Homeros'un Kızı - Robert Graves Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Homeros'un Kızı kimin eseri? Homeros'un Kızı kitabının yazarı kimdir? Homeros'un Kızı konusu ve anafikri nedir? Homeros'un Kızı kitabı ne anlatıyor? Homeros'un Kızı PDF indirme linki var mı? Homeros'un Kızı kitabının yazarı Robert Graves kimdir? İşte Homeros'un Kızı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Robert Graves
Çevirmen: Deniz Betil
Orijinal Adı: Homer’s Daughter
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786052958216
Sayfa Sayısı: 248
Homeros'un Kızı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Robert Graves, 1955’te yazdığı Homeros’un Kızı’nda Odysseia’yı yeniden yorumlar. Bu kez destanın yazarı efsanelerdeki kör ve sakallı Homeros değil, kendisine Nausikaa diyen ve Sicilya’da yaşayan genç bir kadındır. Bu kadim destanın yeniden aktarımında, Elym halkından bir prenses olan Nausikaa yurdunda olan bitenleri, kendi hayatını ve bugün Homeros’a ait olarak bilinen epik destanı yazmasına ilham veren olayları anlatır. Hiçbir şey yapmadan bekleyip olacakları seyretmek yerine taliplerinin göz koyduğu kral tahtını, kendisinin ve hanesinin geleceğini kurtarmaya niyetlidir. Bu sırada yaşadıklarını da daha sert bir üslubu olan İlyada’nın aksine “bir kadın tarafından kadınlar için tasarlanmış olacak” dediği epik şiire döküp Homeros’un ulaştığı ölümsüzlüğe ulaşmak ister. Şehir şehir dolaşıp Homeros’un destanlarını anlatmayı görev bilen Homeros Oğulları’nın hüküm sürdüğü erkek egemen düzende o da kendini Homeros’un kızı olarak görür.
ROBERT GRAVES (1895-1985): İngiliz şair, romancı ve eleştirmen Graves, Londra’da dünyaya geldi. Yüz yirmiyi aşkın yapıtı arasında I. Dünya Savaşı klasiklerinden Good-Bye to All That (1929; Her Şeye Elveda) adlı otobiyografik yapıtıyla, tartışma yaratan kapsamlı mitoloji araştırmaları da vardır. Londra’daki Charterhouse Okulu’nda öğrenciyken şiir yazmaya başladı. Ben, Claudius (1934) ve devamı niteliğindeki Tanrı Claudius (1934) dışında ünlü Bizanslı komutan Belisarios’un yaşamını öyküleştirdiği Count Belisarius (1938; Kont Belisarios) ve The Golden Fleece (1944; Altın Post) yazdığı diğer tarihsel romanlardır. Graves, The Golden Fleece için araştırma yaparken mitoloji konusunda geniş çaplı bir çalışmaya yönelmiş, bunun sonucunda The White Goddess: A Historical Grammar of Poetic Myth (1948; Beyaz Tanrıça: Şiirsel Mitosun Tarihsel Grameri) adlı yapıtı ortaya çıkmıştır.
Homeros'un Kızı Alıntıları - Sözleri
- Yarı kapanmış yaralara tuz basmak neye yarar?
- Enikleri olan dişi bir köpek, bir yabancı yaklaşınca nasıl hırlarsa kalbim de bağrımda öyle hırlıyor şimdi.
- Derler ki dostluk kurmak için iki kişi gerekir, ama onu bozmaya bir kişi yeter.
- Bir genç kadının iffeti onun için en değerli şeydir.
- "Bir gün ne kadar sürer insan ölünce?"
- "...dostluk kurmak için iki kişi gerekir, ama onu bozmaya bir kişi yeter."
- Bilmediğin bir konuda yalnız kalmak, haksız olduğunu göstermez.
- Ben alt tarafı insanım ve aptalca yanlışlar yapabilirim.
- "Bildiğin bir konuda yalnız kalmak, haksız olduğunu göstermez."
- Bir kez ölünce, ne aşk, ne onur, ne dünya hazları kalır.
Homeros'un Kızı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sizlere Ben,Kirke’den, Akhilleus’un Şarkısı’ndan ve Kızların Suskunluğu’ndan daha muazzam ve kaliteli bir kitap önerisiyle geldim. Uzun zamandır kitaplığımda sessizce sıranın kendisine gelmesini bekleyen Homeros’un Kızı sonunda okundu ve mutlu. Bekletmemin sebebi ise Homeros’un İlyada’sı ve Odysseia ile henüz tanışmamış olmamdı. Ama onları okuyup iyice sindirip anladıktan sonra bu harika kitaba da vakit ayırabildim.Robert Graves ile tanışma kitabım Homeros’un Kızı 1955 yılında yazılmış ve bizlere Odysseia’yı yeniden yorumlamış. Efsanenin yazarı bu sefer kör ve sakallı Homeros değil, Elym halkının prensesi Nausikaa’dır. Prenses Nausikaa gözünden okuduğumuz bu kurgu oldukça sürükleyici ve heyecanlı. Nausikaa bu epik destanını yazarken ilham aldığı olaylar zincirini gösteriyor bizlere. Bir kadın olarak ağlamak ve zırlamak yerine kral babasının tahtını, erkek kardeşlerini ve annesini ayrıca halkını, hanesinin geleceğini kurtarmayı kendisine görev biliyor. Aç gözlü ve pis taliplerini kendisinden ve saraydan uzaklaştırmak için türlü oyunlara bulaşıyor ve cesaret gerektiren zorluklarla da baş ediyor.Tanrıça Athena’yı aklından ve kalbinden hiç çıkarmayan Nausikaa onun gibi bilge ve güçlü olabilecek mi? Akıl kaba kuvvetten üstün mü göreceğiz o halde.Homeros’un oğullarının her yerde anlattığı İlyada ve Odysseia’yı kendi epik şiirinde kadınlara özel kılıyor ve kadınları da yüceltiyor aslında. Ve bunu yaparken de kendini Homeros’un kızı olarak görüyor.Kitabı okumak için mitoloji bilgisine gerek olmadığını belirtenlerin aksine ben İlyada ve Odysseia okumadan başlamamanız daha iyi olur diye düşünüyorum. Olimpos tanrıları ve birçok mit var eser içinde. Bilmeniz okumanızı keyifli ve kolay bir hale getirecektir bence. Son zamanlarda popüler olan Ben, Kirke ve Akhilleus’un Şarkısı ve Percy Jackson serisi gibi kitaplardan başlamanız mitoloji anlamında harika bir başlangıç olabilir. Sonrasında kült klasikler ve sözlüklerle bu bilgiyi iyice doyurabilirsiniz zihninize. Mitoloji seven herkese tavsiyemdir bu arada. Yaşasın mitoloji aşkı! (Sultan)
Homeros'un kızı Nausikaa: Bir mitoloji kitabını daha yemiş bulunmaktayım. Bana göre öbür romanlara göre daha zor okunan bir tür. Hem isimleri karışır zordur çünkü hemde konu olarak savaş olur genelde. Ölümlüler ve ölümsüz tanrılar başta ki tanrı Zeus ile başlar mitolojik hikayeler. Burda ki epik mitoloji hikaye romanlaștırılarak hem daha ilgi çekici hem de daha anlaşılır olmasını sağlamış Robert Graves. Diğer tarih kitaplarında olduğu gibi bunu da akıcı şekilde yazmayı başarmış. Okuduğum 4. Kitabı. kalemine alışkın olduğumu Homeros'un kızı ile fark ettim. Yazarı tavsiye ederim herkese. Bilgi yönünden oldukça güçlü bir yazar. Gelelim kitap ne anlatıyor? Kitap Sicilya'da Eryks dağında yaşayan Elym halkının kralı olan kızının yani prenses Nausikka bir gün kardeşinin (Laodamas) ortadan kaybolduğunu öğrenir. Bunu öğrenen kral ise yani Nausikka'nın babası onu bulmaya Pylos kumsalı yelken açar. Tahtta sadece Nausikka'nın Dayısı Mentor kalır ama o da halk tarafında tahtta sözü geçmez pek. Nausikka da ülkesine sahip çıkmak görevindedir babası gelene dek emanet olarak bakar. Bu sırada ise Nausikka evlenmek zorundadır sarayın önünde ise talipleri toplanır. Tabi Nausikka'nın yüreği başka birindedir. Nausikka'nın bir diğer isteği ise bir epik destan yazmak. Ve bunu başarır ortaya da '' Homeros - Odysseia'' adlı eseri çıkar. Size tavsiyem Homeros- Odysseia okuyup sonra bunu okumak mantıklı olur ama okumasanız da net şekilde anlaşılır. Mitoloji sevenlerin favorisi olcak seviyede bir eser. İyi okumalar dilerim herkese ️ (Nisan T.)
Yunan mitolojisiyle ilgilenen ler için müthiş bir eser diyebilirim. Özellikle Homeros' un iki destanını okuduysanız daha çok seveceğinizden eminim. Sicilyalı Elym Prensesi Nausikaa anlattığı destanla Odysseia’yı yeniden yorumluyor. Meraklıysanız okumalısınız. İyi okumalar. (Elif Elbir)
Homeros'un Kızı PDF indirme linki var mı?
Robert Graves - Homeros'un Kızı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Homeros'un Kızı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Robert Graves Kimdir?
İngiliz şair, romancı ve eleştirmen Graves, Londra’da dünyaya geldi. Yüz yirmiyi aşkın yapıtı arasında I. Dünya Savaşı klasiklerinden Good-Bye to All That (1929; Her Şeye Elveda) adlı otobiyografik yapıtıyla, tartışma yaratan kapsamlı mitoloji araştırmaları da vardır. Londra’daki Charterhouse Okulu’nda öğrenciyken şiir yazmaya başladı. Ben, Claudius (1934) ve devamı niteliğindeki Tanrı Claudius (1934) dışında ünlü Bizanslı komutan Belisarios’un yaşamını öyküleştirdiği Count Belisarius (1938; Kont Belisarios) ve The Golden Fleece (1944; Altın Post) yazdığı diğer tarihsel romanlardır. Graves, The Golden Fleece için araştırma yaparken mitoloji konusunda geniş çaplı bir çalışmaya yönelmiş, bunun sonucunda The White Goddess: A Historical Grammar of Poetic Myth (1948; Beyaz Tanrıça: Şiirsel Mitosun Tarihsel Grameri) adlı yapıtı ortaya çıkmıştır.
Robert Graves Kitapları - Eserleri
- Ben, Claudius
- Homeros'un Kızı
- Tanrı Claudius
- Yunan Mitleri
- İbrani Mitleri
- Kont Belisarios
- Ak Tanrıça
- Herkül'ün Öyküsü
Robert Graves Alıntıları - Sözleri
- Her canın belirli bir ederi vardır. (Ben, Claudius)
- Zenginlik beraberinde tembellik, hırs, zalimlik, sahtekarlık, korkaklık ve efeminelik gibi, Romaya hiç yakışmayan kusurları getirdi. (Ben, Claudius)
- İshak, karısının 20 yıl süren kısırlığını geçirmesi için Tanrıya dualar etti. Tanrı, İshak'ın yakarışını kabul etti ve Rebeka ikizlere hamile kaldı. İkizler çok geçmeden annelerinin rahminde birbirleriyle itişip kakışmaya başladılar. Öyle ki Rebeka bu durumdan bıktı ve "Nedir bu başıma gelenler?" diyerek Tanrıya danışmaya gitti. Tanrı onu şöyle yanıtladı: "Rahminde iki ulus var, Senden iki ayrı halk doğacak, Biri öbüründen güçlü olacak, Büyüğü küçüğüne hizmet edecek." Doğum vakti gelince, Rebeka'nın ikiz oğlu oldu. İlk doğan oğlu kıpkırmızı ve tüylüydü;kırmızı bir cüppeyi andırıyordu. Adını Esav ('tüylü' anlamına gelir) koydular. Sonra kardeşi doğdu. Eliyle Esav'ın topuğunu tutuyordu. Bu yüzden İshak ona Yakup ('topuk tutar' ya da 'hileci' anlamına gelir) adını verdi. Çocuklar büyüdü. Esav, kırları seven usta bir avcı oldu. Yakup ise hep çadırda oturan, sürü besleyen sakin bir adamdı (İbrani Mitleri)
- Bilgelik nerede bulunacaktır ve anlamanın yeri neresidir?' (Ak Tanrıça)
- Ölüm hålâ iktidarda. (Tanrı Claudius)
- Ama kötü de iyi ile birlikte anlatılmalı. (Kont Belisarios)
- 'Seni terk edişi nedendir tek başına Ve yeni bir yola gidişi, Onu sevdiğinde kendi gibi bazen Sevinç verdin mi ona?' 'Onu sevdim tüm gençliğimce, Ama gördüğün gibi artık yaşlıyım: Aşk ne düşen meyveyi sever, Ne de solmuş agacı.' (Ak Tanrıça)
- “sadece bir ölümlü” , diye haykırdı persephone. (Yunan Mitleri)
- '' Sürekli intikam almak ve ceza vermek zorunda olmak, onurlu bir adam için çok acı verici bir durumdur. '' (Ben, Claudius)
- İbrani söylenceleri, kadınları Tanrısal kahramanlar tarafından sürülen ve tohum atılan birer toprak parçası olarak ele alır - edilgen, dolayısıyla da yanlış bir çiftçinin toprağına girmesiyle yaşayacaklarından dolayı tamamen suçsuz biri. Musa Yasalarındaki cinsel birlikteliğe dair yasaklamalar sadece erkekleri kapsıyordu ve her ne kadar zinaya ait bir delil bulunduğunda kadın da aşığı gibi taşlanarak ölüme mahkum ediliyor olsa da kadın istemeyerek bu suça karışan biri olarak görülüyordu - tıpkı bir erkeğin cinsel istismarına uğrayan talihsiz bir hayvan gibi. (İbrani Mitleri)
- Tykhe, Zeus'un bütün ölümlülerin hayatları boyunca sahip olacakları şans ve servetin dağıtıcılığı görevini verdiği kızıdır. Talih Tanrıçası, bereket boynuzundan aldığı talih ve şansı ölümlülerin bazısına bahşediyor, diğerlerini ise sahip oldukları her şeyden mahrum bırakıyordu. Elindeki topla insanlara dağıttıklarının adil olması gerekmiyordu, zira bir aşağı bir yukarı giden top insanları tamamen şans eseri seçiyordu. Ancak dağıttığı talihten payına düşeni aldıktan sonra, servetlerine güvenerek ne tanrılarına kurbanlar sunan ne de yoksulları doyuran ölümlüler karşılarında Tanrıça Nemesis'i bulurlardı. Evi Attika'daki Ramnus'da olan Nemesis, bir elinde elma yaprağı diğerinde ise bir çark taşır ve geyik resimleriyle süslenmiş gümüş bir taç giyerdi. Boynundan aşağı sarkan kırbaçlara da sahip olan Tanrıça, Okeanos'un kızıydı ve aynı zamanda Aşk Tanrıçası Aphrodite gibi eşsiz bir güzelliğe sahipti. (Yunan Mitleri)
- Pegasus'un asıl ismi Aganippe'dir. Aganos Artemis ve Apollon'un dingillerine uygulanmış Homerik bir sıfattır ve 'merhametli bir olum vermek' demektir. Dolayısıyla da Aganippe 'Merhametle yok eden Kısrak' anlamını taşıt. Bu cıkarım Arpa Ana Demeter'in tanrı Poseidon tarafından kovalandığı Yunan efsanesi tarafından desteklenmektedir. Demeter Poseidon'dan kacmak için kendini bir kısraga çevirir ve Arkadyalı Oncios'un atları arasına saklanır, ancak Poseidon bir aygıra donuşerek onu yakalar. Demeter'in bu kızgınlıgın Oneum'da bulunan ve Demeter Erinnys adlı heykelinde ifade buldugu soylenir; Ofke (The Fury). (Ak Tanrıça)
- Bir annenin kusurunun bedelini bu zavallıcıklar mı ödeyecek, insafsız adam? (Tanrı Claudius)
- Eğer bu çocuk erginlik dönemine ulaşırsa, birinci sınıf bir general olur; çünkü general olmanın en önemli altı niteliğine sahip: 'Sabır, cesaret, yaratıcılık, elindeki güçlerin idaresi, saldırıda farklı silahların kullanımı ve can alıcı darbenin zamanlaması. (Kont Belisarios)
- "Ve kayıp giden bu sonsuz akış" (Tanrı Claudius)
- Senin guzelligin ve her şey ki sen olan Baki kalan tek şeydir. (Ak Tanrıça)
- Ama gerçek vatanseverler için özgürlük altından değerliydi. (Tanrı Claudius)
- Para bedensel rahat sağlamak dışında neye yarar. (Kont Belisarios)
- 'Nasıl bileyim senin gerçek aşkını O kadar çoğunu gördüm ki, Kutsal topraktan gelirken, Geleniyle gidenini?' 'O ne beyaz, ne kahverengi Ama cennet kadar güzel; Onun ilahi görünüşünde yok kimse, Ne dünya da, ne göklerde.' (Ak Tanrıça)
- Kronos, kutsal bitkisi meşe olan kız kardeşi Rhea ile evlendi. Toprak ana ve ölmekte olan babası Uranos, oğullarından birinin bir gün Kronos'u devirecegi kehanetinde bulundu. Bu nedenle her yıl Rhea'nın kendisi için doğurdugu çocugu yuttu. İlk olarak Hestia'yı, daha sonra Demeter'i sonra He-ra'yı, daha sonra Hades'i ve en sonunda da Poseidon'u yutarak varlıgını tehdit edebilecek tehlikelerden kurtulmayı denedi. Rhea çok öfkelendi. Üçüncü 0ğlu Zeus'u gece karanlığında ıssız Arkadya'daki Lykaion Dağı'nda dünyaya getirdikten sonra onu Neda Nehri'nde yıkayıp Toprak Ana’ya emanet etti. Toprak Ana da onu Girit'teki Lyktos'a götürüp Ida Dağı'ndaki Diktys Mağarası’nda gizledi. Kendisine bakması için de Melisseus'un kızları dişbudak perisi Adrestia ile onun kız kardeşi İo'yu ve Keçi-peri Amaltheia'yı tayin etti. Zeus burada, üvey kardeşi Keçi-Pan ile birlikte Amaltheia'nm sütünün yam sıra balla beslendi. Zeus iyi yürekliliklerinden dolayı bu üç periye minnet duyuyordu ve Evrenin Hükümdarı olduğunda Amaltheia'nın resmini oglak burcunun simgesi olarak yıldızların arasına yerleştirdi. Amaltheia’mn bir ineginkini andıran boynuzunu da alıp Melisse-us'un kızlarına verdi; bu boynuz ünlü Kornukopya, yani sahibinin diledigi yiyecek ve içeceklerle dolan bereket boynuzu haline geldi. Bununla beraber bazıları Zeus'un, sonraları üzerine binerek dolaştığı dişi bir domuz tarafımdan emzirilerek büyütüldügünü ve göbek bağının da Knossos yakınlarında Omphalion'da düşürdüğünü söylerler. Bir agaca asılı olan Zeus’un altından beşiğinin etrafında, (onu yerde, gökte ve denizde arayan Kronos’un bulamaması için) Rhea'nın oğulları silahlı Korybantlar nöbet tutuyorlardı. Kronos aglayan bebegin sesini uzaktan duyup onun varlıgını anlamasın diye de, kılıçlarını kalkanlarına vurup bagırarak aglama sesini bastırırlardı. Kronos'un Zeus'un varlığından haberi yoktu, zira Rhea, Zeus dogdugunda kocasına bebek yerine Arkadya'daki Thaumasion Dağı'ndan aldığı bir taşı kundağa sarıp vermişti. Ne var ki Kronos'un olup biteni anlaması uzun sürmedi ve hemen bebegi aramaya başladı. Fakat Zeus kendisini bir yılana ve bakımlarını da ayıya dönüştürerek ondan kurtulmayı başardı. Yılan ve Ayı takımyıldızlarının gökyüzüne çıkarılması bu olaydan hemen sonra yaşandı. Zeus İda'daki çobanların arasında büyüdü, olgunluk çagına gelip başka bir mağarada yaşamaya başladıktan sonra Okeanos Irmağı kıyısında yaşayan dişi Titan Metis'le karşılaştı. Metis'in öğüdü üzerine annesi Rhea'yı ziyaret edip babasından intikam almak için ondan kendisini Kronos'un sakisi yapmasını istedi. Rhea oglunun bu görevi almasına hemen yardımcı oldu ve ona intikam için hazırladığı kusturucu iksiri verdi. Metis de Zeus'a bu iksiri Kronos'un ballı icecegi ile karıştırmasını söyledi. Gerçekten de Kronos Rhea’nın hazırladıgı bu içeceğin hersini içer içmez, ilk olarak taşı ve sonra da Zeus’un diger kardeşlerini kustu. Sağlıkları yerinde olan bütün kardeşler duydukları minnetten dolayı Zeus'dan, Kronos gücünü kaybettiği için, kendilerine lider olarak dev Atlas'ı seçen Titanlara karşı başlatacakları savaşta kumandanlık yapmasını istediler. (Yunan Mitleri)