diorex
sampiyon

Kappa - Ryunosuke Akutagava Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kappa kimin eseri? Kappa kitabının yazarı kimdir? Kappa konusu ve anafikri nedir? Kappa kitabı ne anlatıyor? Kappa PDF indirme linki var mı? Kappa kitabının yazarı Ryunosuke Akutagava kimdir? İşte Kappa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 30.07.2022 18:00
Kappa - Ryunosuke Akutagava Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ryunosuke Akutagava

Çevirmen: Oğuz Baykara

Orijinal Adı: 河童 [Kappa]

Yayın Evi: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi

İSBN: 9786054238255

Sayfa Sayısı: 77

Kappa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kahramanımız bir gün dağa tırmanmak için sisli bir havada yola çıkmıştır. Ormanda tesadüfen bir kappa ile karşılaşır ve onu kovalamaya başlar. Tam yakalayacağı sırada derin bir çukura yuvarlanır ve bayılır. Kendine gelip gözlerini açtığında Kappalar Ülkesi'ndedir. Özel bir yasayla kendisine vatandaşlık hakkı verilir. Kappa dilini öğrenir ve orada yaşamaya başlar. Kappalar Ülkesi'ndeki pek çok gelenek insanların dünyasından farklıdır.

Kappa, Japonca sözlüklerdeki tanımına göre bu ülkenin nehirlerinde yaşayan, el ve ayakları perdeli, kafalarının üst kısmı tabak gibi düz, hayali varlıklardır.

Akutagava bu hikâyesinde, idealindeki dünya ile gerçek dünya arasındaki farkı hicve başvurarak anlatır. Değinmediği siyasal, toplumsal ve psikolojik sorun yok gibidir. Yapıtta toplumsal değerlerin göreceli oluşu, savaşın anlamsızlığı, kapitalizmin acımasızlığı, ekonomik sömürü, işçi kıyımları, kadın-erkek ilişkilerinin çarpıklığı, sanatçıların kibri, aydınların yalnızlığı, sansürlerin saçmalığı, ailevi ilişkilerdeki duygusal sömürü dile getirilmekte; din, edebiyat, parapsikoloji, basın-yayın gibi pek çok konu birbiri ardınca ilginç olaylar silsilesi içinde ele alınmaktadır.

Kappa yazılalı 83 yıl geçmiştir, fakat günümüz insanı hâlâ kendisini ve kendi sorunlarını Kappa'nın satırları arasında görebilir.

Kappa Alıntıları - Sözleri

  • -Sen yoksa sosyalist filan mısın? - Kua! ( evet) - O zaman yüz tane gerizekalı için bir dahinin bozuk para gibi harcanması sizin umurunuzda bile değil.
  • Yapmak, yapabilmek demektir. Yapabilmek ise yapmak demektir. Tüm yaşantımız, ömür boyu sürüp giden bu kısır döngüden hiçbir zaman yakasını kurtaramaz. Bu yüzden yaşam her zaman mantıksızdır ...
  • -Bu ülkede işten atılan kappaların hepsi önce kesilir sonra da yemeklik kıyma haline getirilir.Şuradaki gazeteye bir göz at şimdi.Bak,bu ay tam 64.769 kappa işten atılmış. İşte bu yüzden şu sıralarda et çok ucuz. - Peki bu işçi kappalar canlarına kıyanlara karşı direnmiyorlar mı? - Direnseler bile ellerinden bir şey gelmez ki! Bu ülkede adına "İşçi Kıyım Yasası' denen bir kanun var.
  • - Gerçekten bu dünyaya gelmek istiyor musun? İyice düşün taşın ve bana yanıt ver! - Ben doğmak istemiyorum, çünkü babamın genlerinde akıl hastalığı var. Doğacak olursam başıma gelmedik kalmayacak. Ayrıca dünyaya gelip yaşam sürdürmek çok iğrenç bir şey!
  • "Kendini savunmak, başkasını savunmaktan daha zordur."
  • "Orada, masanın üzerinde gördüğün sahanda yumurta var ya, işte o bizim aşklarımızdan daha sağlıklı."
  • En akıllı yaşam biçimi, çağın geleneklerini hiç devirmeye kalkışmadan, ama onları aşağılayarak yaşamaya devam etmektir.
  • işçilerin neden sesinin çıkmadığını sordum. ağzında yemekten sonra tellendirdiği puro, hiç istifini bozmadan -onların hepsini yiyoruz da ondan... diye yanıtlamıştı
  • "Sizde de fakir aile kızları fahişe olup etlerini satmıyorlar mı? Fabrika işçilerinin etlerini yemek gibi masum bir olaya böylesine öfkelenmen duygusallıktan başka bir şey değil..."
  • Putların yıkılmasında herkes hemfikirdir; fakat kimse heykelinin dikilmesine itiraz etmez.
  • ... yaptığın kötülüğü kendi dilinle itiraf et, o zaman yaptığın kötülükler kendiliğinden zail olur.
  • Aptallar her zaman kendilerinden başka herkesin aptal olduğunu sanırlar.
  • "Doğayı sevmemizin nedeni bir bakıma, onun bizi insanlar gibi kıskanmayışından, bizden insanlar gibi nefret etmeyişinden dolayıdır."
  • gerçekten bu dünyaya gelmek istiyor musun? iyice düşün taşın ve bana yanıt ver!

Kappa İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Sanki bir anime evreninden aktarılmış gibi bir okuma serüveniydi. Kappalar ve onların dünyasına tesadüfen düşen bir insan.. İnsan ve Kappa arasında geçen; yaşamın, düzenin, kuralların, kanunların, ilişkilerin ve daha bir çok şeyin eleştirisi olan güzel bir kurguydu. Kitabın içeriğini kabaca bir alıntıyla özetlemek gerekirse; ''...Kuşkusuz üstlerinde gözlük, sigara, para cüzdanı taşıyanlar da vardı. Bunları kangurular gibi boyunlarında taşıdıkları torbalara koyuyorlardı. Ama belden aşağı hiçbir şeyi örtmüyorlardı, anadan üryandılar. Bu durum bana çok komik gelmişti. Neden böyle bir gelenekleri olduğunu Bagg'a sorduğumda katıla katıla gülmüş ve '' Sizler giyinerek vücudunuzu saklıyorsunuz ya, işte bence bu daha komik! '' demişti. Bu ve buna benzer İnsan-Kappa hicivleri kitabı fantastik bir kitap olmaktan çıkarmış daha gerçekçi bir bakış açısı kazandırmış. (verve)

Kimonolu Güliver: 18. yüzyılda Swift “Güliver’in Gezileri”ni hangi amaçla yazdıysa, muhtemelen Ryunosuke Akutagava da Kappa’yı yazarken aklında aynı amaç vardı: kendi toplumunda aksayan yanlarını eleştirmek. “Kappa”yı ütopya türüne dâhil edebiliriz. Bu türdeki kitaplarda görmeye alışık olduğumuz olay örgüsüne burada da rastlıyoruz. Anlatıcı bir kazara eseri Alice misali kendini yabancı bir yerde bulur ve oranın halkıyla karşılaşır. Onlarla bir süre yaşar, onların yaşam tarzı hakkında fikir sahibi olur, öğrendiği bilgileri kendi ulusuyla karşılaştırır ve sonra geri dönüş zamanı geldiğinde kendi ülkesine döner, ancak anlatıcı artık zihnen değişmiştir ve eskisi gibi yaşamına devam etmesi mümkün olmaz ve tekrar o ülkeye dönmek ister. Ütopya türündeki kitaplar üç aşağı beş yukarı genelde bu şekilde anlatılır. “Kappa”daki kahramanımız geri döndüğünde aklını yitirir, insanlıktan iğrenmeye başlar ve bir akıl hastanesinde kendisini ziyarete gelenlere Kappa Ülkesi’nde yaşadıklarını anlatır. Ütopya kitaplarının yazılış amaçları ideal toplum düzenini tartışmaktır. Toplumlar arası farklılıklar karşılaştırılıp, en iyi düzene ulaşabilmek yazarın başlıca amaçları arasındadır. Ancak “Kappa”ı ütopya türüne sokmamız yanlış olur. Çünkü bu ülkede hırsızlık, savaş, intihar, sansür, işsizlik rüşvet ve daha pek çok olumsuzluklar vardır. Öyle ki işini kaybeden kappalar devasa kıyma makinelerinde kıyma haline getirilip kasaplarda halka et diye satılır. Aynı şekilde bu kitap içerik itibarıyla distopya türüne de pek girmez. Biz Kappa’ya anti ütopya dersek yanlış olmaz sanırım. Kappa sözcüğü yazarın bir icadı değildir. Kappalar Japon halk efsanelerinde sıkça geçmektedir. Su kenarlarında yaşayan, bukalemun gibi renk değiştiren insansı sürüngen yaratıklar olarak tasvir edilirler. Okuyucunun aklına bu canlıların vahşi doğada hayvan gibi yaşadıkları gelebilir. 23 No’lu akıl hastası kahramanımızın Kappa Ülkesi’ne yaptığı bu seyahat mitoloji kitaplarında anlatıldığının aksine kappaların insanlar gibi gelişmiş bir medeniyete sahip olduklarını kanıtlar. Parlamenter hükümet sistemleri, gelişmiş makineleri, ulaşım için arabaları olduğunu anlıyoruz, sanat ve edebiyata önem verdiklerini öğreniyoruz. Hatta komşu ülkelerle savaştıklarını bile okuyoruz. Kahramanımız orada gördüklerini Japonya ile karşılaştırır. İki ülke arasındaki benzerliğe dikkat çeker. Kültürel yaşamlarından tutun da daha hayatın pek çok alanındaki benzerlikler onu fazlasıyla şaşırtır. Kappa Ülkesi Japonya’nın minyatürü gibidir. 20. yüzyılda Japonya’nın sosyal, siyasi ve ekonomik alanda geçirdiği baş döndürücü değişim beraberinde birçok olumsuzluğu da getirmiştir. Kitapta özellikle sanayileşme, üretim araçlarının insanları işinden etmesi, kapitalist toplum düzeni üzerine derin tartışmalar yapılıyor. Bunun yanında din, ahlak, seks, ölüm, hukuk, ekonomi gibi konular da ele alınıyor ve tüm bunlar çeşitli olaylarla gizlenerek okuyucuya aktarılıyor. Kitabı daha iyi anlamak için sanırım Japon kültüründe büyümek ve Japonya’nın son yüzyıllık tarihini bilmek gerekiyor. Ancak bu şekilde kitabı gerçekte manada anlayabileceğimizi düşünüyorum. (N)

"Kappa", Japon mitolojisinde şehvet düşkünü, yeşil-sarı renkte, pullarla kaplı, on yaşlarında bir çocuk boylarında, başlarının üzeri tabak gibi düz, el ve ayakları perdeli yaratıktır. Ryunosuke Akutagawa, en küçük ayrıntısına kadar toplumsal eleştiri ile ördüğü bu öyküsünde, yaratıkları hayalindeki toplumsal yapıyla öyle ustalıkla özdeşleştirmiş ki insan kendisini bir rüya aleminde buluyor. Kimi zaman bazı kappa özelliklerinin -hayali- yazarca nasıl özenerek keşfedildiğini okumak şaşırtıcı. O zaman da devreye Akutagawa'nın kısacık hayatı, annesinin o daha bebekken psikolojik rahatsızlıklarla kendi yaşamına son vermesi, yazarın da annesinin kaderine sahip olma korkusu ile yaşadığı rahatsızlıklar, halüsinasyonlar ve henüz 35 yaşında dünya hayatının son bulması giriyor. Kısa hayatı onun Japonya'da 'öykünün babası' olmasına engel olmamış. Öykülerinde şiirsellikten çok kurguya önem vermiş. İşlediği konular ve tekniği dönemine yenilik getirmiş. 150 civarı öykü yazmıştır. Ondan sonra gelecek vadeden yazarlara 'Akutagawa Ödülü' verilmeye başlanmıştır. Japoncadan çeviren: Oğuz Baykara Kapak tasarım: Füsun Turcan Elmasoğlu #edebiyat #öykü #japonedebiyatı #okumalarım #etkilendiklerim #notlarım #kappa #tarih #sanat #ryunosukeakutagawa #akutagawaödülü (Eylül)

Kappa PDF indirme linki var mı?

Ryunosuke Akutagava - Kappa kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kappa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ryunosuke Akutagava Kimdir?

Akutagawa Ryūnosuke, takma adı Chōkōdō Shujin veya Gaki, (1 Mart 1892, Tokyo, Japonya - 24 Temmuz 1927, Tokyo), özellikle Japon geçmişindeki olaylara dayanan hikayeleri ve üslup virtüözlüğü ile tanınan üretken Japon yazardır.

Akutagawa çocukken hastalıklı ve aşırı duyarlıydı, ancak okulda başarılıydı ve açgözlü bir okuyucuydu. Edebiyat kariyerine 1913'ten 1916'ya kadar İngiliz edebiyatı okuduğu Tokyo İmparatorluk Üniversitesi'nde (şimdiki Tokyo Üniversitesi) devam ederken başladı.

Kısa öyküsü “Rashōmon”un 1915'te yayımlanması, onun günün seçkin Japon romancısı Natsume Sōseki ile tanışmasına yol açtı. Sōseki'nin teşvikiyle, büyük ölçüde 12. ve 13. yüzyıl Japon masal koleksiyonlarından türetilen, ancak modern psikolojinin ışığında ve oldukça bireysel bir tarzda yeniden anlatılan bir dizi hikaye yazmaya başladı. Öykülerinde, Çin'in, Japonya'nın Nagazaki'deki 16. yüzyıldaki Hıristiyan topluluğu ve 19. yüzyıl Japonya'sıyla Avrupalı ​​temasları gibi birbirinden farklı kaynaklardan ilham aldı. Öykülerinin birçoğu, genellikle ürkütücü temalarına çok uygun olan ateşli bir yoğunluğa sahiptir.

1922'de otobiyografik kurguya yöneldi, ancak Akutagawa'nın modern yaşam hikayeleri, eski hikayelerinin egzotik ve bazen ürkütücü parıltısından yoksundur.

Akutagawa, tüm Japon yazarlar arasında en çok çevrilen yazarlardan biridir ve birçok öyküsü filme alınmıştır.

"Japon kısa hikayeciliğinin Babası" olarak kabul edilir ki Japon Edebiyatı'nın kayda değer ödüllerinden olan Akutagava Ödülleri onun adını taşımaktadır. Tokyo doğumlu olan yazar, 35 yaşındayken yine Tokyo'da yüksek dozda barbital alıp intihar ederek ölmüştür.

Ryunosuke Akutagava Kitapları - Eserleri

  • Kappa
  • Raşömon ve Diğer Öyküler
  • Raşomon
  • Maymun ve Yengeç Savaşları
  • Three Japanese Short Stories
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Hell Screen
  • Tanrıların İstehzası

Ryunosuke Akutagava Alıntıları - Sözleri

  • -Sən nəyi sevirsən?Gözəlliyi,yoxsa qadını? -Onu da,elə o birini də. -Deyəsən,sən bunları heç bir-birindən fərqləndirmirsən də. -Məgər kim fərqləndirir ki?Qadını sevən biri qədim çini qabı sevməyə bilər.Amma bu ona görə belədir ki,o,sadəcə saxsının gözəlliyini başa düşmür. (Seçilmiş Əsərləri)
  • Yalnız karanlık vardı; bir de bilinmeyenle hiç bilinemeyen. (Raşomon)
  • "Kendini savunmak, başkasını savunmaktan daha zordur." (Kappa)
  • ... En azından o, şimdiki kendisinin birkaç yıl öncekine göre değişmediğine inanıyordu... (Maymun ve Yengeç Savaşları)
  • -Sen yoksa sosyalist filan mısın? - Kua! ( evet) - O zaman yüz tane gerizekalı için bir dahinin bozuk para gibi harcanması sizin umurunuzda bile değil. (Kappa)
  • Milleti öldüren bir ben değilim ki…. Sizler de bu suçu işliyorsunuz ya. Kılıç mılıç kullanmıyorsunuz benim gibi. İnsanları gücünüzle, paranızla öldürüyorsunuz. Başka bahaneler de uyduruyorsunuz pekala, çalıştıra çalıştıra da öldürüyorsunuz milleti. Kan man akıtmadan bir güzel beceriyorsunuz; analarını ağlatıyorsunuz. Şimdi sorarım size, hangimizinki, sizinkiler mi, benimkiler mi daha ağır suçtur? Hadi söyleyin bakalım! (Raşomon)
  • ...Pek fazla şansı yoktu ama imkânsızlıkları aşıp mutlaka 1şeyler yapması gerekiyordu... (Raşömon ve Diğer Öyküler)
  • Yalnız karanlık vardı; karanlık, bir de bilinmeyenle hiç bilinmeyen. (Raşomon)
  • Excellency! Since yesterday I have been reading Verlaine’s book of prison verse Sagesse: O my God, you have wounded me with love. The wound remains open, unhealed. O my God, you have wounded me with love … Excellency! Please come visit me once before the onset of winter. I am lonely. (Three Japanese Short Stories)
  • gerçekten bu dünyaya gelmek istiyor musun? iyice düşün taşın ve bana yanıt ver! (Kappa)
  • " Sen nereye istersen al götür beni, senle dilediğin yere giderim." (Raşomon)
  • Bomboş gözlerle yağan yağmura bakıyordu (Raşomon)
  • Mən demirəm ki, ərə getməyəcəyəm. Amma ərə getmək məsələsində başqalarının fikirlərinə deyil, öz mülahizələrimə əsaslanacağam. Əvəzində gələcəkdə xoşbəxtliyimin də, bədbəxtliyimin də bütün məsuliyyəti öz üzərimə düşmüş olacaq. (Seçilmiş Əsərləri)
  • O çıxıb getdiyi zaman ətrafa sakitlik çökdü. Amma yox, haradasa yaxınlıqda hönkürtü səsi eşidilirdi. Üstümdəki kəndiri ataraq, diqqətlə qulaq asmağa başladım. Və... nə oldu? Birdən-birə başa düşdüm ki, hönkürən adam özüm imişəm. (Seçilmiş Əsərləri)
  • ...Peki neden bıktın insanlardan?.. — Çünkü insanlar nankör, insanlar şefkatsiz... Param varken herkes yüzüme gülüp önümde el pençe divan duruyor... Param kalmayınca şu fakir halimde yüzüme bakan yok... Milletin düşüncesi belli: Varsa pulun herkes senin kulun, yoksa pulun cehenneme kadar yolun... (Raşömon ve Diğer Öyküler)
  • ...Şimdi yüreğinde tek hissettiği şey, 1işi kazasız belasız çözmenin bıraktığı sakin1gurur ve tatmin duygusuydu... (Raşömon ve Diğer Öyküler)
  • O, genç bir sosyalistti. Alt düzey memur olan babası bu yüzden onu evlatlıktan ret etmekle tehdit etmişti ama bu onun gözünü korkutmamıştı. Çünkü hem güçlü bir tutkuya hem de onu cesaretlendiren arkadaşlara sahipti. (Maymun ve Yengeç Savaşları)
  • He Syaoer qılıncını əlindın saldı: "Başımdan vurdular!" - və huşunu itirdiyi an atın yalına yatdı. (Seçilmiş Əsərləri)
  • Biz hələ "uşaqlar" əvəzinə "uş" deyən yaşda idik. Və budur, "uş" deyənlərin dodaqları qarşıda bizi gözləyən ekskursiya ilə bağlı qızğın fikirlər söyləyir, bir-biri ilə mübahisə edir, həm yoldaşlarımıza sataşır, həm də müəllimlərimiz haqda qeybət edərək inanılmaz sözlər deyirdi. (Seçilmiş Əsərləri)
  • To any nation’s people, their history is glorious. The legend of General Kim is by no means the only one worth a laugh. (Three Japanese Short Stories)

Yorum Yaz