Filistin Sabahları - Susan Abulhawa Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Filistin Sabahları kimin eseri? Filistin Sabahları kitabının yazarı kimdir? Filistin Sabahları konusu ve anafikri nedir? Filistin Sabahları kitabı ne anlatıyor? Filistin Sabahları PDF indirme linki var mı? Filistin Sabahları kitabının yazarı Susan Abulhawa kimdir? İşte Filistin Sabahları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Susan Abulhawa
Çevirmen: Bilge Barhana
Orijinal Adı: Mornings in Jenin
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9789752897595
Sayfa Sayısı: 406
Filistin Sabahları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Amal, 1948 yılında İsrail Devleti'nin kurulmasıyla ailesi yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan sürüldükten sonra Cenin Mülteci Kampı'nda doğup büyümek zorunda kalan akıllı bir çocuktur. Babasından köyleri Ayn Hod'un nasıl cennet gibi bir yer olduğunu dinler, tüm diğer mülteciler gibi, zeytin ve incir ağaçlarının gölgesine dönmeyi düşler.
Ancak, aileyi yurdundan eden savaş onları birbirlerinden de ayrı düşürür. Amal'ın babası kaybolur, ağabeyi Yusuf kaçırılır. Bir diğer ağabeyi İsmail ise henüz bebekken İsrailli bir asker tarafından kaçırılmış, David adında bir Yahudi olarak yetiştirilmiştir. Tüm bu olanlardan sonra aklını kaybeden annesinin ise Amal'a bakacak gücü kalmamıştır.
Kendi kendini yetiştiren Amal Amerika'ya kaçmayı başarır. Abulheja ailesinin hikâyesini gelecek nesillerine aktarabilecek bir tek o kalmıştır. Omuzlarında bu yükü taşırken bir yandan da ülkesinin, Filistin'in yok oluşuna şahit olur.
Filistin Sabahları, tarih, kimlik, arkadaşlık, aşk, savaş ve umutla örülü, yürek burkan çarpıcı bir roman. Filistin sorununa farklı bir bakış açısıyla yaklaşan, Ortadoğu'nun kalbinden kopup gelen bir aşk hikâyesi: Filistin aşkının hikâyesi.
(Tanıtım Bülteninden)
Filistin Sabahları Alıntıları - Sözleri
- “A woman emptied of her past. The truth is that I wanted to be someone else.”
- “Forty generations with their imprinted memories, secrets, and scandals. All carried away by the notion of entitlement of another people, who would settle in vacancy and proclaim it all- all that was left in the way of architecture, orchards, wells, flowers, and charm.”
- Toprağına; üzerindekilerle birlikte el konulabilir ama kimse bilgini be diplomalarını senden alamaz.
- Çocukken Hacı Salim bana, yeterince uzun ve dikkatli bakarsam bütün soruların cevaplarını gökyüzünde bulabileceğimi söylemişti.
- “The inescapable truth that Palestinians paid the price for the Jewish holocaust. Jews killed my mother’s family because Germans had killed Jolanta’s.”
- "Anlatırım anlatmasına ama kırar bu yüreğinin camdan örtüsünü ve işte onun tamiri yoktur."
- Ama sen yüreğimde varolduklarını bile bilmediğim yerlere dokundun.
- Savaştan sonra babamın yokluğu okyanus ve içindeki tüm balıklar kadar büyümüştü. Bütün gökyüzü ve yeryüzü ve onların tüm kuşları ve ağaçları kadar. Yüreğimdeki ağrı, evren ve içindeki tüm gezegenler kadar büyüktü.
- "Hiç kimse bir ağacın sahibi olamaz." diye devam etti. O sana ait olabilir ancak ve sen de ona. Topraktan geliriz ona emeğimizi ve sevgimizi veririz, o da bunun karıştığında bizi besler. Öldüğümüzde yine toprağa döneriz. Bir bakıma o bizim sahibimizdir. Filistin bizim sahibimizdir ve biz ona aidiz.
- Onu kendime rağmen seviyordum, ölçülemeyecek kadar çok seviyordum. Sonsuz seviyordum. Ve o sevgiden de dünyaya duyduğum öfkeden korktuğum kadar korkuyordum.
- “The children we would have, the places we would go, the home we would build, the laughter we’d share and the songs we’d sing, the life we’d live, the love.. Killed. Ashes, ashes, all fall down.”
Filistin Sabahları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kudüs..: Her ülkenin edebiyat repertuvarında Yahudilerin Naziler tarafından uğradığı zulmü anlatan bir roman var şüphesiz. Ancak Siyonist Yahudilerin Filistinlilere ettiği zulme romanlar bile kayıtsız kalmış. Belki de bu zamanda okunacak en güzel romanlardan biri. Müslüman toplumun acısını yukarı ülkeler paylaşamıyor maalesef, en azından biz acımıza sahip çıkalım, Kudüse sahip çıkarmıyorsak bile... (Ruveyda)
İnsanlık tarihinde toprak savaşlarının,varoluş mücadelelerinin insanları ne derece acımasızlaştırdığını bir kez daha gözler önüne seren bir kitap daha oldu benim için. Topraklarından koparılan Yahudi toplumunun, sığındığı toprakları ele geçirmek için,kendilerine yapılan zulmü çok çabuk unutup günahsız Filistin halkına aynı zulmü nasıl reva görebildiğini okumak insanın içini acıtıyor. Yazar İsrail devletinin kuruluş sürecindeki tarihi gerçekleri, arasına oldukça başarılı bulduğum hüzünlü bir hikaye yerleştirerek aktarmış.Kullandığı dil çok sade.Kitap başlangıçta ağır aksak ilerliyor.Ancak sonlara doğru unutturuyor başlangıçtaki sancıyı...Okumanızı tavsiye ederim. (Z.Korkmaz)
Filistin Sabahları PDF indirme linki var mı?
Susan Abulhawa - Filistin Sabahları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Filistin Sabahları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Susan Abulhawa Kimdir?
Filistin asıllı Amerikalı yazar. Ailesi 1967 Savaşı'nın mültecilerindendi; gençliği işgal altındaki Doğu Kudüs'te, Kuveyt'te ve Ürdün'de geçti. Kızıyla beraber Pennsylvania'da yaşamakta olan Abulhawa, Playgrounds for Palestine isimli sivil toplum örgütünün kurucusudur.
Susan Abulhawa Kitapları - Eserleri
- Filistin Sabahları
- Yüreğimin Senden Tarafı
- Während die Welt schlief
Susan Abulhawa Alıntıları - Sözleri
- „Haklı olduğun halde sana sus diyorlarsa, o yerde özgürlük yoktur demektir.“ (Während die Welt schlief)
- “A woman emptied of her past. The truth is that I wanted to be someone else.” (Filistin Sabahları)
- Savaştan sonra babamın yokluğu okyanus ve içindeki tüm balıklar kadar büyümüştü. Bütün gökyüzü ve yeryüzü ve onların tüm kuşları ve ağaçları kadar. Yüreğimdeki ağrı, evren ve içindeki tüm gezegenler kadar büyüktü. (Filistin Sabahları)
- “The inescapable truth that Palestinians paid the price for the Jewish holocaust. Jews killed my mother’s family because Germans had killed Jolanta’s.” (Filistin Sabahları)
- "Ölüm özgürlüktü bizim için..." (Während die Welt schlief)
- "Savaş hepimizi değiştirdi, bilhassa anaları..." (Während die Welt schlief)
- Die Erniedrigung dieses Krieges brannte sich in ihre Haut ein.“ („Bu Savasdsn dolayi Asagilanmalari derilerinin en altina isliyordu“ (tam net ceviremesemde mantik cevirisi)). (Yüreğimin Senden Tarafı)
- Gördüğüm işkenceye "dayanamıyorum" deyip düşmanımı mutlu edeceğim yerine ölmeyi tercih ederim. (Während die Welt schlief)
- "Tankerin altında can vermek birçok Filistinlinin kaderidir..." (Während die Welt schlief)
- “The children we would have, the places we would go, the home we would build, the laughter we’d share and the songs we’d sing, the life we’d live, the love.. Killed. Ashes, ashes, all fall down.” (Filistin Sabahları)
- "Anlatırım anlatmasına ama kırar bu yüreğinin camdan örtüsünü ve işte onun tamiri yoktur." (Filistin Sabahları)
- "Hiç kimse bir ağacın sahibi olamaz." diye devam etti. O sana ait olabilir ancak ve sen de ona. Topraktan geliriz ona emeğimizi ve sevgimizi veririz, o da bunun karıştığında bizi besler. Öldüğümüzde yine toprağa döneriz. Bir bakıma o bizim sahibimizdir. Filistin bizim sahibimizdir ve biz ona aidiz. (Filistin Sabahları)
- Toprağına; üzerindekilerle birlikte el konulabilir ama kimse bilgini be diplomalarını senden alamaz. (Filistin Sabahları)
- Ama sen yüreğimde varolduklarını bile bilmediğim yerlere dokundun. (Filistin Sabahları)
- Çocukken Hacı Salim bana, yeterince uzun ve dikkatli bakarsam bütün soruların cevaplarını gökyüzünde bulabileceğimi söylemişti. (Filistin Sabahları)
- Onu kendime rağmen seviyordum, ölçülemeyecek kadar çok seviyordum. Sonsuz seviyordum. Ve o sevgiden de dünyaya duyduğum öfkeden korktuğum kadar korkuyordum. (Filistin Sabahları)
- „Haja Nazmiyya hat den Anruf gekriegt. Inna lillahi wa inna ilayhi raja‘un. Wir kommen von Gott, und zu ihm kehren wir zurück.“ (Yüreğimin Senden Tarafı)
- “Forty generations with their imprinted memories, secrets, and scandals. All carried away by the notion of entitlement of another people, who would settle in vacancy and proclaim it all- all that was left in the way of architecture, orchards, wells, flowers, and charm.” (Filistin Sabahları)
- "Hislerini anlamayana söyleme, üzülürsün." (Während die Welt schlief)
- „Umut ne bir konu, nede bir teori. Umut bir Yetenek.“ (Orjinal Almancadan: „Hoffnung ist weder ein Thema Noch eine Theorie. Sie ist ein Talent.“) (Yüreğimin Senden Tarafı)