı bin yılda bile yaşamıyoruz belki onları anlatan insanlarla. Bertnard'ın kitabında bir şey var bulduğu tasalanmaya, mutsuzluğa karşı, yeri gelmişken söyleyeyim. En kötü ihtimali düşünüyor başta, sonra yüz yıl sonrasını düşünüyor ve bu sorunun en ufak bir önemi olmayacağının farkına varıyor. Öyle, nasıl şu andaki problemlerimiz, sıkıntılarımız; belki yüz belki yirmi yıl sonra bir anlam ifade etmeyecekse, bin yıl önceki görüşler de şu an için o kadar önemli olmasa gerek. Neyse, yeterince, saçmaladım heralde. Bu kitaba gelirsek, Bertnard Russell'ı sadece tanımak isteyenlere tavsiye edebileceğim bir kitap. Diğer kitapları ya da görüşlerini içeren yazı/makaleler anlamanıza yardımcı olacaktır bu değerli insanı. Diğer şeyler gibi bu inceleme de, tabi ki, sübjektif. Teşekkürler. (Erhan)
Röportaj hâlindeki bu kitapta Russell, kendisine yöneltilen sorular aracılığıyla felsefe, savaş, din, kapitalizm ve komünizm, ulusçuluk, mutluluk, tabu ahlakı ve dahası konularındaki fikirlerini paylaşıyor. Sıkı bir Russell okuyucusu olarak kendisinin çoğu konudaki görüşü hakkında bilgi sahibiyim. Yine de soruların ilgili başlıklar altında toplanması ve Russell'in soruları cevaplama tarzından dolayı düşüncelerini daha duru, daha anlaşılır bir şekilde yeniden görmek bu kitap ile mümkün oldu. Bu yüzden Russell'i daha iyi tanımak, fikirlerini net bir şekilde görmek isteyenlerin okuyabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. Onun ifadeleriyle insanları özgür, ne yaptığını bilen, kimsenin baskı görmediği, ortak çıkarların kişisel çıkarları bir yana ittiği, her çabası zeka ve düş gücünün bir meyvesi olan bir dünya ve sizlere de iyi okumalar dilerim. (Şuayip Kurt)
Kitabın Yazarı Bertrand Russell Kimdir?
Hayatının çeşitli dönemlerinde kendisini liberal, sosyalist ve barışsever olarak tanıtmış ayrıca hiçbirine derinden bağlı olmadığını itiraf etmiştir. Monmouthshire'de İngiltere'nin önde gelen aristokrat ailelerinden birinin ferdi olarak dünyaya gelmiştir.
Russell 1900 lerin başında İnglizlerin "idealizme karşı isyanı" na öncülük etmiştir. Gottlob Frege ve Ludwig Wittgenstein ile birlikte analitlik felsefenin kurucusu kabul edilir. A. N. Whitehead ile birlikte Principia Mathematica adlı kitabı yayınlamıştır. Felsefi denemesi ''On Denoting''(İfade Üzerine) adlı eseri felsefinin paradigması olarak kabul görür. Aynı zamanda geniş bir çevrece 20. Yüzyılın önde gelen mantıkçılarından biri olarak kabul görür. Çalışmaları mantık, matematik, dilbilim, bilgisayar teknolojisi ve filozofiyi, özelliklede dil felsefesi, epistemoloji ve metafiziği önemli ölçüde etkilemiştir.
Russell önde gelen savaş karşıtlarındandır. Serbest ticareti ve anti emperyalizmi desteklemiştir ve barışsever tutumundan dolayı Birinci Dünya Savaşı sırasında hapishanede yatmıştır. Daha sonra Adolf Hitler'e karşı kampanyalar düzenlemiş, Stalinci totalitarizm'i eleştirmiş, Vietnam Savaşı'ındaki tutumu nedeniyle Amerikan hükümetini suçlamıştır. Aynı zamanda nükleer silahsızlanmanın dobra savunucularındandır. Son eylemlerinden bir tanesi İsrail'in Orta Doğu'daki ülkelere karşı izlediği tutumu eleştirdiği bir bildiri yayınlamasıdır.
İnsan Haklarını ve düşünce özgürlüğünü savunduğu yazıları dolayısıyla 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Bertrand_Russell
Bertrand Russell Kitapları - Eserleri
- Mutlu Olma Sanatı
- İnsanlığın Geleceği
- Aylaklığa Övgü
- Evlilik ve Ahlak
- Neden Hıristiyan Değilim
- Bolşevizm
- Sorgulayan Denemeler
- Russell'dan Seçme Yazılar
- Rölativitenin A B C'si
- Politik İdealler
- Anlam ve Doğruluk Üzerine
- Din ile Bilim
- Mantıksal Atomculuk Felsefesi
- Dış Dünya Üzerine Bilgimiz
- İktidar
- Felsefe Yazıları
- Neye İnanıyorum
- Batı Felsefesi Tarihi 3 Cilt Takım
- Eğitim Üzerine
- Özgürlük Yolu
- Etik, Toplum, Siyaset
- Bilimsel Bakış
- Eğitim ve Toplum Düzeni
- Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri
- Felsefe Yapma Sanatı
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 1
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3
- Sosyalizm
- Varoluşçunun Bunalımı
- Ana Hatlarıyla Felsefe
- İkarus ya da Bilimin Geleceği
- Dünya Görüşüm
- Şeytan Banliyöde
- Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları
- Bolşevizmin Pratiği ve Teorisi
- Cinsel İlişkilerin Tarihsel Evrimi
- Vietnam'da Savaş Suçları
- Felsefe Meseleleri
- Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri
- Düşünceler - Yetke ile Birey
- Bilimden Beklediğimiz
- Anılar
- Yaşantım
- Free Thought and Official Propaganda
- Felsefe Sorunları
- Mistisizm ve Mantık
- Felsefede İlmi Metod
- Hikayeler
- The Basic Writings of Bertrand Russell
- Bilimin Toplumsal İşlevi
- Düşünceler
- Bertrand Russel'dan Seçmeler
- Denemeler
- Human Knowledge: Its Scope and Limits
- Felsefi Gelişimim
- Dünyamızın Sorunları
- Terbiyeye Dair
- Yetke ve Birey
- Endüstri Toplumunun Geleceği
- An Outline Of Intellectual Rubbish
- Mən Niyə Xristian Deyiləm
- Human Society in Ethics and Politics
Bertrand Russell Alıntıları - Sözleri
- We cannot enter into the minds of others to observe the thoughts and emotions which we infer from their behaviour. We must therefore accept analogy—in the sense in which it goes beyond experience—as an independent premiss of scientific knowledge, or else we must find some other equally effective principle. (Human Knowledge: Its Scope and Limits)
- Ne kadar akıllıca olursa olsun, hiçbir kural, şefkatin ve düşünceli davranışın yerini tutamaz. (Aylaklığa Övgü)
- Yemek yemeleri için zorlanan çocuklar yemekten tiksinir; öğrenmeleri için zorlanan çocuklar da bilgiden tiksinir. (Eğitim ve Toplum Düzeni)
- "Kamuoyu, etkileyici nutuklarla ve basının etkisiyle büyük ölçüde devlet tarafından yaratılır. Zalim bir kamuoyu ise en az zalim yasalar kadar özgürlüğün düşmanıdır. Savaşmayı kabul etmeyen genç bir adam işten çıkarılırsa sokaklarda hakarete uğrar, dostları ona sırt çevirir ve önceleri ondan hoşlanan bir kadın tarafından küçümsenerek terk edilirse bunu ölüm cezası kadar katlanılmaz bulur." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- "...aslında en fazla eğitim görmüş olanlar çoğunlukla, zihinsel ve ruhsal yaşamları dumura uğramış, dürtüleri körelmiş ve yaşayan düşüncenin yerine sadece belirli mekanik beceriler edinmiş olanlardır." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- Başarı kazanan her devrim,otoriteyi sarsar ve toplumsal kohezyonu güçleştirir. (İktidar)
- Tanrı’nın beni yarattığından ötürü neden övülmesi gerektiğini bir türlü anlayamıyorum. (Şeytan Banliyöde)
- Gerçekten de, bir şeyin hep belirli bir yerde olması kavramı, yeryüzündeki büyük nesnelerin çoğunun bereket ki hareketsiz oluşlarından gelmektedir. "Yer" fikri, sadece kaba bir pratik yaklaşıklıktır: mantıksal gereklilik değildir ve kesinleştirilemez. (Rölativitenin A B C'si)
- "Başarı mutluluğun sadece bir öğesidir, diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse çok pahalıya mal olmuş demektir." (Anlam ve Doğruluk Üzerine)
- Sadece fizikçilerin değil, ilahiyatçıların da modern fiziğin öne sürdüğü savlarda yeni bir şey bulmuş gibi görünmeleri de oldukça gariptir. Fizikçilerden ilahiyat tarihini bilmeleri belki de beklenemez ama ilahiyatçılar modern savların daha önceki zamanlarda da emsallerinin olduğunun farkında olmak zorundadır. Eddington'un özgür irade ve beyin ile ilgili savı, gördüğümüz üzere Descartes'ınkini andırmaktadır. Jeans'ın savı ise Platon ile Berkeley'inkinin bir bileşimidir ve fizik alanında adı geçen her iki filozofun da yaşadığı dönemde sahip olduğundan daha fazla geçerliliğe sahip değildir. (Bilimsel Bakış)
- Tanıdığımız özellikte ya da nitelikte bir nesne olduğunu bildiğimizde, nesne üzerine betimsel bilgimiz vardır; başka bir deyişle sözkonusu özelliklerin ya da niteliklerin başkası değil, bir nesneye ilişkin olduğunu bildiğimizde, nesneyi tanıyalım tanımayalım, bu nesne üzerine betim ile bilgimiz vardır denilir. Fiziksel nesnelerle öteki akıl’lara ilişkin bilgimiz, salt betim ile bilgidir; ilgili betimler genellikle duyu verilerini ilgilendirenler türündedir. (Mistisizm ve Mantık)
- Zihnin gelişmesi için de disipline ihtiyaç vardır; disiplinsiz zihin incelik kazanamaz. (Aylaklığa Övgü)
- ''Sezgi sadece bir içgüdüden ibarettir.'' (Mistisizm ve Mantık)
- Bir süre yabancı bir ülkede yaşamak kendi ülkemizin yoksun kaldığı kimi değerleri, üstünlükleri öğretir bize; ülkemiz hangi ülke olursa olsun bu bir gerçektir. (Düşünceler - Yetke ile Birey)
- . Hayatın bir kısmı belki de en önemli kısmı bireysel dürtünün kendiliğinden eylemine bırakılmalıdır, çünkü her şeyin sistem olduğu yerde zihinsel ve ruhsal ölüm olacaktır. ... (Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri)
- Yaşamla, şunsuz ya da bunsuz savaşamazsınız demek korkaklıktır. (Düşünceler)
- İnsanoğlunu cinayetten, kundakçılıktan, yağmacılıktan ve dolandırıcılıktan ne alıkoyuyor sanıyorsun? Mantığın çelimsiz gücü bu derece büyük bir şeyi etkileyebilir mi zannediyorsun? Heyhat, korunaklı hayatında insan doğasının karanlık tarafını öğrenmedin. Nezaket ve iyiliğin insan yüreğinde doğal olarak geliştiğine inanıyorsun. (Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları)
- Bizim doğru dürüst bir toplum düzenimiz yok. Çünkü, olsaydı, kadın erkek herkes yararlı yetilerini ortaya koyabilirdi. Günümüzün iyi okumuş kadınlar evlendikten sonra yetilerini geliştirmiyorlar. Ama bu, toplumsal düzenimizin bir sonucudur. (Düşünceler)
- “Bırakın egemen sınıflar komünist devrimi korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Ama kazanacakları bir dünya var. Tüm ülkelerin işçileri, birleşin!” (Özgürlük Yolu)
- Tanrı, diyor, adil değil, adalettir. (Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2)