Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar - Hüsamettin Arslan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar kimin eseri? Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar kitabının yazarı kimdir? Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar konusu ve anafikri nedir? Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar kitabı ne anlatıyor? Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar PDF indirme linki var mı? Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar kitabının yazarı Hüsamettin Arslan kimdir? İşte Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Hüsamettin Arslan
Yayın Evi: Paradigma Yayınları
İSBN: 9789757819653
Sayfa Sayısı: 214
Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Yazı iktidardır; yazma eylemi entelektüel iktidarın tecessümüdür. Yazmak, benim için 'çekiçlemek'tir. Yazı metaforlarla yaratır. 'Çekiç' Alman düşünce geleneğinden aldığım bir metafor... Kağıdı ve yazımın müstakbel bütün muhataplarını çekiçliyorum; meçhul okurlarım dahil. Yazıda çekiç darbeleri 'vurgular'dır; okumak metnin yazarının 'vurgularını' okumaktır... Her konuşma gibi her yazı da 'retorik'tir. Çekiçleme hakkı, çekiçlenenin de çekiçleme hakkına sahip olduğunu zımnen varsayar. Hakiki okur, okuduğu kitabı ve yazarını çekiçleyen okurdur. Hakini okuma, metni yazardan farklı olarak 'yeniden' vurgulamalıdır."
"Etnisizmin yaygın olduğu bir ülkede 'demokrasi' olamaz. Türkiye'nin demokratizasyonu sürecinde Türkiye Cumhuriyeti ve onun politik elitleri, memleketimizin ve insanımızın selmameti için 'ırk, ulus, etnisite' üzerinden 'politik' milliyetçiliği yasaklamalıdır; hiç kuşkusuz bunun en iyi yollarından biri yeni bir 'sözleşme' ya da 'anayasa'dır. Çünkü Cumhuriyetin bugünkü anayasası bir Jöntürk anayasasıdır. Devletler resmi ideolojilerini ve anayasalarını değiştirdiklerinde de 'devlet'tirler ve 'iktidar' olmaktan çıkmazlar. Resmi ideolojisi değiştiğinde, yeni ideolojinin de devletin resmi 'ideolojisi' olması kaçınılmazdır; çünkü 'resmi ideolojisiz' devlet olamaz. Dönüşme kapasitelerini yitiren resmi ideolojiler, içerikleri oldukları devletlerin yaşama imkanlarını ortadan kaldırabilirler. Resmi ideolojisi kırılmadığında, devletin kendisi kırılabilir. Hakiki devlet, hakiki iktidar 'esnek'tir... Jöntürkler otantik Türkiyeli halklar için ne iseler, Jönkürtler de otantik Türkiyeli halklar için odurlar."
(Arka Kapak)
Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar Alıntıları - Sözleri
- Evet tamam, hukuk; fakat kimin hukuku, kimin etiği? İnsanlık onca entelektüel çabaya rağmen henüz " egemene hizmet etmeyecek" bir hukuk geliştirememiştir ve bu şimdilik ne yazık ki imkansız görünüyor.
- Modernleşme sürecimizde beyaz elitler “ilerleme” ideolojisinin büyüsüne kapıldıkları için “halk” otomatikman kendisini “gericilik” kampında buldu.
- Modern uygarlık “sayılara, rakamlara” inanır; sayılar, reddedilmeleri imkansız olduğu için despotiktirler; kendilerini bize buyururlar. Modern dünyamızın nihai otoritesi, seküler Tanrı’sı rakamdır.
- Kürtler " Kürt" olmaları dolayısıyla sorun değiller; Ortadoğu cehenneminin, petrol ve doğal gaz cehenneminin kuzey sınırında yaşadıkları için sorunlar. Kürtlerin yaşadığı coğrafyada başka bir otantik halk da yaşıyor olabilirdi ( meselâ Gürcüler, Çerkezler, Boşnaklar, Eskimolar vb. ); Türkiye için sorun yine de değişmezdi.
- Kimliğini kaybedenler, kimliğini kaybetme sorunu yaşayan ve endişesi taşıyanlar otantik halklarıyla bağlarını ve temas noktalarını kaybedenlerdir; Türkün" Türk", Kürdün " Kürt" olmaya ihtiyacı yoktur.
- Tıpkı ünlü sözdeki gibi: üç türlü yalan vardır; kuyruklu yalan, kuyruksuz yalan ve tabi ki istatistik. Zavallı memleketim. bürokrat, etnisist, akademik elitler seni kellelere indirgemekle meşgul. Modern elitler Tanrılara değil, sayılara taparlar.
- İmparatorluk Diyarbakır'ı Diyarbakır'da değil, Irak'ta, Yemen'de ve Trablusgarp'ta savunmuştur; içindeki halkla birlikte savunmuştur. Bir yüzyıl öncesinde Suriye'de Napolyon'a karşı da savunmuştu. Türkler Kürtleri Yemen'de, Irak'ta, Suriye'de savundular ve hiç bir zaman kaybetmek istemediler. Türkler tarihte hiçbir zaman " Kürtler"siz bir ülkeleri olsun istemediler. Bu yüzden " Bağımsız Kürdistan " davasını " ihanet" olarak anlıyorlar.
- Bir şey ne kadar radikalse o kadar homojen, tekbiçimli ve hayatın kendisine o kadar uzaktır. Çünkü hayatın kendisi heterojen, çoğul, çok renkli ve çok çizgilidir.
- Ve insan zamanın sesini dinlemelidir; geçmişin, şimdinin ve geleceğin sesini. Bir bütün olarak zamanın sesini dinlemek hayatın sesini dinlemektir.
Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Mukemmel bir siyaset ve toplum sosyolojisi iceren bir kitap. Hocamizın gazete yazılarından derlenmis bir kitaptır. Her bolumde yazara hayran kalacaksınız. (Gökçe)
Ülkemizdeki ve çevremizdeki karışıklıkların sebebi seçkin elitlerdir. Yazara göre "beyaz" olan bu elitler iktidardır ve siyah olan diğerleri beyaz olmak çabalar fakat hiç bir zaman beyazlar zümresine giremez. " 30 yıl uğraştığımız ve son günlerde yine artan terör olaylarının müsebbibi nedir? " sorusunun cevabını kitap çok net şekilde ortaya koymuş. Bu savaşın sorumluları Jöntürkler ve Jönkürtlerdir. Otantik kürtler ayrılığı isteyen " bağımsız bir devlet kurmak isteyen " Jönkürtler yüzünden sıkıntı çekmektedir. Yazara göre sorun kürtler değildir, o bölgeye hangi ırk olursa olsun aynı sorun onların da başına gelecekti. Ekonomik iktidarlar ( küresel güçler ) Ortadoğu halklarına dün huzur vermediği gibi bugün ve yarın da huzur verecek gibi gözükmüyor. Oldukçu istifade ettiğim bu kitabı Kürt Sorunu bağlamında okuyabileceğimiz gibi ülkemizin temel dinamiklerini, siyasal, sosyal, ekonomik iktidarlarının ( beyazların ) güç mücadelelerini anlamak için de okuyabiliriz. (Muhammed Işık)
Değişik ama saçma: Zamanınız varsa ve çok merak ediyorsanız okuyun pek fazla bir beklenti içine girmeyin. Neden böyle bir yola başvurduğunu anlam veremiyorsunuz. Neden okudum değil de neden böyle yazma gereği duyduğunu düşünüyorum. Neden daha güzel bilgilendirici yazılar makaleler yazmak varken kime yanaşmacı politika sürdürmeye çalışmış anlamıyorum. (Muhammed Siyah)
Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar PDF indirme linki var mı?
Hüsamettin Arslan - Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Hüsamettin Arslan Kimdir?
Hüsamettin Arslan (d. 12 Ocak 1956, Ordu - Mesudiye), sosyolog (toplum felsefecisi), Uludağ Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi.
Yatılı okuduğu Tunceli öğretmen okulunu bitirdi. 1979 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal İdari ve Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun oldu. 1979-1981 yılları arasında aynı fakültede yüksek lisans yaptı ve "Ondokuzuncu Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğun'da Sanayileşme Girişimleri" konulu bir yüksek lisans tezi hazırladı.
Doktorasını 1986 - 1991 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde yaptı ve doktora bittikten sonra yayınlamış bulunduğu "Epistemik Cemaat / Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi" (Paradigma Yayınevi, İstanbul 1992) adlı bir doktora tezi hazırladı.
Çalışmakta olduğu Sosyoloji alt bilim dalı Genel Sosyoloji ve Metodolojidir. Çalışmaları ; Bilgi Sosyolojisi, Bilim Sosyolojisi, Sosyal Bilimlerde Yöntem ve Hermeneutik alanlarında yoğunlaşmıştır.
Çeşitli dergilerde bilgi , bilimsel bilgi ve bilim üzerine makaleleri ve yabanсı dillerden yaptığı sosyoloji kitapları çevirileri yayınlanmıştır. 2018'de hayatını kaybetmiştir.
Hüsamettin Arslan Kitapları - Eserleri
- Epistemik Cemaat
- Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar
- İnsan Bilimlerine Prolegomena
- Twitmania Etnomania Şiddetmania
- Meselelerimizi Konuşmak
- Retorik Hermeneutik ve Sosyal Bilim
- Hermeneutik ve Hümaniter Disiplinler
Hüsamettin Arslan Alıntıları - Sözleri
- Düşünmeyi öğrenmek: Okullarımızda artık bununla ilgili düşüncelere sahip hiç kimse yok. Üniversitelerimizde bile, gerçek felsefe bilginleri arasında bile bir teori olarak, bir pratik olarak, bir zanaat olarak mantık ölmeye başladı. (İnsan Bilimlerine Prolegomena)
- ...bilimsel cemaatin, dini cemaate rağmen doğduğu ve geliştiği apaçık bir şeydir. (Epistemik Cemaat)
- Dünya tarihi, deyim yerindeyse, metinlerini anlamakla yükümlü olduğumuz geçmişin dilleriyle yazılmış insan Geist'in toplu eseri durumunda bir büyük karanlık kitaptır. (Retorik Hermeneutik ve Sosyal Bilim)
- Diji-manyaklar kitap okumazla; twit-okurlar; kitap okurken okuduğunuz şeyi düşünecek kadar vaktiniz vardır fakat dijital mesaj size düşünme zamanı vermez; size twit'in içeriğiyle ilgili kuşku duyma zamanı tanımaz; diji-teknolojisi bir görme teknolojisi olduğu için kolayca ikna etmekle ya da olmakla ve sorgulamaksızın iknayla sonuçlanır. (Twitmania Etnomania Şiddetmania)
- Bilimsel dil de bütün diğer diller gibi konvansiyonlara (geleneklere) dayalıdır. (Epistemik Cemaat)
- İster din adamı, ister sıradan insan, ister bilim adamı olsun, insan dogmaya mahkumdur (Epistemik Cemaat)
- Düşünme elden ele geçen bir süreçtir (İnsan Bilimlerine Prolegomena)
- Bana göre dinin eğer bir omurgası varsa, bu omurga etiktir. (Meselelerimizi Konuşmak)
- Diji-manyaklar kitap okumazlar; twit-okurlar; kitap okurken okuduğunuz şeyi düşünecek kadar vaktiniz vardır; fakat dijital mesaj size düşünme zamanı vermez; size twit’in içeriğiyle ilgili kuşku duyma zamanı tanımaz; diji-teknolojisi bir “görme” teknolojisi olduğu için “kolayca ikna etmekle ya da olmakla” ve sorgulamaksızın “ikna”yla sonuçlanır. Bu yüzden bu sorgulama fırsatı tanımaksızın ikna dijitokrasinin (demokrasinin değil) silahıdır. Diji-mani bir görüntü rejimidir; görünenin altını, üstünü, gerisini, ötesini gizler; çünkü göz kamaştırıcıdır ve kamaşan göz kördür. Diji-manyak bu anlamda kurbandır. Twit-mani ya da diji-mani biblio-mani’nin karşıt kutbudur; twit-okuru kitap okuma ve dolayısıyla düşünme yeteneği iğdiş edilmiş “yaratık”tır. Diji-manyağın beyni “estetik ameliyat geçirmiş” ettir/bedendir. Doğru artık bir “dijital yurttaş”tan söz edilebilir; fakat dijital yurttaş memleketsiz ve vatansız ve “halksız/insansızdır; dijital teknolojiyle Gezi parkı hadiselerinde sokaklara dökülenlerin herhangi bir “memleket” endişesinden yoksun olmalarını dijital yurttaşlar olmalarına bağlayabiliriz. Batı solu evrilerek “intiküreseleşmeci” aşamaya geçti; versiyonlarıyla birlikte Türkiye’de sol “küresselleşmeci” aşamada can çekişiyor. Sloganı açık: Küresel değerlere evet, yerel ya da otantik değerlere hayır. Gezi Parkı direnişi baharın “b”si bile değildir; diji-direniş, “sanal-direniş”tir; bu direnişin çoğulculuğunun ve renkliliğinin nedeni ya da kaynağı, Türkiye’nin veya toplumumuzun realitesi değil, diji-teknolojinin mantığıdır. “Gezi Parkı direnişi” bir diji-direniştir ve sonucu (elbette etkili) bir diji-mania, ya da twit-maniadır. Diji-mania uçsuz bucaksız bir çöldür; hayatın yeşerdiği vaha değil. Twit-mania reel dünyanın yanı başında ve dışında bir başka dünyadır; bu direniş (parktaki taktik ve sembolik kitap sahnelerine rağmen) kitap-okuru öğrencilerin ve gençlerin direnişi değil, twit-okurlarının direnişidir ve sanaldır; politik iktidardan taleplerinin hiçbirinin toplumun gerçek sorunlarına tekabül etmemesinin nedeni budur. (Twitmania Etnomania Şiddetmania)
- ...toplumların ve dillerin farklılığı, düşüncelerin, dünya görüşlerinin, bilgi sistemlerinin farklılığına tekabül eder. (Epistemik Cemaat)
- Kürtler " Kürt" olmaları dolayısıyla sorun değiller; Ortadoğu cehenneminin, petrol ve doğal gaz cehenneminin kuzey sınırında yaşadıkları için sorunlar. Kürtlerin yaşadığı coğrafyada başka bir otantik halk da yaşıyor olabilirdi ( meselâ Gürcüler, Çerkezler, Boşnaklar, Eskimolar vb. ); Türkiye için sorun yine de değişmezdi. (Jöntürkler, Jönkürtler, Muhafazakarlar)
- “Etik, zulme karşı duruşun adıdır, zulme, haksızlığa karşı duruşun.” (Meselelerimizi Konuşmak)
- "Nasıl aynı anda hem modernleşebiliriz hem kendimiz kalabiliriz? Aynı anda hem modernleşmek hem kendimiz kalmak mümkün müdür? Mümkünse nasıl mümkündür?" (Meselelerimizi Konuşmak)
- İnsanların eylemde bulundukları tarzda eylemde bulunmalarının nedenini kavramak için, bizim onların faaliyetlerinin anlamını anlamamız gerekir. Davranışın anlamını anlamak, Winch'e göre, aktörlerin yaptıkları şeyi yaparken izledikleri kuralları anlamaktır. (Retorik Hermeneutik ve Sosyal Bilim)
- “Dindar muhalif olmalıdır. Çünkü eğer dindar iktidar olursa, sahip olduğu şey artık din olmaktan çıkar.” (Meselelerimizi Konuşmak)
- Fakat akıl meselesi ciddi bir meseledir. / John D. Caputo (İnsan Bilimlerine Prolegomena)
- Doğa durumunda birey, Batı düşüncesinin tarihî gelişimi içinde inşa edilmiş bir kurgu veya daha yerinde bir söyleyişle bir 'mit'tir, Yeryüzünde günümüze kadar "doğa durumunda bir insanın" yaşadığına tanık olunmamıştır. (Epistemik Cemaat)
- Etiği, başka birçok düşünür gibi ben de bir sorumluluk etiği olarak görüyorum. (Meselelerimizi Konuşmak)
- Görüntü' rejimleri ve 'görme' rejimleri, iktidar ilişkilerine atıfta bulunur. Görmek, egemen olmaktır! Dışımızdaki dünya ile görme kabiliyetimiz ya da gözümüzle kurduğumuz ilişki, demokratik değildir! Dijital dünyada gördüğümüz şey, bize kendisini dikte eder ve buna boyun eğeriz. Göz, diktatörlük organıdır, demokrasi organı değil! Görüntünün kesinliği, bizi felç eder ve aksini düşünemeyiz. Bütün iktidarlar, 'görme teknolojileri'ni tercih ederler; çünkü çok etkilidirler. Göz, randıman ve verimlilik organıdır. Etiğe sağırdır, mazlumlara sağırdır. (Twitmania Etnomania Şiddetmania)
- Ortalama bir sosyalistle konuşun, bir Marksist'le konuşun, bir sosyal demokratla konuşun ya da bunların partilerinin başkanlarıyla konuşun, bu insanlar ne düşünüyorlar? Mustafa Kemal ve arkadaşları da öyle düşündüler: Türkiye'yi modernleştirelim. Modernleştirirsen bir gün zaten bu insanların dine ihtiyaçları kalmayacak, dolayısıyla din kendiliğinden yok olacak, diye düşündüler. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı tabii. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın hiçbir yerinde uymadı. (Meselelerimizi Konuşmak)