diorex
life

Eski Sevgili - Leyla Erbil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Eski Sevgili kimin eseri? Eski Sevgili kitabının yazarı kimdir? Eski Sevgili konusu ve anafikri nedir? Eski Sevgili kitabı ne anlatıyor? Eski Sevgili kitabının yazarı Leyla Erbil kimdir? İşte Eski Sevgili kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.02.2022 00:00
Eski Sevgili - Leyla Erbil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Leyla Erbil

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789754584110

Sayfa Sayısı: 244

Eski Sevgili Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çok iyi yetişmiş, zengin gözlemlere sahip olan Leyla Erbil, kalemini 12 Mart faşizminin işkence odaları, düşünce zindanlarında dolaştırıp, okuyucularına tüyler ürpertici kötülüklerin kol gezdiği günlerde iki eski devrimcinin uzun yıllar sonra karşılaşıp sevişmelerini betimliyor. Bunlar, sonraki kuşakların eski tüfek dedikleri ülkenin ilk devrimcilerinden biraz sonra gelmiş olan kuşakların bireyleridir. Onların da daha öncekiler gibi yaşamları yıkılmış çarçur olup gitmiştir.

-Hasan İzzettin Dinamo-

Yazarın hırçın sesinin en tizleştiği kitabı: Eski Sevgili.

-Füsun Akatlı-

Eski Sevgili Alıntıları - Sözleri

  • Hep kandırıldık, hep, tüh!
  • Sevilmek iyi edermiş insanları. Ben hiç mi sevilmedim?
  • Altın altındır anam, sen beni dinle, çıkması var inmesi yok.
  • Sevilmek iyi edermiş insanları. Ben hiç mi sevilmedim?
  • Öfkelenmeyi bil oğlum, haksızlıkla yüz yüze geldiğin anda öfkelenmesini bil!
  • Cumhuriyeti yaratan o dehadır, bunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.
  • - Sevilmek iyi edermiş insanları. Ben hiç mi sevilmedim..?
  • Devrimciler ölür, devrimler yaşar.
  • …yaşam, genç kızlığının kitap sayfaları arasında saklayıp kuruttuğu, arada bir açıp baktığı, o ince yerlerinden çoktan beri eriyip dökülmüş ak yasemin değildi, kirlenmeyi, pislenmeyi göze alarak, ayıpları, yasakları sevinç ve acıları üstlenerek götürülmesi gerekiyordu yaşamın.
  • Kalmış mıydı aşk örneğin insanlar arasında? Böyle bir toplumda sağlıklı bir aşk olabileceğine inanılabilir miydi?
  • Sevilmek iyi edermiş insanları. Ben hiç mi sevilmedim? Neden? Nedir SEVGİ? …SEVGİ midir açan yüreği?..
  • Sevmeyi istiyordu. Kendini kandırmadan, karşısındakini de kandırmadan sevmek. O vakit bu düzende aşkın olmazlığı yaralıyordu onu. O yara içinde taşınıyor, bir elmas parçası gibi patlatıyordu içini, kesici bir elmas taş gibi. Asıl sevgiden, asıl sevişmekten alıkonulan insanın elinde hem kendisini, hem karşısındakini kanatan bir parlaklık, onu hırslı olmaktan alıkoyan bir başka ışıktı bu. Hırsı, dünyanın istediği biçimde değişmesine engel olanlara karşı bilediği bir hınçtı.

Eski Sevgili İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap toplam beş öyküden oluşmakta olup kitaba ismini veren Eski Sevgili beşinci öyküdür.Leyla Erbil’in ilk okuduğum kitabı.Hayal gücü yelpazesi geniş.Sürekli iç çekişmeler ve olaylar arasında gidip geliyorsunuz. (İlkay ağa)

 İlk baskısı 1977’de yapılmış. Söylemeye bile gerek yok, fazlasıyla gerçekçi ve sarkastik. İçinde ikisi kısa, üçü uzun olmak üzere toplam beş öykü var: Konuşmadan Geçen Bir Tren Yolculuğu, Clinton Godson, Biz İki Sosyalist Erkek Eleştirmen, Bunak ve Eski Sevgili. Kitaba adını veren Eski Sevgili adlı novela, yazarın ilk uzun öyküsüymüş. 1973-76 arası yazılmış. Sol ve devrim, devrim umudu öykünün her yerinde. Öykünün başkahramanı, banka emeklisi Nigâr, annesiyle mütevazı bir yaşam sürmekte. Vaktiyle hiç olmayacak biriyle evlenip, birkaç ay içinde de ayrılmış. Çocukluğundan beri kendisini çevresindekilerden farklı görmüş, herkesten yüksek düşünceleri olduğuna inanmış Nigâr, kendince devrimci görüşlere sahip ama hareketin içinde olacak kadar da cesur değil. Sosyalist geçinen alkoliklerle, akşamcılarla meyhanelerde devrim hayali kurmakta. Kadınlığını, toplumun kurallarına sıkı sıkıya boyun eğip yıllarca bastırmış olan Nigâr, eski sevgilisi - evli ve çocuklu - Salih’in ortaya çıkışıyla kendisini bir iç hesaplaşmanın ortasında bulur. Bir yanda kızını yaşlılık günlerinin garantisi olarak gören annesi, bir yanda yaşanmadan geçmiş yıllar ve pişmanlıklar… (noname)

Okuduğum kitapları birisiyle konuşmalıyım. Size yazmak içimden gelirken kadın doğmuşum diye kendimi tutup yazmamak, onuruma dokunur benim. Ayrıca bu, hem toplumun bana sormadan koyduğu yasaklara boyun eğmek,hem de benim kadınlığımı çok önemsemem demek olur.Bense aşmışımdır bu soy saplantıları çoktan. Yaşam buydu işte; yaşam, genç kızlarının kitap sayfaları arasında saklayıp kuruttu, arada bir açıp baktığı, o ince yerlerinden çoktan beri eriyip dökülmüş ak yasemin değildi, kirlenmeyi, pislenmeyi göze alarak, ayıpları, yasakları sevinç ve acıları üstlenerek götürülmesi gerekiyor yaşamın. Selam:) İlk kez okuduğum ve oldukça farklı ve güçlü bir bir kalemi olan bir kitap ve yazar #eskisevgili # leylaerbil çok değerli arkadaşım sayende çok güzel kitaplarla tanıştım teşekkür ederim: ) Kitap 5 öyküden oluşuyor.1.Konuşmadan geçen bir tren yolculuğu 2.Clinton Godson 3.Biz İki Sosyalist Erkek Eleştirmen 4.Bunak kitaba adını veren 5.Eski Sevgili. Yazarın ilk novellasıymış. Her öyküde kadını, anneliği ve kadına biçilen kalıpları vurguluyor. Devrimi ve devrim içinde yer almak istemesine rağmen giremeyen kadını , bastırılmış duyguları , gelenek ve tabuları farklı bir dille vurguluyor . Okuduğum ilk kitabı fakat önümüzdeki aylarda devamı kesinlikle gelecek.Farklı anlatımlardan hoşlanıyorsanız bir okuyun derim İyi tatiller, keyifli okumalar:) Sevilmek iyi edermiş insanları. Ben hiç mi sevilmedim? Neden? Nedir SEVGİ? Kendilerini topluma adayabilmiş kişiler ,din şehitleri halkı kurtarmak için can verenler, SEVGİ midir açan yüreği?.... “... Haksızlıkla yüz yüze geldiğin anda sana doğru yolu gösterecek olan tek şey yüreğinde duyacağın o derin öfkedir. Kalıplaşmamış bir öğüttür öfke. Öfkelenmeyebil oldum, haksızlıkla 100 yüze geldiğin anda öfkelenmesini bil!” “Canım benim! Herkese yetiştirilen bir sözcük, bir dil pelesengi... ... Analık kadının içine tanrı tarafından konulmuş bir ateştir (deruniokur)

Kitabın Yazarı Leyla Erbil Kimdir?

Orta sınıf ailenin üç kız kardeşten ortancası. İlk, orta ve liseyi İstanbul okullarında okudu. İstanbul Üniversitesi'nde İngiliz Edebiyatı bölümünde eğitim gördü. Son sınıfta ayrıldı. Çeşitli işlerde çalıştı. Evlenerek bir süre Ankara ve İzmir'de oturdu. 1961 de İstanbul'a döndü. Evli ve bir kızı var (Fatoş Erbil-Pınar).

Yazarlığa hikâyeyle başladı. İlk yayınlanan hikâyesi Uğraşsız'dır; (Seçilmiş Hikayeler Dergisi, 1956 Ankara) Giderek Dost, Yeni Ufuklar, Yeditepe,Ataç, Papirus, Yelken vb Edebiyat Dergilerinde yazı ve hikâyeleri göründü. Erbil, kendinden önce yerleşmiş olan yazın akımlarına bağlı kalmadı; roman, hikâye ve düz yazı metinlerinde ortodoks Marxçıların karşısında yer almasıyla tanındı. Psikanilizin özgürleştirici yöntemlerinden yararlanarak, dinin, ailenin, okulun, toplumsalın ürettiği tabularla dolu ideolojilere karşı 1956'da başlayan mücadelesini dilin oturmuş kelime hazinesi ve söz dizimi kuralarını değiştirme çabasıyla sürdürdü. Yeni bir biçim ve biçem geliştirdi. Başlıca düşünce kaynakları Marx ve Freud olarak belirtildi.

Leyla Erbil, 1970 Türkiye Sanatçılar Birliği, 1974 Türkiye Yazarlar Sendikası kurucularından olup, PEN Yazarlar Derneği üyesidir. 1961'lerde Türkiye İşçi Partisi üyesi olan Erbil, Türkiye İşçi Partisi'in Sanat ve Kültür Bürosu'nda görev almıştır. 1979'da çağrılı olarak gittiği ABD'de kendisine, Iowa Üniversitesi Onur üyeliği verilmiştir. Edebiyat Ödüllerine katılmayan Erbil, 2000- 2001 yılı Ankara Edebiyatçılar Derneği Onur Ödüllerini kabul etmiş, 2002 yılında ise, PEN Yazarlar Derneği tarafından Nobel Edebiyat Ödülü'ne ülkemizden ilk kadın yazar adayı olarak gösterilirken, "Türk dili ve edebiyata egemenliği, aynı zamanda insana, hayata ve dünyaya karşı sorumlu aydın tavrı" vurgulanmıştır. 82 yaşında vefat eden Leyla Erbil,Zincirlikuyu Mezarlığı 'nda defnedildi.

Leyla Erbil Kitapları - Eserleri

  • Cüce
  • Tuhaf Bir Erkek
  • Mektup Aşkları
  • Üç Başlı Ejderha
  • Kalan
  • Tuhaf Bir Kadın

  • Gecede
  • Zihin Kuşları
  • Eski Sevgili
  • Karanlığın Günü
  • Hallaç
  • Cinsel Öyküler
  • Eski Sevgili

Leyla Erbil Alıntıları - Sözleri

  • Mustafa Kemal'e o dönemde, "Bu da bizim Hitler" diyenler çıkmış yarı şaka yarı ciddi. (...) Onu eleştirebilmemiz bile bir damla da olsa geldiğimiz demokratik yer yüzündendir. Hele bugün burun buruna geldiğimiz şeriatın dalavereci, hunhar yüzüne tanıkken! (Zihin Kuşları)
  • …yaşam, genç kızlığının kitap sayfaları arasında saklayıp kuruttuğu, arada bir açıp baktığı, o ince yerlerinden çoktan beri eriyip dökülmüş ak yasemin değildi, kirlenmeyi, pislenmeyi göze alarak, ayıpları, yasakları sevinç ve acıları üstlenerek götürülmesi gerekiyordu yaşamın. (Eski Sevgili)
  • Ah dostum, kitaplar da olmasa ben ne yapardım! Bü­tün gecelerimde onlar var şimdi. Onlar benim dostum ve her şeyim. (Mektup Aşkları)
  • "Haksızlıklara karşı intikam duygusuna kapılmamak bir marifet midir?" (Tuhaf Bir Kadın)
  • Her fırsatta azar işitiyorum densizden (Tuhaf Bir Erkek)
  • (...) konuşulmak, dostlanmak, gülmek gereksinmesindeydim alabildiğine. (Hallaç)

  • Aslında bastırma kaçışla ret arasında bir aşamadır. (Tuhaf Bir Erkek)
  • Bu kapıları bana Atatürk açtı softa herif anladın mı? Atatürk açtı bu kapıları bana, sen kim oluyorsun da yeniden o karanlık deliklere tıkmaya kalkıyorsun Türk kadınını ha? (Tuhaf Bir Kadın)
  • Gelenek bütün şiddetiyle omuzlarına ve bileklerine çökmüş Ortaçağ Türkiyesi'nin! (Kalan)
  • Türk sinemasına can suyu veren Yılmaz Güney 'i "katil" olarak göstermekten öte düşünceşer üretemiyorlarsa yazınımızın işi gerçekten de zor demektir. (Zihin Kuşları)
  • Şimdi ona gitsem sevinir, severim onu, nasıl iğreniyorum ondan... (Gecede)
  • sen hiçbir yere ait değilsin, aitsiz kimliksin sen... (Cüce)
  • «İyi dinle anacığım: öyle güzel şeyler oldu ki, sana haber vermeye geldim; dünyadan para kalktı, biliyor musun? Artık kimse kimseye para vermiyor, istediğini alıyorsun istedi­ğin yere gidiyorsun, her şey bedava! Hastahaneler bedava! Doktor bedava! Yemek içmek bedava! Otobüs bedava! Ver­giler kaldırıldı! Gaz bedava!..» (Karanlığın Günü)

  • Kadın katilliği aldı başını gitti Karısını öldüresiye Dövenler Öldürenler Ve tüm katiller Zengin oldu (Tuhaf Bir Erkek)
  • «Kahve de kalmamış ki sana bir fincan kahve ikram ede­yim! Bari çay koyayım demlensin.» (Karanlığın Günü)
  • “Hem anlamak ya da bilmek açmazlardan kurtulmak demek değildir ki!” (Tuhaf Bir Kadın)
  • " Bugün yaşamın anlamı dediğin şey, yarın bir taş parçasından daha anlamsız olabiliyor. Bu kadar ince bekleyişler gerekir mi acaba? " (Mektup Aşkları)
  • F. Kafka'nın babası hepimizin babasıdır: sakatlayan, hadım eden, alt edilmek korkusuyla delice geberten baba. (Zihin Kuşları)
  • Sonra ben de televizyonu kapadım, lanet ettim kendime, Amerikalarda onca yıl, "İslam'da hümanizma" anlatmıştım!.. Televizyonu kapadım günlerce açmadım. (Cüce)
  • Devrimciler ölür, devrimler yaşar. (Eski Sevgili)

Yorum Yaz