Hışırtı - Rasim Özdenören Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hışırtı kimin eseri? Hışırtı kitabının yazarı kimdir? Hışırtı konusu ve anafikri nedir? Hışırtı kitabı ne anlatıyor? Hışırtı PDF indirme linki var mı? Hışırtı kitabının yazarı Rasim Özdenören kimdir? İşte Hışırtı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Rasim Özdenören
Yayın Evi: İz Yayıncılık
İSBN: 9789753554312
Sayfa Sayısı: 152
Hışırtı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Çağdaş Türk hikâyeciliğine yepyeni bir çehre ve yerli bir boyut getiren Rasim Özdenören, hikâyelerinde bireyin bilinçaltı derinliğine inerek ruhsal çözümlemelerde bulunurken, susturulmuş ve bastırılmış duyguların dış dünyanın gerçekliğiyle çakışmamasından kaynaklanan insanlık trajedilerini, olayın sosyolojik, tarihsel, ekonomik temellerini de vererek doyumsuz bir üslûpla anlatır. Keskin ve köklü bir kültür değişiminin yaşandığı ülkede, bu değişimin kuşaklar arası iletişimsizliği nasıl derinleştirdiği, giderek nasıl kopma noktasına gittiği işlenirken insan olgusu sadece dış yapısı ve davranışlarıyla ele alınmaz; onun bilinçaltı boyutu ve zihinsel macerasının topografyası da ortaya çıkarılır. Hışırtı bütün bu karakteristik öğelerin yer aldığı hikâyelerden oluşmaktadır...
Hışırtı Alıntıları - Sözleri
- Herkes kendi içine kapanmıştı. Artık kimsenin yeni dostluklara ihtiyaç duymayacağı bir çağa gelmişler ve o çağın keyfini çıkartmaya çalışıyor hali içindeydiler.
- Nasıl hissettiğimi soruyorsan, bin yaşında olduğumu söylerim sana.
- "Bak, dedi, bu sözümü ciddiye al: insan sevdiğiyle birliktedir, bu demektir ki, sevgili sevenle birlikte, dahası onun içinde hareket eder.. demek istiyorum ki, biri ötekinden ayrı değildir. Başlangıçta bile böyledir bu, nerde kaldı ki, işin nihayeti.. Mecnun, Leyla olduğunu söyleyen birine: 'sen sensen, ben kimim?' diye boşuna sormuyordu. Çünkü onu kendi beninden ayrı görmüyordu. Bunun tersi de doğrudur elbet: kişi, 'ben kendimsen sen kimsin?' sorusunu da aynı nedenle sorma hakkını buluyor kendinde, öyle olmuyor mu?"
- Herkes kendi içine kapanmıştı. Artık kimsenin yeni dostluklara ihtiyaç duymayacağı bir çağa gelmişler...
- balonlardan birine tutunarak uçacağını düşünürdü: bu da onun çocuk yanıydı.
- Hayatını yaşa kızım. Hayatımı mı? Elbette. Benim bir hayatım mı var sanıyorsunuz siz?
- Değinemediğin herkes uzak bir yerde sayılırdı.
- " içinde geliştirdiği melankoli denli uzaklara, ufka doğru uzanıp gidiyordu ıssız karlar"
- Nasıl hissettiğimi soruyorsan, bin yaşında olduğumu söylerim sana.
- Çünkü bir sevgi daima, inanılmaz bir durum, ama, daima tahammül edilemez bir şeydir, insanca bir şey.. uzaklıklar, unutmalar.. bunlarla diri kılınabilirdi sevgi..
- "Mihnete katlanan sevendir; sevileninse mihnete ve acıya katlanması zordur!" Cümle böyle diyor ve dediğini bir mısra ile pekiştiriyordu: "aşk öyküsü aralıksız sürer, kesilmez!"
- Neyi bırakmak istiyorsan en başta onu sahiplendiğini ayrımsamıyor musun?
Hışırtı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazar yedi güzel adamdan biri olduğu için kitabı sualsiz okudum.Kitap bir kadının ağzından yazılmış gibi.Severek okuyup bitirdim lakin kitap bittiğinde yarım kalmış hissine kapıldım çünkü anlatılanlar tam anlamıyla sonuçlandırılmamış .Yazar için bu kadın kimdi yada neden hep üstü kapalı anlattı bunlarda merak ettiklerimin arasında. (fadimental)
Rasim Özdenören-Hışırtı: Bu kitap benim bildiğim Rasim Özdenören'in yazdığı tarzda olmayan bir kitap. Yani okuduğumda dedim ki: "Bu elimdeki gerçekten Rasim Özdenören'in kitabı mı?" Deneme kitaplarını okuyup bu kitabını okumak isteyen biri için bu kitap biraz şaşırtıcı olacak. Bu kitapta 17 hikaye var ve 16 hikayenin kahramanı kadın. Rasim Özdenören yazdığı bu eserde gerçek hayatı yazmış sanki. Çünkü burada yazılan şeyleri yaşayan kadınlar da var. Zaten hikaye de bu değil midir? Yaşanmış veya yaşanma ihtimali olan şeyleri yazmak yani. Bence tüm hikayeler için ortak anahtar kelimeler var. Bunlar; toplumda kadın, umutsuzluk, sevgi ve aşkta tutarlılık, modernizm, intihar, intikam, öze dönüş/kendini bulma arayışı, aldatma, kibir, tatminsizlik, tövbe ve isyan. Kitabı biraz derinden okumanız gerekiyor. Anlayabilmek için var gücünüzle odaklanmalısınız. Özellikle birkaç hikayeyi birden fazla okumam gerekti anlayabilmem için. Okuduğunuz için teşekkürler :) (melike)
Uzunca bir süre kitap okuyamadım hayat meşgalesinden sebep, bir iki güne bitirilebilcek kitap hikayelerin sonu bazılarında yarım o konuda tatmin olamadım ama yazarın yazı şekli, hitabını seviyorum (Meryems)
Hışırtı PDF indirme linki var mı?
Rasim Özdenören - Hışırtı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hışırtı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Rasim Özdenören Kimdir?
Rasim Özdenören (d. 1940, Maraş), Türk öykü ve deneme yazarı. İlk ve orta öğrenimini Maraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesini ve İ.Ü.Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. Bir ara araştırma amacıyla ABD'nin çeşitli eyaletlerinde, 1970-1971'de iki yıl kadar kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978'de istifa ederek ayrıldığı devlet memurluğuna bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmış, bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü almıştır.
Rasim Özdenören'in, Türk edebiyatında adını duyurmaya başladığı yıllar, köy romancılığının etkisinin artık azalmaya başladığı, varoluşçu yazarların etkisinin daha fazla hissedildiği yıllardır. O yıllarda roman ve öykü yazarları genel olarak Batı kaynaklı bir anlayışla, sanki dışarıdan bakan bir gözle eserlerini yazmışlardır. Özdenören ise daha çocukluğunda Anadolu'nun birçok ilini gezerek, orada yaşayarak, köyünü, kasabasını, şehrini tanıyarak, kendisine ';ayrıntı avcısı' dedirtecek bir özellik ve güçlü bir tasvir yeteneğiyle, insanın evrensel yanlarını öne çıkararak yazmıştır öykülerini. Yazar, gençliğinin ilk yıllarından itibaren kendine edebiyatı ciddi bir meşale olarak seçen insanlardan oluşan bir arkadaş grubuna dahil olmakla, sonraki yıllarda şekillenecek edebi şahsiyeti için çok önemli bir zemin bulmuştur. Bu arkadaş grubu Özdenören'in anlaşılmasında kilit konumdadır. Çünkü Özdenören'in okumaları, edebi ilgileri büyük oranda bu arkadaş grubunda şekillenmeye başlamış; sonraki yıllarda tanıştığı Sezai Karakoç'un etkisiyle bir bütünlük kazanmıştır. Özdenören'in Amerika'ya gidip orada iki yıla yakın bir süre kalması vesilesiyle çağdaş dünyanın en önemli merkezini tanımasının da eserlerine olumlu yansımaları olmuştur. O, yerli olmak nedir, bu nasıl gerçekleştirilir, sorularının cevabını öyküleriyle vermiş bir yazardır. Hikayelerinin kahramanları, çevremizde rahatlıkla görebileceğimiz, dokunabileceğimiz kişilerdir.
Rasim Özdenören, gerek denemelerinde gerekse öykülerinde, meselenin anlatmak olduğunu ilk öykülerinden başlayarak kavramış bir yazardır. O, İslami kimliğiyle tanınan bir öykücü olmasına rağmen öykülerinde hiçbir zaman, dönemindeki birçok yazarda görüldüğü gibi, inandığı şeyleri okuyucusuna dayatmamış, vermek istediği mesajı öyküyü örselemeden, akışı ve yapıyı bozmadan anlatmayı bilmiştir. Anlatırken de dili ustaca kullanmış, yer yer de adeta şiir yazmıştır.
Rasim Özdenören Kitapları - Eserleri
- Gül Yetiştiren Adam
- Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
- Müslümanca Yaşamak
- Kafa Karıştıran Kelimeler
- Çok Sesli Bir Ölüm
- Yeniden İnanmak
- Kuyu
- Ansızın Yola Çıkmak
- Çözülme
- Aşkın Diyalektiği
- Denize Açılan Kapı
- Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı
- İpin Ucu
- Eşikte Duran İnsan
- Uyumsuzlar
- Ben ve Hayat ve Ölüm
- Hastalar ve Işıklar
- Acemi Yolcu
- Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti
- Hışırtı
- Toz
- Yaşadığımız Günler
- Köpekçe Düşünceler
- Yüzler
- Çarpılmışlar
- İmkansız Öyküler
- Ruhun Malzemeleri
- Düşünsel Duruş
- Red Yazıları
- Çapraz İlişkiler
- Edebiyat ve Hayat
- Açık Mektuplar
- Kent İlişkileri
- İki Dünya
- Hadislerin Işığında Hz. Muhammed
- Yazı, İmge ve Gerçeklik
- Siyasal İstiareler
- İmkânsız Öyküler
- Elli Yılın Öyküsü
- Çözülme
Rasim Özdenören Alıntıları - Sözleri
- Çünkü bir sevgi daima, inanılmaz bir durum, ama, daima tahammül edilemez bir şeydir, insanca bir şey.. uzaklıklar, unutmalar.. bunlarla diri kılınabilirdi sevgi.. (Hışırtı)
- Kısır niyetler, kısır sonuçlar doğurur.Niyete bir aşkınlık yükleyerek, daha doğrusu aşkın niyetlerle yola çıkarak bereket ülkesine ulaşmak mümkünken, kendi nefsanîliğinin dar sınırları içinde kalmak onu eşya ile kendi nefsi arasındaki çorak bir alanda bırakır. (Yeniden İnanmak)
- "Senden uzak kalan tesellisini hasret yaşlarında bulur; düşünelim, ya seni bulan ne olur?" (İmkansız Öyküler)
- “Sevginin içinde o alevi söndürecek Tükenmekte olan fitil gibi bir şey vardır.” Shakespeare (İmkânsız Öyküler)
- "Kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl" (İmkansız Öyküler)
- kentin bu derin uğultusu, bu sürgünlük ve krallık bir gün silinip gidecektir. ne tuhaftır ki, ebedîlik iştiyakı da bu sürgün hayatının ve bu fena olma halinin içinden sökün ediyor. (Kent İlişkileri)
- Ne zaman elimi ona doğru uzatsam elim boşlukta kalıyor. (Uyumsuzlar)
- Hakkın hiçbir zuhuratı yoktur ki, mümin için iman tazelemesine yol açmasın. (Müslümanca Yaşamak)
- Ve şimdi, öyle düşünüyorum ki, tecrübe denilen şey, insanın hayatında yer etmiş olan hayal kırıklıklarının toplamıdır. (İpin Ucu)
- O sıralarda ben kendim miyim, değil miyim, sorusunu tartışıyordu kafasında. Diyordu ki, ben kendimsem, benim benden ayrılmam, benim benden kaçmam mümkün olmamalı: ama ben kendim değilsem, ben kendimden kaçıp kurtulabilirim. (Elli Yılın Öyküsü)
- İnsanın, sevgisi ne türden olursa olsun, onun dışına çıkması diye bir şey söz konusu olmaz ki, onu denesin. Ve zaten böyle bir şey denenebilecek bir şey olsa, o deney o sevginin bitirilmiş olduğu yerde başlar. (Aşkın Diyalektiği)
- Hayatı elde tutmak ölümü ele geçirmekle, mümkün oluyor ve ölümün ele geçirilişi, onu ele geçirenin kendi ölümünü sonuçluyor. (Eşikte Duran İnsan)
- Durmak her zaman beklemek anlamına gelmez. (Toz)
- Onun görmesinden nereye kaçacaksın diye fısıldadı kadın... (Çarpılmışlar)
- Günümüzde kendisine Müslümanım diyenlerin çoğu "çağın gözüyle İslam'a bakma" yaklaşımını benimsemiş durumdadır.. Oysa Müslüman, çağın gözüyle İslam'a bakmaz, İslam'ın gözüyle çağa bakar.. (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)
- Dünya kendi dışında cebinde duran herhangi önemsiz yabancı bir nesne gibiydi. (Çarpılmışlar)
- İnsan, yeryüzünü kendisi için kötü bir döşek haline getirmiştir. (Red Yazıları)
- Özgürlüğümü yitirdiğim yalan. (Ansızın Yola Çıkmak)
- zaman zaman, dön dolaş aynı noktaya gelip takıldığımı, belki daha isabetli bir ifadeyle hiçbir yere kıpırdamamış olduğumu hissediyor; yalnız bunu hissetmekle de kalmıyor, bu hissi de daha önce yaşamış olduğum hissine yakalanıyorum. (Kent İlişkileri)
- "İslâm diyalektiğinin dışında kalan birine her çeşit izahın yetersiz ve kısır kalacağı aşikârdır. Böyle bir hükmün sırrını ancak bir mümin kavrayabilir." (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)