Elenika - Handan Gökçek Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Elenika kimin eseri? Elenika kitabının yazarı kimdir? Elenika konusu ve anafikri nedir? Elenika kitabı ne anlatıyor? Elenika PDF indirme linki var mı? Elenika kitabının yazarı Handan Gökçek kimdir? İşte Elenika kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Handan Gökçek
Yayın Evi: Yakın Kitabevi
İSBN: 9786056451430
Sayfa Sayısı: 168
Elenika Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Aşk çocuk... Tende mi hapsolmaktır yoksa kalpte mi? Yoksa her ikisinin esaretinde erimek midir?
Ah nasıl da eklemleniyor kemanının sesi geceye... Tam bitmişken ömrüm, tam Niko'ya ait gidecekken... Kalp büyük bir kazandır, altında ten ateşinin yandığı, bütün duyguların hesapsızca, fütursuzca kaynadığı, kaynadıkça yalnızlık buharının ömrü kapladığı... Bir damla çocuk, o sihrin aşk olması için bir damlaya ihtiyaç vardır. Hiç beklemediğin bir anda o damla o kazana düşer. Yalnızlığın buharı değişir, dönüşür ama özünü kaybetmez. Damla buhar olup uçana kadar... Beni anlamak için zorlama kendini... Yaşamı akışına bırak; çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin...”
Elenika Alıntıları - Sözleri
- Ölümün nefesini ensesinde hisseden biri her şeyi yapabilir.Dünyevi telaşların ne kadar uzağındadır artık.İstediği kuralı koyabilir kendine ya da istediği kuralı yıkabilir.İstediği kadar içebilir .İstediği şehirlere gidebilir.Sözcüklerine istediği yalanı bulaştırabilir.Boğaz köprüsünün halatları üzerinde yürümeye cesaret edebilir.Bütün dünyayı avuçlarında ufalayabilir.Lodosla yarışabilir .Yakasına taktığı bir deniz kabuğuyla bütün suları keşfedebilir.Bunu bilmek nasıl bir özgürlük hissiydi...
- Ağaca bakmak,gökyüzüne bakmak,güzel bir çift göze bakmak,yaşama bakmak ama hiçbir zaman baktığın yerde olamamak.
- 'Ölümün nefesini ensesinde hisseden biri her şeyi yapabilir. Dünyevi telaşların ne kadar uzağındadır artık. İstediği kuralı koyabilir kendine ya da istediği kuralı yıkabilir. İstediği kadar içebilir. İstediği şehirlere gidebilir. Sözcüklerine istediği yalanı bulaştırabilir. Boğaz köprüsünün halatları üzerinde yürümeye cesaret edebilir. Bütün dünyayı avuçlarında ufalayabilir. Lodosla yarışabilir. Yakasına taktığı bir deniz kabuğuyla bütün suları keşfedebilir. Bunu bilmek nasıl bir özgürlük hissiydi...'
- ...Işık gelince giden gölge ..."sen " yani ...
- "Yaşamı akışına bırak, çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin..."
- ''Aşk, çocuk... Tende mi hapsolmaktır yoksa kalpte mi? Yoksa her ikisinin esaretinde erimek midir? Ah nasıl da eklemleniyordu kemanın sesi geceye... Tam bitmişken ömrüm, tam Niko'ya ait gidecekken... Kalp büyük bir kazandır, altında ten ateşinin yandığı, bütün duyguların hesapsızca, fütursuzca kaynadığı, kaynadıkça yalnızlık buharının ömrü kapladığı... Bir damla çocuk, o sihrin aşk olması için bir damlaya ihtiyaç vardır. Hiç beklemediğin bir anda o damla o kazana düşer. Yalnızlığın buharı değişir, dönüşür, ama özünü kaybetmez. Damla buhar olup uçana kadar... Beni anlamak için zorlama kendini... Yaşamı akışına bırak, çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin... Çok denedim olmuyor.''
- ''Kış çöker, üşürsün, yalan söylersin. Birer birer halkalar çerçeve olur gözlerinde, orada birikir göz yaşın. Kalabalıktı, yürüyorduk her şeyden habersiz sonra aniden tosladık birbirimize, 'pardon' dedik aynı anda... Bu kadardı işte, hepsi bir 'pardon' uzunluğunda. Yine karışacağız kalabalığa. Bir 'pardon' daha sığmayacak ömrüme... Sonra toprağa karışacağız... Bir çam ağacının iğnesi olup batacağız gökyüzünün göğsüne...''
- Bulutlara bak.Görüyor musun dünya nasıl da dönüyor hiç hissettirmeden.Farkına bile varmıyorsun geçen ömrün. Şu an daha mı hızlı dönüyor ne.Bak bulutlara,acı çekiyorlar,zaman dursa ,dünya dönmese oldukları yerde kalacaklar.Biz hep içi boşalmış yağmur bulutlarını izlesek...
- Kış çöker,üşürsün,yalan söylersin.Birer birer halkalar çerçeve olur gözlerinde ,orada birikir gözyaşın.Kalabalıktı ,yürüyorduk herşeyden habersiz sonra aniden tosladık birbirimize, "Pardon" dedik aynı anda...Bu kadardı işte ,hepsi bir "pardon" uzunluğunda .Yine karışacağız kalabalığa.Bir "pardon" daha sığmayacak ömrüme...Sonra toprağa karışacağız...Bir çam ağacının iğnesi olup batacağız gökyüzünün göğsüne...
- İnsan hala birilerine kırılabiliyor,başka birilerine kızabiliyorsa yaşıyor demektir.
Elenika İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Silen yok gözümden yaşımı Yollarda kaybettim can yoldaşımı Uyusam göğsüne koyup başımı Ne kadar dertliyim haberin var mı? İstanbul gazinolarında dünyalar güzeli bir kantocu; Elenika. Tüm erkekler ona sevdalı,o ise Niko'ya. 6-7 Eylül olayları ve Cunda. Güzel bir kitaptı. (Hikmet Tunceli)
Geçen sene okumuştum..izmirli yazar Handan Gökçek tarafından kaleme alınmıştır.Çehov tarzında bir kitap olmakla beraber hüzün serpintileri de taşır.Handan hanımınla diyaloglarım oldu ayrıca söyleşilerine defalarca katıldım.Kendisi genç neslin daha çok okumasını sağlamak için adım atan sayılı insanlardan; benimde bunlardan biri olmamı istedi tabi bende olmak için çabalıyorum,okuyorum vs.'Aşk çocuk, Tende mi hapsolmaktır yoksa kalpte mi? yoksa her ikisinin esaretinde erimek midir'.(Elenika) (Mert)
Elenika PDF indirme linki var mı?
Handan Gökçek - Elenika kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Elenika PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Handan Gökçek Kimdir?
Yazın hayatına Bahçe, Bir Bilet Gidiş-Dönüş, Kum, Ardıçkuşu, Ünlem, Kül, Varlık, İzmir Kültür Edebiyat gibi dergilerde yayımlanan öyküleriyle başladı. İlk öykü kitabı Düş Hırsızı 2002’de yayımlandı. Bunu 2008’de yine bir öykü kitabı olan Sır Dökümütakip etti. 2010 yılında 1924 mübadelesini anlattığı ilk romanı Ah Mana Muyayımlandı. 2014’te Elenika, 2017 yılında Ve Yokmuş adlı romanları yayımlandı. BEBEK-ler adlı tiyatro oyunu Tolga Yeter tarafından 2011’de İstanbul’da sahnelendi. Yazarın ayrıca Gökyüzü Perileri ve Yeryüzü Çocukları, Piri Reis, Minik Yağmur Damlasının Maceraları ve Charlie adlı çocuk kitapları vardır.
Handan Gökçek Kitapları - Eserleri
- Ah Mana Mu
- Elenika
- Katre
- Ve Yokmuş
- Charlie
- Minik Yağmur Damlasının Maceraları
- Düş Hırsızı
- Piri Reis
- Sır Dökümü
Handan Gökçek Alıntıları - Sözleri
- ''Kış çöker, üşürsün, yalan söylersin. Birer birer halkalar çerçeve olur gözlerinde, orada birikir göz yaşın. Kalabalıktı, yürüyorduk her şeyden habersiz sonra aniden tosladık birbirimize, 'pardon' dedik aynı anda... Bu kadardı işte, hepsi bir 'pardon' uzunluğunda. Yine karışacağız kalabalığa. Bir 'pardon' daha sığmayacak ömrüme... Sonra toprağa karışacağız... Bir çam ağacının iğnesi olup batacağız gökyüzünün göğsüne...'' (Elenika)
- ''Anlamların kokusunu duyuyor musunuz? İçinize çekin onları derin derin. Dilimin altında bir sözcük var, sakladığım. Kendim için...'' (Katre)
- İnsan hala birilerine kırılabiliyor,başka birilerine kızabiliyorsa yaşıyor demektir. (Elenika)
- Ağaca bakmak,gökyüzüne bakmak,güzel bir çift göze bakmak,yaşama bakmak ama hiçbir zaman baktığın yerde olamamak. (Elenika)
- Sana ağlama diyemem,unutursun da diyemem,sadece alışacaksın ,alıştıkça da kalbindeki acı azalacak. (Ah Mana Mu)
- "Durmadan okuyordum, okudukça üzerimden kalın örtüler kalkıyordu sanki. Sözcüklerin arasına giriyor, cümleyi ve getirdiği mantığı izliyor, aynı zamanda hem ruhsal hem de bedensel bir doyuma eriyor, zevkten gözlerimi kapatıp öylece duruyordum, hiç kıpırdamadan..." (Ve Yokmuş)
- "Her seferinde kitaplara sığınıyordum. Harfleri seviyordum. Yan yana gelen cümleler beni büyülüyordu. Yazı sihir gibiydi. Çok güçlüydü, o kadar güçlü olmayı isterdim." (Ve Yokmuş)
- "Hayat ön provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir." (Charlie)
- "Sonsuza uzayan raflar, uzun yollar gibiydi ve her kitap can gibi bir yük, her kitap bir nefes, her kitap bir pencere..." (Ve Yokmuş)
- Amacınız zarar vermekse, güce ihtiyacınız vardır.. Diğer her şey için sadece sevgi yeterlidir.' - Charlie Chaplin (Charlie)
- Bulutlara bak.Görüyor musun dünya nasıl da dönüyor hiç hissettirmeden.Farkına bile varmıyorsun geçen ömrün. Şu an daha mı hızlı dönüyor ne.Bak bulutlara,acı çekiyorlar,zaman dursa ,dünya dönmese oldukları yerde kalacaklar.Biz hep içi boşalmış yağmur bulutlarını izlesek... (Elenika)
- ''Hayat başka bir şeydi...Anlamlandıramadığı anlamlarla yüklü olan...'' (Katre)
- "Ben artık gelmelerine izin vermiyorum, gitmemeleri için." (Ve Yokmuş)
- 'Ölümün nefesini ensesinde hisseden biri her şeyi yapabilir. Dünyevi telaşların ne kadar uzağındadır artık. İstediği kuralı koyabilir kendine ya da istediği kuralı yıkabilir. İstediği kadar içebilir. İstediği şehirlere gidebilir. Sözcüklerine istediği yalanı bulaştırabilir. Boğaz köprüsünün halatları üzerinde yürümeye cesaret edebilir. Bütün dünyayı avuçlarında ufalayabilir. Lodosla yarışabilir. Yakasına taktığı bir deniz kabuğuyla bütün suları keşfedebilir. Bunu bilmek nasıl bir özgürlük hissiydi...' (Elenika)
- Kış çöker,üşürsün,yalan söylersin.Birer birer halkalar çerçeve olur gözlerinde ,orada birikir gözyaşın.Kalabalıktı ,yürüyorduk herşeyden habersiz sonra aniden tosladık birbirimize, "Pardon" dedik aynı anda...Bu kadardı işte ,hepsi bir "pardon" uzunluğunda .Yine karışacağız kalabalığa.Bir "pardon" daha sığmayacak ömrüme...Sonra toprağa karışacağız...Bir çam ağacının iğnesi olup batacağız gökyüzünün göğsüne... (Elenika)
- İnsanlar rahat bıraksa, hayat harika olabilirdi.. (Charlie)
- "Yaşamı akışına bırak, çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin..." (Elenika)
- ''Bazen bir karesine aşık olursun adını unuttuğun filmin ve hep aynı sahneyi hatırlarsın tıpkı yaşadıkların gibi. Kaç parçaya bölünüp kaç ayrı hayat yaşayabilirim ki? Zor oldu ama kararımı verdim, kendimi seçtim ben, benimle mutlu olmayı öğreneceğim. Kaybedecek hiçbir şeyim yok, öyle özgürüm ki. Doku uyumsuzluğu olan ruhlara ne yapılabilir ki.'' (Katre)
- Gün batımı çökmüştür yüreğine Ne karanlık ne de tam aydınlık Orda bir yerde Öylesine Özlem Acı Anı Bir ömür geçmiştir artık Ne gece olmuştur ne sabah Sızı Sır Sonsuz bir sessizlik sorna... (Ah Mana Mu)
- ''Ama çocuklar hala ölüyor, onların saçlarını okşayacak torunları olmayacak hiç. İnsanlar hala birbirlerinin duygularını sömürüyor, türlerini korumak için. Çocuklar hala çok korkuyor.'' (Katre)