Karanlıkta Dans - Karl Ove Knausgaard Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Karanlıkta Dans kimin eseri? Karanlıkta Dans kitabının yazarı kimdir? Karanlıkta Dans konusu ve anafikri nedir? Karanlıkta Dans kitabı ne anlatıyor? Karanlıkta Dans PDF indirme linki var mı? Karanlıkta Dans kitabının yazarı Karl Ove Knausgaard kimdir? İşte Karanlıkta Dans kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Karl Ove Knausgaard
Çevirmen: Ebru Tüzel
Orijinal Adı: Min kamp 4 (Min kamp #4)
Yayın Evi: MonoKL
İSBN: 9786055159610
Sayfa Sayısı: 504
Karanlıkta Dans Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Her gece saat artık geç oldu, okumayı bırakmalı ve uyumalıyım dedim kendime. Ama her defasında yalnızca bir saat bir saat daha diyerek okumaya devam ederken buldum kendimi. Kahraman ister soğanları kızartsın, ister küvette içki alemine isterse de kötülük üzerine düşüncelere dalsın fark etmiyor. Bağımlılık yapıyor, okumayı bırakamıyorsunuz."
- The Wall Street Journal
Kavgam:
"Selfie çağının başyapıtı.” Guardian
Knausgaard günlerini, anlarını anlatıyor, siz sanki kendi hayatınızı yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Mutfakta, yatak odasında, sokakta, okulda, işte, gündüz ve gece, her yerde Karl Ove size kendi hikayenizi anlatıyor.
Kendi hikayenizi okudukça evinizde hissediyorsunuz, Karl adeta eviniz oluyor, ondan hiç ama hiç ayrılmak istemiyorsunuz.
"Var olduğunu bilmediğinde sen kim oluyorsun? Var olduğunu hatırlamadığın zaman
sen kim olmuştun?”
- Knausgaard
"Soluk soluğa…. Kimse gündelik hayatı Knausgaard kadar muhteşem anlatamamıştı.”
- The Times
"Zindelik veriyor, çıldırtıyor, inanılmaz bir merak uyandırıyor."
- Robert Collins, The Sunday Times
“Karanlıkta Dans hem melankolik hem de komik bir roman. Knausgaard’ın en saf hali.”
- Dwight Garner
“Jack Kerouac’dan bu yana yapılamayanı Knausgaard Karanlıkta Dans ile başarıyor: dehşetin ve unutuşun zirvelerini muhteşem bir şekilde resmediyor.”
- John Freeman
“Dahiyane bir yapıt.”
- Ben Lerner
“Yaşayan bir kahraman.”
- Jonathan Lethem
“Knausgaard kendini zorlayarak daha önce yapılmamış bir şey yaptı ve otobiyografik romanın ses duvarını aştı.”
- Jeffrey Eugenides
“Çağdaş bir Norveçli yazarın kendi hayat hikâyesini anlattığı altı ciltlik edebi bir deneyim, kulağa sıkıcı gelebilir. Ancak Knausgaard'ın edebi deneyimi hem acımasızca dürüst, hem de sıkıcı olmaktan çok uzak. Bana güvenin, tüm ciltlerin İngilizceye çevrilmesini beklediğinize değecek."
- Jo Nesbo
"Knausgaard son yıllarda ortaya çıkan en dikkat çekici yazarlardan birisi. Global bir süperstar olma yolunda hızla ilerliyor.”
- The Economist
“Onu okumak kendinden geçmekten farksız; bünyeyi hızlandıran bir halüsinasyon değil de, tersine daha da yavaşlatan bir halüsinasyon gibi… Knausgaard hiç şüphesiz ki bir dahi.”
- Toronto Star
"Knausgaard’ın eseri, hayatımın en unutulmaz okuma deneyimlerimin arasına girdi. Şahsen böyle bir şeyle karşılaşmadım. Karl Ove gözlerimi açtı. Kitaplarının bitmesini ve ondan ayrılmayı istemedim.”
- Nina MacLaughlin, L.A. Review of Books
“Knausgaard’ın dünya edebiyatının şu anki yıldızı olduğuna hiç şüphe yok.”
- Outlook India
"Neden altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir roman yazan bir adam hakkındaki altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir romanı okuyasınız ki? Kısa cevabı, bunun olağanüstü iyi olduğu ve kendinizi durduramadığınız, durdurmak da istemediğiniz olabilir... Karşı koyulamayacak kadar güzel."
- Leland de la Durantaye, The New York Times Book Review
“Kavgam insanın bakış açısını değiştiren bir kitap. İncil gibi.”
- Heather Mallick, The Toronto Star
Karanlıkta Dans Alıntıları - Sözleri
- Şimdi okulunu değiştirecek, oturduğu yerdeki, Vågsbygd'deki liseye aldıracaktı kaydını. Böylece onu her gün okulda görüyor olmanın verdiği ızdıraptan kurtulacaktım!
- Yine de onun yanında değersizdim, elbette olabilecek en alçak seviyede.
- Olmadık şeylere gülüyordu, saçma sapan konuşuyordu. Alınıyordu, uzun süre kayboluyordu, sonra hiçbir şey olmamış gibi dönüyordu.
- Bir tek onu istiyordum. İstediğim yegane şey oydu!
- Kendi kararlarını kendin vermelisin. Ama eğer kararların kötüyse sonuçlarına da katlanmalısın.
- Ben kaybolmuştum, boştum, ruhumun boşluğundaydım, bunu tarif etmemin başka yolu yoktu.
Karanlıkta Dans İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Karl Ove Knausgaard’ın, liseden mezun olduktan hemen sonra, Norveç’in kuzeyinde küçük bir kasabadaki okulda öğretmenlik yaptığı yılı merkeze alarak hayatını anlatmaya devam ettiği kitabı Karanlıkta Dans. Kitap bu kasabaya, Hafjord’a gelmesiyle başlıyor ve diğer kitaplarında tanıdık olduğumuz zaman örgüsüyle geçmişe uzanıyor. Annesiyle babasının ayrıldığı yerden başlayıp, annesiyle beraber yaşadığı Kristiansand ve lise yılları, içinde yaşadığı büyük yalnızlık, dibe vuruşları, arayışları ve hayattaki yerini bulma çabaları çok gerçekçi bir şekilde anlatılıyor. Öğretmenlik yaptığı zamanda yaşadıkları, insanlarla ve öğrencilerle ilişkileri başlangıçta pozitif olsa da Kuzeyin karanlık ve şiddetli kışları sebebiyle yaşadığı depresyonu içimde hissettim. Yaz saati uygulaması sebebiyle kışın yaşadığım depresif sabahları hatırladım ve bunun tüm gün devam etmesini hayal etmeye çalıştım; tam bir kabustur eminim. Kısaca, Kavgam ve Knausgaard aynı tempo ve tarzda devam ediyor. Alıştıktan sonra büyük bir empatiyle okunan gerçekçi ve aşırı özeleştirinin olduğu otobiyografik roman. (Diğdem Abşin)
Karanlıkta Dans & Karl Ove Knausgaard + ● Sonunda Kavgam serisinin 4. kitabını da bitirdim. Bu kitapta Karl Ove'ın liseyi bitirdikten hemen sonra, kuzey Norveç'te, ıssız bir kasabada öğretmenliğe başlaması ve lise çağlarının son dönemi anlatılıyor. Kitapta önemli duygu geçişleri var. Çocukluktan gençliğe geçiş ve gençlikten artık kendi ayakları üzerinde durabilen yetişkine dönüşümü hayli ilginç. Ancak burada naif karakterli yazarımızın müzik ve kitap tutkusu yanında artık kızlara, kadınlara ilgisi artmakta, arkadaşlarından cinsellik anlamında geri kaldığını düşünmesi onu eşcinsel miyim sorusuna yanıt aramasını sağlamakta. + Karl Ove, anne babasının ayrılmasından, kızlarla ki zaman zaman eline bu konuda şanslar geçse de istediği cinsel yakınlığı kuramamasından, aşık olduğu kıza karşı duygu kırılması yaşamasından ve öğretmen olarak kendini hazırlama çabasından dersler alarak ayrılıyor. Ona tek tavsiyem; Karl Ove Knausgaard, çok içme. İçince sapıtıyorsun Eğlenceli, duygusal ve gerçek bir kitap daha. O halde hadi okuyun. + #kitap #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #kitapokumak #bookstagram #book #okudumbitti #karloveknausgaard #kavgamserisi #karanlıktadans #monoklkitap (Nuri Bülent Aytemiz)
Karanlıkta Dans PDF indirme linki var mı?
Karl Ove Knausgaard - Karanlıkta Dans kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Karanlıkta Dans PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Karl Ove Knausgaard Kimdir?
Norveç Oslo'da doğmuş olan yazar Karl Ove Knausgaard, tüm dünyada edebi bir sarsıntı yaratan Kavgam adlı 6 kitaptan oluşan romanlar serisi ile tanınmaktadır. Kavgam'ın ilk kitabı 2009'da basıldıktan hemen sonra beş milyon nüfuslu Norveçte büyük bir sansasyon yaratarak yarım milyonluk bir satış hacmine ulaşmıştır. Serinin etkileri dalga dalga yayılarak Amerika ve Avrupa'yı derinden sarsmıştır. Kavgam kısa bir süre içinde 22 dile çevrilmiş ve Knausgaard'ı dünyanın en sıradışı edebiyat fenomeni haline getirmiştir. Yazar şu an İsveç Österlen'de yine bir yazar olan eşi Linda Boström Knausgaard ve 4 çocuğu ile birlikte yaşamaktadır.
Karl Ove Knausgaard Kitapları - Eserleri
- Kavgam
- Aşık Bir Adam
- Çocukluk Adası
- Karanlıkta Dans
- Sonbahar
- Bahar Yağmurları
- Kış
- Gökteki Kuşlar
- Son
- İlkbahar
- İstemsiz
- Yaz
- My Struggle
Karl Ove Knausgaard Alıntıları - Sözleri
- “…ağaçlar fabrikalardı, güneş ışığı ve sudan, güzel ve girift desenli yapraklar üretiyorlardı.” (Aşık Bir Adam)
- O sıralar yaşamda pek çok şey biri olmanın yörüngesindeydi; hırs güçlüydü ama hırslı bir yaşam kör de olduğundan kısıtlanıyordu. (Sonbahar)
- İnsanların bir ufuk noktası vardır, bunun içine girip dışına çıkarız, burada başkalarının gözünde belirliden belirsize, belirsizden belirliye dönüşürüz. (Kış)
- İnsan, ağırlığını duyumsayamadığı bir dünyada neden yaşamak istesin? Biz yalnızca imgeler miyiz? (Kavgam)
- Hoşça kal de Ağırlandığın yere Sürgit eylenme Sevgi dönüverir nefrete Gelen gitmek bilmezse (Kış)
- Bizimle onlar arasındaki asıl fark bizim düşünmemiz, onların düşünmemesi değil; bizde olan ahlakın onlar da olmaması. (Yaz)
- Ama iyiliğin özünde yatan gerçek anlam neydi? İyi olmakla güçsüz olmak arasındaki çizgi nereden geçiyordu? Sahi aralarındaki fark neydi? (Gökteki Kuşlar)
- "Önüme çıkan tüm engelleri aşabileceğim, yapabileceklerimin sınırsız olduğu duygusuna kapılıverdim oracıkta. Yazmakla ilgili değildi bu, başka bir şeydi, sınırsızlıktı bir tür, sanki o anda hemen kalkıp yürüyebilir, dünyanın sonuna kadar gidebilirdim." (Bahar Yağmurları)
- Âşık olunur muydu yarım saatte? Evet, kesinlikle olunurdu. Tanımadığım, hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğim biri bütün duygularıma egemen olabilir miydi? Olmuştu işte. (Bahar Yağmurları)
- Kitapların en önemli özelliği onları yalnız okuyor olmam ve kendimi asla yalnız hissetmememdi (İstemsiz)
- Söğüt, yaşamın meşale taşıyıcısıdır, bizler de öyleyiz, içimizde sönen yaşam çocuklarımızda sürer. (Sonbahar)
- “Kalp için hayat basittir: Atabildiği kadar atar. Sonra durur.” (Kavgam)
- “Dünyaya anlam veren göz sürekli bir olasılık..” (Aşık Bir Adam)
- Bir yazar için en önemli iş yazmak değil, okumaktı. (Bahar Yağmurları)
- İnsanlar göründüğü gibi değildir ve bir çiftin ortak bir maskeye bürünmesi kolaydır, zira artık ayrılmış olan pek çok mükemmel çift tanımıştım; fakat uyum ve karşılıklı güveni taklit etmek mümkün değildir. (İlkbahar)
- Onlara göre burnum havadaydı, kendimi bir halt sanıyordum, başkalarının beğendiklerini değil tuhaf şeyleri beğenmem gerekiyordu hep. (Çocukluk Adası)
- Günlük yaşam, nesneleri yok ediyor, günlük yaşam, içine düşen her şeyi unutulmaya mahkûm eden bir alan gibi. (Kış)
- Rüzgâr ona boyun eğdirdiğinde bile ot gibi itaatkâr olabilmek... (Gökteki Kuşlar)
- Bir şeyi az bildiğinde, o yoktur. Bir şeyi çok bildiğinde, o yoktur. Yazmak var olanı, bildiklerimizin gölgesinden çekip çıkarmaktır. Yazmanın olayı budur. Orada olanlar değil, orada ne gibi eylemlerin gerçekleştiği değil, bizzat orasıdır. Orası, yazmanın mekanı ve amacıdır. (Kavgam)
- Ben bir ağaca baktığımda, var oluş ile yok oluşu arasında kalan zamanda büyüyen bir canlının gelişigüzel ve kör yanlarını görüyordum. Bir ağda çırpınan parlak balıkları gördüğümde de aynısını, var oluşu ile yok oluşu arasında büyüyen kör ve gelişigüzel canlıları görüyordum. Nazi toplama kampları fotoğraflarında insanı da böyle görüyordum. Kollar, bacaklar, kafalar, karınlar, saçlar ve cinsel organlar. Bunun benim bakışımla ilgisi yoktu, tıpkı benim gördüğüm gibi görülüyordu bu insanlar o zaman, işte bu yüzden birçok insan bu katliamların tanığı, hatta parmağını bile kımıldatmadan suç ortağı olabilmişti. (Son)