Justine - Lawrence Durrell Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Justine kimin eseri? Justine kitabının yazarı kimdir? Justine konusu ve anafikri nedir? Justine kitabı ne anlatıyor? Justine PDF indirme linki var mı? Justine kitabının yazarı Lawrence Durrell kimdir? İşte Justine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Lawrence Durrell
Çevirmen: Ülker İnce
Orijinal Adı: The Alexandria Quartet 1: Justine
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789755101293
Sayfa Sayısı: 296
Justine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Justine, İngiliz yazar Lawrence Durrell’ın İskenderiye Dörtlüsü’nün ilk kitabı. Justine (1957), Balthazar (1958), Mountolive (1958) ve Clea (1960) adlı yapıtlardan oluşan bu dörtlü, 1960’lı yıllarda İngiliz edebiyat dünyasında büyük yankılar uyandırmıştı. Önce yadırganan ama sonra büyük bir ilgiyle karşılanan, dünyanın dört bir yanında okunup tartışılan bu ünlü dörtlünün amacını Durrell, “çağdaş sevginin irdelenmesi” olarak açıklar. Yazar, sevgi ve aşk ilişkilerinde sınır tanımaz. Dörtlünün ilki olan Justine’de, Sade’ın, sevişmenin hiçbir türlüsünü suç saymayan görüşünü benimser.
Çağdaş İngiliz romanına yepyeni bir soluk getiren Durrell, bu romanında, yaşam dolu, tutkularıyla kabına sığamayan İskenderiyeli bir Yahudi güzelini anlatır. Sevmeye de, sevilmeye de doymayan, kocasıyla olan ilişkileri oldukça karışık, evlilik dışı kaçamakları hiç eksik olmayan Justine, sevgi yoluyla gerçek benliğini ararken, cinselliğin değişik olanaklarını da dener.
Justine Alıntıları - Sözleri
- " Bir kent, Orada sevdiğiniz biri varsa, Bir evrendir . "
- "Bir kentte sevdiğiniz biri yaşadığı zaman orası bir dünya olur."
- '..Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir evrendir..'
- "Düşlüyorum öyleyse aitim ve özgürüm."
- "Bana ne oldu bilmiyorum. Yaşama istencimin iflasıyla ilk kez karşılaşıyorum."
- ...1kadınla üç şey yapabilirsin: ya onu seversin, ya onun için acı çekersin ya da onun için yazarsın...
- "Düşünürün görevi düşünceler ileri sürmektir, oysa azizin işi susmak, bulduğu şeyi söyleyememektir."
- "Büyük dinlerin hiç biri sonu gelmez yasalar koymaktan başka bir şey yapmamıştır.Ama yasaklar arzuyu kuracağı yerde daha da yeşertmiştir........... .......:Arzuya boyun eğ ki ondan arınasın."
- "aşk,her biri kendi başına büyümeye çabalayan iki ruhun aynı anda ateşlenmesidir."
- ...Çeşitli başarısızlıklar arasında insan kendine saygısını en az zedeleyenini seçer: Kendisini en az düş kırıklığına uğratanı...
- ...Eski yaşamını bırakıp yeni 1yaşama başlamak insana her zaman acı gelir...
- "Düşüncelerin kendisi yargılanmadan, davranış tam olarak yargılanamaz, çünkü düşüncelerimizin kendileri birer davranıştır."
- "_Gercekten sevdiklerimizi kesmek için birbirimizi balta gibi kullanıyoruz."
- "....,bir başkasını mutsuz ederken kendimi de mutsuz etmiş oluyorum; şimdi tek başımayım ben mutsuzum."
- ".....; sonunda şehvetin koyu renklerinin gerisinde öylesine derin bir dostluk bulacağız ki,onun tutsaklığından sonsuza dek kurtulamayacağız."
Justine İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Roman, bir adada yaşayan ve ölen eski sevgilisi Melissa’nın çocuğu olarak bilinen bir çocukla yaşayan isimsiz bir anlatıcı ile ilginç bir şekilde başlıyor. Sayfalar ilerledikçe bütün karakterlerin görüntüleri yavaş yavaş canlanmaya başlıyor. Karakterlerin çoğu depresyonda görünen, dünya ile hayal kırıklığına uğramış, Tanrı sorgusuyla boğuşan eğitimli tiplerden oluşuyor. Bir süre sonra bütün hikaye Justine üzerinden anlatılmaya başlanıyor. Melissa, Justine ve sadık kocası Nessim, Balthazar, Clea gibi büyüleyici bir karakter kadrosuna sahip kitap. İç içe geçmiş alt kurgular da var. Bunlardan herhangi biri bütün bir romanı tek başına ele geçirebilirdi ama Durrell buna izin vermemiş. Başka bir yazar olsa her bir karakterden bir dizi oluşturacak şekilde konuyu uzatabilirdi. Durrell, hem bir şehrin seslerini, görüntülerini ve duygularını büyüleyici bir üslup ile anlatırken hem de şehrin içerisinde yaşayan insanların kalplerinin seslerini şiirsel bir üslup ile bizlere sunuyor. Sıra, serinin ikinci kitabında. Yıl bitmeden bütün seriyi arkaya arkaya umarım okurum. (TUNA TURAN)
Kitabın beni konusundan çok, Ülker İnce yani çevirmenin özenti dili yordu. Buna rağmen Justine'i çok sevdim.Durrell çağdaş sevgiyi irdelerken insanı, insana dair çoğu şeyi (din, toplum, ölüm, zaman-mekan ilişkisi, edebiyat vs.) ustalıklı bir kalemle ele almış. Nitelikli bir yazarla tanışmak isteyenlere naçizane tavsiyemdir. (Karalama Defteri)
Okuma süreci yorucu ve zaman alıyor. Olayları takip etmek için dikkatinizin ve farkındalığınızın tetikte olması gerekiyor. L. Durrell'in okuduğum ilk kitabı; ama sanıyorum ki diğerlerinden de başlasam benzer düşüncelere sahip olacaktım. Zaman aldı okumam belki, cümleler kimi vakit yordu ancak yarım bırakmayı düşünemedim. Dörtlünün devamı da kütüphanemde ve okuyacağım. Tasvirleri gercekçi ve okurken yaşatıyor. Zihnimde Justine'i de Akdeniz'i de gayet etkili bir şekilde canlandırdı. (Berol)
Justine PDF indirme linki var mı?
Lawrence Durrell - Justine kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Justine PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Lawrence Durrell Kimdir?
Lawrence George Durrell (d. 27 Şubat 1912 – ö. 7 Kasım 1990) Britanyalı romancı, şair, oyun yazarıdır. Kendisini Britanyalı olarak görmemiştir. Ölümünden sonra Britanya vatandaşı olmadığı ortaya çıkmıştır. En bilinen çalışması İskenderiye Dörtlüsü'dür.
27 Şubat 1912 tarihinde Hindistan'da doğdu. Öğrenimi için on iki yaşında İngiltere'ye gitti. Londra'da çeşitli işlerde çalıştıktan sonra, Yunanistan'da Korfu adasına yerleşti. İkinci Dünya Savaşı sırasında ve savaştan sonraki yıllarda Rodos, İskenderiye, Kıbrıs gibi Akdeniz ülkelerinde yaşadı.
Şiirleri, romanları bu yerlerin yankıları ile doludur. "Justine" adlı romanının yayınlandığı 1957 yılına değin az tanınan bir ozan iken "Justine", "Balthazar", "Mauntoliv", "Clea" adlı roman dizisinden sonra günümüzün en çok okunan ve sözü edilen yazarlarından biri oldu.
Lawrence Durrell Kitapları - Eserleri
- Justine
- Balthazar
- Clea
- Mountolive
- Kıbrıs'ın Acı Limonları
- Monsieur ya da Karanlıklar Prensi
- Karanlık Labirent
- Livia ya da Diri Diri Gömülmek
- Sırbistan Üzerinde Beyaz Kartallar
- Constance ya da Yalnızlıklar
- Sebastian ya da Güçlü Tutkular
- Quinx ya da Kusursuzluk Peşinde
- Afrodit'in Başkaldırısı Tunc ve Nunquam
- Kara Defter
- Labirent
- Mekan Ruhu
Lawrence Durrell Alıntıları - Sözleri
- "bir Müslümanın kafasına bir düşünce sokmak ,bir duvarı boyamak çalışmak gibidir: İkinci kat boyayı sürmeden birinci katın(birinci düşüncenin) kurumasını beklemek zorundasınız." (Mountolive)
- Zihni asılsız değerlerle bulanmış romantikler için aşkın son trajedisi ölümdür. (Kara Defter)
- İç dünyamızdaki simgeleri dış dünyaya taşırız. Tam olarak çevremizde iç dünyamızı yansıtan bir dünya yaratırız. Herkes içinde mit üreten bir makine taşır, onun çalıştığını bile fark etmez. Demek ki merak dolu şiirsel bir mantıkla yaşadığımız söylenebilir - çünkü ne istersek onu elde ederiz, ne azı ne fazlası. (Karanlık Labirent)
- "...anlama,ince düşüncenin değil,insan ruhunun büyüme evresinin işidir." (Clea)
- "Çağımızın aşırı özgürlüğü, insanlann bağlılıklanna biçimini ve özünü -yani gerçekliğini veren o incecik örümcek ağını parçaladı. Sağlık, bir diş ağrısı gibi zonkluyor içimizde, ama yazıda olduğu gibi, yaşamdaki ince üslup da hoyratlığa.yenik düştü." (Monsieur ya da Karanlıklar Prensi)
- Clare'e kalırsa, Gracie'nin bu süre içinde ona âşık olması gerekiyordu. Bu onun hakkıydı, öyle değil mi? Kendisiyse kıza yalnızca azıcık âşık olmalıydı;yatak odasına adım atmaya yetecek kadar. (Kara Defter)
- ...1kadınla üç şey yapabilirsin: ya onu seversin, ya onun için acı çekersin ya da onun için yazarsın... (Justine)
- Aşk olağanüstü gösterişli bir çiçek ,ama gerçekten sınıflandırılması olanaksız.Bir ucu gizemciliğe ,bir ucu düpedüz doğmazlığa dayanıyor. (Balthazar)
- Kişinin kendi ölümünü kavraması, olgunluk noktasına erişmesidir. (Monsieur ya da Karanlıklar Prensi)
- "Bir kadın uyurken gafil avlayıp seyretmek haksızlıktır." (Clea)
- Yüreğin kendince,aklın bilmedigi bir mantığı vardır. (Karanlık Labirent)
- “En son Yunanlar geldi ve Tanrı’dan armağanlarını istediler. ‘Size ne armağan etmemi istersiniz?’ dedi Tanrı. ‘Bize güç ver,’ dedi Yunanlar. Tanrı, ‘Ah, zavallı Yunan’larım,’ dedi,’çok geç kaldınız. Bütün armağanlar dağıtıldı. Aslında geriye pek birşey kalmadı. Gücü Türklere verdim, Bulgarlara çalışmayı; Yahudilere hesabı, Fransızlara oyunbazlığı, İngilizlere aptallığı.’ Yunanlar buna çok kızdılar ve bağırdılar: ‘Bu nasıl entrika böyle, bizi nasıl açıkta bırakırsınız?’ ‘Peki,’ dedi Tanrı. ‘Mademki ısrar ediyorsunuz, size de bir armağan vereyim, eli boş dönmeyin—sizin armağanınız da entrika olsun’. ” (Kıbrıs'ın Acı Limonları)
- "Birbirimize ne kadar yakın olmak istersek o kadar uzak kalıyoruz ." (Clea)
- "Ama kültürden gelen alışkanlık , insanı kendi çekiciliğine karşı korumaya yetmez ." (Mountolive)
- "Din ,tanınmayaçak kadar yozlaşmış sanattan başka birşey değildir." (Clea)
- Muayeneden önce soyunmanı söyleyen doktorun ahlaksızlığından kuşkulanmazsın, öyle değil mi? Aynı güveni, kuşkulanmama ayrıcalığını neden yazarlara tanımayacakmışız? (Kara Defter)
- Girneye gidersen Surların içine girme Girersen çok kalma Çok kalırsan evlenme Evlenirsen çocuk yapma..! (Kıbrıs'ın Acı Limonları)
- "... meslekleri yasçılık olan kişilerde vardı, onlar için ölüm, yas şiirleri yarışması gibiydi..." (Mountolive)
- "Bir dili çok iyi bilmenin hiç anlamı yoktu, bunu ançak şimdi anlıyordu, çünkü Leyla ona anlamaya dayanmayan bilginin boşluğunu göstermişti." (Mountolive)
- Ben kendi hayatımı yaşadığımı sanıyordum,oysa hayatım beni yazıyordu hep,dış yardım almadan.Bunu anlamam yarım yüzyıl sürdü. Özsaygıma ne büyük bir darbe. (Sebastian ya da Güçlü Tutkular)