diorex
life
Dedas

İnsan Doğasının Geleceği - Jürgen Habermas Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan Doğasının Geleceği kimin eseri? İnsan Doğasının Geleceği kitabının yazarı kimdir? İnsan Doğasının Geleceği konusu ve anafikri nedir? İnsan Doğasının Geleceği kitabı ne anlatıyor? İnsan Doğasının Geleceği PDF indirme linki var mı? İnsan Doğasının Geleceği kitabının yazarı Jürgen Habermas kimdir? İşte İnsan Doğasının Geleceği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 14.10.2022 06:00
İnsan Doğasının Geleceği - Jürgen Habermas Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jürgen Habermas

Çevirmen: Kaan H. Ökten

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9789752890701

Sayfa Sayısı: 176

İnsan Doğasının Geleceği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Günümüzün biyo-teknolojik ve genetik gelişmeleri, insan doğasının geleceğine ilişkin pek çok tartışmayı beraberinde getiriyor. Bu biyoteknolojik gelişmelerin felsefi, etik ve siyasal sonuçlarını ele alan Habermas’ın yönelttiği en çarpıcı soruların başında, insanın tasarımcısının Tanrı ya da başka bir yüce varlık değil, yine bir insan olmasının, insanın kendini tanıyıp bilmesi açısından nasıl bir sonuç doğuracağı geliyor.

İnsanı bir ’tür’ varlığı olması gerçeğinden hareketle ele alan Habermas, ’iyi ve doğru hayat sürme’ye yönelik felsefi-metafizik söylemlerin tükendiği bir çağda biyo-teknolojinin ve onun temel tahrik gücü olan genetiğin sunduğu imkânların bir kez daha değer ve etik sorunlarını, ama bu sefer bambaşka bir boyutta sorgulamamız gerektiğini savunuyor. Onu en çok rahatsız eden durum ise, felsefenin bı sorular karşısındaki sessizliği.

Pratik felsefenin adalet kuramları tartışmaları içinde tıkanmasını eleştirip, ahlâkın ’tür-etiksel’ bir anlayış içinde ele alınması gerektiğini savunan Habermas, doğal yollardan büyüyüp gelişen ile insan elinden çıkmak suretiyle var olan insan doğasına ilişkin son derece çarpıcı akıl yürütmelere yer verirken, insan doğasının araçsallaştırılmasına karşı çıkıyor, biyoteknolojik tasarıma dayalı insan hayatı modelinin aczini gözler önüne seriyor ve çağımıza uygun bir ’kendi olma imkânı’nın hangi felsefi ve etik temeller üzerine oturması gerektiğini sorguluyor.

İnsanın yaşam kalitesini arttırıcı genetik ve biyo-teknolojik gelişmelerin karşısında olmayıp, daha ziyade bu gelişmelerin felsefi ve etik açıdan dikkatle ele alınması gerektiğini vurgulayan Habermas, bu son çalışmasıyla, bilim-felsefe ilişkisine yeni ve derinlikli bir boyut katmakta ve insanı yakın gelecekte bekleyen en ciddi varoluş sorunlarından biri karşısında uyanık olmaya çapırmaktadır.

İnsan Doğasının Geleceği Alıntıları - Sözleri

  • Kendi olabilmek için kişinin, kendi vücudu içinde kendini evinde gibi hissetmesi gerekir.
  • Her birey, kişisel yaşamının etik biçimlendirilişinden bizzat sorumlu olmalı, ahlaki münasebetlerdeyse hak ve ödevlerde kayıtsız şartsız tersine çevrilebilirlik statüsü eşit olmalıdır.
  • Unutma imkanından yoksun olmak bazen bir lanet olabilir.
  • Ben ahlaki davranışı, organik donanımızın mükemmel olmayışına ve bedensel varoluşumuzun sürekli kırılganlığına dayanan bağımlılık ve tabiyetlere ilşkin yapıcı bir yanıt olarak anlıyorum.
  • Mitscherlich, psikolojik hastalığı, özgün insani varoluş minvalinin engellenmesi olarak görmektedir. Bu, insanın kendi kendine neden olduğu özgürlük kaybını imlemektedir. Çünkü hasta, bilinçdışına ittiği bir rahatsızlığı, kendi hastalığının semptomlarıyla telafi etmektedir. Bu rahatsızlıktan, kendini kandırarak kaçınmaktadır. Mitscherlich'e göre tedavinin amacı, kişiyi özbilgi sahibi kılmaktır: "ki bu, çoğu kere hastalığı ıstıraba çevirmekten başka bir şey değildir, ama bu ıstırap, özgürlüğünü yok etmediği için Homo sapiens'in mertebesini yükseltecektir.
  • Hiçbir tekil birey, anlaşma ve kendini anlama süreçlerinin yapısını ve hatta akışını kontrol altında tutamaz.
  • Çoğulcu toplumlarda rasyonel nedenlerle tartışmalı kalmak durumunda olan olguların, dünyagörüşsel açıdan etkilenip belirlenmiş betimlemelerle ahlaki statüleri kesin biçimde belirlenebilir ancak.

İnsan Doğasının Geleceği İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Pratik felsefenin adalet kuramları tartışmaları içinde tıkanmasını eleştirip, ahlakın “tür etiksel” bir anlayış içinde ele alınması gerektiğini savunan Habermas, doğal yollardan büyüyüp gelişen ile insan elinden çıkarak var olan insan doğasına ilişkin son derece çarpıcı akıl yürütmelere yer verirken, insan doğasının araçsallaştırılmasına karşı çıkıyor, biyoteknolojik tasarıma dayalı insan yaşamı modelinin aczini gözler önüne seriyor ve çağımıza uygun bir “kendi olma imkânı”nın hangi felsefi ve etik temeller üzerine oturması gerektiğini sorguluyor. (Alfa Kitap)

İnsan Doğasının Geleceği PDF indirme linki var mı?

Jürgen Habermas - İnsan Doğasının Geleceği kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İnsan Doğasının Geleceği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jürgen Habermas Kimdir?

Eleştirel kuram ve Amerikan pragmatizmi geleneğine mensuptur. Kuramında temellendirdiği kamusal alan (public sphere) kavramı ve iletişimsel eylemin pragmatizmi ile tanınır. Çalışmaları bazen Yeni-Marksist olarak adlandırılır. Özellikle, sosyal kuramın temelleri ve epistomoloji; gelişmiş kapitalist endüstri toplumu ve demokrasi analizi; eleştirel sosyal evrimci içerikte yasaların hükmü; ve çağdaş –özellikle Alman— siyaset üzerine odaklanır.

Modern liberal kurumlar içinde gömülü akılcı-eleştirel iletişim ve insanların iletişim, tartışma ve akılcı çıkarlar peşine düşme yeteneklerinde aklın olabilirliğine, özgürleştirilmesine yönelik kuramsal bir sistem geliştirmiştir.

Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entellektüeli listelerinde, 2005 yılında 7., 2008 yılında 22. sırada yer almıştır.

Jürgen Habermas Kitapları - Eserleri

  • Kamusallığın Yapısal Dönüşümü
  • Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak
  • İnsan Doğasının Geleceği
  • İdeoloji Olarak Teknik ve Bilim
  • Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine
  • İletişimsel Eylem Kuramı
  • Küreselleşme ve Milli Devletlerin Geleceği
  • Bölünmüş Batı
  • Doğalcılık ve Din Arasında
  • Söylem Etiği
  • An Awareness of What is Missing

Jürgen Habermas Alıntıları - Sözleri

  • Savaşın kaldırılması hedefi, aklın gereğidir. (Bölünmüş Batı)
  • Kendini aşma, kendini bilmenin en iyi yoludur. (İletişimsel Eylem Kuramı)
  • Düşük-ayrıcalıklı sınıflar, meşru taleplerinin uzun süre dikkate alınmaması durumunda, en fazla ümitsiz bir yıkım ve öz-yıkımla tepki gösterebilirler: böyle bir iç savaşta, ayrıcalıklı gruplarla koalisyonlar gerçekleşmedikçe, sınıf mücadelesinin devrimci başarı şansları yoktur. (İdeoloji Olarak Teknik ve Bilim)
  • Tarihsel bağlamlarda cisimleşen akıl, içkin aşkınlığın gücünü ne derece muhafaza edebilir ya da akıl, dilin dünyayı açığa vuran biçimde vuku bulmasına mahkum mudur? (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • Ulus bilinci, aslında daha geniş yelpazeli dahil etme ve yeniden soyutlanma (kendi içine kapanma) eğilimleri arasında gidip gelmektedir. (Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak)
  • Bir araçlar evreni olarak teknik, insanın gücünü artırabildiği gibi zayıflığını da artırabilir. Bugünkü aşamada insan belki de kendi aygıtı karşısında her zamankinden daha güçsüzdür. (İdeoloji Olarak Teknik ve Bilim)
  • Unutma imkanından yoksun olmak bazen bir lanet olabilir. (İnsan Doğasının Geleceği)
  • Modern anlayışa göre "devlet", hukuksal anlamda tanım­lanmış bir kavram olup, nesnel anlamda, içte ve dışta egemen bir devlet gücüne; coğrafyası bakımından, kesin olarak sınırları çizilmiş ülke topraklarına, yani devlet sahasına; sosyal açıdan da, mensupların tümüne, yani devlet halkına işaret eder. Devlet egemenliği, pozitif hukukun biçimleriyle yapılandırılmıştır ve devlet halkı da, devlet sahası içerisinde geçerlik kazanan hu­kuk düzeninin taşıyıcısıdır. (Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak)
  • ''Metafizik sonrası, postseküler bir dönemde yaşamaktayız. Belirli bir dinin geçerliliği varsayılmaksızın ve aynı zamanda bilişsel içerikleri de toptan yadsınmadan, inanç ile bilgi arasında katı bir ayrımın öngörüldüğü dine yönelik agnostik tutum post-metafizik dönemin temel özelliğidir.'' (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • “Tarihsel olarak bakıldığında, dindar vatandaşlar seküler çevrelerine karşı, seküler vatandaşların çaba göstermeden sahip olduğu epistemik yaklaşımları benimsemeyi öğrenmek zorundaydı.'' (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • Kişinin kesinlikle haksızlık yapmayacağı tek kişi kendisidir. (Bölünmüş Batı)
  • Zulüm gören bir halkın vahşi bir rejimden kurtarılması yüce bir eylemdir, siyasi hedeflerin en yücesidir. (Bölünmüş Batı)
  • En son geçerli apaçıklığın duyusal olarak deneyimlenmesi iddiası, Kant'ın algılamamızın kategorik unsurlarının kanıtlamasından sonra boşa çıkmıştır. (Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine)
  • Kant tarafından formüle edilen akıl yürütme, kapsamlı doktrinlerden bağımsız ve tikelliğin aşıldığı bir gerekçelendirmedir. (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • İnsan haklarının korunmasında aksayan nokta yine, ulus-devletlerin hükümranlık gücüne gerektiğinde müdahale ederek, genel İnsan Hakları Beyannamesi konusunda duyarlılık kazandıracak bir yürütme gücünün olmayışıdır. (Öteki Olmak, Öteki'yle Yaşamak)
  • “Söylemsel” süreçler, eşitlikçi kararları, karar verilmeden önce dile getirilen argümanlara bağımlı kılar (böylece sadece gerekçelendirilmiş, haklı kararlar kabul edilir); bunun ötesinde bu kararlar kapsayıcıdır (böylece söz konusu bütün taraflar kararlara katılabilirler); taraflar karşılıklı olarak birbirlerinin bakış açısını devralırlar (böylece söz konusu bütün çıkarlar arasında adil bir denge kurulur). Tarafsız bir karara varma sürecinin bilişsel anlamı işte budur. Ölçü bu olduğunda, kendi sözde evrensel siyasi kültür değerlerine atıfta bulunan tek taraflı bir icraatın etik gerekçeleri baştan itibaren eksik kalır. (Bölünmüş Batı)
  • Paradigma, insan tarafından deneyimlenen dünyayı, farklı parçalarının ve yönlerinin insanlara ifade ettiği anlamlara göre sınırlandırmaktadır. (İletişimsel Eylem Kuramı)
  • Her dinsel öğreti dogmatik bir inanç özüne dayanır. (Bölünmüş Batı)
  • En eski inanç maddesi, bir özdeşlik olarak Ben' kavramıdır. Bu özdeşlik tüm şeyler üzerine yansıtılır, üzerine özellikler yüklenebilen 'şey' kavramı ilkin böyle ortaya çıkmaktadır - "kendimizi birimler olarak görmeseydik, "şey' kavramını asla oluşturmazdık. (Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine)
  • Toplumsal yaşam bağlamının bütünlüğüne ilişkin dilegetirimlere bugün zaten ideoloji denilmektedir. (Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine)

Yorum Yaz