diorex

Kayıp Ak Kitap - Cassandra Clare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kayıp Ak Kitap kimin eseri? Kayıp Ak Kitap kitabının yazarı kimdir? Kayıp Ak Kitap konusu ve anafikri nedir? Kayıp Ak Kitap kitabı ne anlatıyor? Kayıp Ak Kitap PDF indirme linki var mı? Kayıp Ak Kitap kitabının yazarı Cassandra Clare kimdir? İşte Kayıp Ak Kitap kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 16.03.2022 12:00
Kayıp Ak Kitap - Cassandra Clare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Cassandra Clare

Yazar: Wesley Chu

Çevirmen: Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur

Çizer: Merve Ergenoğlu

Orijinal Adı: The Lost Book of the White: The Eldest Curses #2

Yayın Evi: Artemis Yayınları

İSBN: 9786053046448

Sayfa Sayısı: 368

Kayıp Ak Kitap Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kötülüğün kalbine yapılacak ölümcül bir yolculuk Yüce Büyücü Magnus Bane ve Alec Lightwood için sıradan bir görev değil aynı zamanda romantik bir kaçamaktı.

Magnus Bane ve Alec Lightwood için hayat güzel. Muhteşem bir evde birlikte yaşıyorlar, evlat edindikleri büyücü oğulları Max yürümeyi öğrendi, New York sokakları sessiz ve huzurlu. Her şey yolunda. Bir gece iki eski tanıdık, evlerine zorla girip güçlü Ak Kitap’ı çalana kadar.

Şimdi Magnus ve Alec, kitabı geri almak için ellerinden geleni yapmak zorunda. Hırsızların peşinden Şangay’a gitmeleri gerek. Bu arada yolculukları için yanlarına bir destek ekibi çağırmalı ve oğullarına bakıcı bulmalılar. Ayrıca Magnus’un göğsüne tuhaf, büyülü bir silah saplandı ve yarasından ışıklar çıkıyor. Bu da başlarına çok iş açacak.

Neyse ki Clary, Jace, Isabelle ve Simon onlara yardım etmeye kararlı. Şangay’da onları bekleyen çok daha karanlık bir sır var. Magnus’un büyüsü gittikçe dayanılmaz hale geliyor. Şehre akın eden iblisleri durduramazlarsa onların geldiği kaynağa doğru yola çıkmaları gerekebilir; ölüler bölgesine. Dünyayı tehdit eden büyük gücün önünde durabilecekler mi? Çocukları, Alec’in annesini perişan etmeden eve dönmeyi başarabilecekler mi?

New York Times çoksatarı yazarlar Cassandra Clare ve Wesley Chu, “En Büyük Lanetler” serisinin ikinci romanı Kayıp Ak Kitap’da yine nefes kesen bir macerayla geri dönüyorlar. “Gölge Avcıları” ve “Ölümcül Oyuncaklar” serileriyle milyonlarca okurun hayranlığını kazanan Aşağıdünya evreni, yine sürükleyici bir hikâyenin temelini oluşturuyor. Yüce Büyücü Magnus Bane ve Alec Lightwood’un yolunda giden hayatı, evlerinden Ak Kitap’ın çalınmasıyla altüst olur. Kitabı geri almak ve Magnus’un göğsünde tuhaf bir silahla açılan yaranın çözümünü bulmak için yolculukları bu kez çok uzaklara, Şangay’a uzanacaktır. Neyse ki Clary, Jace, Isabelle ve Simon bu zorlu görevde onları yalnız bırakmayacaklar.

Kayıp Ak Kitap Alıntıları - Sözleri

  • Alec dünyanın en büyük şehirlerinden birinin en kalabalık sokaklarından birine düşmüştü. Bu gezegende evinden uzaklaşabileceği en uç noktadaydı. Yine de ortama tamamen yabancı sayılmazdı. Büyük şehirlerin alışveriş caddeleri birbirine benziyordu. Tabelalar Çinceydi. Estetik anlayışı farklıydı. Ama verdiği his aynıydı. Gece ışıkları, insanlar, aileler, tuhaf çiftler, kalabalığın arasından geçip evine gitmeye çalışan yalnız insanlar. Bütün bunlar Alec için yabancı değil, sadece yeniydi. Alec hayattaki bazı şablonların hiç değişmediğini artık öğrenmişti.
  • "Tebrikler," dedi Ragnor. "Yardıma muhtaçları kurtarma takıntında zirveye erişmişsin."
  • Birinin hayatına dokunmak ve onun bunu hatırlamaması ne tuhaftı.
  • "Herkes babasından yana dertli," dedi Jace. "İblisler bile."
  • Alec elini Magnus'un kalbine, yarasının biraz üzerine koydu. "Ölseydin, benim de bir parçam ölecekti. Unutma, Magnus. Bu yalnızca senin hayatın değil. Benim de hayatım söz konusu."
  • "Zaman zalim bir şaka. Sen de biliyorsun. Eninde sonunda her şeyimizi elimizden alıyor. Zaman sevgiyi ıstıraba dönüştüren bir makine."
  • Alec ona tatlı tatlı gülümsedi. Mavi gözlerinde sıcacık bir ifade vardı. İçine yayılan sevgi seliyle, Magnus'un kulakları uğuldamaya başladı. Üç yıldır birlikteydiler ve Alec her geçen gün biraz daha aşık oluyordu. Bazen sevgisinin büyüklüğüne kendi bile şaşırıyordu.
  • "Bana ne yapacağını mı soruyorsun?" "Kusura bakma, plan yapacak vaktim yoktu!" "Kaçmaya ne dersin?" diye önerdi kadın. Magnus bir an ona aptal aptal bakınca, kadın başını iki yana salladı. "Eyvahlar olsun! Kahramanım aptalın teki çıktı!"
  • "Ragnor hepimizin kendimize bir yol çizmemiz gerektiğini düşünüyor." "Yine de birbirimizi kurtarabiliriz," dedi Catarina. "Çünkü bizi başka kimse kurtarmaz." "Şimdilik güvenliğimiz için birlikte seyahat etmeye karşı değilim," dedi Ragnor. "Ama genellikle arkadaş edinmek pek benlik bir şey değil." "Ama sen benim ilk arkadaşımsın," dedi Magnus. Catarina hafifçe gülümsedi. "Belki ben de arkadaşın olurum. Birinin kendini aptal durumuna düşürmene engel olması şart." "Duydun mu?" dedi Ragnor, içkisinden koca bir yudum alırken. "Sen koca bir aptalsın!" "Yine de onu sevdim. Gözü karalığı hoşuma gitti. Acı çektiğimi gördü ve hiç düşünmeden kendini alevlerin arasına attı."
  • "Hiç endişelenmiyor musun? Göğsünde kocaman bir yara var ve ışık sızdırıyor. Bu iş ciddi. Bazen tıpkı Jace gibi davranıyorsun. Biliyorsun, yardım istemek seni güçsüz göstermez."
  • "Ayrıntılara takılmasak?" dedi Magnus. "Sorun şu ki... Pardon, adınız neydi?" Goblin burnunu çekti. "İlla öğrenmek istiyorsan, Kethryllianalæmacisii." "Sahi mi? Pekala, Keth... Size Keth diyebilir miyim?" "Hayır."
  • "Clary, bunu gördün mü? Yoksa bu bir dadao mu?" Clary silahı alıp odanın ortasına doğru yürüdü. Kızıl saç örgüsünü savurarak birkaç hamle yaptı. Sonra kılıcın ucunu zarifçe aşağı doğru çevirdi ve onlara gülümsedi. "Nefis bir şey." Jace ona bakakalmıştı. Alec omzuna vurdu. "Ufak tefek bir kızın dev bir kılıcı sallamasının seksi bir tarafı var," diye mırıldandı Jace.
  • "Benim hiç çocuğum olmadı," dedi Magnus. "Ama bütün ölümlüler ölmek zorunda olduğu için sevdiğin birini kaybetmenin nasıl olduğunu bilirim." "Ve?" diye sordu Catarina. "Şimdiye dek, hayat bana hep sevmeyi seçmeyi öğretti. Hem de defalarca. Beni kırılgan birine dönüştürdüğünü ve er geç acı çekeceğimi bile bile. Başka şansım yok ki. Ya seveceğim ya da bomboş bir dünyada yapayalnız bir hayat süreceğim. Sonsuz bir hayatı böyle heba etmek çok yazık."
  • “Ölseydin benim de bir parçam ölecekti. Unutma, Magnus. Bu yalnızca senin hayatın değil. Benim de hayatım söz konusu.”
  • Birinin hayatına dokunmak ve onun bunu hatırlamaması ne tuhaftı.

Kayıp Ak Kitap İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Elimdeki son Cassandra Clare kitabı da böylece bitmiş oldu. Sonu her ne kadar merak uyandırsa da içimdeki bütün meraka ket vurarak final kitabının yazılmasını, çevirilmesini falan bekleyeceğim. Zira, The Black Volume of the Dead, Karanlık Sanatlar üçlemesinden sonra; The Wicked Power üçlemesinden önce geçecekmiş. Yani muhtemelen The Black Volume of the Dead'in basıma geçmesine daha çok zaman olabilir... Zira şu an Cassie Son Saatler üçlemesiyle epey meşgul gibi görünüyor. Eh bu genel açıklamadan sonra kitaba gelelim. Bu kitapta her ne kadar Alec&Magnus&Max ailesinin içini görmek istesem de yine bir maceranın içindeydik. Eski dostların yüzünü gösterdiği, Ölümcül Oyuncaklar Serisi'nden tanıyıp sevdiğimiz karakterlerin yine omuz omuza çarpıtştığı bir kitaptı. Aklıma sürekli Simon'ın, "Ne olacak canım? Yine bir başka iblis boyutuna gidiyoruz," deyişi geliyor çünkü kitap boyunca en eğlendiğim replik o olabilir. Zira Simon-ben-sürekli-kaçırılırım-Lovelace o replikten sonra epeyce sıkıntılı anlar yaşadı. Sadece... Eskiden tanıdığımız karakterler bana bir tık garip geldi nedense. Belki de Ölümcül Oyuncak serisinin üstünden geçen bir yılın sonundaki karakterleri yazdıkları içindir belki de Wesley Chu etkisidir. Açıkçası ben Wesley'in Malec ilişkisine katkılarını, onları yazma biçimlerini beğeniyorum ama diğer karakterlerin yazımı sırasında Cassie'den yeterince destek alıp almadığını merak ediyorum. Zira Clary yine aynı hazır cevaplılığındaydı ama gittikçe daha çok savaş meraklısı olmuştu, Isabelle yine bildiğimiz gibiydi, Jace de öyle ama nedense kitap boyunca Clary gözüme takıldı... Ve tabii ki Magnus... Göğsünün ortasında için için yanan bir yara iziyle ancak o hem tehlikeli hem de son laaf sokucu olarak ortalıkta fink atabilirdi. Yine bir şekilde hâlâ Magnus'un gösteremediği bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum çünkü Magnus, yapabileceği onca şeyi aklından geçirdikten sonra "Max," diye düşünüyor. Kendisine ya da Alec'e, hatta ikisine birden bir şey olması durumunda sürekli olarak Max'i düşünüyor ve bu aşırı sevimli olmakla birlikte bana kalırsa Magnus'un gücünü sınırlıyor. Ve Alec'e gelecek olursak... Ya annem daha bu evrenin başında atarlı bir melekken, utangaç bir melek oluverdi, sonra kafası karışık melek oldu, aşık oldu, kıskanç oldu, yanlış kararlar aldı... Ama en sevdiğim karakter olma özelliğini hiçbir zaman kaybetmedi. Açıkçası bu evrenin en sevdiğim çifti olma özelliğini Malec, hiçbir çifte kaptırmayacak gibi görünüyor. Kitabın aksiyonu, ilerleyişi iyiydi. Merak uyandıran sürükleyici bir havası vardı. Okurken sıkmıyordu, bu evreni okuyup öğrenmiş kişilere benim tarafımdan mutlaka öneliren bir kitaptır kendisi. :> (s.)

“Birinin hayatına dokunmak ve onun bunu hatırlamaması ne tuhaftı.” Magnus Bane ve Alec Lightwood için hayat güzel. Muhteşem bir evde birlikte yaşıyorlar, evlat edindikleri büyücü oğulları Max yürümeyi öğrendi, New York sokakları sessiz ve huzurlu. Her şey yolunda. Bir gece iki eski tanıdık, evlerine zorla girip güçlü Ak Kitap’ı çalana kadar. Şimdi Magnus ve Alec, kitabı geri almak için ellerinden geleni yapmak zorunda. Hırsızların peşinden Şangay’a gitmeleri gerek. Bu arada yolculukları için yanlarına bir destek ekibi çağırmalı ve oğullarına bakıcı bulmalılar. Ayrıca Magnus’un göğsüne tuhaf, büyülü bir silah saplandı ve yarasından ışıklar çıkıyor. Bu da başlarına çok iş açacak…. En Büyük Lanetler serisinin ikinci kitabı Kayıp Ak Kitap ile karşınızdayım. Serinin ilk kitabı Kırmızı Büyü Yazmalarına göre bu kitabın hem kapak tasarımı hem de içeriğinin daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bu kitapta Alec ve Magnus evlat edindikleri çocukları Max ile mutlu bir hayat yaşamaktadırlar. Büyük Savaştan itibaren üç yıl geçmiştir. Ve Magnus’un başı cehennem prensleriyle derttedir. Kitap ilk kitaba göre kesinlikle daha iyiydi, olaylar daha akıcıydı. Kitapta Alec ve Magnus’a Clary,Jace,İsabella Ve Simon eşlik ediyor ama kesinlikle Magnus ve Alec çiftinin önüne geçmiyorlar. Kitap hem Magnus ve Alec çiftinin hayatına odaklanıyor hem de diğer kitaplardaki karakterlerin hayatlarının nasıl devam ettiğiyle ilgili detaylarda veriyor. Özellikle Tessa ve Jem çifti hakkında (Tessa… sana diyecek tek bir sözüm yok. Ah Will… Üzümlü Kekim) (Kübra)

MÜKEMMEL İlk başta kitapta Ölümcül Oyuncaklar serisinin diğer karakterlerinin de olacağını öğrenince biraz hayal kırıklığına uğramıştım konu dağılacak diye. Ama kesinlikle öyle olmadı. Tabi ki onlarada değinildi ama asla Alec ve Magnus ın önüne geçmediler. 368 sayfalık bir kitap için fazla dolu dolu ve olaylı bir kitaptı. Bu kadar olayın olmasına bile şaşırdım. Cassandra yine döktürmüş. Yine şaşırttı ( iyi anlamda ) Çok güzel bir kitaptı. Umarım 3. Kitapta eenn kısa sürede çıkarr... (Defne Çayan)

Kayıp Ak Kitap PDF indirme linki var mı?

Cassandra Clare - Kayıp Ak Kitap kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kayıp Ak Kitap PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Cassandra Clare Kimdir?

Cassandra Clare, ilgisini romanlara yöneltmeden önce uzun yıllarca Hollywood Reporter’da gazeteci olarak çalıştı. “Ölümcül Oyuncaklar” serisi birçok çoksatar listesinde yer aldı. 2009’un yıldızlarından birine dönüştü. Cassandra, Brooklyn’de yaşıyor.

 

Cassandra Clare Kitapları - Eserleri

  • Mekanik Melek
  • Kemikler Şehri
  • Düşmüş Melekler Şehri
  • Kayıp Ruhlar Şehri
  • Mekanik Prens
  • Camlar Şehri
  • Küller Şehri
  • Mekanik Prenses
  • Cennet Ateşi Şehri
  • Ebedi Öpücük
  • Demir Yılı
  • Gölge Avcısı’nın El Kitabı
  • Bane Günlükleri
  • Geceyarısı Leydisi - Karanlık Sanatlar Birinci Kitap
  • Yazdan Geriye Kalanlar
  • Gölge Avcısı Akademisi'nden Hikayeler
  • Bakır Eldiven
  • Bronz Anahtar
  • Gölgelerin Lordu
  • Gümüş Maske
  • Hava ve Karanlık Kraliçesi
  • What Really Happened in Peru
  • Chain of Gold
  • Kırmızı Büyü Yazmaları
  • The Lost Book of the White
  • Ghosts of the Shadow Market
  • Kayıp Ak Kitap
  • Chain of Iron
  • The Golden Tower (Magisterium 5)

Cassandra Clare Alıntıları - Sözleri

  • "Ya, gerçeği söylediğim için onu kaybedersem?" "Ya, sakladığın için kaybedersen?" (Kırmızı Büyü Yazmaları)
  • Christopher looked terribly alarmed. “Oh, what ho, tears,” he said helplessly. (Chain of Iron)
  • Ben mutlu şeylerle bağ kurma konusunda hep sorun yaşamışımdır. (Yazdan Geriye Kalanlar)
  • "Bir dost, seni asla tehlikeye atmaz." (Bronz Anahtar)
  • Şimdi sırrı gün yüzüne çıkmaya her zamankinden de yakınmış gibi geliyordu. Keşke onlara gerçekleri anlatabilseydi. Keşke Call'un Constantine'den farklı olduğuna inanabilselerdi. (Bronz Anahtar)
  • "Güzelliğin solmadığı, hiçbir şeyin eskiyip çürümediği, neşenin bilgelik ve zamanın sonsuz bir şarkı olduğu yerde seni öpüyorum ve dünya yitip gidiyor." -William Butler (Chain of Gold)
  • Her nereye gidersen, geleceğim; Öldüğün yerde ölecek ve orada gömüleceğim: İzin versin buna Meleğim ve fazlasına ölüm bizi ayırana dek —Parabatai andı (Gölge Avcısı’nın El Kitabı)
  • "Çoğu kimse üzüldüğünde veya korktuğunda değil hayal kırıklığına uğradığında ağlar." (Kemikler Şehri)
  • Herkes sevdiğini öldürür, Bu böyle biline, kimi bir bakışla yapar Kimi iltifatkar kelimelerle. Korkak, bir öpücükle öldürür, Cesur olansa kılıcının darbesiyle. - Oscar Wilde, Reading Zindanı Baladı (Mekanik Melek)
  • "Hadi yarın bisikletle Robin Ridge'e gidelim." "Hep beraber mi?" Eli'ın kaşlarının arasındaki çizgi göründü. "Eh, tabii," dedi. "Sen ve ben." Hep beraber. (Yazdan Geriye Kalanlar)
  • İyiler acı çeker, kötüler serpilip gelişir ve bütün ölümlüler dünyayı terk eder. (Mekanik Prenses)
  • 'Her biri konuştu büyük bir kibirle Ve gönlünün en aziz kardeşine hakaretle... Ayrıldılar ki bir daha hiç görüşmemecesine!' (Mekanik Prens)
  • "Kimse gerçekleri sahiplenemez," diye mırıldandı Cristina. "Onlar asla değişmez." (Hava ve Karanlık Kraliçesi)
  • "Bu oğlanlara bir borcum var. Bu borcu da bir sonraki Makaris nesline zarar gelmemesini sağlayarak ödeyeceğim. Ben yaşlı bir kadınım ve büyük kayıplar yaşadım fakat ölmeden önce ikinizin de güvende olduğunuzdan emin olmak istiyorum. Callum ve Aaron, siz daha iyi bir gelecek ümidimsiniz." (Bronz Anahtar)
  • İki dünya arasında hayat bir yıldız gibi parlar Gece ve yas ufkun sınırında bekler Kim olduğunu insan ne kadar geç anlar Kim olabileceğini ne kadar geç çözer - Lord Byron (Mekanik Melek)
  • "Sana kimse değer vermezse gerçekten var olabilir misin?" (Mekanik Prens)
  • "Ayrıntılara takılmasak?" dedi Magnus. "Sorun şu ki... Pardon, adınız neydi?" Goblin burnunu çekti. "İlla öğrenmek istiyorsan, Kethryllianalæmacisii." "Sahi mi? Pekala, Keth... Size Keth diyebilir miyim?" "Hayır." (Kayıp Ak Kitap)
  • "Aile üyeleri sarmaşıklar gibi sıkıca bağlıdır. Ve bazen, sarmaşıklar gibi, öldürecek kadar sıkıca bağlanırlar." (Küller Şehri)
  • Savaşı kazanmayı sağlayan bir silah değildir, silahı kullanan Nefilim’dir. (Gölge Avcısı’nın El Kitabı)
  • "Eylemlerden söz etmiyorum," dedi Julian. "Sana karşı duygularım hep aynıydı. Hiçbir şey beni seni sevmekten vazgeçiremiyordu. Yavaşlatmıyordum bile. Bir çare bulmalıydım." Emma'nın boğazı düğümlendi. "Ne yaptın?" "Magnus'a gittim," dedi Julian. "Bana bir büyü yapmayı kabul etti. Ama bu tür büyülerin, insanların duygularıyla oynayanların yani, tehlikeli yan etkileri olabilirmiş ve..." "Duygularla oynayanlar mı?" Emma bir adım gerilediğinde, Julian'ın elleri düştü. "Ne demek bu?" "Magnus duygularımı aldı, Emma. Senin için hissettiklerimyok oldu." "Anlayamıyorum." Emma insanların gayet iyi anladıklanı durumlarda bu lafı etmelerini saçma bulurdu. Ama şimdi nedenini biliyordu. Aslında bir tepkiydi. Söylediğin gerçek olamaz, sana inanamıyorum, demek istiyorlardı. Bana bunun gerçek olmadığını söyle. (Hava ve Karanlık Kraliçesi)

Yorum Yaz